- 19 Mayıs 2020
- 47.358
- 212.735
- 598
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
Hiç bilmiyordum bunu. Geçmiş olsun Katip.15 yıldır yineleyen depresyon tanım var, yılın muhtelif zamanları girer çıkarım, ama şu hale gelemedim daha. Bilemiyorum.
Sağol.Hiç bilmiyordum bunu. Geçmiş olsun Katip.
Seni rahatsız etmiyomu yaniSorun, böyle huylarının batmaması zaten![]()
Ben düşündükçe kaşınıyorumSeni rahatsız etmiyomu yani![]()
Yani hayatındaki insanın öz bakımı, temizliğini istemek abartılı bir istek değil. Yağlı saçı, ter kokusunu çekmek istememek kraliyet soyundan gelmeyi gerektirmiyo yani insan kendine olan saygısından önce kendine bakmalı, temiz olmalı iş yerinde yanımdan geçwn insanın tee kokusuna tahamül edemiyorum değilki sevgilim kokucak aman allahım tansiyonum çıktı gerçektenBen düşündükçe kaşınıyorum![]()
Bu söylediğin şeyler depresyon belirtisi, özellikle majör depresyonda olan hasta kişisel bakımını yapmamaya başlar, o anki durumunu en iyi olarak görür. Tedaviye yönlendirsen iyi olur.Sevgilim 26 yaşında, çalışıyor ve yalnız yaşıyor. 6 aydır konuşuyoruz kendisiyle, ilk başlarda önemsememiştim ama buluştukça çok gözüme batmaya başladı içinde bulunduğu durum. Saçları hep yağlıdır, uzadığında asla kolay kolay kestirmez öyle uzun ve yağlı saçla dolaşır, galiba kimsenin fark etmediğini zannediyor bilmiyorum. Hep aynı kıyafetleri giyip durur, çalıştığı halde kendisine yeni bir kıyafet, ayakkabı falan asla almıyor bir türlü anlam veremiyorum. Pinti biri de değil ama kendi için hiç harcama yapmıyor. Şu ana kadar hep gözlemledim, daha oturup bunları söylemedim hiç yüzüne. Daha bir sürü şey söyleyebilirim ama uzatmayayım, kısacası gerçekten kişisel bakımını yapabilen biri değil. Evine hiç gitmedim ama muhtemelen evi de çok derli toplu değildir.
Sizce ne yapmalıyım? Açıkçası psikolojisinin normal olduğunu düşünmüyorum, depresyonda gibi geliyor. Onu nasıl iyileştirebilirim?
Konunu atsana burayaBen düşündükçe kaşınıyorum![]()
Ölümden korku duymak kaçmayı gerektirir. Kaçmak da dünyaya daha çok bağlanmayı. Dünyalık şeyler peşinde koşturarak o korkuyu bastırmaya çalışıyor insanlar. Ben bunun çok anlamsız olduğunu düşünüyorum. Ölüm doğal bir şey ve ne kadar kaçarsak kaçalım kurtuluşumuz yok.
Bütün bunlar işte bana o kadar anlamsız geliyor ki. Ne geçecek elinize çocuklarınız iyi bir eğitim alınca? En fazla bir nesil daha hatırlanıp unutulup gideceğiz, hiç yaşamamışız gibi olacak. Bu kadar çabaya değer mi? Ben bilmiyorum gerçekten, yanıtını siz verin.
Belki öyleyimdir haklısınız. Ama en başta da dediğim gibi, hayata dair herşey çok anlamsız geliyor. Sanki boşa yaşıyormuşuz da, boşa yaşadığımızı hissetmemek için kendimize uğraş buluyormuşuz gibi.
Ölünce yanında anne babayı, kocayı çocukları da mı götürüyoruz? Onlar değer verince değerli mi oluyoruz yani? Boş hayatın boş avuntuları. Ölüler de sanıyor ki diriler her gün helva yiyor.
Ay yok ya konuşup konuşup onlari anmak istemiyorumKonunu atsana buraya![]()
Böyle düşünenleri kötü kalpli ilan ettiler bu konuda. Sanki hayatımıza girenin annesiyiz psikologuyuz.Yani hayatındaki insanın öz bakımı, temizliğini istemek abartılı bir istek değil. Yağlı saçı, ter kokusunu çekmek istememek kraliyet soyundan gelmeyi gerektirmiyo yani insan kendine olan saygısından önce kendine bakmalı, temiz olmalı iş yerinde yanımdan geçwn insanın tee kokusuna tahamül edemiyorum değilki sevgilim kokucak aman allahım tansiyonum çıktı gerçekten
Ama neeBöyle düşünenleri kötü kalpli ilan ettiler bu konuda. Sanki hayatımıza girenin annesiyiz psikologuyuz.
ahahah evet pazardan elma seçer gibi insan seçiyormuşuz, dış görünüşe göre yargılıyormuşuz bilmem ne.Böyle düşünenleri kötü kalpli ilan ettiler bu konuda. Sanki hayatımıza girenin annesiyiz psikologuyuz.
Aslinda maslow'un ihtiyaçlar piramidinde, bir partner sahibi olmanin yaşamsal bir ihtiyaç olduğu görülüyor.ahahah evet pazardan elma seçer gibi insan seçiyormuşuz, dış görünüşe göre yargılıyormuşuz bilmem ne.
e tabii ki pazardan elma seçer gibi seçicem, önceki yorumlarımın birinde de söyledim. sevgili, elzem, yaşamsal bir ihtiyaç değil. hayatımıza olumlu katkı yapsın diye hayatımıza aldığımız bir insan. anne, baba, kardeş, çocuk gibi seçme şansımızın olmadığı bir varlık değil, bal gibi de seçerim hatta ne demiş ebru gündeş,
deli gibi sevsem de
çok çabuk vazgeçerim
huyum suyum kurusun
ben seçilmem, seçerim![]()
maslow'un kastettiği partner kişinin kendisine uygun, doğru düzgün bir partner ama. sağlıklı bir ilişki elzem ihtiyaç. toplumun büyük bir kısmı yalnız olmamak için birileriyle ilişki içinde. yoksa bu kadar çok toksik ilişki olmazdı. aile, arkadaşlık, sevgi ve ait olma gibi şeyleri günümüz ilişkilerinin çoğu vermiyor. maslow bunu ortaya attığında ilişkilerin günümüzdeki kadar saçma olmadığına adım gibi eminim. günümüzdeki ilişkiler bizi beslemek yerine bizden götürüyor. bak bu konudaki kadın bu herifle çok sevdiğinden falan uğraşmıyor, yalnız kalmamak için leş gibi adama razı. böyle çok örnek var.Aslinda maslow'un ihtiyaçlar piramidinde, bir partner sahibi olmanin yaşamsal bir ihtiyaç olduğu görülüyor.
En alt basamakta cinsellik ile fizyolojik ihtiyaç, 2 basamak yukarida aile, arkadaşlık ile sevgi ve ait olma ihtiyacımızı kapsıyor.
Elzem bir ihtiyaç olmasa toplumun büyük kısmı yalnız olurdu.
Yine de elzem bir ihtiyaç diye önümüze geleni tutup sevgilimiz yapmıyoruz. Tabii ki seçiyoruz. Seçmeliyiz.
Tabii ki seçmeliyiz diye belirttim zaten. Siz ısrarla yaşamsal ihtiyaç değil dediğiniz icin maslow'u söyledim.maslow'un kastettiği partner kişinin kendisine uygun, doğru düzgün bir partner ama. sağlıklı bir ilişki elzem ihtiyaç. toplumun büyük bir kısmı yalnız olmamak için birileriyle ilişki içinde. yoksa bu kadar çok toksik ilişki olmazdı. aile, arkadaşlık, sevgi ve ait olma gibi şeyleri günümüz ilişkilerinin çoğu vermiyor. maslow bunu ortaya attığında ilişkilerin günümüzdeki kadar saçma olmadığına adım gibi eminim. günümüzdeki ilişkiler bizi beslemek yerine bizden götürüyor. bak bu konudaki kadın bu herifle çok sevdiğinden falan uğraşmıyor, yalnız kalmamak için leş gibi adama razı. böyle çok örnek var.
insan ilişkilerde beslenemedikten sonra lanet olsun sevgiliye de ilişkiye de deyip kabuğuna çekiliyor, aşka meşke küsüyor. mesela benküstüm, istemediğime kanaat getirdim artık. çıkarsa doğru zamanda doğru insan, beni beslerse, benden götürmek yerine bana bişeyler katarsa o ihtiyaç o zaman anlam kazanır. ben şanssız kesimdeyim, anladım, kabullendim, takmıyorum kafama, yanlış insanlarla yanlış ilişkiler yaşamaktansa doğru bir yalnızlık benim olsun dedim. zaten çekemiyorum artık, tahammülüm de kalmadı kimseye. benim için ihtiyaç mihtiyaç değil, gözüme gönlüme hitap etmeyenle zaman harcamam. düzgün ilişkisi olanlar iyileri kapmış, bize de kalanlar belli işte.