erkeğin eline bakmak kadar kötü bişey,,,,,
Allahım ya, neresi kötü,
erkek diyorsa çalışma, bu görev benim, neden kötü olsun, ondan ihtiyaçlarımız olan parayı istemek,,
valla çocuğum 1yaşına kadar çalışmadım, ama eşimden isterken hiç çekinmedim, kötü demedim,
çünkü onla evlenmeye karar verirken BİRolduk. onun parası, benim param.
benim yazmak istediğim, eski hanımlar bunca çile çektiği halde dayanmış, çalışmadığından tabikide,
çalışmak kötü demiyorum, eşi istemezse çalışmayı bırakmak olabiliri savunuyorum sadece,
benimde eşim istemiyor, ama ben ikna ettim, herkes de farklı tabikide,
neyse düşüncelerimiz bir olacak diye bişey yok arkadaşlar,
yazdıklarım için özür dilerim, herkesin fikrine saygı duymam gerekirdi.
Çalıştırmıyorsan o vakit kızın her istediğini alıp açta açıkta eksikte gedikte bırakmayacaksın.
Hem çalıştırme hem de istediklerine burun kıvır yok ya...
Ne ala ne memleket valla...
merhaba kızlar..aslında olan bitenler çok uzun ama kısa kesicem.
Nişanlıyım, 2-3 aya evlenicez.bu yaz mezun oldum ama nişanlım başvuruda bulunduğum yerleri beğenmediği için aylardır çalıştırmıyo beni.babam da doğal olarak artık para vermekten hoşlanmıyo, okuttum git çalış artık diyo.ondan para isteyemiyorum.nişanlım bana beni çalıştırmadığı için her şeyi benden isticeksin dedi, ben sana bunu yapıyosam sorumluluğunu da alırım dedi.ben kabul etmek istemedim ama başka da çare bırakmadı bana..neyse sağolsun aylarca aldı ne ihtiyacım varsa.ama bu durumdan hiçbi zaman mutlu olmadım zira hiçbişey insanın cebindeki parası gibi olmuyo.aylarca ona iş beğendirmek için belki elli tane yere görüşmeye gittim hepsine bi kulp taktı ve çalıştırmadı.şu an çalışmıyorum kısaca.
Geçenlerde bi olay oldu, kavga ettik.işte klasik laflar sen benim için naptın bilmem ne derken bana dünyadaki en büyük fedakarlığı yaptığını benm için çok para harcadığını söyledi.bu bi ay önce falan oluyo.zaten son zamanlarda ne zmn bi mağazaya girsem üflemeye fln başlamıştı.ben de onun o lafından sonra tek bi çöpünü dahi kabul etmemeye başladım, bi aydır yediğimiz yemeğin bile parasını verdirmiyorum çünkü zoruma gitti zaten utana sıkıla kbl ettiğim şeyin lafını etmesine kırıldım ve artık kbl etmiyorum.
Hı bi de şöyle bi durum var, benden başka kmseye de para lafı ettiği yok.şu 1 haftada annesi ve kardeşi için toplam 1500 lira para harcadı.mesela arada denk gelip küçük ev eşyası ya da ne bilim bardak çanak alıyoruz, annesi ve kardeşi gördüğü gün ikisine de aynılarını alıyoruz bi çeyiz de onlara düzüyoruz yani.kimsenin destek olduğu yok demiyolar ki bunlar da evlencek kardeşi kartını bi alıyo oh maşallah geçen 600 milyonluk alışveriş yapmış.kardeşidir annesidir ona bişey demem ama beni aylardır çalıştırmayıp beni zorla bu düzene mahkum edip sonra da aldığı iki tane şeyin lafını etmesine kırıldım.
şimdi kendi sızlanıyo ben senin kocan olcam nası kbl etmezsin diye, ama artık soğudu içim gerçekten hiçbişey olmamış gibi gidip alsam kendime saygımı kaybedicem.beni almadığım için inatçı olmakla suçluyo hatta çok ciddi kavga ediyoruz bu yüzden..geçen annesine para verdi gidip 300 milyona palto almış beğenmemiş, o beğenmedi diye bugün gitti 500 milyona kendi aldı..ben öylesine bakıyodum bi çantaya mesela 200 milyondu çanta da bna da ağzının ucuyla hadi alıyım beğendiysen diyo.ona yüz kere söyledim artık şu konuyu açma diye.ay bu tavırları o kdr itici geliyo ki napsam bilemedim istemiyorum artık dedikçe daha bi de kavga ediyo benle ben haksız mıyım şimdi o kdr lafın üstüne kabul edilir mi bana onları sinirle söylediğini söylüyo ama ne fark eder
Ben sana çok para harcadım muhabbetini yapınca sen ne tepki verdin? Çok sinir bozucu olmalı hem sevgilim evde otursun hem benim elime bakmasın tavrında olması.
bırak çok para harcadığını söylemeyi, ona göre çok para harcamak dünyanın en büyük fedakarlığıymış üstelik :)
bundan sonra madem çok para harcıyosun hergün hergün gezmeyiz ben evden para alabildikçe gezeriz dedim.her gün görüşürken haftada 2 gün görüşmeye başladım, sürüm sürüm sürünüyo yalvarıyo hergün nolur çık diye ama nafile.
artık tek bi çöpünü dahi kabul etmiceğimi söyledim, al paranı başına çal dedim.
yanına gittiğimde devamlı soğuk davranıyorum suratım beş karış, eskisi gibi arayıp sorup ilgilenmiyorum bunun farkında.
ben senin kocan olcam nası kabul etmezsin muhabbeti yapıyo şimdi de, ben de bana bunları söylerken düşünseydin kocam olcağını diyorum.
son karar olarak da işe gireceğimi istemezse çekip gidebileceğini söyledim, kudurmuş ve delirmiş halde sabahtan beri..bin kere özür diledi ama affetmiceğimi
artık tek çözümün benim işe girmem olduğunu söyledim..
Burada mevzu kadının ev hanımı olup, eşinin onun geçimini sağlaması değil ki...
Konuyu açan arkadaşımız henüz nişanlı, ailesi ile yaşıyor ve hala onlara karşı
sorumlu. Şu an ki durumunda biri söz hakkı olacaksa ( bu bile kabul edilemez 9
bu ailesi olmalı. Madem ev hanımı olacaktı, bunu babasına önceden belirtebilirdi.
Babası da kızı için hayaller kurmazdı. Okuturdu ama bilirdi geleceğe dair düşüncelerini,
belki ona göre birşeyler yapardı. Örneğin bireysel emeklilik öderdi onun için.
Sorun burada ailesinin onun üzerinde hayalleri varken, onu düşündüğünü iddia
eden biri daha baştan cayıyor birşeylerden.
Madem ben senin her türlü masrafını karşılayacağım diye söz veriyor, yaptıklarının
listesini sunmayacak o zaman...
Ayrıca kadın neden eşini hoş tutmaya çalışmak zorunda olan bir robot olsun ki...
Çalışmak istiyorsa çalışır, istemiyorsa çalışmaz. Eşi çalışmasını istemiyor diye evde
oturup o yükü taşıyamayacaksa, eşi de kadının çalışırken yaşayacağı konforu
sağlayamayacaksa elbette çalışmalı.
Evliliklerin bitmesinin nedeni de itaat etmeyen kadınlar falan değil. Ezilmeye
karşı duran kadınlar. Annem tam da bahsedildiği gibi gayet itaatkar, verici ve
yapıcı bir kadın. Ama ne yaptıysa yaranamadı itaat ettiği adama. Onun kendine
yaptığı zulüm reva mı canına?? Ayrılmak sana kötü birşey gelebilir ama
insanın kendine bile bile eziyet etmesinden kötü değildir. Ayrıca iyi gitmeyen evliliğini
ısrarla sürdüren, eşine itaat eden bir köle olmaktansa yalnız ve mutlu, ayakları yere
basan bir kadın olmayı seçmenin pek de kötü bir tınısı yok ruhumda... Bunu hoş
bulmayanlar zaten ayrılmamayı seçiyor...
Burada mevzu kadının ev hanımı olup, eşinin onun geçimini sağlaması değil ki...
Konuyu açan arkadaşımız henüz nişanlı, ailesi ile yaşıyor ve hala onlara karşı
sorumlu. Şu an ki durumunda biri söz hakkı olacaksa ( bu bile kabul edilemez 9
bu ailesi olmalı. Madem ev hanımı olacaktı, bunu babasına önceden belirtebilirdi.
Babası da kızı için hayaller kurmazdı. Okuturdu ama bilirdi geleceğe dair düşüncelerini,
belki ona göre birşeyler yapardı. Örneğin bireysel emeklilik öderdi onun için.
Sorun burada ailesinin onun üzerinde hayalleri varken, onu düşündüğünü iddia
eden biri daha baştan cayıyor birşeylerden.
Madem ben senin her türlü masrafını karşılayacağım diye söz veriyor, yaptıklarının
listesini sunmayacak o zaman...
Ayrıca kadın neden eşini hoş tutmaya çalışmak zorunda olan bir robot olsun ki...
Çalışmak istiyorsa çalışır, istemiyorsa çalışmaz. Eşi çalışmasını istemiyor diye evde
oturup o yükü taşıyamayacaksa, eşi de kadının çalışırken yaşayacağı konforu
sağlayamayacaksa elbette çalışmalı.
Evliliklerin bitmesinin nedeni de itaat etmeyen kadınlar falan değil. Ezilmeye
karşı duran kadınlar. Annem tam da bahsedildiği gibi gayet itaatkar, verici ve
yapıcı bir kadın. Ama ne yaptıysa yaranamadı itaat ettiği adama. Onun kendine
yaptığı zulüm reva mı canına?? Ayrılmak sana kötü birşey gelebilir ama
insanın kendine bile bile eziyet etmesinden kötü değildir. Ayrıca iyi gitmeyen evliliğini
ısrarla sürdüren, eşine itaat eden bir köle olmaktansa yalnız ve mutlu, ayakları yere
basan bir kadın olmayı seçmenin pek de kötü bir tınısı yok ruhumda... Bunu hoş
bulmayanlar zaten ayrılmamayı seçiyor...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?