hayır anlamlarını farklı bilmiyoruz. ayrıldığımız nokta anneliğin bunlardan ibaret olmadığı. hepimiz insanız hatalarımız yanlışlarımız olabilir. annemizin de hataları olmuştur eminim.
benim annem çok yoğun çalışan bir kadındı, bankacıydı. ben çok yaramaz bir çocuktum. benimle asla başedemezdi.
dayak yediğim de çok olmuştur. çünkü başedemiyordu benimle. şimdi dönüp bakınca beni çok üzüyor. ama yine de onu suçlamıyorum.
sakince konuşarak çocuğunuzla her sorununuzu halledebiliyorsanız, o sizin şanslı olmanızdan da kaynaklanıyor biraz. ya çocuklarınız sakin yapıdadır, yada siz çalışmayan bir anneyseniz gerçekten çok ilgilenebiliyorsunuzdur.
benim bahsettiğim ise biraz farklı. benim görmeye bile dayanamadığım çocuk modelleri oluştu etrafta. ya ben civciv öldüren 5 yaşında çocuk gördüm, annesi bir daha yapma dedi, tek tepkisi bu oldu. böyle bir durumda sakin kalabilir misiniz?
yada sınıf arkadaşının burnuyla, kaşıyla, gözüyle alay edip ailesine şikayet edilince aa çok ayıp diyen ebeveynler gördüm. orada dalga geçilen çocuğun geleceğini nasıl mahvettiğini biliyorsunuzdur.
benim lafım bunlara, yoksa terlik alıp çocuğun peşinden koşturun demiyorum ben de. disiplinden taviz verilmemesi gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. yani çocuklara acımak için bir sebep bulamadım diyorum..
Hem çalışan bir anneyim. Hem yaşı biraz geçmiş bir anneyim. Hem boşanmış bir anneyim.
Çocuklarım sakin yapıda falan değil.
Mesela kızım 2 yaş ergenliğini yaşarken kardeş travması ve ana baba ayrılığı geldi üstüne.
O bir sene hep geçecek diye avuttum kendimi.
Boğazım şişiyordu yaptıklarına sabretmek için yutkunurken.
Vurmak çözüm değil.
Onunla inatlaşmak ona yapmayacaksın diye bağırmak o yaptığı yanllışı ona öğretmek ve dolayısıyla kalmasını sağlamaktan öteye götürmeyecekti onu biliyordum.
Bu bir süreçti her çocuk farklı şekillerde yaşıyordu ve ben sabırlı olursam geçecekti bunu biliyordum.
Şimdi herkes kızımın şu haline bayılıyor.
Öğretmeni geçen hafta çok güzel yetişmiş bir çocuk tebrik ederim dediğinde ağladım sevinçten. Hem kızımla hem kendimle gurur duydum.
İyi ki de sabretmişim.
Civcivi öldüren çocuk diyorsunuz.
Ben hep onlara hayvan sevgisini aşıladım. Onlar hiçir canlıya zarar vermemeleri gerektiğini gördüler.
Sineği dışarıya peçeteyle tutup attım onu gördüler.
Övünmek diyebileceksiniz belki ama evet sabrıma hayranım.
Ben içimde yaşadığım fırtınaları yansıtmamak için elimdeng eleni yaptım.
Bir evlilik bitirdim ben. Ne yaşandıysa yaşandı kolay değildi o kararı almak uygulamak.
Hangisinin doğru olduğuna karar vermek.
Kendim için değil önce çocuklarım için hangisinin doğru olduğunu, sonradan vicdan azası çekmeden halledebilmek.
Çok anlatılacak şey var.
Herşeye rağmen sabırla, sevgiyle, şefkatle yaklaşmanın çocuk için en doğru olduğunu düşündüm.
Uyguladım.
Ve sonuç gerçekten çok iyi..
Bu arada disiplinden hiç taviz vermedim.
Kurallarımkız var tabi ki. Ama o kurallara önce kendim uydum.
Çocuklarım da bocalamadılar, yadırgamadılar.
Çoğunlukla tutarlı olmaya çalıştım.