- 3 Mart 2016
- 18.150
- 76.572
- 598
- Konu Sahibi aristokrat hatun
-
- #81
Hemen üzülmeyin bence, ben de çok asosyal bir çocuktum mesela okula ilk başladığımda; sonra spor ve dans gibi alanlarda çok becerikli de değilim ama çok iyi bir üniversiteden mezunum ve herkesle sohbet eden ama yalnızlığı da seven bir insanım hala. Gerek genetik yapılarımız, gerek karakter olarak hepimiz farklıyız bence, herkesin aynı olmasını beklemek sonra farklılıkları da çeşit çeşit sendrom olarak görmek bana mantıklı gelmiyor. Yani sanki modern dünya diyor ki hepiniz şu normlara uyun, kimse bir konuda aşağıda veya yukarda olmasın. O zaman nasıl olacak, kimi insan iyi bir konuşmacı iken kimisi yazar olacak, kimisi müzisyen olacak belki aylarca kimseyle görüşmeyip şarkılar yazacak, kimisi bedenini iyi kullanıp sporcu olacak ama derslerde aynı başarıyı göstermeyecek.
Her çocuk herşeyi en iyi yapmak zorunda değil bence. Kasları zayıfsa ona daha uygun bir spor bulabilirsiniz veya spor yapmaz, tiyatro ile uğraşır vs. Yani belki de çocuğunuzun ilgi duyduğu bir alan bile değildir, henüz küçük olduğu için bunu seçmesi için zaman gerekiyor. Hoca veya doktorları suçlamıyorum ama modern dünyada artık herkes kusur arıyor, hastalık arıyor sanki, beni kimse çocukken psikologa götürmedi eminim pek çok sorunum çıkardı, ama annem ve öğretmenlerim beni olduğum gibi sevdiler. 2. sınıfta ilk arkadaşımı edinmiştim düşünün, ama şuan tanımadığım insanlara dahi selam verip sohbet ederim çekinmem. Ama o zaman herkesten kaçardım, kısacası hepimiz farklı yaradılışta olduğumuz gibi zamanla kazandığımız özellikler de olacaktır. Gerek fiziksel gerek zihinsel her çocuğun eşit olması gerektiğine inanmıyorum, bu yönde evet ortalamalar olabilir ama illa ki buna uyum sağlamak için kendimizi paralamak zorunda mıyız emin değilim.
Katılıyorum, çoğunluk hastalık yapıştırmaya hazır. Her ihtimali değerlendirmeli, üzerine "ZAMAN" harcanmalı diye düşünürüm. Benim ilkokul öğretmeni bilmem kaç yıllık hoca, bir ay gözlemledi. Müzik hocamız vardı ilkokul ikide başlayan, tek günden etiketi yapıştırsa herhalde benim müzik dersleri yalan olurdu. Öğretmen olanlar hemen üzerinize alınmayın çünkü mesleğini iyi yapanlara lafım yok ama bazı hocalar emeksiz baştan savıyorlar ve gerekçe olarak da çocuğa bir sorun yakıştırıyorlar.
Bizim lise zamanı özel ders veren bi mat. dershane hocamız vardı. Matematik konusunda belli bir sürede belli bir başarıya ulaştıramayacağı öğrencileri ayıklar "Bu çocuğun aklı matematiğe ermiyor, kavrama güçlüğü var" derdi. Böylece hep başarılı öğrencilerle çalışır, ününü "Ders verdiği hiçbir çocuk başarısız olmadı, mükemmel mat. hocası" diye korumaya devam ederdi. İlk dersten böyle çocuk ayıklayan hocaların olmaması mümkün müdür? Spor hocalığı da özelde ün ister ve mümkündür.
İlk günden çat "Zihinsel problemi olabilir" de geç. Çocuk hareketleri kaçırıyor diye ele.
Doktora gidiliyor sonra tahlil tetkik, ok yapılsın içler ferahlasın ama ikinci bir doktor görüşü/hoca görüşü de yok mesela.
Bu iki sene önceki halimiz:
"Sağlık Bakanlığı, hastanelerde tedavi amaçlı kullanılan tıbbi cihazların görüntüleme rakamlarını paylaştı. Türkiye, geçen yıl çekilen 11 milyon MR ile Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer aldı. Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Radyoloji Derneği, gereksiz çekimlerin önüne geçmek için “tetkik uygunluğu” sistemi üzerinde çalışmalara başladı"
İçimiz rahatlasın o kontrolden geçsin, içimiz rahatlasın şu ilacı da alsın, içimiz rahatlasın bi daha MRa girsin... 6 yaşındaki çocuk; 1 gündeki belki de 1 saatlik kurs içinde gözleniyor, 30 dk doktor odasında gözlemleniyor. 1 buçuk saatte tüm olasılıklar zihinlere işleniyor... Valla badmintonla ilk kez tanışan 6 yaşındaki çocuğun el-kol-zihin koordinasyonu kuramaması hali ışık hızında ilk önce hastalığa yoruluyor. Sinirlendiğim nokta zaman verilmeden hocanın kanaat getirmesi. Raket mi ağır geldi, topun havada nasıl süzüldüğünü mü algılayamadı, bulunduğu ortamdan mı çekindi, tuvaleti vardı odaklanamadı mı, oyunu sevmedi kendince dalga mı geçti, çocuk için yetenek göstereceği bir spor dalı değil mi vb...
Ama ne olur ne olmaz çocuğu götürelim hastaneye, çünkü hocası öyle dedi, öğretmenler bilir. Hayır her öğretmen sizin gibi değil, yeteneksiz öğrenciyi baştan ayıklama bahanesinde. "Ben öğretemem" mi diyecek? Çocuğa yapıştıracak bir sorun tabi.
Ben olsam ben de götürürüm, bir değil 2, 3 farklı doktora sorarım MRdan önce, ama o hocayı da sorgularım "Ne yapıyordu, neye göre buna karar verdiniz" diye yarım saatlik sorgulu sohbetten geçerdi kendisi. Ama veli hocaya hiç "Nasıl noooluyo yav?" demesin, sorgulamasın, hocaysa o bilir çünkü bunun eğitimini almıştır bu keskinlik yüzünden doktor pasıyla gereksiz ilaç kullanan çocuklar var. Burası Türkiye, bildiğini bile 10 kere sormalı, sorgulamalı insan.