Önce kendi elinizle pireyi deve yapıp sonra nereden çıktı bu deve diye boş yere kendinizi hırpalıyorsunuz. Yersiz üzüldüğünüzle kalıyosunuz.
Konuyu okuyunca söylediğim tek şey "insanlar asosyallikten ölsün o zaman" oldu.
Çalışma hayatının içinde olan herkes bilir sırf hemcinsiniz diye kimse size ekstra iyi davranmaz. Yani iş yerinde kadın çalışanların ağırlıkta olması demek hepsiyle iyi arkadaş olabileceksiniz demek değildir. Şurada bile ayda bir konusu açılır, birileri iş yerinde ne kadar yalnız olduğundan, kadınların kendi aralarında acımasızca dedikodu yapıp onu kabullenmediğinden dem vurur.
Sizin mantığınıza göre böyle bi durumda (ya da iş yerinde agırlıklı olarak erkeklerin çalıştığı durumda) bi kadının önünde iki seçenek var yani; ya yalnızlıktan/asosyallikten ölecek bi köşede, kimseyle merhaba merhaba nın ötesine geçmeyip içine kapanacak ya da insanlarla sosyalleşti diye milletin kocasına göz dikmekle yaftalanacak. Hak mı reva mı yani böyle bi düsünce?
Birlikte yemek yemeleri de normal, ortak ilgi alanları ve hobiler üzerinden günlük hayatta görüşmek istemesi de. Buna arkadaş edinmek diyoruz. Burada anlatıldığı gibi olsa karı koca iki kişi yaşayıp iki kisi mezara girmeniz lazım. Biri kocam eve geldikten sonra eve komşu almam der komşuya güvenmez, biri akrabadan bile kıskanır, eşinin ailesini de seven pek bulunmaz. Harbi asosyallikten ölürsünüz.
Ki tenis oynamak ülkemizde pek rastlanan bi hobi değildir. Erkeklerin haftada bir gittiği halı saha muhabbetiyle karıştırmayalım yani. Evet benim çevremde var, ben de fena degilimdir (biz 10 üzerinden 5 yapalım onu

) ama yoldan 10 kisiyi cevirsek 8 i Sharapova çıkmaz emin olun.
Sizin yerinizde olsam kadının da eşi gelsin 4lü bi şeyler yapalım isterdim. Bakarsınız dost kazanırsınız. Yakından tanıdıkça ters bi durum varsa da ak koyun kara koyun belli olur zaten. Şu asamada ön yargı ve yersiz kıskanclıktan baska bi sey göremiyorum.