- 20 Mart 2016
- 937
- 1.031
- 33
- Konu Sahibi kralicetaci
-
- #41
Anladığım kadarı ile ilişkide istediklerin, olsun diye kendince strateji geliştirmişsin. Daha doğrusu sevgilinin zayıf noktasına oynuyorsun ''vicdan''Bu kötü bir şey biliyorsun dimi ? Aynısını sevgilin sana yapsa ne hissedersin, bunların hepsini sil at, karşına al güzelce konuş böyle olursa daha mutlu huzurlu oluyorum de ama diğer türlü hep Mutsuzum! o devasa maskeyi bir tarafa at. Hissettiklerini / hissettirdiklerini daha güzel bir dile ifade edersen emin ol sevgiline yaptığın manipülasyondan iyidir. Ayrıca sonradan aklına geldikçe vicdan yapıyorsun Böyle yapmaya devam ettikçe sevgilin senden nefret eder mutsuz olur kaçar gider. Dürüst olmak her zaman iyidir. Bence senin sorunun yok , naptığını gayet iyi biliyorsun sadece biri bunları sana söylemesine ihtiyacın var hepsi bu.
Böyle davranmaktan kendimi alıkoyamıyorum aslında derdim buçok istediğim bi sonucu varken bi konunun, eğer öyle olmicağını anlıyosam nasıl oldurabilirim diye çalışmaya başlıyo kafam.Otomatik yani baya.Bide o sonuca varana kadar ne kadar kırıldığımı umursamadan istediğim gibi oldu diye sevinçtende ölüyorum inanır mısın:)))) hani böyle baya üstü başı kan olmuş savaşçı gülümsemesi yani.Ama dediğim gibi bakın bazıları yanlış anladı, hayatımın her noktasında böyle değilim.Zaten hayatta kaç tane şeyi insan ''çok'' isteyebilirki.Benim bu örneklerimin hepsi çokkkk istediğim şeyler için varolan durumlar. Normal hayatı böyle yaşamıyorum.Bir iki yorum okuyucular tarafından yanlış anlaşıldığından olsa gerek baya kalbimi kırdı, o yüzden şuan yoğurdu üfleyerek yemekteyim:))))) dipnot geçmessem elim ayağım titriyor
:))))))) Çok hoşsunuz:) yok zaten uyku meselesinde işin saygısızlığından dolayı yapılmasını kastettim tabiki:)))) Haklısınız ama galiba, belkide olmaması gerektiği için başkalarının vesilesiyle olmuyordur bazı şeyler.Ama ne bileyim, sanki beni yok saymak gibi.Çünkü ben gerçekten aslında memnun olmasamda, sırf karşımdaki istediği için tamam diyebilirim.Ya hep aynı örneği veriyorum ama bu zaten gerçek bi örnek gerçekten arabam olmasını çok istiyorum.Yapıcağım meslekte araba almama elverişli.Ama erkek arkadaşım ağız burun kıvırınca deli oluyorum.Yani nasıl heveslenmezsin mesela ne kadar önemsediğimi biliyosun.Yada ileride hayır der misin dersen ne hakla çünkü istiyorum.Çünkü araba çok istiyorum ve olmazsa mutsuzluktan ölücem sanıp şimdiden bu yüzden erkek arkadaşımıın burnundan getirebiliyorum.Delimiyim neyim yahu.Kurtaramadım kendimi bu olması lazım çünkü istiyorum kafasından.
Ben de sizin gbiyim biraz ama verdiğimiz tepkiler farklıBu yoruma gerçekten çok sevindim.Bu ölçüde anlayan birini görmek beni baya mutlu etti gerçekten.Sadece istediğim karşımdakininde benim istediklerime saygı duyması.Çünkü istediğim zaman olmazsa kabullenmek yerine olması için sürekli çabalayıp kendimi hırpalıyorum.Halbuki karşımdakide benim isteklerime saygı duysa da ben hayatımdaki bazı şeylerden vazgeçmek zorunda kalmasam.Çünkü direterek hatta bazen huzur kaçırarak istediğim gibi olması için çok uğraşıyorum.Söylemek istediğimde bu.Gerçi bencilsem ve bunu bilmiyorsam saygı çerçevesi içinde söylendiği sürece hiç problem değil belki anlamak benim yararıma bile olabilir.Ama ne yazıkki bazı tipler saygıyıda unutup yorumluyor.Ben şok:))
ben de böyleyim ama mutluyum?Merhaba hanımlar.Hiç uzatmadan direkt konuya girmek istiyorum.Derdim kendimle.Resmen kendimle başa çıkamıyorum.Biliyorum ki bu hayatta herşey istediğimiz gibi olmaz, hiç kimsenin hayatı dört dörtlük değildir.Kendimi hep kesinlikle kıskanç olmayan biri olarak tanımladım bu yaşıma kadar (23) biri bişeylere sahip olduğunda Allah daha iyi etsin,daha çok versin dedim hep.Hiç hasetlendiğimi bilmem gerçekten.Fakaat, benim hayatımda dış etkenler yüzünden bişeyler istediğim gibi gitmezse, karşımdaki kim olursa olsun bir anda ona düşman kesiliyorum.Ve çok saldırgan davranmaya başlıyorum.Gerçekten yapmak istediğim şeylerin önüne engel konduğu zaman yada çok önemsenmediği zaman bilinçli olarak karşımdakini kırma eğilimi gösteriyorum.Ve bundan kendimi kurtaramıyorum.Mesela şu an üniversite okuyorum, okuduğum bölümle orantılı olarak devam etmek istediğim mesleği çok istiyorum ve çok önemsiyorum.Ve istiyorum ki hayatımdaki insanda böyle olsun.Ben büro açmak istiyosam hayatımdaki insan bununla çok ilgilenmemek yerine yada bakarız ederiz dediğinde resmen şeytana dönüşüyorum.İstiyorum ki otursun benimle büro koltuğu masası filan baksın heves etsin filan yani.Çünkü ben herkese karşı böyleyim.Mesela ilişkimde bu zamana kadar erkek arkadaşımın arabalara olan düşkünlüğü yüzünden oturup kalkıp araba baktığımızı bilirim.Her beğendiği arabanın fotoğrafını atar yorum ister bilmemne ilgilenirim yani.Hemde hiç anlamadığım ve aslında umrumda bile olmadığı halde.Ama bende kendim için önemli olan bişeyde aynı karşılığı alamayınca gözüm dönüyor.
Bu sadece basit bir örnek.Ve daha bunun gibi bir çok şey yani umarım açıklayıcı olmuşumdur.Mantıken her ne kadar herşey dört dörtlük olmaz fikrini benimsesemde duygularım bunu kabul etmiyor.''eşim izin vermediği için çalışmıyorum'', ''babam izin vermediği için dışarı çıkamıyorum'', ''kardeşim dağınık olduğu için evi toplu tutamıyorum'' diyerek nasıl yaşıyor insanlar? Ben neden işler planladığım yada heves ettiğim gibi gitmediği zaman bu kadar saldırganlaşıyorum.Normal zamanda düşünüp kırılmasın diye söylemediğim düşüncelerimi bile çatır çatır söylüyorum sırf kırıp dökmek için.İşler ''kendim'' için istediğim gibi gitmediğinde kabullenemiyorum.Kendim için istediğim düzeni hayatı yaşayan bir sürü insan var.Sanki bende kendim için istediklerimi hayata geçiremezsem ölücek gibi hissediyorum.Nasıl yaşanır ki diye düşünmeye başlıyorum.Siz işler planladığınız gibi gitmediği zaman (dış etkenler sebebiyle) nasıl sakin kalabiliyosunuz? yada kalabiliyor musunuz? Tahammülüm yok.Hiç YOK.
*Eşim beni ailesine karşı korumak zorunda, korumazsa kötü olur.
*Hayatımdaki insan beni zora sokmak yerine istediklerimi bana sunmak zorunda,yoksa daha kötüsünü ben ona yaparım.
*Eğer ben gitmeyi gerçekten çok istiyorsam, giderim.
*Uykumdan uyandırılmayı sevmem, eğer bunu umursamayıp gürültü yaparsan seni uzun süre uykusuz bırakırım.
Kafam sadece böyle çalışıyor.Çok yıprandım..
NOT:İNANIN BU DURUMLARLA ÖVÜNMÜYORUM.NASIL DÜZELİCEM SADECE BUNUN YOLUNU ARIYORUM.İşler yolunda gitmeyince karşınızdakine düşman olmak ne kadar yıpratıcı tahmin bile edemezsiniz..
ben de böyleyim ama mutluyum?
Benmerkezci olsa idi
Sevgilisinin gönderdiği araba fotograflarına hiç umru olmadıgı halde sırf o mutlu olsun die yorum yapar mıydı
Allah seninle olan kişiye sabır versin bence sen şüküsuzsun yok öyle bi dünya canım maalesef kendinden aşağı olanlara bak biraz bence insanlar ne hallere sukrediyoMerhaba hanımlar.Hiç uzatmadan direkt konuya girmek istiyorum.Derdim kendimle.Resmen kendimle başa çıkamıyorum.Biliyorum ki bu hayatta herşey istediğimiz gibi olmaz, hiç kimsenin hayatı dört dörtlük değildir.Kendimi hep kesinlikle kıskanç olmayan biri olarak tanımladım bu yaşıma kadar (23) biri bişeylere sahip olduğunda Allah daha iyi etsin,daha çok versin dedim hep.Hiç hasetlendiğimi bilmem gerçekten.Fakaat, benim hayatımda dış etkenler yüzünden bişeyler istediğim gibi gitmezse, karşımdaki kim olursa olsun bir anda ona düşman kesiliyorum.Ve çok saldırgan davranmaya başlıyorum.Gerçekten yapmak istediğim şeylerin önüne engel konduğu zaman yada çok önemsenmediği zaman bilinçli olarak karşımdakini kırma eğilimi gösteriyorum.Ve bundan kendimi kurtaramıyorum.Mesela şu an üniversite okuyorum, okuduğum bölümle orantılı olarak devam etmek istediğim mesleği çok istiyorum ve çok önemsiyorum.Ve istiyorum ki hayatımdaki insanda böyle olsun.Ben büro açmak istiyosam hayatımdaki insan bununla çok ilgilenmemek yerine yada bakarız ederiz dediğinde resmen şeytana dönüşüyorum.İstiyorum ki otursun benimle büro koltuğu masası filan baksın heves etsin filan yani.Çünkü ben herkese karşı böyleyim.Mesela ilişkimde bu zamana kadar erkek arkadaşımın arabalara olan düşkünlüğü yüzünden oturup kalkıp araba baktığımızı bilirim.Her beğendiği arabanın fotoğrafını atar yorum ister bilmemne ilgilenirim yani.Hemde hiç anlamadığım ve aslında umrumda bile olmadığı halde.Ama bende kendim için önemli olan bişeyde aynı karşılığı alamayınca gözüm dönüyor.
Bu sadece basit bir örnek.Ve daha bunun gibi bir çok şey yani umarım açıklayıcı olmuşumdur.Mantıken her ne kadar herşey dört dörtlük olmaz fikrini benimsesemde duygularım bunu kabul etmiyor.''eşim izin vermediği için çalışmıyorum'', ''babam izin vermediği için dışarı çıkamıyorum'', ''kardeşim dağınık olduğu için evi toplu tutamıyorum'' diyerek nasıl yaşıyor insanlar? Ben neden işler planladığım yada heves ettiğim gibi gitmediği zaman bu kadar saldırganlaşıyorum.Normal zamanda düşünüp kırılmasın diye söylemediğim düşüncelerimi bile çatır çatır söylüyorum sırf kırıp dökmek için.İşler ''kendim'' için istediğim gibi gitmediğinde kabullenemiyorum.Kendim için istediğim düzeni hayatı yaşayan bir sürü insan var.Sanki bende kendim için istediklerimi hayata geçiremezsem ölücek gibi hissediyorum.Nasıl yaşanır ki diye düşünmeye başlıyorum.Siz işler planladığınız gibi gitmediği zaman (dış etkenler sebebiyle) nasıl sakin kalabiliyosunuz? yada kalabiliyor musunuz? Tahammülüm yok.Hiç YOK.
*Eşim beni ailesine karşı korumak zorunda, korumazsa kötü olur.
*Hayatımdaki insan beni zora sokmak yerine istediklerimi bana sunmak zorunda,yoksa daha kötüsünü ben ona yaparım.
*Eğer ben gitmeyi gerçekten çok istiyorsam, giderim.
*Uykumdan uyandırılmayı sevmem, eğer bunu umursamayıp gürültü yaparsan seni uzun süre uykusuz bırakırım.
Kafam sadece böyle çalışıyor.Çok yıprandım..
NOT:İNANIN BU DURUMLARLA ÖVÜNMÜYORUM.NASIL DÜZELİCEM SADECE BUNUN YOLUNU ARIYORUM.İşler yolunda gitmeyince karşınızdakine düşman olmak ne kadar yıpratıcı tahmin bile edemezsiniz..
İnsanlar seni bunlar kötü özellik diye kandırmış benceBen niye mutsuzum:)))) çok düşünüp çok uğraşarak savaşarak çok enerji kaybettiğimi, birazda kabullenmeyi öğrenmem gerektiğini hissediyorum sadece:)
Bence siz beni yanlis anlamişsiniz cunkuFakat bunu zarar vermek olarak değerlendirmek bence yanlış.Şöyle düşünün, herhangi bi konuda çok net bi kuralınız var.Mesela mutlaka hayatınızın bir döneminde araba sahibi olmayı çok istiyorsunuz.Bayan sürücüleri gördüğünüz zaman kalbiniz daha hızlı çarpmaya başlıyor.Çok beğendiğiniz arabaları kullanan bayan mı erkek mi diye bakmaktan kendinizi alıkoyarmıyorsunuz.Üstelik o beğendiğiniz arabayı kullananın bir bayan olduğunu görüyorsunuz.Sonuç olarak durumda buna müsait olduğu için, ya da ileride araba almanızı sağlayacak bir işiniz olucağı için eninde sonunda ''kendi iradenizle'' o arabaya kavuşmanız mümkün.Başkalarından bişey beklemiyorsunuz yani, siz alıcaksınız. Ama bir gün evleniyorsunuz, ve elinize para geçtiği zaman çok uzun süredir istediğiniz o arabayı artık alabilicem derken eşiniz size ''Araba alamazsın, ben senin trafikte olmanı istemiyorum.Kadınlar zaten iyi araba kullanamaz, içim rahat etmez'' gibi kendince bir sürü sebep sıralayarak engel oluyor.Karşılığında siz ne yaparsınız? Bunu söyleyen eşiniz.Kocanız.Ama sizde yıllardır istemişsiniz.Belki ikna etmek için çabaladınız bir süre olmadı.Sanki bunun sonu olmamasına ikna olmaya gidiyor.Ama işte benim yolum o noktada ayrılıyor.Ben ikna olmak yerine onu zorlamaya başlıyorum. Kabul etmiş gibi yapıp metroda biriyle kavga ettiğimi, birinin tacize uğradığını gördüğümü, işe geç kaldığım için patronumdan azar işittiğimi anlatmaya başlıyorum.Psikolojik olarak etkileme çabası yani.Hatta bi akşam durakla ev mesafesinde soğuk havada yürüdüğüm için aşırı üşüdüğümü söyleyip sinirlerim bozulmuş gibi davranıyorum.Ama asla araba kelimesini kullanmıyorum.Hatta en son akrabalardan bi bayan kendine araba alınca oturup ağlıyorum.Eşimin bu şekilde huzurunu kaçırıyorum ve nihayetinde para ile ilgili bi sıkıntım olmadığı için o arabaya sahip oluyorum.Halbuki metroda kimseyle kavga etmedim, tacize uğrayanıda görmedim.Montum kalın olduğu için eve yürürkende çok üşümemiştim.Ama ikna etmek için biyerlerden vurmanın başka yolu yok.Çünkü arabasızlığı kabul edemiyorum hayalini yıllarca kurdum. GİBİ. Yada, ev arkadaşınızdan daha erken kalktığınız için sürekli dikkatli davranıyorsunuz uyandırmamak adına, ama o buna dikkat etmiyor.Uyarıyorsunuz aynı şekilde devam ediyor.Bu sorun ortadan kalkmak bilmiyor.O zaman ben sabah ondan erken kalkınca bardak kırmaya başlıyorum(elimden düştü). Kapıyı çarpıyorum (ceyran oldu) gibi.Bunu ona gösteriyorum.Bende onu uyutmuyorum çünkü o bana saygılı OLMADI. Yada eşim beni ailesine karşı korumak zorunda, yoksa ona olan sevgim bitiyor bu benim hassas noktam.Ailesine karşı korumadığı zaman ya sevgim biticek, yada korumayı öğrenicek.O zaman beni koruması için vicdan yapmasına sebep olucak şeyler sıralıyorum ve istediğimi alıyorum. Kısacası ''daha kötü olur'' dan kastım, karşılığını misliyle vermek yada huzurunu kaçırmak.Buda zarar vermeye girmez bence.Ama bütün hayatı böyle savaşarak yaşamak zor.Neden bu kadar açıklama yaptım, çünkü biraz hakaretvari karşılık vermişsiniz.Belliki anlayamadığınızdan.Böylesi daha açıklayıcı olabilir.
ben suçu sen de göremedim muktemelen çocukken de böyleydin,annen nasıldır bilemiyorum ama çocuklar en çok anneyi örnek alır.Ve bu durumu değiştirebileceğini sanmıyorum çünkü karakter 0-6 yaşında oluşur senin karakterin bu şekilde oluşturulmuş sen de kabahat yokGerçekten farkındayım durumun, zaten sorun ettiğim bu durumum nasıl düzelicek? Çünkü hiç bi saldırganlaşmamla övünmüyorum, çokta hırpalanıyorum.Ama bu hisleride içimden atamıyorum.Psikologa filan mı gitsem ben acaba ya.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?