Bir önceki konumda anlatmistim. Kocamin gereksiz tripleri ve yuz bulmalari yuzunden kuskun bir sekilde duruyorduk. Cirkin seyler yasandi. Memlekete gideceğim gun gitmeden konusalim belki cozume yanasir dedim.
O gün gidip karşısına oturup sakin sakin derdimi anlattım. Yine efelendi. Ben de sen bilirsin deyip takmadım. Öyle suratım asık bir şekilde memlekete gittik. İnsanların yanında rezil olduğunu ve babamın tavrını görünce odaya çekip benden özür diledi. Bir iki haftadır rahattık.
Ama beyimize rahat battı. Yine başladı huzursuzluk çıkarmaya. Hafta başında sabah biraz rahatsızdı. Haliyle suratı beş karıştı. Ne bir günaydın ne sarıldı öptü. İş yerine kadar yarım saat yol gittik ağzından bir kelime çıkmadı. Ben de arabadan inmeden, ay dedim bir öpmedin sarılmadın bu gün, günüm kötü geçecek. Hadi karına sevgini göster dedim. Demez olaydım. Of puff yapmaya başladı. Ben de kızdım haliyle indi arabadan bastım gittim.
Arkamdan mesaj atmış. Ben talep edince böyle şeyleri yapası gelmiyormuş. Ancak o içinden gelince sevgi gösterirmiş. Cevap vermedim. O günden beri surat asıyorum. Dün sabah sırnaştı, öpeyim filan diye. Bakmadım ben de. Niye filan dedi. Sen talep edince içimden gelmiyor dedim. Bozuldu. Akşam yatınca geldi saçımı okşuyor filan. Ama gerçekten çok kırıldım.. Sonuçta ben istediğimde sevmeyecekse beni, sevmesin istemiyorum..
Dün sabah, bir şey yokmuş gibi davrandı. Ben de artık uzatmayayım diyordum. Hatta gün içinde sürpriz olsun diye şu kurabiye sepetlerinden yolladım iş yerine. Fotoğraf yolladı teşekkür etti filan. Akşam eve geldik her şey normal. Bu sabah yine aynı saçma tavırlar.
Artık geldiler iyice bana. Tüm yol boyunca her şeye söylendim, o sustu. En son arabadan inerken de o söylendi. Vurdu kapıyı gitti. Arkamdan bir sürü mesaj attı.
Hepsini yazacak değilim. Ama ne şeytanlığım kaldı, ne evlendiğine pişman olmaları, ne benim anlayışsızlığım. Hata yapmış benimle evlenerek, nasıl böyle bir oyuna gelebilmiş. En son hatta tuttu, o hastaymış, midesi bozukmuş ben ona şeker yollamışım. Onu öldürmeye çalışıyormuşum.
Bende de bardak taştı. Bende sövdüm saydım. Akşam eve gelmiyorum, rahat rahat uyursun dedim. Bilir dediğimi yapacağımı. Dakikasında geri vitese taktı. Şu an benim ona sert davrandığımda canının çok yandığını, benim onu anlamam için böyle konuştuğunu filan söylüyor. Nolur akşam eve gelmemezlik yapma öyle demek istemedim diye seri halde mesaj yazıyor. Aralara da hala "kocanın sözünü dinle"ler serpiştiriyor.
Ben şimdi bu adama ne yapayım?
O gün gidip karşısına oturup sakin sakin derdimi anlattım. Yine efelendi. Ben de sen bilirsin deyip takmadım. Öyle suratım asık bir şekilde memlekete gittik. İnsanların yanında rezil olduğunu ve babamın tavrını görünce odaya çekip benden özür diledi. Bir iki haftadır rahattık.
Ama beyimize rahat battı. Yine başladı huzursuzluk çıkarmaya. Hafta başında sabah biraz rahatsızdı. Haliyle suratı beş karıştı. Ne bir günaydın ne sarıldı öptü. İş yerine kadar yarım saat yol gittik ağzından bir kelime çıkmadı. Ben de arabadan inmeden, ay dedim bir öpmedin sarılmadın bu gün, günüm kötü geçecek. Hadi karına sevgini göster dedim. Demez olaydım. Of puff yapmaya başladı. Ben de kızdım haliyle indi arabadan bastım gittim.
Arkamdan mesaj atmış. Ben talep edince böyle şeyleri yapası gelmiyormuş. Ancak o içinden gelince sevgi gösterirmiş. Cevap vermedim. O günden beri surat asıyorum. Dün sabah sırnaştı, öpeyim filan diye. Bakmadım ben de. Niye filan dedi. Sen talep edince içimden gelmiyor dedim. Bozuldu. Akşam yatınca geldi saçımı okşuyor filan. Ama gerçekten çok kırıldım.. Sonuçta ben istediğimde sevmeyecekse beni, sevmesin istemiyorum..
Dün sabah, bir şey yokmuş gibi davrandı. Ben de artık uzatmayayım diyordum. Hatta gün içinde sürpriz olsun diye şu kurabiye sepetlerinden yolladım iş yerine. Fotoğraf yolladı teşekkür etti filan. Akşam eve geldik her şey normal. Bu sabah yine aynı saçma tavırlar.
Artık geldiler iyice bana. Tüm yol boyunca her şeye söylendim, o sustu. En son arabadan inerken de o söylendi. Vurdu kapıyı gitti. Arkamdan bir sürü mesaj attı.
Hepsini yazacak değilim. Ama ne şeytanlığım kaldı, ne evlendiğine pişman olmaları, ne benim anlayışsızlığım. Hata yapmış benimle evlenerek, nasıl böyle bir oyuna gelebilmiş. En son hatta tuttu, o hastaymış, midesi bozukmuş ben ona şeker yollamışım. Onu öldürmeye çalışıyormuşum.
Bende de bardak taştı. Bende sövdüm saydım. Akşam eve gelmiyorum, rahat rahat uyursun dedim. Bilir dediğimi yapacağımı. Dakikasında geri vitese taktı. Şu an benim ona sert davrandığımda canının çok yandığını, benim onu anlamam için böyle konuştuğunu filan söylüyor. Nolur akşam eve gelmemezlik yapma öyle demek istemedim diye seri halde mesaj yazıyor. Aralara da hala "kocanın sözünü dinle"ler serpiştiriyor.
Ben şimdi bu adama ne yapayım?