Aynı modelden kuzenim var.
Gelişim psikolojisinde Piaget'nin ergen benmerkezciliğine saplandığını düşünüyorum kendisinin.
Her şeyi o bilir, tüm cevaplar ondadır; sen zaten sırf onu onaylamak için var olabilirsin.
Bir de kişisel efsane görüşü var Piaget'nin, o da kuzende mevcut. Her şeyin "en"i ondadır. En büyük zorlukları o çekti, en ciddi hastalıklar onu buldu, en güzel kıyafetler en çok ona yakışır, en iyi fikirler ondan çıkar.... Liste uzar da uzar.
Ben senede 1 veya 2 kez birkaç saatliğine gördüğüm ve huyumu bilip bana çok da salça olamadığı için kendisini ciddi ciddi bozma ihtiyacı hiç hissetmedim. O konuşurken telefonumla ilgilenip "Hı hıı" falan yapıyorum.
Ama rahatsız etseydi herkesin bulunduğu bir ortamda (daha sonra başkalarına yanlış aksettirmemesi için şahit önemli) "Yalnız o öyle değil, bak tam olarak böyleyken böyle" diyerek kanıtlarıyla bozardım.
Atıyorum konu kreşse eğer "Ben X kreşine şu, şu, şu sebeplerden verdim. Senin bu Y kreşini övmenin gerekçeleri nedir tam olarak, hangi yeterlilikleri var?" sorusunu sor ve kapsamlı, tatmin edici bir yanıt bekle. Sıkıştır. Bu tarz insanlar savundukları şeyleri sağlam temellere oturtmakta başarısız oluyor gözlemlediğim kadarıyla. Birkaç kez zor duruma düşse rahat nefes alırsınız.
Genel olarak dalgaya alın derim. "Sen diyorsan kesin öyledir" falan deyin. Dalga mı geçiyorsunuz, ciddi misiniz anlayamasın. Dalga mı geçiyorsun derse gözlerinizi kocaman açıp "Ne haddime!!" dersiniz, daha da karışır kafası. Hayat kısa, böyle insanlara nefes harcamak gereksiz.