Her şeyi çok kısaca anlatırım. Bana da öyle anlatılsın isterim. Bazen şakayla karışık 20 saniye zamanınız var, 20 saniyeden sonraki dertlerinizi dinlemiyorum demişliğim var iş yerimde. Hatta bazen ayakta konuşurum ki taraflar hızlıca özetlesin, oturup kalmasın.
Gel gelelim sözümün kesilmesinden nefret ederim ve kimsenin sözünü kesmem. Bu sebepten iş arkadaşımı uyardım bir kere. Uzun uzun anlattım. Bak dedim, dört kişi oturuyoruz, sohbet ediyoruz, herkesin kabaca %25 konuşma hakkı var gibi düşün. Ama sen hem insanların sözünü kesiyorsun hem de sürekli konuşuyorsun. Haklısın dedi, dikkat edicem dedi. Aynı gün bir toplantı arasında tıp fakültesinden bir hoca ve ben bir şey konuşurken, zart diye araya girdi. Dönüp bir baktım. Hatırladı. Özür dilerim dedi. Rica ederim ayşe hanım, buyrun, bizim ne gibi önemli bir konumuz olabilir ki, sadece sizin maruzatınız önemli dedim. Rencide ettim.
Söz kesmek terbiyesizliktir.
Karşıdaki lafı uzatıyorsa, çok zamanımız yok, özetleyelim mi diyebilirsiniz.