İnan öyle iş arkadaşlarım var ki; öğretmenler odası öğretmenler odası değil tımarhane gibi, şaşar kalırsın. Bu okuldaki ilk senemdi tüm insan çeşitlerini burada gördüm. 2 bayan öğretmen var onlardaki hava Kate Middleton'da yoktur, ne günaydın bilirler ne iyi dersler, burunları sürekli 2.5 metre havada, ikiside birbirinin ekürisi, okula biri gelmese diğeri de hayatta gelmez, hiç düşünmezler öğrencilerin durumunu sürekli okulu asmak peşindeler. Birkaç defa sayelerinde iftiraya uğradık. 1 erkek öğretmenimiz var ki oda kibir dolu olduğu kadar sinir hastası, antideprasan bağımlısı, etmediği tehdit kalmadı hepimizi, bir arkadaşın arkasından yanına gidersem tokatlarım falan demiş. Başka bir erkek öğretmenimiz zaten hep müdür olmanın ve gelecek ek derslerin peşindeydi nitekim emeline ulaştı şimdi kendi kanka takımına ek ders maaşlarını dayadıda dayadı. Bir tane daha erkek öğretmenimiz var 60 küsür yaşında ve bildiğin sapık. Din Kültürü öğretmenine gitmiş elinde iç çamaşırı katoloğu ile sende bunlardan giyiyor musun demiş, inanabiliyor musun ya. Adamı gördüğüm yerde kaçıyorum bildiğin. Bizde bu tımarhanelik alanın içinde 5 öğretmen birbirimize çok güzel kenetlenmiştik yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Ancak içimizden biri okulda kaybolan paraların ve sütlerin sorumlusu çıktı, diğeride çok güvendiğimiz bir konuda bizi yarı yolda bıraktı. Ben ne yapayım yani bu ortamda, 1. önergeni mi yoksa 2. önergeni mi uygulayayım ?