Öncelikle kendinizi etiketlemeyin sosyal fobim var diye. Kendinizle barışık olun. Ben de pek sosyal değilim, çok az arkadaşım var, daha içe dönük bir insanım. Ben de öğretmenim, sınıf yönetimim çok iyidir, derste kaplan sosyal ortamlarda ise kedi yavrusu gibi olabiliyorum. Nişanlım da zıt karakter, aşırı sosyal bir insan. Tek bir gününü evde geçiremez, hep kalabalık ortamda olacak, toplantılar söyleşiler ıvır zıvırlar, sivri ve dikkat çeken bir adam, her ortama ayak uydurur. İşi gereği şairlerle yazarlarla akademisyenlerle takılır. Ben çekingen ve silik dururum kalabalıklarda, nişanlım ısrarla beni gittiği her ortama götürür. Ben genelde sessizce dinlerim, pek katılmam sohbetlere, bu hiç sorun olmaz, nişanlım asla benden utanmaz. Ben de soğuk biri gibi algılanabilirim, hiç önemli değil, sonuçta ben sadece okurum, gözlemlemeyi ve dinlemeyi tercih ederim, yapım böyle. Nişanlım beni dahil olduğu ortamlara götürmek istemeseydi kendimi değil onu sorgulardım. İlişkide zıtlıklar iyidir, ikiniz de aynı olsanız daha çok çatışırsınız. Birbirinizi besleyeceksiniz. O benim kabuğumu kırmamda baya yardımcı oldu ben de onu biraz olsun ev hayatına düzene alıştırdım. Belki de gereksiz yere alınganlık ediyorsunuz, gerçekten mesafe olarak uzak olduğunuz için davet etmedi sizi. Bence gidin ve bir şeyleri aşmaya çalışın. Sürekli sohbete katılmanıza gerek yok, gülüseyerek dinleseniz bile insanlar size ısınır zaten.