Öncelikle çok ama çok teşekkürler.
Geceler soğuk oluyor artık ve yağmurlar da başlamak üzere.
Galiba daha fazla geç kalmadan hazırlıklarımızı yapmak lazım. Yazın da iyi iş görüyor bu evler. Hadi diyelim ki yazın bir gölge altı bulabiliyor veya bir şekilde yiyecek içecek bulmaları kış kadar zor olmuyor bu canların. Ama kış öyle mi ki?
Aslında ne kadar basit ve ne kadar zevkli ve kolay ve maliyetsiz ve buna rağmen o canlar için ise hayati önemde...
İnşallah tüm ailelerin haftasonlarında çoluk çocuk birlikte, keyifle en az birer tane bu evlerden yapmayı görev edinmelerini diliyorum.
Harika bir şey olur ve inanıyorum ki, kendimiz için diktiğimiz şu beton yığınlarından çok daha güzel konutlarla ve içinde yaşayan canlarla dolar ortalık.
Düşüncesi bile müthiş heyecan verici.
Öyle birşey oluncaya kadar, en azından bizler olabildiğince sürdürmeliyiz. Artık ne kadarına, kaçına faydamız olur bilmem.
Kova fikri de çok muhteşem bir buluş gerçekten.
Bir tanesinin içini iki santim gibi bir süngerle kaplamaya çalıştımüzerine de kumaş yapıştırdım, tabanına düz karton koydum. Yem veya bulgur vb. koyduğumda aralarından geçmesin diye de koli bantıyla bir kısmı kumaşta bir kısmı kartonda olacak şekilde bantladım kenarlarını.
İç hacmi biraz küçüldü ama zaten içine gireceklerin de canları ne kadarcık ki? Ve hemen meraklısı çıktı, arkadaşım çok beğendi ve ona hediye ettim. Devamı ondan da gelecektir.
Ekmek veya poğaça vb. şeylerde tuz olduğu için aslında farkında olmadan kuşlara zarar verdiğimizi söylemişti, yıllar önce tesadüfen karşılaştığım ve onları çok seven bir amca.
Verecek hiçbirşey bulamazsan bir avuç bulgur verebilirsin demişti.
Sabahları pencerelerinizin dışına birer avuç bırakabilirsiniz. Kuşların sürekli bu şekilde beslenmeyi alışkanlık haline getirmeleri onların dogal olarak börtü böcek ve yiyecek bulma yönlerini körelttiği için aslında zararlı olduğunu savunanlar da var.
Ama gün aşırı bırakabilirsiniz. Bir müddet sonra onlar zaten alışıyorlar. Böylece hem aç kalmazlar hem de dışarıdaki yiyecek arayışları konusundaki yetenekleri de körelmemiş olur.
Bir de kursaklarında çok fazla şişip onlara zarar vermesin diye, bir miktar bulguru veya ne verecekseniz haşlayıp, geri kalanını buzdolabında muhfaza edebilirsiniz. Bir kaç defalık.
Yine aynı şekilde karışık bakliyatlardan azar azar haşlayıp koyu püre veya blenderdan geçirebilirsiniz. Tekrar tekrar uğraşmak zor olmasın diyorsanız çokça yaparsınız. Geri kalanını buzlukta aynı kendi yiyeceklerimiz gibi buzdolabı poşetlerine birer kullanımlık kaldırabilir ve bir gün önceden normal rafa indirerek vermeden önce biraz oda ısısında tutarak verebilirsiniz.
Sanırım bu çok zor birşey değil ve hepimiz onlar için birer çimdik birşeyler koyabiliriz pencerelerimizin dışına.
Buradaki sayfaları okurken bir öğretmen arkadaşın öğrencilerinin yaptığı kedi evinden sonra, aklıma yeni bir şey planlamak geldi.
Bizim mahallenin bütün gün kapımızın önünde oynayan cadı ve sevimli kızlarımızla böyle bir proje başlatabilirim.
Eminim seveceklerdir bunu. Bizim buralarda böyle şeyler yapan hiçkimseler yok. Ama birden her taraf bu evlerden dolabilir ve en önemlisi bu çocukları o evlere veya bu canlara zarar veren konumundan, onları hem ev sahibi yapan hem de zarar verenlerden koruyan konumuna geçirmek adına inşallah hayırlı olur ve umduğum gibi bir sonuç alabilirim.
Eylül 10 itibariyle bu konuda kalabalık bir katılımla bir "karton ev yapım günü" tertiplemeye karar verdim şu an aklıma düşen bir fikirle. İnşallah Allah bir dert keder vermezse, ama o zaman ama bir sonraki zaman hiç farketmez, böyle bir projeyi mutlaka denemeyi ve sürdürebilirsem kesintisiz uygulamak istiyorum.
Belki sizler de bu konuda bir girişimde bulunursanız, sizin yönlendirebileceğiniz çocuklardan, benim alacağımdan çok daha iyi sonuçlar elde edebilecek olanlarınız varsa diye paylaşmak istedim duygu ve düşüncelerimi.
Büyükleri alışkanlıklarından vazgeçirmek veya yeni bir alışkanlık kazandırmak çok zor, hatta neredeyse imkansızdır. Oysa çocuklar için durum daha farklı ve şu andaki edinimlerinin onların hayatları boyunca kendileriyle birlikte devam edeceğini gözönüne alınca, bence çocukların hayvanseverlikleri ve onlara karşı duyarlılıkları konusunda bir takım çalışmalar yapmak bu canlar için kalıcı adımlar atmak bakımından büyüklerle olan işbirliğinden daha da önemli ve faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
İnşallah şu her eve bir dört ayak sloganının gerçekleştiği ve alışkanlıklarımızın bu yönde değiştiği günleri de görürüz ve muhtemelen o zaman zaten bu karton evlere de gerek kalmadan onlar da bizlerle birlikte yaşıyor olacaklar ki bu da olması gereken en doğru şey zaten.
Sevgilerimle