Şu anda ne dinliyorsun?

Yavrum kaldır kollarını teslim ol etrafın sarılı
 
Çok benziyorduk birbirimize
Çok geçmedi aynı olduk
Az zamanda inanmak mucize
Aşktan sarhoş olduk

Aynı benim gibi gülmeye başladın
Bana gündelik lafların bulaştı

Dikişi çoktan atmış kalplerimize
Yeni bir ümit kapısı açıldı

Bu zamana kadar neredeydin
Çok vakit kaybetmişim

İyi ki geldin yar gözümaydın
Ya hiç gelmeseydin
Ya hiç gelmeseydin...


Çoğunca rekabet aşk sandığımız
Hakikisi nadiren

Şansım döndü hayret edersin
Vazgeçmiştim beklemekten

 

Çocuklar toplanıp gittiler içimden,
Dünle unutmak arasındayım şimdi,
Sen yoksun inan, bir tek sen lazımken,
Bir ses ver, yapma, burada bırakma bizi.
 

Gamzene nazar değmesin yadeller elini sürmesin.
El dili söz söylemesin,bülbüller feryad etmesin.
Kurban olduğum gelsene, ölmeden gelsene
Canıma can ol ey sevdiğim ben ölmeden gelsene.

 
Cennettir dediler güneşin doğduğunu Cennet bildim seninle kavuştuğumuzu Yaşlanmaktır dediler dünyanın tadı Yaşlanıyorum seninle aşk gerçek adı Çoktan sen yarim olmazsa olmazımsın Sen iki meleğimin kanatlarısın Hem kâbus nedenim hem rüyalarımsın Geçmiş yollar gelecek yıllarımın anlamısın Derya deniz misali yüreğinde İsterim bir damlanın izi kalmasın Gemiler batsa bile bize dokunmasın Taşlar atılsa bile aşkım dalgalansın Sevgini çiçekler gibi büyüt dediler Bazen bilmeden kurutsa da gülünü Sen unut kendini sen avut dediler Araya hayat girmeden alır gönlünü Çoktan sen bende açan güllerin toprağısın Hem bitiş nedenim hem başlangıcımsın Geçmiş yazlar gelecek baharımın anlamısın

 
Bu dilden firar eden her söz yaydan çıkmış ok gibi
Sözler bazen bir hazine bazen dermansız bir dert tipi
Geçmiş dünden bahsetmek lezzetsiz
Gelmemiş yarından hep mi şikayetçiyiz biz ?

Aklımın ipinin ucuda kaçmış, timsah katreleri boşalsın
Bir iki damla hiç değersiz
Hüzün ve kaderin pençesinde bir dev; Nam-ı Değersiz
Gece-Gündüz ömürden yontar, Dünya dönmez yarensiz

Bugün ömür yarım gün, serbest kalsın fikrim
Senin tozlarını silemez tenimden ellerim
Varlık ruhu terk eder; gözüm gözünden ayrılınca
Bendeki Aşk Altın Misâli Ağirliğinca

Sensiz benlik yokluk demek, kalbim sana emekçi
Aşk denen illet; çorak arazide tilki misal kurnaz bekçi
Başım sarkıt bir mahalsiz, cümle yolumun önüne taş
Dudakların kadeyi nikah eden, çakır keyif dertdaş

Gören derki; sel ağzına bina yapmak aptal işi
Yel eserse kırmaz dişimi, kalp bir körse görmez bir şeyi
Saniyeler dakikalarla yapar alışverişi
Saatler seni alır benden korkarım olamaz gelişi

Hasret gözümün ışıklarını söndüren alçak misafir
Afitap sönük bir mum, ayrılık hâin bir zehir
Melek yanımda yüzünü saklar, felek yüzüme kaş çatar

Bir tek bu hüznü sen boğarsın, ipek tenin derime batsın

Rüzgar saçını süpürse mest olur bakışlarım
Adınla uyanır kulaklarım, yüzünle açar göz kapaklarım
En güzel şiirlerimde kaleme adını sayıklatırım
"Odamın Hayaletisin Sessizliğine Aşığım"

Derdime çare baytarım yok
Dengeme destek tut ki durayım
Şafak güneşin fermanıı geçer acı tatlı sayılı zamanın sancısı
Ama melek bir yandan, şeytan bir yandan
Başım zindan yokluk var, bu kaçıncı şikayetim bilmem

Kafamı duvara yasladım, omuzların yanımda yok

Ahbaplar maymun iştah sahibi, benim içim senle tok !
Yok ki gücüm, belki devler ülkesinde bücürüm
Sessizliğinle gelir hüznüm, yokluğunda gömülü ölüyüm

Bu devranın binlerce sevgi müşterisinden biriyim
Yalnızlığıma küfrederim, sensiz halden müştekilim
İlelebette dönmez olsan; bil ki yalnız nöbetteyim
Hatalarıma savaş açtım; her gün farklı kefendeyim

Hayat günlük defter yaprağı; hazan gelir dökülür

Gelirken ne getirilir ki ? Giderken ne götürülür ?
Dertle anlaş devâ bul, üzüntü kalbi sömürürür
Yüzüne baktığım her an cennetten bahçe görülür

Gülüşle şen değil gönül bucaklarında harabeler
Bu hilekâr tavırla geçer fena saatler

Seni içeren masallarım anlatılacak kadar kısa değiller
Aşk ilinde bir tarafta cüceler diğer yanda devler


 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…