• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sorun benim...

evliveyorgun

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
11 Ağustos 2010
16
0
36
İstanbul
1 yıllık evliyiz ve 2 sene flört ettık. İkimizde kocaman aklı başında insanlarız ama evli olmanın verdiği bir ruh halimidir nedir. Sanki ikimizde mutsuzuz.

Ben iyi bir eş değilim. Yani yemek-temizlik vb konularda annemle yada yardım için birilerini tutarak ancak becerebiliyorum. Eşimse yıllarca yalnız yaşadığı için her yemeği yapabilir ve oldukça da titizdir. Bu konuda hakkını vermem gerek. Ben yapıyorsam yardımcı olur. Hatta son 1 aydır hafta sonu kursa gittiğim için nerdeyse evle hiç ilgilenemiyorum. O acil olanları hallediyor.

Sorun şu ki; eşim çok neşeli, konuşkan girişken bir adam değildir. Bende eşim kadar olmasada , mekana ve duruma uyum sağlamakta ondan bir tık ileriyim. Evlendiğimizden beri eşimin yüzündeki mutsuz ifadeden kurtulamıyorum. Artık neden böylesin kavgalarından da yoruldum.

Kavgalarımızın 2 nedeni var totelde. Biri onun bitmek bilmeyen mutsuzluğu. Diğeri benim ailemle gidilmesi gereken yolculuklar için sürekli olay çıkarması.

Son olay hafta sonu oldu. Ama öyle bir ruh halindeyiz ki; kavga bile etmedik. Yine bir yolculuk var ve eşim yine gitmek istemiyor. Birbirimize rest çeken cümlelerimizi kurduk ve 3 gundur zorunlu haller dışında konuşmuyoruz. Onun yüzündeki mutsuz umutusz ifade bana da bulaştı. Konuşmuyorum, kavga etmiyorum. Sadece anlamsız bakışlarla etrafta dolanıyorum.
Su ara özel bir durum nedeniyle eşimin ailesi ile ekstra görüşmeler söz konusu. Beni sevmediklerini bildiğim hatta gözlerinde ve sözleri ile sürekli aşağılandığım görüşmelerde, eşimle aramdaki soğukluğu anlasınlar istemiyorum. Ama sanki ruhum emilmiş gibi. Sürekli ağlamak istiyorum.

Eşimin aileme karsı tavrı beni öldürmek üzere... Ben aileme çok bağlıyım. Ve eşimin davranışları ona karsı soğumama neden oluyor.
Bu dert mi diyenleriniz olduğunu biliyorum. Ama yaşama sevincim bitti. İdare etmek ve kabullenmek istemiyorum. Biz aileyiz ve ben bu aileyi, tek başıma temsil etmek zorunda kalmaktan çok sıkıldım.
Ne yapmalıyım. Çok daraldım...:sinifsinif:
 
çok kötü bir durum. ama sen onun ailesine ne saygı gösteriyorsan oda senin ailene göstermek zorunda. evli çiftlerde birbirimizin ailesini sevmek zorunda değiliz ama eşimizin ailesi olduğu için saygı göstermek zorundayız. tabi durumlar ailelerden yana kişisel saldırılara ve ev içi huzursuzluğa neden oluyorsa illaki bi dayanma sabrı vardır insanda.
ben eşinizin sizin ailenize neden tepkili olduğunu anlayamadım.sadece beraber yapılan ziyaretlerden mi hoşnut olmuyr?
 
Eşiniz niye bu kadar mutsuz, onun mutsuzluğunu paylaşabiliyor musunuz?
Hiç mi birşey anlatmıyor, mutlaka nedenleri vardır geçmişte.
Mutluluk kadar mutsuzluklarda paylaşılmalı.
Ailenize karşı tepkisi neden, bu tepkinin nedenini biliyor musunuz?
Sürekli ve aşırı görüşmek sıkıyor olabilir mesela.
Cevapları bulmak lazım önce, sonra çözmek lazım.
 
Bence çözersiniz ama zaman gerekecek fes etmeyin güçlü olun
 
aileyle birlikte çıkılması gereken yolculuklar kısmını anlayamadım ben,ailenle birlikte tatile mi gidiyorsunuz,ya da akrabaları mı ziyaret ediyorsunuz?eşin belki bundan hoşlanmıyordur ,belli ki sık tekrarlanıyor.gittiği yerlerde sıkılıyor olabilir.ve sanırım senin ailen bir hayli ön planda,bunlardan rahatsız olabilir bence.
 
Ben de o konuya takıldım neden ailenizle biryerlere gitmek zorundasınız? Biraz anlayışlı olun hep onun ailesiyle vakit geçirseniz hoşunuza gidermiydi?
Ayrıca haftasonu kursa gidiyorum diye evi neden boşladınız anlamadım. Ben çalışıyorum ama sabah kahvaltıyı hazırlarım, akşam yemek yaparım, evi de genellikle haftasonu temizliyorum geçen hafta evde değildik hafta içi akşam iş çıkışı temizlicem eşim bırakmıyor, evlenmeden önce hsonu temizlik yapamamışsam işten geldiğim gibi temizliğe koyulurdum. Hiç bir zaman da evimi boşlamadım.
Biraz ev hanımlığını öğrenin, ne bileyim tvde yemek programları var onları izleyin eşinize güzel yemekler yapın ama yaparken özenin ki güzel olsun.
 
Adamı niye zorluyorsunuz yolculuk için. Gelmek istemiyorsa istemiyordur. Birkaç defa olsa bu yolculuk işi tamam ama sürekli tekrar ediyorsa bende olsam gitmem.Ayrıca beraber evinizin işinizde yapabilirsiniz. Anneniz ne zamana kadar sizin arkanızı toplayacakki. Düzensiz bir eş bende olsam istemem.

Diğer konularınızı bilmediğim için yorum yapamıycamşakkıdı
 
1 yıllık evliyiz ve 2 sene flört ettık. İkimizde kocaman aklı başında insanlarız ama evli olmanın verdiği bir ruh halimidir nedir. Sanki ikimizde mutsuzuz.

Ben iyi bir eş değilim. Yani yemek-temizlik vb konularda annemle yada yardım için birilerini tutarak ancak becerebiliyorum. Eşimse yıllarca yalnız yaşadığı için her yemeği yapabilir ve oldukça da titizdir. Bu konuda hakkını vermem gerek. Ben yapıyorsam yardımcı olur. Hatta son 1 aydır hafta sonu kursa gittiğim için nerdeyse evle hiç ilgilenemiyorum. O acil olanları hallediyor.

Sorun şu ki; eşim çok neşeli, konuşkan girişken bir adam değildir. Bende eşim kadar olmasada , mekana ve duruma uyum sağlamakta ondan bir tık ileriyim. Evlendiğimizden beri eşimin yüzündeki mutsuz ifadeden kurtulamıyorum. Artık neden böylesin kavgalarından da yoruldum.

Kavgalarımızın 2 nedeni var totelde. Biri onun bitmek bilmeyen mutsuzluğu. Diğeri benim ailemle gidilmesi gereken yolculuklar için sürekli olay çıkarması.

Son olay hafta sonu oldu. Ama öyle bir ruh halindeyiz ki; kavga bile etmedik. Yine bir yolculuk var ve eşim yine gitmek istemiyor. Birbirimize rest çeken cümlelerimizi kurduk ve 3 gundur zorunlu haller dışında konuşmuyoruz. Onun yüzündeki mutsuz umutusz ifade bana da bulaştı. Konuşmuyorum, kavga etmiyorum. Sadece anlamsız bakışlarla etrafta dolanıyorum.
Su ara özel bir durum nedeniyle eşimin ailesi ile ekstra görüşmeler söz konusu. Beni sevmediklerini bildiğim hatta gözlerinde ve sözleri ile sürekli aşağılandığım görüşmelerde, eşimle aramdaki soğukluğu anlasınlar istemiyorum. Ama sanki ruhum emilmiş gibi. Sürekli ağlamak istiyorum.

Eşimin aileme karsı tavrı beni öldürmek üzere... Ben aileme çok bağlıyım. Ve eşimin davranışları ona karsı soğumama neden oluyor.
Bu dert mi diyenleriniz olduğunu biliyorum. Ama yaşama sevincim bitti. İdare etmek ve kabullenmek istemiyorum. Biz aileyiz ve ben bu aileyi, tek başıma temsil etmek zorunda kalmaktan çok sıkıldım.
Ne yapmalıyım. Çok daraldım...:sinifsinif:



birincisi evlilik insanin hayatina huzursuzluk monotonluk degil heyecan katar .. evlilik monotonluktur duusncesini kafanizdan cikartin daha bir yillik evlisiniz ..
ikincisi insan istedikten sonra bir senede usta bi asci bile olabilir .. yeterki istesin
temizlik ev isleri konularindada esiniz gayet bilgili ve sizede yardimciymis ama bence siz bu isi savsaklamissiniz ya annenize yada esinize cok guvenmissiniz gibi geldi bana .
esinizin mutsuzlugunun nedenlerinden birisi bu olabilir ..
diger bir neden siz nasil onun ailesinden rahatsiz oluyorsaniz oda sizin ailnizden rahatsiz oluyor olabilir
belki sizin kadar gorusmek istemeyebilir ve ben aileme cok bagimliyim yazdiginiz noktada zaten sorunlarinizin nedeni ortaya cikiyor ..

bence siz esinizi idare ettiginizden daha fazla esniz sizi idare ediyor gibi geldi ..
 
Ben de arkadaşlar gibi aileyle yapılması gereken yolculukların ne olduğunu anlayamadım.
Eğer bu akraba ziyaretleriyle benim de hoşlanmadığım bir şeydir ve özellikle de sık sık eşimin akrabalarını ziyaret etmek zorunda kalsaydım ben de mutsuz olurdurm.
Bu tür ısrarlardan nefret ederim.
Eşinizin alenize karşı bir saygısızlığı yoksa dert etmeyin bence.
Gerisi de zamanla düzelir umarım.
 
ne olursa olsun ailenle bir yere gelmeye zorlanmaya hakkın yok bence ben eşimi zorlamadım gelmek istemiyorsan gelme dersim annem üzülürdü gelmek istemiyor diye aman boşver anne bende onun ailesi ile gitmek istemiyorum derdim sonrdadan eşim kendi istemeye başladı hadi annenle kardeşinide alalım şuraya gidelim diye bende hiç sevmem ev işi yemek vb yapmayı hiçte bilmezdim ama öğrendim şimdi elimden geldiğince yapmaya çalışıyorum zaten yazmışsın sorun bende diye :delphin:
 
arkadaşım eşiniz ailenizle devamlı vakit geçirmekten sıkılıyor sanırım..ailenizle gitmek zorunda olduğunuz ziyaretlere eşinizi zorlamayın bence o gelmek isterse gelsin..bak siz diyorsunuz ailesini sevmediğim halde katlanıyorum diye benim anladığım siz eşinizin ailesiyle sık görüşmüyorsunuz..neden eşinizi sizin yapmak istemediğiniz bişeye zorluyorsunuz ki onu anlamadım..
bende evlenmeden önce yemek yapmayı bilmezdim ama evlendiğim günün 2 gün sonrası o site senin bu site benim dolaşıp yemek tarifleri araştırdım..ve şuan eşim yemeklerimi yemeye doyamıyor.biraz çaba sarfedin insanın yapamayacağı şey yok..mükemmel evliliğim mi var hayır tartışmaların alası bizde ama ev hanımlığımın da üstüne yok bunu her zaman eşimde dile getirir.siz de elinizden geleni yapın ama yapın eşiniz onun için bişeyler yaptığınızı görsün
 
İlk olarak tüm yorumları ilgi ile okudum.

Bir kadın olarak sizden farklı olduğum aşikar. Ben hayat gibi evliliğinde 2 kişi ile yaşanması gerektiğine inanıyorum.

İkimizde çalışıyoruz ve mesai saatlerimde, işim gereğide ondan çok yorluyorum ve asla şikayet etmiyorum. Eve gelince yorgunluktan o tv karsında yatarken ben temizlik yapacak gücü kendimde nasıl bulacağım anlamadım.
Yemek konusuna gelince hakılısınız o konuda çaba gerekli. Benım denemelerim genel anlamda başarısız olunca hepten hevesim kaçtı. Ama o konuda çalışacağaım.

Diğer mevzuya gelince, ben onun ailesi ile gidilmesi istenilen heryere tekrarlatmadan gidiyorum. Aksi bişi olup gelemeyeceğim dersem, kayınvalidem olay çıkartmaya çalışıyor çünkü. Ev hanımlarının "gün" dedikleri şeyden hiç haz etmeme rağman bir kısmına iştareke zorunlu tutuluyorum. Ve sırf eşimin annesi diye kırılmasın üzülmesin diye gidiyorum.
Benim ailem ayda 1 yada 2 ayda bir şehir dışına biyerlere gider. İst. mesela. Herhangi görev değil. Sadece gezmek, olduğumuz yerden başka yerleri görmek için. Biz evlendiğimizden beri eşim hiç birine katılmadı. Kız kardeşim var ve o da evli. Kardeşim benden önce evlendi, eniştem sankı bizden biri gibi. Gezmeye bizden çok can atardı. Hatta onun ailesi de gelir kocaman bi grup, Konyanın altını üstüne getirmiştik.
Eşim hiçbirine katılamak istemeyince, ilk başlarda yanlız kalmasın diye bende gitmedim. Annem babam bişi demiyor ama üzüüyor. Kendi kendilerine bahane uydurup bana "yorgundur, canı istemiyordur" diyorlar. Ama biliyorum kı, eşim miskin bir adam. Gün boyu tv karsındaki kanepede uzansın, hayat onun için bundan ibaret. Ona neden mutsuzsun deyince, mutsuz değilim ben böyleyim diyor.

Senin ailenle olmak zorunda değil yorumlarınızı gerçekten anlamıyorum. Ben ne kadar onun ailesi el olmak durumunda isem, ki zorunluluk demiyorum. O da benim ailemle olmak durumunda. Evlilik demek bence bu. Sen benim ailemi sindireceksin ama ben, senin ailen enterese etmiyor tavrı, bencellikten başka bişi değil.

Bişey daha evlilik; evi temizlemek, yemek yapmak, çocuk bakmaktan farklı bişi de olmalı. Birlikte keyifli zaman geçirmek, konuşmak, dertleşmek. Hayat arkadaşı derler ya öle.

Yada ben öle sandım.
 
İlk olarak tüm yorumları ilgi ile okudum.

Bir kadın olarak sizden farklı olduğum aşikar. Ben hayat gibi evliliğinde 2 kişi ile yaşanması gerektiğine inanıyorum.

İkimizde çalışıyoruz ve mesai saatlerimde, işim gereğide ondan çok yorluyorum ve asla şikayet etmiyorum. Eve gelince yorgunluktan o tv karsında yatarken ben temizlik yapacak gücü kendimde nasıl bulacağım anlamadım.
Yemek konusuna gelince hakılısınız o konuda çaba gerekli. Benım denemelerim genel anlamda başarısız olunca hepten hevesim kaçtı. Ama o konuda çalışacağaım.

Diğer mevzuya gelince, ben onun ailesi ile gidilmesi istenilen heryere tekrarlatmadan gidiyorum. Aksi bişi olup gelemeyeceğim dersem, kayınvalidem olay çıkartmaya çalışıyor çünkü. Ev hanımlarının "gün" dedikleri şeyden hiç haz etmeme rağman bir kısmına iştareke zorunlu tutuluyorum. Ve sırf eşimin annesi diye kırılmasın üzülmesin diye gidiyorum.
Benim ailem ayda 1 yada 2 ayda bir şehir dışına biyerlere gider. İst. mesela. Herhangi görev değil. Sadece gezmek, olduğumuz yerden başka yerleri görmek için. Biz evlendiğimizden beri eşim hiç birine katılmadı. Kız kardeşim var ve o da evli. Kardeşim benden önce evlendi, eniştem sankı bizden biri gibi. Gezmeye bizden çok can atardı. Hatta onun ailesi de gelir kocaman bi grup, Konyanın altını üstüne getirmiştik.
Eşim hiçbirine katılamak istemeyince, ilk başlarda yanlız kalmasın diye bende gitmedim. Annem babam bişi demiyor ama üzüüyor. Kendi kendilerine bahane uydurup bana "yorgundur, canı istemiyordur" diyorlar. Ama biliyorum kı, eşim miskin bir adam. Gün boyu tv karsındaki kanepede uzansın, hayat onun için bundan ibaret. Ona neden mutsuzsun deyince, mutsuz değilim ben böyleyim diyor.

Senin ailenle olmak zorunda değil yorumlarınızı gerçekten anlamıyorum. Ben ne kadar onun ailesi el olmak durumunda isem, ki zorunluluk demiyorum. O da benim ailemle olmak durumunda. Evlilik demek bence bu. Sen benim ailemi sindireceksin ama ben, senin ailen enterese etmiyor tavrı, bencellikten başka bişi değil.

Bişey daha evlilik; evi temizlemek, yemek yapmak, çocuk bakmaktan farklı bişi de olmalı. Birlikte keyifli zaman geçirmek, konuşmak, dertleşmek. Hayat arkadaşı derler ya öle.

Yada ben öle sandım.

arkadaşım şu yazıların hislerime tercuman oldu.sorun sende değil eşinde bence.ortada bi problem varsa zaten tek taraflı değildir iki taraflıda bir mutsuzluk söz konusudur.o mutsuzken sen çokmu mutlusun sanki.onu asık yüzü çokmu hoşuna gidiyor.evliliğimde ve eşimle olan yaşantılarımı anlatmışsın sanki.merak etme yalnız değilsin.eşinin güzel yönleri olabilir demekki sana hitap etcek yönde değil.aynı benim gibisin.ama benim tek farkım işten eve koştur koştur gidip herşeyi kusursuzca yapmaya çalışmak.temizlk yemek vs...bunun karşısında istediğim şeylere saygı görememek.bir eş olarak yerine getirememesi.çoğu zaman kendimi çok önemsiz bir varlık gibi hissediyorum.ve söylüyorumda.eşim ne alaksaı var vs.. diyip geçiştiriyor.bende 1 yıllık evliyim ama çok şey öğrendim.artık nabza göre şerbet vermeyi biliyorum.valla ben onu bunu anlamam evlilik tek taraflı fedakarlıkla yürümüyor.eğer istiyorsa eşler de eşit fedakarlıklar gösterecek.yok göstermiyorsa ben yolu gösteririm.:delphin:
 
Canım başında hata yapmışsın, evlilik iki kişilik değildir içine kaynana, görümce, elti vs de dahildir.
Sen onun ailesi ile vakit geçiriyorsan o da senin ailenle vakit geçirmek zorunda. O senin ailenle vakit geçirmek istemiyor ama sen onun ailesi ile günlere gitmeye mecbursun, bu çok bencilce.
O zaman eşinle kavga etmeden konuşmayı dene, sen benim ailemle vakit geçirmek istemiyorsun tamam haklısın istemediğin bir şeyi sana zorla yaptırmak istemem, ama ben de senin ailenin çoğu şeyine zorunlu olarak katılıyorum yani kendimi mecbur hissediyorum. O zaman ikimiz de gitmek istemediğimiz yerlere gitmemekte serbest olalım. Ailen bir şey derse onlarla ben değil sen muhatap olacaksın diyebilirsin.
Gerçekten gezme de olsa ben de eşimin ailesi ile biryerlere gitmek istemiyorum, ama gidiyorum malesef.
Sen de tamamen kesmek yerine bazılarına gelemiyorum işim var diyip gitmeyebilirsin.

Ev işlerine gelince, işten dönüşte yapabilirsin diyen benim o yüzden cevap vereyim, ben de eşime göre daha çok yoruluyorum gerçekten ama temizlemeden rahat edemiyorum.Benim eşim bana hiç yardım etmiyor, ne yemeğe ne temizliğe.
 
İlk olarak tüm yorumları ilgi ile okudum.

Bir kadın olarak sizden farklı olduğum aşikar. Ben hayat gibi evliliğinde 2 kişi ile yaşanması gerektiğine inanıyorum.

İkimizde çalışıyoruz ve mesai saatlerimde, işim gereğide ondan çok yorluyorum ve asla şikayet etmiyorum. Eve gelince yorgunluktan o tv karsında yatarken ben temizlik yapacak gücü kendimde nasıl bulacağım anlamadım.
Yemek konusuna gelince hakılısınız o konuda çaba gerekli. Benım denemelerim genel anlamda başarısız olunca hepten hevesim kaçtı. Ama o konuda çalışacağaım.

Diğer mevzuya gelince, ben onun ailesi ile gidilmesi istenilen heryere tekrarlatmadan gidiyorum. Aksi bişi olup gelemeyeceğim dersem, kayınvalidem olay çıkartmaya çalışıyor çünkü. Ev hanımlarının "gün" dedikleri şeyden hiç haz etmeme rağman bir kısmına iştareke zorunlu tutuluyorum. Ve sırf eşimin annesi diye kırılmasın üzülmesin diye gidiyorum.
Benim ailem ayda 1 yada 2 ayda bir şehir dışına biyerlere gider. İst. mesela. Herhangi görev değil. Sadece gezmek, olduğumuz yerden başka yerleri görmek için. Biz evlendiğimizden beri eşim hiç birine katılmadı. Kız kardeşim var ve o da evli. Kardeşim benden önce evlendi, eniştem sankı bizden biri gibi. Gezmeye bizden çok can atardı. Hatta onun ailesi de gelir kocaman bi grup, Konyanın altını üstüne getirmiştik.
Eşim hiçbirine katılamak istemeyince, ilk başlarda yanlız kalmasın diye bende gitmedim. Annem babam bişi demiyor ama üzüüyor. Kendi kendilerine bahane uydurup bana "yorgundur, canı istemiyordur" diyorlar. Ama biliyorum kı, eşim miskin bir adam. Gün boyu tv karsındaki kanepede uzansın, hayat onun için bundan ibaret. Ona neden mutsuzsun deyince, mutsuz değilim ben böyleyim diyor.

Senin ailenle olmak zorunda değil yorumlarınızı gerçekten anlamıyorum. Ben ne kadar onun ailesi el olmak durumunda isem, ki zorunluluk demiyorum. O da benim ailemle olmak durumunda. Evlilik demek bence bu. Sen benim ailemi sindireceksin ama ben, senin ailen enterese etmiyor tavrı, bencellikten başka bişi değil.

Bişey daha evlilik; evi temizlemek, yemek yapmak, çocuk bakmaktan farklı bişi de olmalı. Birlikte keyifli zaman geçirmek, konuşmak, dertleşmek. Hayat arkadaşı derler ya öle.

Yada ben öle sandım.

Tam olarak şimdi anlattın olanları. Haklısın demekden başka bişey gelmiyor elimden. Karşında maalesef değiştiremeyecein biri var. Ona göre herşey normal, sorun yok ki. Sorun sende gerçekten, karşındakinden kapasitesinden fazla şeyler bekliyorsun, bu adamın kapasitesi bu. Bilmiyorum belki değişir diyen arkadaşlar olacakdır, ama ben inanmıyorum. 9 yıl uğraştım eşimi değiştirmeye, sonuç olarak artık eşsizim... Ne zaman ki anladım yorulduğumu, vazgeçtiğimi, adamın ve ailesinin benim iliğimi kemiğimi emdiğini herşeyi bıraktım. Eski eşim değişti ama boşandıktan sonra değişti, şimdi tam istediğim adam oldu, ben ise bir daha denemeyi göze alamıyorum. Kendime kendimce bir hayat kurdum ve mutluyum, tek üzüntüm değişmesi için boşanmamız mı lazımdı, boşanmadan önce kendini değiştirse idi şimdi beraber ve mutlu olurduk....
 
İlk olarak tüm yorumları ilgi ile okudum.

Bir kadın olarak sizden farklı olduğum aşikar. Ben hayat gibi evliliğinde 2 kişi ile yaşanması gerektiğine inanıyorum.

İkimizde çalışıyoruz ve mesai saatlerimde, işim gereğide ondan çok yorluyorum ve asla şikayet etmiyorum. Eve gelince yorgunluktan o tv karsında yatarken ben temizlik yapacak gücü kendimde nasıl bulacağım anlamadım.
Yemek konusuna gelince hakılısınız o konuda çaba gerekli. Benım denemelerim genel anlamda başarısız olunca hepten hevesim kaçtı. Ama o konuda çalışacağaım.

Diğer mevzuya gelince, ben onun ailesi ile gidilmesi istenilen heryere tekrarlatmadan gidiyorum. Aksi bişi olup gelemeyeceğim dersem, kayınvalidem olay çıkartmaya çalışıyor çünkü. Ev hanımlarının "gün" dedikleri şeyden hiç haz etmeme rağman bir kısmına iştareke zorunlu tutuluyorum. Ve sırf eşimin annesi diye kırılmasın üzülmesin diye gidiyorum.
Benim ailem ayda 1 yada 2 ayda bir şehir dışına biyerlere gider. İst. mesela. Herhangi görev değil. Sadece gezmek, olduğumuz yerden başka yerleri görmek için. Biz evlendiğimizden beri eşim hiç birine katılmadı. Kız kardeşim var ve o da evli. Kardeşim benden önce evlendi, eniştem sankı bizden biri gibi. Gezmeye bizden çok can atardı. Hatta onun ailesi de gelir kocaman bi grup, Konyanın altını üstüne getirmiştik.
Eşim hiçbirine katılamak istemeyince, ilk başlarda yanlız kalmasın diye bende gitmedim. Annem babam bişi demiyor ama üzüüyor. Kendi kendilerine bahane uydurup bana "yorgundur, canı istemiyordur" diyorlar. Ama biliyorum kı, eşim miskin bir adam. Gün boyu tv karsındaki kanepede uzansın, hayat onun için bundan ibaret. Ona neden mutsuzsun deyince, mutsuz değilim ben böyleyim diyor.

Senin ailenle olmak zorunda değil yorumlarınızı gerçekten anlamıyorum. Ben ne kadar onun ailesi el olmak durumunda isem, ki zorunluluk demiyorum. O da benim ailemle olmak durumunda. Evlilik demek bence bu. Sen benim ailemi sindireceksin ama ben, senin ailen enterese etmiyor tavrı, bencellikten başka bişi değil.

Bişey daha evlilik; evi temizlemek, yemek yapmak, çocuk bakmaktan farklı bişi de olmalı. Birlikte keyifli zaman geçirmek, konuşmak, dertleşmek. Hayat arkadaşı derler ya öle.

Yada ben öle sandım.

Evliliğin çocuk bakmak,temizlik yapmak,yemek pişirmekten ibaret olmadığı konusunda hemfikirim sizinle..
Ama anladığım kadarıyla karı koca her ikiniz de ailelerinizi çok sokmuşsunuz kendi içinize..
Ne siz ne de eşiniz mecbursunuz aileyle olan her gezmeye katılmaya.. Ben gidiyorum ama i,le bu işin içinden sıyrılamazsınız.. Gitmeyin siz de.. Ama misilleme olsun diye değil,sadece gitmek istemediğiniz için gitmeyin.. Kendisini de zorla hiç bir yere götürmeyin..
Hele ki kızkardeşin eşi ile kendi eşinizi kıyaslama gibi davranıştan kaçının. Sonunda kendiniz üzülürsünüz,eşiniz değişmez siz öyle kurup durursunuz..
Ayrıca eniştenizin aileden biri gibi olması inanın çok hoş bişiy değil.. Biz nasıl eş ailesi ile mesafeli duruyorsak erkeklerin de mesafeli olması daha güzel bence..
 
Kıyaslama konusunda haklısın Lale. Bu konuda çalışacağım.
Ama anlaşılması gerekn bişi var. Aile olmak 2 kişi ile olmuyor. Nasıl onun amcası dayısı vb varsa bende de var. Ki ben akraba ilşkilri çok sıkı olmayan biri olarak, en azından gönul alma görüşmelerinden bahsediyorum.Saatlerce oturulan, günlerce defalarca tekrarlanan şeyler değil. Bunu onun ailesi için ben yapabiliyorsam, o da benim ailem için yapabilmeli.
Bunu ailem için değil, beni üzmemek için yapmalı. Ben öyle yapıyorum çünkü.

Jelibon'a atfen: Ben öğrenemedim işte. Hayatımın hiç bir kısmında politik olamadım. Ne iş ne özel. Bu yuzden verdiğim kayıplar dillere destan inan. Seni tebrik ederim. İşten gelince hala iş yapabiliyorsan eğer. Çünkü ben pestilim çıkmış şekilde dolanıyorum. Evet yemek yapmıyorum ve temizlik içinde kadın alıyoruma ama. Hafta içi yıkanan çamasırlar, ütü, ( fazla hassas olduğum için) hergün temzilenen banyo tuvalet. Ve sonrasında sürünerek yatağa atıyorum kendimi.

Edanaz'a: Sonumun sizin gibi olmamasını diliyorum. Değişmesini istemiyorum eşimin. Ama biraz fedakarlık, tek beklentim. (Nacizane görüşümü söylemeden edemeyeceğim, eğer suan mutlu isen eşine geri dönme. 1 kez yapılan hata; 2 kez yapılan....)

Ve labellevie; ben evliliğimiz bir kısasa kısas oyununa dönmesin diye istemediğim halde orada bulunuyorum. Sen yapmadın bende yapmayacamlara başlarsak, sonu gelmez gibi. Gelsede hayırlı olmaz sankı.
 
Son düzenleme:
yazdıklarını okurken gayri ihtiyari nerede yaşadığına baktım.yurtdışı olabilir diye düşündüm.

maalesef çalışsanda çalışmasanda ev yemek temizlik sana bakıyor canım.bunun aksini yaşamaya çalışmak seni sükut-u hayale uğratır.memnun olsakta olmasakta yaşadığımız bir ülke geleneklerimiz yetiştiriliş tarzımız ve bize biçilmiş görevler var.

evet eşlerimiz yardım eder.ama dikkat et YARDIM eder yapmaz.ve biz seviniriz bu duruma çünkü böyle yetiştirildik.

aileyle yapılan gezilere eşiniz istemiyor diye tek mi gidiyorsunuz eğer öyleyse yaptığınız çok yanlış.çünkü ben yapıyorum hadi sende yap diyip geziye tek gitmek sizi haklı çıkarmıyor.ailesi ile gidilmesi gereken heryere gidiyorum demişsiniz.eşiniz farklı hissediyor olabilir ne yani yaptığımız herşeye ben yaptım hadi sıra sende diyip karşılık mı bekleyeceğiz.böyle iki kişilik hayat olmaz.birazda fikirlere saygı göstermek ve tek başına hareket etmekten kaçınmak gerek diye düşünüyorum
 
Back
X