- 20 Ocak 2023
- 227
- 618
- 18
- Konu Sahibi BeatrixKiddoo
-
- #61
İşte oradan sonra tekrar şans verilirse gözlemlemek lazım. Sözde mi eylemde mi diye. Türkiye'de o kadar çok söz veriliyor ki her konuda.Bir sorum var, yaptığı şeyin seni üzdüğünün farkına varsaydı ve özür dileseydi, evet hatalıyım, evet seni istemeden üzdüm/düşüncesizlik ettim (artık neyse o yaptığı şey, senin açından bakabilip gönlünü almak isteseydi) bir şansı olur muydu?
Hayır bi de barışıp kabul ettikçe yalama gibi bişey oluyor, iyice yüzsüzleşiyorlar. İnanılmaz gereksiz tepkileri vardı o adamın. Neyle gönlünü alacak, tamam aşkım düğünde pasta olsun mu diyecekti? Bir evlilik içinde uzlaşmanız gereken ama zıt fikirlere ve isteklere sahip olabileceğiniz yüzlerce konu var. Her defasında böyle mi olacaktı yani? Saçmalık.Evet ben de bugün cevap versem yine beni manipüle edecekti, barışsak yine aynıları olacaktı daha çok üzülecektim. Hiçbir şey değişmez…
Ben genelde tekrarlandığına şahit oldum, başıma da geldi ama genelleme yapmıyorum elbette. Dersini alan da vardır illa ki.İşte oradan sonra tekrar şans verilirse gözlemlemek lazım. Sözde mi eylemde mi diye. Türkiye'de o kadar çok söz veriliyor ki her konuda.
Aynen öyle en ufak bir şeye üzülsem dile getirsem tavır yapıyordu seni bir türlü mutlu edemiyoruz diyordu sanki benim bir şeyi dile getirip üzülmeye hakkım yokmuş gibi…Hayır bi de barışıp kabul ettikçe yalama gibi bişey oluyor, iyice yüzsüzleşiyorlar. İnanılmaz gereksiz tepkileri vardı o adamın. Neyle gönlünü alacak, tamam aşkım düğünde pasta olsun mu diyecekti? Bir evlilik içinde uzlaşmanız gereken ama zıt fikirlere ve isteklere sahip olabileceğiniz yüzlerce konu var. Her defasında böyle mi olacaktı yani? Saçmalık.
Evet çok şükür ki öyleydi. Gerekeni yaptık. Kendimi psikolojik savaştan çıkmış gibi hissediyorum.Ben sizin konunuzu biliyorum. Sizinkinde gizli vs değil bağıra bağıra gelen sorunlu evlilik vardı.
Öyle oluyor. Eş, nişanlı, sevgili, kv artık kimse o toksik insandan kurtulunca derin bir nefes sonra niye katlandim ki üzüntüsü. İki duygu elele.Evet çok şükür ki öyleydi. Gerekeni yaptık. Kendimi psikolojik savaştan çıkmış gibi hissediyorum.
Valla hiç üzülme. Bana da son zamanlarda adımın kısaltması ile hitap ediyordu. X olsun mesela ki hiç sevmem. Kim söylese sevmiyorum. Baktım iyice ağzına yapıştı, önce güzelce, tatlı dille ve gülerek uyardım. Ya bebeğim bana x demesen, hiç sevmiyorum o kelimeyi, dedim. Dikkate almadı, demeye devam etti. Sonra sertçe uyardım. Sana daha önce güzelce söyledim, yapmaya devam ediyorsun. Ben hoşlanmıyorum sen de bana x demeyeceksin, dedim. Neymiş efendim ben triplere girmişim. Çocuk gibiymişim. Ne alakası var, sevmediğim bişeyi yapıyor ve tepki gösteriyorum bundan daha doğal ne olabilir? Demek ki bana, isteklerime, istemediklerime saygı yok. Sende de benzer durum olmuş anladığım kadarıyla.Aynen öyle en ufak bir şeye üzülsem dile getirsem tavır yapıyordu seni bir türlü mutlu edemiyoruz diyordu sanki benim bir şeyi dile getirip üzülmeye hakkım yokmuş gibi…
Forumun bug ını bulmuşsunuz. Bu konuda tüm meseleyi çözüp, forumu Kapatıp gidelimBu konuyu hem dertlesiriz hem de genç arkadaslar sürekli aynı konuları yazıp yazılanlara fazla reaksiyon gosteriyor onun için actim. Bu konuyu daha cok genç onlara yol gösterir amacıyla actim. Yaklaşık 1 haftadır forumdayim. Konular hep aynı aslında. Genellikle sınırı koruyamayan insanlar yazıyor. Yanlış anlaşılmasın ben kendimi farklı bir yere konumlandirmiyorum. Belki bir nebze akillanmisimdir.
Kv, kp, görümce, anne, arkadaş, sevgili... at kosturuyor, taviz veriyoruz veriyoruz. Konularda gerçeklerle karşılaşan insanlarda hemen savunma ama kocamiii , annemi vs...uzemem halleri.
Niye toksik ilişkilere tutunuyoruz? Neden kv problemini görürken eşimizi geç görüyoruz? İlişkilerden gitmek niye zor? Tecrübeli arkadaşlar ne yaşadı da sinir cekebildi? Niye ozguvenimiz çok düşük? Buralardan kendini çıkaranların tecrübeleri?
Bu ufak bir mevzu değil. Taksim'e yakın bir yerde yaşıyorsan önemli. Haberi olmadıysa ayrı tabiBomba muhabbetini şimdi okudum. Yani üç gün sonra yazma sebebi için ne diyecekti de gönlünü alacaktı o ayrı bir mesele. Besbelli önemsememiş. Yazmaması için çook ciddi bir nedeni olmalıydı, ne bileyim bir yakını ölmüştür ya da kendisi çok hastadır, haberi olmamıştır falan. Ha yine de sen belki bahanesi ne olursa olsun üzerinde durmazdın ama yakıştıramadım demeni şimdi daha net anladım.
Benim daha ciddi konular. Mesela kendi bir düğün yeri seçti, ben de tamam dedim sonra fiyatını duyunca değiştirmeye çalıştı. Ben de orayı beğendiğim için üzüldüğümü söyledim, hiç mi burada olma imkanı yok dedim. O da zor biraz dedi. Sonra bana mahalle arası bir yer atıyor. Ben de bunları beğenmedim diyerek daha uygun başka yerler attım. O da bunlar bizim akrabalara uzak gelmezler dedi. Halbuki 20 dakikalık mesafe. Hep böyle sorun çıktı. Ben de üzüldüm dolayısıyla bana patladı o olayda da. Sen her şeyi büyütüyorsun surat yapıyorsun demişti orada da. Gerçi sonra benim ilk beğendiğim yer oldu da, bir önemi kalmadı tabii artık.Valla hiç üzülme. Bana da son zamanlarda adımın kısaltması ile hitap ediyordu. X olsun mesela ki hiç sevmem. Kim söylese sevmiyorum. Baktım iyice ağzına yapıştı, önce güzelce, tatlı dille ve gülerek uyardım. Ya bebeğim bana x demesen, hiç sevmiyorum o kelimeyi, dedim. Dikkate almadı, demeye devam etti. Sonra sertçe uyardım. Sana daha önce güzelce söyledim, yapmaya devam ediyorsun. Ben hoşlanmıyorum sen de bana x demeyeceksin, dedim. Neymiş efendim ben triplere girmişim. Çocuk gibiymişim. Ne alakası var, sevmediğim bişeyi yapıyor ve tepki gösteriyorum bundan daha doğal ne olabilir? Demek ki bana, isteklerime, istemediklerime saygı yok. Sende de benzer durum olmuş anladığım kadarıyla.
Umarım sizinki gibi gerçekten değen biri karşıma çıkar da şükrederim.Öyle oluyor. Eş, nişanlı, sevgili, kv artık kimse o toksik insandan kurtulunca derin bir nefes sonra niye katlandim ki üzüntüsü. İki duygu elele.
Valla hiç üzülme. Bana da son zamanlarda adımın kısaltması ile hitap ediyordu. X olsun mesela ki hiç sevmem. Kim söylese sevmiyorum. Baktım iyice ağzına yapıştı, önce güzelce, tatlı dille ve gülerek uyardım. Ya bebeğim bana x demesen, hiç sevmiyorum o kelimeyi, dedim. Dikkate almadı, demeye devam etti. Sonra sertçe uyardım. Sana daha önce güzelce söyledim, yapmaya devam ediyorsun. Ben hoşlanmıyorum sen de bana x demeyeceksin, dedim. Neymiş efendim ben triplere girmişim. Çocuk gibiymişim. Ne alakası var, sevmediğim bişeyi yapıyor ve tepki gösteriyorum bundan daha doğal ne olabilir? Demek ki bana, isteklerime, istemediklerime saygı yok. Sende de benzer durum olmuş anladığım kadarıyla.
Yok ya , kırdığını farkeder gönül alırsın, ilerleyen zamanlarda o hassas noktasına saygı göstersin. Sorun çözülür. Benim kasdettigim gönül almak bu. Yoksa aynı şeyleri yap yap 'bir daha olmayacak' de, küçük çocuk gibi.Benim her defasında gönlümü almaya çalıştı da ne oldu? Sürekli aynı hataları yaptı durdu. Bir süre sonra o bile kıymetini yitiriyor. İletişim problemi varsa toparlanması hepten güç…
Aynen öyle. iyi biri iyi biri. İyi biriyse camii yaptırsınBomba muhabbetini şimdi okudum. Yani üç gün sonra yazma sebebi için ne diyecekti de gönlünü alacaktı o ayrı bir mesele. Besbelli önemsememiş. Yazmaması için çook ciddi bir nedeni olmalıydı, ne bileyim bir yakını ölmüştür ya da kendisi çok hastadır, haberi olmamıştır falan. Ha yine de sen belki bahanesi ne olursa olsun üzerinde durmazdın ama yakıştıramadım demeni şimdi daha net anladım.
Ben yakınım,o uzak bir diyarın vatandaşı . "tüm haberler bundan bahsediyor" demese yine bu kadar sinir olmazdım , "duymamıştir ne bilsin" derdimBu ufak bir mevzu değil. Taksim'e yakın bir yerde yaşıyorsan önemli. Haberi olmadıysa ayrı tabi
Ayrılığın ilk zamanları en zorlu zamanlar. Aklına düştüğü anda eşin dostunla plan yap:) hattaEvet çok şükür ki öyleydi. Gerekeni yaptık. Kendimi psikolojik savaştan çıkmış gibi hissediyorum.
Bu kadar uzun yazıda tek gördüğüm, astrologunun olmasıYok ya , kırdığını farkeder gönül alırsın, ilerleyen zamanlarda o hassas noktasına saygı göstersin. Sorun çözülür. Benim kasdettigim gönül almak bu. Yoksa aynı şeyleri yap yap 'bir daha olmayacak' de, küçük çocuk gibi.
Benim Astrologum şey demişti, "çok zor bir açın var - kendin, hayatındaki insanları mutlu etmenin yolunu bildiğin için karşı cinsten de aynı özeni bekliyorsun, göremediğinde soguyorsun"
Tam olarak durumum bu bence
Aynen öyle. iyi biri iyi biri. İyi biriyse camii yaptırsınnapiim yani. Normal zamanda iyi bir flört olması beni sallamadigi gerçeğini değiştirmez ki.
Hiç sevmem erkekleri aklamayi. Yapmadiysa yapmamistir yani. Çok guzellemeye 'ama zamanında şöyle şöyle yapmisti' diye kılıf bulmaya gerek yok
Ben yakınım,o uzak bir diyarın vatandaşı . "tüm haberler bundan bahsediyor" demese yine bu kadar sinir olmazdım , "duymamıştir ne bilsin" derdim
Ayrılığın ilk zamanları en zorlu zamanlar. Aklına düştüğü anda eşin dostunla plan yap:) hatta
yakın arkadaslarindan açık açık seni sık sık oyalamalarini söylekendin de oyalanacak şeyler bul. Çok fazla kendinle başbaşa kalmamaya çalış.
Ben bu ayrılık sürecim başladığı vakit evde lazere başladım mesela,topik falan açtım. Haftada üç jiletlenip lazerlenmekten o yoğunlukta çocuğu düşünemez oldumsen de kendine elini beynini oyalayacak şeyler bul mutlaka.
Bol şans diliyorum, umarım bir süre sonra nostaljinin verdiği yetkiyle sadece iyi anıları hatırlayıp barismazsin
Astrologum KKdan arkadaşım aynı zamandaBu kadar uzun yazıda tek gördüğüm, astrologunun olmasınasıl oluyor bu? Benim de olabiliyor mu
Ohoooo o sayılmaz. Zaten arkadaşınsa ne olduğunu yada olmadığını bilirAstrologum KKdan arkadaşım aynı zamandaburadan tanıştık, zamanla arkadaş olduk, daha da zamanla o astroloji eğitimleri almaya başladı. Şimdi profesyonel olarak doğum haritası vs bakıyor :)))
Dur link paylaşayım, reklam olmayacaksa; canan genç
Sınır çizmek bu toplumda sürekli savunmada olmayı gerektiriyor.Daha çocukluğumuzdan itibaren sınırlarımız olmasının kötü bir şey olduğu öğretiliyor çoğumuza. Kimse bunu bu sözcüklerle açıkça söylemiyor belki ama öpülmek istemeyen çocuğa ama deden öpmezse üzülür, oyuncağımızı paylaşmak istemeyince ama bencillik kötüdür, ergenlikte odamızda takılmak isteyince hiç yüzünü gördüğümüz yok vs vs uzar gider. Çoğunlukla evler hem küçük hem kalabalık, kimsenin özel alanı yok, gözlemleyebildiğim kadarıyla kırsalda zaten özel alan diye bir kavram bile yok. Yaşlılara saygı duymamız gerektiği aklımızın erdiği günden itibaren bangır bangır bağırılıyor hepimize ama kimse kendimize saygı duymayı öğretmiyor. Hayatın kolektif yaşanması gerektiği sorgulanmayan bir kabul herkeste. Kimse ben ne istiyorum, neyi istemiyorum, şurada biraz kafamı dinleyeyim demiyor. Velhasıl bireysellik yok. Öyle olunca sınırlarımızı korumak, kendi alanımızı kurmak gibi kavramlar hayal.
Bu kadar mantıksal bakarsak peki nasıl ilişki kuracağız? Tabii ki mantığı kenara atıp saçma sapan şeyler yaşamak kotu. ama böyle de nasıl olacak ki diye düşündürüyor bazen. Ben de mesela bana ters gelen bir durum oldu mu ve beni üzüyorsa ve bu üzen durum mantiksizsa önce kendimi frenlemeye calisiyorum. Ama baktım durum beni her halükarda üzüyor o zaman ayrılığı da göze alıyorum. Aman sonradan değişir mantığıyla da ilerlemiyorum. İlişki konusunda zor seven biriyim. Ee boyle olunca da sanki hem kalbime hem kafama denk biri olmayacakmış gibi geliyor.Hiç toksik ilişkilere tutunan insan olmadım ya, benim canım kendimi üzen bir şey olunca bırakıp gidesim geliyor hemen. Bu iş olur , aşk olur, dost olur...
Son sevgilim dünyanın en ponçik insanıydı, ben fotoğrafları bastırıyorum diye çektiği fotoğraflarımi bana atmadan önce iki saat arkadan insanları silmekle uğrasir, ışık mışık ayarlardi. Her hareketi jestlerle ,inceliklerle doluydu, gitarla şarkılar çalıp video atar, mektuplar yazar, anilarimizi çizgi kitap haline getirirdi
Vs vs vs.
Adami yerlere göklere sigdiramam. Ama sonra ona hiç yakıştıramadıgim bir şey yaptı, ben tepkisiz kalınca o da tepkisiz kaldı, beni resmen ghostingledi
Üç hafta kadar elimde telefon devamlı mesaj gelmiş mi diye bakıp her fırsatta posta kutusunu açmaktan mala döndüm. Sonra dedim ki kendime; "senin uzulecegini bildiği halde boyle tepkisiz kalabilen insandan mi mesaj bekliyorsun? Demek ki sandığın kadar iyi biri değilmiş"
Sonra her yerlerden engelledim:)
Neredeyse üç aydır konuşmuyoruz.
Yine tabii ki arasıra posta kutuma bakıyorum bir şey yazmış mi diye,yalan yok. Ama beni sallamayani ben hiç sallamam.
Bence konuya çözüm burada.
Ben, bana değer veren insanların beni uzebilecegine ihtimal vermiyorum..uzuldugum zaman da 'demek bana verdiği değer buymuş' diyorum,hayatımdan çıkartmak çok kolay oluyor.
Yalın'in "titrerim kendi ustume,benden değerli değilsin" şarkısını tüm ergenligim boyunca söylemiş olmamın etkisi var mı bu durumda bilmiyorum ama kimsenin benim canım kendimi üzmeye değecek kadar önemli olduğunu düşünmüyorum
Bu söyleyeceğimi çıkar olarak düşünmeyin, denge olarak düşünün.Bu kadar mantıksal bakarsak peki nasıl ilişki kuracağız? Tabii ki mantığı kenara atıp saçma sapan şeyler yaşamak kotu. ama böyle de nasıl olacak ki diye düşündürüyor bazen. Ben de mesela bana ters gelen bir durum oldu mu ve beni üzüyorsa ve bu üzen durum mantiksizsa önce kendimi frenlemeye calisiyorum. Ama baktım durum beni her halükarda üzüyor o zaman ayrılığı da göze alıyorum. Aman sonradan değişir mantığıyla da ilerlemiyorum. İlişki konusunda zor seven biriyim. Ee boyle olunca da sanki hem kalbime hem kafama denk biri olmayacakmış gibi geliyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?