Sen çok değiştin !

Ben KudrAlobar ‘a katılıyorum. Arkadaşınız dedikodu yapmıyor, sizinle dertleşiyor. Hepimiz canımızı sıkan şeyleri güvendiğimiz insanlara anlatmak istiyoruz hem deşarj için hem de yeni fikirler duymak için. Ama şunu belirteyim bir insana bir derdimi anlatırken o kişinin sıkıldığını hissedersem bir daha ona hiçbir sıkıntımı anlatmıyor sadece goygoy yapıp uzaklaşıyorum yani sığ bir arkadaşlığa evriliyor ilişkim. Arkadaşınızın tek hatası artık sizinle sığ bir ilişki yürütmesi gerektiğini sezememiş olması. Ayrıca sizin gibi insanlar sevgili/eş bulduktan sonra yeniden doğmuş gibi yaşamaya başlar, çok iyi tanıyorum sizin gibileri. Bununla ilgili bir video izledim bugün aklıma geldi tekrardan. İzlemek isteyenler için;

Lyanna Mormont .!.:

Bir yilda 26 kitap dinlemediginiz icin bunlar hep. Yaziklar olsun hepinize

Genişletmek için tıkla...

Ayda iki kitap dinlemiş. Bana çok gelmedi bilemiyorum. Çocuklar yokken daha çok kitap okuyordum çünkü, konu sahibi de genç ve yeni evli.

ZynpAs .!.:

Hiç Balkanlara gitmedim Hava atan, çok kültürlü, entel bir aileyiz izlenimi verdim sanırım. Ama anlatmak istediğim asla bu değildi. Güncel hayatımın işleyişini bir nevi ortaya koymak, balkonda başkasını konuşmaya vaktimin olmadığını söylemek istedim. Sesli kitapta araba kullanırken güzel oluyor aslında tavsiye edebilirim

Genişletmek için tıkla...

Kimin kocasıyla konusmaya fırsatı olmaz ki? Hele ki cocuksuz cift. Bu kadar da abartmayın bence. Ben de 7-24 aynı sohbeti sevmem.Ama insan hayatında ne varsa onu konuşmaz mı? Simdi yeni furya da bu. Çocuk doğrusunuz, surekli çocuk konuşuyor, sevgiliniz olur surekli onu konuşuyor, evlenirsiniz surekli elti bilmem ne... E bu kadınların da hayatı bu. Ne varsa onu konuşuyor. Uyarsa devam edersin uymazsa mesafe koyarsın. Bu da kötülük değil. İnsanlar hayatın başka aşamalarında da olabilir, ya da değişebilir. Önemli değil.

Arkadaşınızın ev-çocuk-aile dışında bir hayatı var mı? Belki onuda okumaya, gezmeye, hobiler edinmeye teşvik edebilirsiniz.. Evlenmeden önce bende yurtiçi/yurtdışı çok gezer, çok okur, hobilerimle ilgilenirdim.. Evlenip çocuğum olunca hayatım o kadar değişti ki, önceki saydığım hiçbir şeyi yapmıyorum, motivasyonum yok, dolayısıyla konuşacak dinlenmeye değer hiçbir şeyimde yok.. Çevreme açmaya çalışıyorum bu derdimi ama ciddiye alan yok, annem, eşim dahil.. Belki arkadaşınız da kaliteli vakit geçiremediği için, konuşacak kaliteli bir bir şeyleri de yoktur..

Onun dandik dedikodusu kimin umrunda dozu önemli .Ben çok zengin yada benim hayatımı değiştirecek güce sahip olmayanlara dikkat etmiyorum gıybet konusunda .Elestri çoğu zaman gizli hayranlık derler katılırım onun gibi olmak isteyip olamamak mesela yaprak dökümü dizindeki Fikret de sürekli Ferhundeyi gomerdi.En iyi o en namuslu o en bilmemne o Komik bir karakterdi dünyası çok minikti.Sizde koca teyze gibi arkadaşınızın dedikodu muhabbetini sürekli dinlemek zorunda değilsiniz bir şey katmiyor insana gülüp geciyorsun sonuçta bizim ayiplamamiz yermemiz ne işe yarıyor aslında dönüp kendi hayatımızdaki mutsuzluklari ve tatminsizligi bastırma yolu bu .Herşeyin dozu olmalı keskin sirke küpüne zarar çok dedikodu karmayi çok comaklamak oluyor çıkıyor bir yerinden kime ne konustuysan arkasindan .Bunu seviyorum final çok eğlenceli böyle tipler için