Üç yaşındaki oğlum birilerine vurup şiddet göstermez lakin her şeyi merak eder, kurcalamak ister. Ani hareketler yapar. Kapakları, kapıları sert bir şekilde kapatır. Uyarınca sinirlenir ve eline ne geçerse fırlatır. Bardak, kumanda vs. Bu huyunu bildiğimden başka bir evdeysem "mecburen" daha sakin bir şekilde uyarırım. Çünkü olur da sert çıkış yaparsam, sinirlenip herhangi bir şeyi fırlatıp zarar vermesi birkaç saniyesini alır.
He ben önlem olarak ne yapıyorum. Kimsenin evine gitmiyorum. Kendi aileme bile ayda bir gidiyorum. Eğer bir mecburiyet varsa, yemek için bile oturmuyorum. Çay içmiyor, sohbet etmiyorum. Sadece oğlumun peşinden koşuyorum. Israrla çağırmış olan ev sahibine de "gördüğünüz gibi benim sosyalleşme imkanım yok" diyorum. Böylelikle tekrarı olmuyor o buluşmaların.
Markete gitmek zorundayım. En nihayetinde yaşamak için gıda tüketmem gerek. Kasaya saldırıp pos cihazının tuşlarına basmak istiyor. "Hayır"ın elli tonunu denesem de pek işe yaramıyor. Marketteki kasiyerler selam verdiğim sık gördüğüm kişiler ise zaten bir kez tuşa basmasına izin veriyorlar. O zaman sorun çözülüyor. Lakin tanıdık değilse, kendini yerlere atıp tepinen bir çocukla aldıklarımı poşetlemek zorunda kalıyorum. Dışarıdan bakınca nasıl görünüyor bilmiyorum ama ben hayır demeyen ya da şımartan bir anne değilim mesela.
Bu kadar uzun niye yazdım. Bazen anne ne yaparsa yapsın, çocuk sorunlu ise elden bir şey gelmiyor. Tek çözüm yatılı ya da yatılı olmayan hiçbir misafirliğe gitmemek. Bir zahmet totosunu kendi evindeki koltuğa gömmek. Onun dışında annenin rahatlığı İnnaılmaz sinir bozucu haklısınız. Çocuk normal olmasa bile, anne elinden geleni yapmalı. Uyarınca psikolojilerine bir bok olmuyor çocukların. İşe yarar, yaramaz onu bilmem ama en azından karşısındaki insanı rahatlığı ile çıldırtmamış olur.
Böyle durumlarda net olun. Açıkça rahatsızlığınızı dile getirin. En fazla anneniz ile aranız bozulur. Ancak rahat anne modeli hatasını anlar.