• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Şiddet aldatma hakaret yok ama eşinden soğuyup,boşanıp mutlu olanlar var mı aramızda?

Ben de sevmediğim bir işi yapıyorum (asıl işim değil), ben de çokta bayılmadığım bir yerde yaşıyorum ama bunlar beni üzmüyor. Eşimin beni sevmesi, onunla sarılarak uyumak herşeye değiyor. Bence böyle nedenlerden dolayı evliliğini yıkma. Çevremde çok insan tanıyorum 40ına merdiven dayayıp ev düzen kuramamış. Sahip olduklarını farket ve tadını çıkar ;)
 
Son düzenleme:
Ben de sevmediğim bir işi yapıyorum (asıl işim değil), ben de çokta bayılmadığım bir yerde yaşıyorum ama bunlar beni üzmüyor. Eşimin beni sevmesi, onunla sarılarak uyumak herşeye değiyor. Bence böyle nedenlerden dolayı evliliğini yıkma. Çevremde çok insan tanıyorum 40ına merdiven dayayıp ev düzen kuramamış. Sahip olduklarını farket ve tadını çıkar ;)

ben o uyumayı da yaşayamadım aylarca, uyumaya çalışsam da horlama sesinden uyuyp kalktım ya da eşim hiç gelmedi yatağa.
bu da beni çok yordu soğuttu. en sevdiğim en çpok hayalinii kurduğum şeydi sabah gülückle uyanmak sarılmak şakalaşmak, akşam uyumadan önce muhabbet edip dalabilmek, sabah mis gibi uyanabilmek.
uykum hassas eşim horluyo hala çözüm bulamadık.
bir de eşin zorla mı getirdi seni, evlenmeden önce biliyor muydun orda yaşıyacağını?
benmki son dak golü oldu.bu golden dolayı güvenemiyorum.
kızgınlıklaırm ve hayal kırıklıklarımla başedemiyorum sanırım......
 
ben o uyumayı da yaşayamadım aylarca, uyumaya çalışsam da horlama sesinden uyuyp kalktım ya da eşim hiç gelmedi yatağa.
bu da beni çok yordu soğuttu. en sevdiğim en çpok hayalinii kurduğum şeydi sabah gülückle uyanmak sarılmak şakalaşmak, akşam uyumadan önce muhabbet edip dalabilmek, sabah mis gibi uyanabilmek.
uykum hassas eşim horluyo hala çözüm bulamadık.
bir de eşin zorla mı getirdi seni, evlenmeden önce biliyor muydun orda yaşıyacağını?
benmki son dak golü oldu.bu golden dolayı güvenemiyorum.
kızgınlıklaırm ve hayal kırıklıklarımla başedemiyorum sanırım......

Biz memur olduğumuz için tayinimiz buraya çıktı, ve 5,6 sene burada gibiyiz... Merkezde büyüdüm ama şuan ilçede yaşıyorum ama bana bu dokunmuyor. Çünkü daha küçük ve koşulları daha kötü ilçede de çalıştım. Kaloriferli ev bile yoktu. Soba yakardım hergün, heryerimi külleyerek..

Birde horlama meselesi, benim eşimde horluyor bazen ama horkes diye birşey var kullandın mı hiç.. Hem sen şükret haline bazılarının ağız kokusu, vücut kokusu dayanılmaz olur . Buna katlanmak dahada zor..
 
Son düzenleme:
12 sene oldu ben evleneli
ilk beş sene, problemlere alışamayacağım, ben boşanacağım düşünceleri ile epey çatışmalı geçti
buna iten sebepse, zaman zaman nükseden karakter uyuşmazlığı.
ikinci beş sene ben bu adamı adam edecem çabaları ile geçti
onu değiştiremeyeceğimi kabul edip evliliğe ayak uydurmam, olgunlaşmam, olanı kabullenmem de son iki sene zarfında gelişti.

evlenmeden önce de düşünürdüm, aynı adam, 10 20 40 50 sene.
olabilirliğin sınırları zorlanıyormuş gibi. evliliğin kendisi ilişkiyi yıpratıyor sanki.
gelenek olmasa, yaşadığımız düzenin sistemin parçası olmasa evlenir miydik bilmiyorum.

farklı filmlerden hoşlanıyoruz, o bilim kurgu izliyor ben seviş kurgu :) şaka :) psikolojik filmler izlemeyi seviyorum
mizaha bakış açımız farklı, çoğu zaman aynı komediye gülemiyoruz. Acunda çıkan atalaya güldüğü zaman kafasına patlatasım geliyor.
ortak hiçbir dizimiz yok.
ben ekonomik olsun diye pazar alışverişi yaparım, o bir girişte reyonlardan pahalı pahalı alır Neymiş pazarı sevmiyomuş. Benim hergün pazara gidesim geliyo tabi.
kitap okuyup yorumlamayı, üzerine konuşmayı herhangi haber izleyip tartışmayı isterim, severim, hiç sevmez.
dışarda gezmeyi sever, ben sevmem.
liste uzalıııır kısalmaz.

birbirine ayak uydurmaya çalışmak, alışma sürecinde birbirine sabretmek, değiştirmeye çalışmaktansa olanı kabullenmeye çabalamak evliliği yaşanır kılıyor.

aslında karşındaki değil evliliğin kendisi çok sıkıcı.
 
bu forumda ve hatta bu dünyada herşeyi mükemmel olan insan tanımıyorum ama sahip olduğuyla yetinip mutlu olan insanları çok gördüm, birisi de benim hani :) mutsuz olduğum artık dayanamıyorum dediğim anlarda sahip olduklarıma bakıp ne diyorsun lan sen! diye çıkışan bir iç sesim var ki hep güldürüyor en olmadık anlarda, ama düşündürüyor da, mutluluk denen şeyin karşındaki insana bağlı olmadığını biliyorum artık, zamanla seversin kelimesinin altında yatan da budur çünkü sevgi karşıdakinin hareketlerinden çok sizin onlardan ne anladığınızla ilgilidir, siz bazen öyle anlamak istersiniz ve herşey de düşündüğünüz gibi gelişir, pozitif düşün pozitif olsun felsefesinin temelinde de vardır bu, mutsuz olduğuna inandırınca kendini mutsuz olursun, sevmediğini düşünürsen tiksinmeye başlarsın bence
eşimin horlaması bana o kadar sevimli geliyoki, oyuncak ayıcık gibi burnunu sıkıyorum silkeleniyo ağzını kapatıp uyuyor horlamadan, içimden kıskıs gülüyorum o haline ve iki günde bir oluyor bu dediğim, ben eşimi sevdim fakat evlenince daha çok seveceğimi düşünmemiştim, ama iyi yönlerini düşünürüm ben ilişkimizin, yoksa çok kavga ettik çok ağladım ve tek sebebi de oydu bana göre ama şimdi düşünüyorum da ben de suçluydum ne istediğimi bilmeden ona saldırdım ama o da yaralar almış bir insandı benim gibi onun da beklentileri vardı, tek işi beni mutlu etmek değildi ki, onun da hayalleri vardı, bir erkek kadınını mutlu etmek ister bence eşiniz de bunu yapmaya çalışıyor ama henüz siz mutluluğun tanımını bulamamış olabilirsiniz, içinizdeki çocuğa dönüp sormanın tam zamanı gibi, mutluluk gerçekten o kadar uzakta değil :34:
 
Son düzenleme:
Şiddet, aldatma, hakaret... çoğaltalım içki, kumar vs... yok! zaten bunlar evliliği yürütmeye yeterli görülüyor iyi de bunlar zaten olmazsa olmazları ben de şiddet uygulamıyorum, içmiyorum!! Bunu bir ayrıcalık gibi sunmak olmaz.

Evliliğin temeli, iki temel insanın ben + sen'i birleştirerek arta kalan zamanlarında bizi oluşturabilmesidir. herkesin kendi zevkleri ve uyumları vardır, "biz" kavramında ise ortak noktalar kesişir. Aynı diziyi izlemek dedin ya bu çok hassas bir nokta biliyor musun ben seni çok iyi anlıyorum arkadaşım, akşam olup 2 kahve alıp, tv karşısında heyecanla izleyip tartışmadan kavga etmeden o dizinin kritiğini yapmak ne keyiftir :) Ya da bir akşam aklına esip deniz kenarında ayaklarını sallandırmak suya.. Ama bi dakka yanındaki sevmiyor mu? Olmadı.. o zaman otur evde yemek yap! Yok böyle bir hayat...

Sana bu konuda sayfalarca yorum yazabilirim ancak şimdi çıkmam lazım..
Ancak 2 çocuğa rağmen boşandım ben.
Reddettim böyle bir hayatı ve şimdi çok mutluyum. Ben de, oda, çocuklarda en azından kimse kimseyi bunaltamıyor artık :)
 
Bu arada boşanınca sanma ki hemen bitecek :) Devam sahneleri, git geller yaşayacaksın elbette bu yüzden ne istediğinden, nasıl bir hayat istediğinden gerçekten emin olmalısın.. bu hayatı bir kere yaşayacağız başka bir gün daha yok.

sevgiler.
 
yukarıda bir arkadaş demiş mutluluk karşındaki insana bağlı değil diye gerçekten doğru bir söz. insan hayata bir kere geliyor önce kendini düşünmeli ve mutlu etmeli. bu konuyu ben de çok düşündüm hala da düşünüyorum ve işin içinden çıkamıyorum, bu durumda boşanmak çözüm değil sanki. sanırım hiç kimseden mutluluk beklememek gerekiyor, insan kendisini sever değer verir ve kendi için yaşarsa mutluluk da gelecektir diye düşünüyorum.
 
hepinize çok teşekkür ederim.
burda yaşamak istemiyorum die çıkışlar yaptığımda tamam yaşama diyor eşim artık...

ne istiyorsan yap yoruldum artık diyor.
bu kadar basit olmamalı....
ben de götür tekrar evimi kur orda diyorum...benden bişey beklem diyor öyle kalıyor konu.ama sonra yakınlaşan kendi oluyor bana.

hepinzi de doğru söylüyorsunuz. bir kaç hafta ayrı kalmak... kalabilririm sanırım ama ben bu insanla çok mutlu olurdum bu kadar iş ve para planı yapıp beni saf dışı etmeseydi. işte buna üzülüyorum.

arkadaşlar zaten eğer gidersem ayrılmayı göze alarak yapamıyorum diyeceğim... olmuyor......

çok zor geçti herşey benim için. eski konulaırmı bilenler de var. biraz da hassas ve özgür bir yapım var ve böyle alışmışım.
eşimin kararlarını uygulamak çok zor geliyor. çnkü onun planları bütün düzenimi bozmam, gelecek planalrımı bi kenara koymamla olacak şeyler maalesef.

bi psikologa gitmiştik. bizi birlkte aldı kadın odasına ve saatlerce tartıştık karşısında. ve sonrasında kadın bana diyor ki eşinin yerinde başka bi erkek olsaydı ehhh yeter beaaa der ve çıkardı diyor. adam seni seviyor diyor. sınavlara çalışmııcaksın bu durumda diyor, eşine tabi ol diyor,o şehri kabullen ömür boyu kalırım demiyorki eşin diyor ve horlaması varsa da ayrı yatıyoruz die paralama eşini diyor, eşin buna çözüm bulana kadar ayrı yatın bunda bişey yok diyor, ben yurtdışına eşi için çıkıp da bi sene evden dışarı adımını atmayan bayanlar biliyorum diyor ve psikolog beni iyice hafakanlara soktu ve bunların %90 ını eşimn yanında söyledi:(

eşim maddi konularda ksıtlamaz beni. sanırım ben de maddi konuya asla düşkün olmadığım içindir. düşkün olsam gözü korkardı ve sorun ederdi eminim.örneğin sabah arabayı almadım ve eşimi de beklemedim evden tek çıktım. otobüle geldim işe. bura küçük bi yer otobüsleri falan sevmiyorum eşim biliyor. kavga gürültü bağrışma vs çok oluyor yazınsa aşırı sıcak..
öğlen eşim aradı arabanın anahtarını yeni gördüğm nie almadın dedi?
sana bıraktım işlerin oluyor dedim.
benden önemli senin için bu araba mevzuu al arabayı dedi. bişey demedim. akşamdan kavgalıydık.
kızlar kavgalarda adım atan eşim oluyor.ama asla şundan kavga ettik de böyle yaparız die konuşulmuyor. sonrasında soğuk soğuk konuşmalar ve sonrasında normale dönülüyor gibi oluyo. ama benm kafam hep yorgun..

adım atacak gücüm olmadığını ya da kendi içimde derin mevzularla boğuştuğumu biliyor. sanırım bundan dolayı adım atıyor.

bazen de kariyerim için gerekli olan sınavları geçeyim eşim gidemeyiz burda işimi oturttum derse o zman rest çekerim diyorum ama hergün kendi bunalımımdan, pişmanlığımdan, üzüntümden ders de çalışamıyorummmmmmmmm:((((((((
en az 4 5 sene kalacakmış burda. sen sınavı kazansan da 1 sene içinde olmııcak mı işin diyor. bu bana uymuyor diyor..

Ben olsam o psikoloğa dalardım:27:
O ne yahu biz adam etsinler hatalarını görsünler diye getiriyoruz herifleri.
Bu iyice seni sorunlu göstermiş eşin de ohhh benim tavırlarım
gayet normal moduna girmiştir.

Ben ne kadınlar biliyorum bakış açısı hiç doğru değil bence.
Ben de ne kadınlar biliyorum kocası istemiyor diye tek bir arkadaş
bile edinmeyen kimseyle görüşmeyen, mesleği olan ama çalışmayan,
eşi istemiyor diye ayrı eve çıkamayan kp kv ile yaşayan hizmetçi olan..
Eeee peki bu kadınlar böyle gerçekten mutlu mu?

Yoksa aman huzurumuz kaçmasın da benim istediklerim olmasa da olur
Aman boşanmayalım, evliliğim yürüsün de ben mutlu olmasam da olur
diyen kadınlar mı?

Herkesin hayalleri başka, hayattan aldığı tat başkadır.
Kimi kadın gezmeyi sevmez mesela, evinde mutludur.
Kimi de boğulur evde ara ara gezmek ister.
Kimi ben eşimin bana bakmasından memnunum evimin hanımı olarak mutluyum der
ben bilmem eşim bilir der oturur evinde.
Kimi de çalışarak ürettiğini hisseder ve çalışmadan mutlu olamaz.
O ne ilginç psikologmuş anlamadım.

Eşine evlilikte iki kişinin adım adım birbirine gelerek gelecek planlaması
gerektiğini anlatmalıydı..
İkinizin istediği olmasın madem uzlaşamıyorsunuz.
Bambaşka bir yol seçin.
En azından o kendi isteği için beni yok sayıyor düşüncesi olmaz.
 
Hayata aynı acıdan bakamamak, bir tarafın fazlaca bencil olması, sadece kendi ısını kariyerini düşünmesi bile yeterli bir sebep ayrılık icin.

Ben de 30 yasimi yeni bitirdim. Sizde de oldu mu bilmiyorum ama hayatımı cok sorguladım. Ben 30 yılı nasıl geçirdim hayat ne kadar cabuk geçiyor diye?

Ve su karara vardım; hayatta "kızım " dahil kimse benden onemli degil. Önce ben varın benim hayatımın isimin öncelikleri var. Ve esime de simdiye kadar davrandığım özveriyi fedakarlığı bile değiştirdim kendime bakmaya kendimi fazlaca düşünmeye başladım.

Diyeceğim su; hayata br daha gelmeyecez ve hayatta hic kimse icin isteklerimizi ertelemeye değmez. Mutsuz oldugunuza tam kanaat getiriyorsanız bir sekilde yolunuzu çizin. Ya esinizi yola getirin orta yol bulun ya da ayrılın.
 
ya çocuklar varsa? ben de çıkmazdayım şu anda.kızlarım eğer anne babamın nesi vardı?içkisi kumarı mı?seni dışarı göndermıyormuydu kıskanıyormuydu?ailene saygısızmıydı?kavgacı mıydı? seni kırıyor muydu?evde temizlik,yemek mi bekliyordu? neden ayrıldın? neden bizi babamsız bıraktın? kendi keyfini düşündün de bizi neden düşünmedin diye sorarlarsa ben ne diyeceğim diye 5 yıllık evliliğimin son 3 yılını ite kaka geçirdim.şimdi ilk kızım yalnız kalmasın diye yaptığım 2.kızım da 1 ay sonra dünyaya gelecek Allah nasip ederse.ha,bu arada 2. çocuğumu yaparken hiç tereddüt etmedim.boşanmış ta olsam evli de kalsam ilk kızım yalnız olmayacaktı çünkü.maddi anlamda rahat olmasam elbette 2.yi yapmazdım ama ayrılmış olsam eşimin iyi bir nafaka vereceğinden kuşkum yok.
ha,çocuk yoksa ve mutsuzsam kesinlikle boşanırdım,kesinlikle.insan mutsuz olmak için evlenmez çünkü.bu kadar!
kızımın doğacağı güne kadar süper bir eş olan kocam,kızımın doğumundan sonra benim taleplerimi önemsemez biri oldu.hemen 10 üzerinden puanlayayım:
1.dışarıda ve evde beraber vakit geçirme:0 (sıfır) kızı ve benim olduğumuz yerden kaçar.
2.kızıyla günde 20dk oynama:0 hiç vakit geçirmez,vaktini kumandasıyla geçirir.kızının sevgiye ilgiye ihtiyacı var mı bilmez.odun.haftada 1 gün 10 dk oynar,1 kez bakkala götürür.
3.kişisel temizliğine dikkat etme,sigara kokusu,diş fırçalama:3
4.sosyalleşme:0 beraber bir yere gitmeyiz,komşu bile gelmez.konuşmayı sevmez.
5.doktordur ama ağlasam bağırsam bakmaz bana:ihtiyacım olduğunda yanımda olma:0
6.kızının yemesi,içmesi,gezmesi,oyunu,gelişimi hakkında bilgisi:0 ilgilenmez.
müsait olunca devam edeceğim:(
 
7. beraber sofraya oturma:0 günlerdir beraber yemedik.
8.cinsellk:4 çok bencil,o da olduğu zaman.isteksiz biri.ben kaynaklı olduğunu sanmıyorum,yeterince beğendiğini biliyorum,özellikle fiziğimi ve temizliğimi.
9.en önemli konu:iki uçlu duygulanım bozukluğu hastalığından dolayı psikiyatrik ilaç kullanıyor.ancak bu zaman kadar herhangi bir sözlü ya da darp şeklinde bir şiddete maruz kalmadım.sadece 3 yaşındaki kızımızı3-5 kez ellerine ya da poposuna vurmak kaydıyla hırpaladı,uyumadığı için.
10.kazancımız:10 puan.bana nereye ne harcadın demez.eve 1 yardımcı+1 bakıcı alacağım.seneye de kendi arabamı ve yazlık alacağım.mutlu olacak mıyım ,hayır.ama cefasını çekiyorsam sefasını da çekmeliyim kızlarımla öyle değil mi?
işte boşanmanın kaçınılmaz olduğu mutsuz bir aile karesi:(
Sorduğunuz soruyu şimdi değil de,birkaç yıl sonra cevaplayabilirim umarım sevgili soru soran arkadaş...
 
sorum aynen başlıktaki gibi, eşinden evliliğinden, yaşadığı ilden, eşinin gelecek planlarından soğuyan hatta gelecek planları hiç uymayan, içki, kumar, aldatma,şiddet olmadan soğuduğu için boşananlar yad a boşanmayı düşünenler, düşünüp de vazgeçenler var mı arkadaşlar??

bu tarz boşanmaların sonrası pişmanlık mı???

cnm ben varım ama cesaretsizim herşey içki kumar karıkız değil..ruhun doyuyomu..mutlumusun..huzurlumusn..nasıl bitirecem ben bu hayatı bu adamla diye düşündürmüyomu..güveniyomusun işte önemli olan bu..herşey maddiyat ta değil maneviyat hayatta çok önemki malesef çok az kişi bunu bulabiliyo..şans..
 
ya çocuklar varsa? ben de çıkmazdayım şu anda.kızlarım eğer anne babamın nesi vardı?içkisi kumarı mı?seni dışarı göndermıyormuydu kıskanıyormuydu?ailene saygısızmıydı?kavgacı mıydı? seni kırıyor muydu?evde temizlik,yemek mi bekliyordu? neden ayrıldın? neden bizi babamsız bıraktın? kendi keyfini düşündün de bizi neden düşünmedin diye sorarlarsa ben ne diyeceğim diye 5 yıllık evliliğimin son 3 yılını ite kaka geçirdim.şimdi ilk kızım yalnız kalmasın diye yaptığım 2.kızım da 1 ay sonra dünyaya gelecek Allah nasip ederse.ha,bu arada 2. çocuğumu yaparken hiç tereddüt etmedim.boşanmış ta olsam evli de kalsam ilk kızım yalnız olmayacaktı çünkü.maddi anlamda rahat olmasam elbette 2.yi yapmazdım ama ayrılmış olsam eşimin iyi bir nafaka vereceğinden kuşkum yok.
ha,çocuk yoksa ve mutsuzsam kesinlikle boşanırdım,kesinlikle.insan mutsuz olmak için evlenmez çünkü.bu kadar!
kızımın doğacağı güne kadar süper bir eş olan kocam,kızımın doğumundan sonra benim taleplerimi önemsemez biri oldu.hemen 10 üzerinden puanlayayım:
1.dışarıda ve evde beraber vakit geçirme:0 (sıfır) kızı ve benim olduğumuz yerden kaçar.
2.kızıyla günde 20dk oynama:0 hiç vakit geçirmez,vaktini kumandasıyla geçirir.kızının sevgiye ilgiye ihtiyacı var mı bilmez.odun.haftada 1 gün 10 dk oynar,1 kez bakkala götürür.
3.kişisel temizliğine dikkat etme,sigara kokusu,diş fırçalama:3
4.sosyalleşme:0 beraber bir yere gitmeyiz,komşu bile gelmez.konuşmayı sevmez.
5.doktordur ama ağlasam bağırsam bakmaz bana:ihtiyacım olduğunda yanımda olma:0
6.kızının yemesi,içmesi,gezmesi,oyunu,gelişimi hakkında bilgisi:0 ilgilenmez.
müsait olunca devam edeceğim:(

7. beraber sofraya oturma:0 günlerdir beraber yemedik.
8.cinsellk:4 çok bencil,o da olduğu zaman.isteksiz biri.ben kaynaklı olduğunu sanmıyorum,yeterince beğendiğini biliyorum,özellikle fiziğimi ve temizliğimi.
9.en önemli konu:iki uçlu duygulanım bozukluğu hastalığından dolayı psikiyatrik ilaç kullanıyor.ancak bu zaman kadar herhangi bir sözlü ya da darp şeklinde bir şiddete maruz kalmadım.sadece 3 yaşındaki kızımızı3-5 kez ellerine ya da poposuna vurmak kaydıyla hırpaladı,uyumadığı için.
10.kazancımız:10 puan.bana nereye ne harcadın demez.eve 1 yardımcı+1 bakıcı alacağım.seneye de kendi arabamı ve yazlık alacağım.mutlu olacak mıyım ,hayır.ama cefasını çekiyorsam sefasını da çekmeliyim kızlarımla öyle değil mi?
işte boşanmanın kaçınılmaz olduğu mutsuz bir aile karesi:(
Sorduğunuz soruyu şimdi değil de,birkaç yıl sonra cevaplayabilirim umarım sevgili soru soran arkadaş...

madde madde yazmışsın işte, bunlar boşanma nedeni, çocuklarınada bunu anlatırsın, hem neden hep çocuklarımızın bizi bencillikle suçlayacağını düşünüyoruz ki, çocuğu anne baba yetiştirir neticede, sizin durumunuzda emeğin tamamı sana ait senin yetiştireceğin çocuklar seni anlar diye düşünüyorum, çocuk mutsuzluğu hisseder çünkü, yazında diyosunki çocuklarım neden bizi babasız bıraktın derlerse, e baba şimdi ne kadar hayatlarındaki katıla katıla çocuklarıyla eğlenebiliyomu, oynayabiliyomu doyasıya, koklaya koklaya öpüyomu? bizim olduğumuz odadan kaçıyo diyosun
 
12 sene oldu ben evleneli
ilk beş sene, problemlere alışamayacağım, ben boşanacağım düşünceleri ile epey çatışmalı geçti
buna iten sebepse, zaman zaman nükseden karakter uyuşmazlığı.
ikinci beş sene ben bu adamı adam edecem çabaları ile geçti
onu değiştiremeyeceğimi kabul edip evliliğe ayak uydurmam, olgunlaşmam, olanı kabullenmem de son iki sene zarfında gelişti.

evlenmeden önce de düşünürdüm, aynı adam, 10 20 40 50 sene.
olabilirliğin sınırları zorlanıyormuş gibi. evliliğin kendisi ilişkiyi yıpratıyor sanki.
gelenek olmasa, yaşadığımız düzenin sistemin parçası olmasa evlenir miydik bilmiyorum.

farklı filmlerden hoşlanıyoruz, o bilim kurgu izliyor ben seviş kurgu :) şaka :) psikolojik filmler izlemeyi seviyorum
mizaha bakış açımız farklı, çoğu zaman aynı komediye gülemiyoruz. Acunda çıkan atalaya güldüğü zaman kafasına patlatasım geliyor.
ortak hiçbir dizimiz yok.
ben ekonomik olsun diye pazar alışverişi yaparım, o bir girişte reyonlardan pahalı pahalı alır Neymiş pazarı sevmiyomuş. Benim hergün pazara gidesim geliyo tabi.
kitap okuyup yorumlamayı, üzerine konuşmayı herhangi haber izleyip tartışmayı isterim, severim, hiç sevmez.
dışarda gezmeyi sever, ben sevmem.
liste uzalıııır kısalmaz.

birbirine ayak uydurmaya çalışmak, alışma sürecinde birbirine sabretmek, değiştirmeye çalışmaktansa olanı kabullenmeye çabalamak evliliği yaşanır kılıyor.

aslında karşındaki değil evliliğin kendisi çok sıkıcı.

bu yorumunuzu gerçekten beğendim
evlilik sadece aynı karaktere yada mümkün olduğunca ortak karaktere sahip olanların mutlu olacağı bi yer değil bana göre
farklı karakterli insanlarda pekala mutlu olabilirler tabiri caizse ortak paydada birleşerek,

sizin yazdıklarınız okuyunca o kadar çok kendi evliliğime benzeyen yönler varki. EŞİMLE evimiz ve oğlumuz dışında hiç bir ortak konumuz yok mesela hiç bir ortak sevdiğimiz şey yok ne film be dizi ne kitap nede başka bişi ama yine de mutlu biz yuvamız var çünkü birbirimizi olduğu gibi kabullendik

bunu burda defalarca yazdım ama yine yazıyorum
MUTLULUK DEĞİŞTİREMEDİĞİN ŞEYLERİ KABULLENMEKTEN GEÇER
VE MUTLULUK; İÇİNDE BULUNDUĞUN DURUMU KABUL ETMENLE DOĞRU ORANTILIDIR
 
Son düzenleme:
beni anladığın için teşekkür ederim ve konuyu açan arkadaştan özür diliyorum kendimle meşgul ettiğim için sizleri.konuyu açan arkadaş için net bir yorumum vardı zaten:çocuk yoksa,katlanamıyorsan mutlaka ayrıl.çocuk olunca ayrılığı düşünmek bile zor.
peki nemesis, 1 şans verip düzelmesi için evlilik danışmanına gitmek te mi çözüm olmaz bizim için? nasıl bir şans vermeliyim bu evliliğe daha,mutlu olabilmek için neler yapmalıyım? herşeyi sineye çekip,eşimin parası,öğrencilerimin meşguliyeti,çocuklarımın sevgisi yetmezmi mutlu bir hayat sürmek için...acaba? kendim buna cvp veremediğim için sizlere soruyorum:(( medet işte.medet ya rasul allah diyorum ve kullarından fikir bekliyorum.
 
Evet şiddet,hakaret ve aldatma olmadan da boşanılır !

Bu tip boşanmalar çevre tarafından belanı mı arıyorsun diye yorumlansa da, aslında cevabı mutluluk aramaktır.

Sevgi bitmişse, evinde huzurlu değilsen, sırf kötü huyu yok diye bir adamla yaşanmamalı. İnsanlar şunu anlamıyor ; adam melek olsa sevmeden olmuyor. Bizim toplumuzda kadınların çoğunun yaptığı şeydir bu, aman kötü huyu yok, evine de bakıyor ee erkekten daha ne istenir.

Erkekten sevgi istenir, sevgisizlik bence en önemli boşanma sebebi ...
 
benim eşim beni seviyor.
önceden daha çok seviyordu bunu da biliyorum ama toparlanabilirsem beni yine eskisi gibi sevecek bunu da biliyorum ama baştan insan kabulelnemediği şeyler yaşayınca çok yıpranıyor ve evliliği sürekli sorguluyor.
burda yazılanları okuduğumda içinden çıkılmaz durumlara düşüyorum.
ne sorunlar ne sıkıntılar var diyorum

ailesi zortpırt gelemez hatta davet etmeden geldikleri annesinin bi iki defa olmuştur. o da usulden geldi bence.
annesi sürekli benle yakın olmaya çalıştı ama ben istemedim çünkü bu şehre gelmemizde annesinin etkisi çok olduğunu düşünüyorum ve çok bilmiş biri. bunaltıyor herşeye ama herşeye fikir veriyor. her bildiğini söylemek zorunda gibi. bundan hiç hoşlanmıyourm.
neyse konu annesi değil. ailesini kabullenemiyorum. bilmiyorum neden böyle. çoğu sebep bu şehre zorla gelmem ve hepsinin bunda payı olduğunu düşünüyorum.

eşim ailemle oraya buraya gidelim vs demez artık. önceden bi iki vukuatı olmuştu ama artık demiyor.
h. sonunu paso benle geçiriyor. elbetteki bu hemen olmadı ama şunu biliyorum ki eşime ılımlı, merhametli, ve sabırlı davranırsam çok fazla verici. ama ben burda yaşamak istemiyorum. içinden çıkmadığım bir takıntı durumuna dönüştü.
benim gelecek planlarım vardı. mesleğime dair. burda o planları yapamayacağım. o kurumlar burda yok. eşimse iş kuruyo burda ve iyi para kazanacak. aslında kariyer planı olmayan bir bayan için eşim çok lüks kaçabilir. ama bana zoraki bi şeyler yaptrması beni çok soğuttu.
çok ikilemdeyim.

bazen diyorum boşver nerdeyim. bebek düşün artık... eşin iyi para kazanacak. çok çalışkan. sadakatli diyorum. sana sunduğu hayatı kabullenirsen eşin rahatlayacak, sen rahatlayacaksın ve daha huzurlu olacaksınız diyorum.

bazen de 30 sene sonra bile boşananlar olabiliyor. sakın isteklerinden hayallerinden vazgeçme. sınavları kazan, hem belki kazanırsan eşin bi yol bulur. çok istediğin biliyor bunu diyorum ama bir de sınav kazanırsam eşim ben şu an bu şehirden çıkamam işler oturdu,müşteri potansiyelim burda,çok kazanıp ev alıp birikim yapıp bi an önce rahatlamak istiyorum derse(ki bunu diyor çoğu zaman, ama bana da dersini çalış kazan bakarız diyor,bazne de hala kariyer derdindesin diyor:( ),ben zaten şehirimi zoraki değiştrmişim, bir de sınav kazansam eşim kabul etmezse gelmek istemezse benle ona olan kızgınlığıma bu defa hiç engel olamam diye çok korkuyorum......ki yeniden özel sektörde iş kurmak zordur. eşim için de iş meselesi çok önemli. çok çıkmazdayım. kızgınlığım ve kaygım hiç geçmiyor. oysa eşim evde gayet iyi davranır, vaktini benle geçirir, gezdirmeye çalışır.... başlıkta yazdığım kötü alışkanlıkları yok, aile kavramına önem verir................. ama ataerkil yapısı var!!!!

offffffff bazen çok bunalıyorum bi karar veremiyorum. insanın yaşamayı istediği hayatla yaşadığı hayatın ve şehirin uyuşmaması çok yorucuymuşşşşş.bebek istiyorum ama çook korkuyorum. eşimde istiyor. benim hazır olmamı bekliyor ama isyan edebilir artık. hiç lafını bile açmıyorum bebeğin çünkü....

nişanlıyken bu çıkmazda durumlarım yoktu:( zamanla gelişti buraya gelmem de iş kurması da

fikirlerinizi bekliyorummmmmmm
 
benim eşim beni seviyor.
önceden daha çok seviyordu bunu da biliyorum ama toparlanabilirsem beni yine eskisi gibi sevecek bunu da biliyorum ama baştan insan kabulelnemediği şeyler yaşayınca çok yıpranıyor ve evliliği sürekli sorguluyor.
burda yazılanları okuduğumda içinden çıkılmaz durumlara düşüyorum.
ne sorunlar ne sıkıntılar var diyorum

ailesi zortpırt gelemez hatta davet etmeden geldikleri annesinin bi iki defa olmuştur. o da usulden geldi bence.
annesi sürekli benle yakın olmaya çalıştı ama ben istemedim çünkü bu şehre gelmemizde annesinin etkisi çok olduğunu düşünüyorum ve çok bilmiş biri. bunaltıyor herşeye ama herşeye fikir veriyor. her bildiğini söylemek zorunda gibi. bundan hiç hoşlanmıyourm.
neyse konu annesi değil. ailesini kabullenemiyorum. bilmiyorum neden böyle. çoğu sebep bu şehre zorla gelmem ve hepsinin bunda payı olduğunu düşünüyorum.

eşim ailemle oraya buraya gidelim vs demez artık. önceden bi iki vukuatı olmuştu ama artık demiyor.
h. sonunu paso benle geçiriyor. elbetteki bu hemen olmadı ama şunu biliyorum ki eşime ılımlı, merhametli, ve sabırlı davranırsam çok fazla verici. ama ben burda yaşamak istemiyorum. içinden çıkmadığım bir takıntı durumuna dönüştü.
benim gelecek planlarım vardı. mesleğime dair. burda o planları yapamayacağım. o kurumlar burda yok. eşimse iş kuruyo burda ve iyi para kazanacak. aslında kariyer planı olmayan bir bayan için eşim çok lüks kaçabilir. ama bana zoraki bi şeyler yaptrması beni çok soğuttu.
çok ikilemdeyim.

bazen diyorum boşver nerdeyim. bebek düşün artık... eşin iyi para kazanacak. çok çalışkan. sadakatli diyorum. sana sunduğu hayatı kabullenirsen eşin rahatlayacak, sen rahatlayacaksın ve daha huzurlu olacaksınız diyorum.

bazen de 30 sene sonra bile boşananlar olabiliyor. sakın isteklerinden hayallerinden vazgeçme. sınavları kazan, hem belki kazanırsan eşin bi yol bulur. çok istediğin biliyor bunu diyorum ama bir de sınav kazanırsam eşim ben şu an bu şehirden çıkamam işler oturdu,müşteri potansiyelim burda,çok kazanıp ev alıp birikim yapıp bi an önce rahatlamak istiyorum derse(ki bunu diyor çoğu zaman, ama bana da dersini çalış kazan bakarız diyor,bazne de hala kariyer derdindesin diyor:( ),ben zaten şehirimi zoraki değiştrmişim, bir de sınav kazansam eşim kabul etmezse gelmek istemezse benle ona olan kızgınlığıma bu defa hiç engel olamam diye çok korkuyorum......ki yeniden özel sektörde iş kurmak zordur. eşim için de iş meselesi çok önemli. çok çıkmazdayım. kızgınlığım ve kaygım hiç geçmiyor. oysa eşim evde gayet iyi davranır, vaktini benle geçirir, gezdirmeye çalışır.... başlıkta yazdığım kötü alışkanlıkları yok, aile kavramına önem verir................. ama ataerkil yapısı var!!!!

offffffff bazen çok bunalıyorum bi karar veremiyorum. insanın yaşamayı istediği hayatla yaşadığı hayatın ve şehirin uyuşmaması çok yorucuymuşşşşş.bebek istiyorum ama çook korkuyorum. eşimde istiyor. benim hazır olmamı bekliyor ama isyan edebilir artık. hiç lafını bile açmıyorum bebeğin çünkü....

nişanlıyken bu çıkmazda durumlarım yoktu:( zamanla gelişti buraya gelmem de iş kurması da

fikirlerinizi bekliyorummmmmmm

üsttede yazdığım gibi, kabullenemediğin içim mutsuzsun bence senin psikolojik yardım alman gerekli

ya değiştirtemediğin şeyleri kabullenip mutlu olmaya çabalıycaksın
yada bu adamdan boşanıp yeni bir hayat kurmaya çabalıycaksın

bir başka değişle ya bu deveyi güdeceksin yada bu elden gideceksin
seçim senin tabiki
 
Back
X