benim köyüm de büyükşehirde
ailem başka bir büyükşehirde yaşıyor ve babam 40 sene devlette çalışıp emekli oldu
çalıştığı süreçte hep lojmanda oturduğumuz için annemin çevresi %90 lojman çevresiydi (maaşlı beyaz-mavi yaka kamuda çalışan insanlar)
evet orada da her görüşten insan vardı, orada da kimi icralıktı kimi bütçe yönetemezdi ama bunlar istisnaydı. genel olarak maaşıyla geçinen insanlardı.
neyse şimdi görece orta-alt gelir grubunun ağırlıkta olduğu bir yerde oturuyorlar ve bir baktılar ki maaşla geçinen 3-5 aile var. eşi polis astsubay vs olan gelirini mecburi olarak tam gösteren 3-5 aile
gerisi herkeste yardım kartı var
annem kasaba gidiyor, gelen müşteride et kartı var
markete gidiyor belediye başka kart vermiş insanlar onunla alışveriş yapıyor, mültecilerin ayrı kartları var.
ha ne oldu geçen seneden beri çoğu kadın da çalışmaya başladı (özellikle çok küçük çocuğu yoksa ve 50 60 yaşında değilse, arada kalan grubun neredeyse tamamı çalışır oldu, böyle değildi)...ama sigortasız çalışıyorlar ostim'de yemek çay yapıyorlar, çocuk bakıyorlar, yardımları almaya devam ediyorlar. bir kısmının kayınbabaları-babaları zamanında gecekondu yapmış müteahite vermiş daire almış bazısı öyle kira vermiyor.
ha o da yoksa kirayı ödemeden kaçıyorlar zaten. biz kaç kere böyle vaka yaşadık apartmanda

ama hepsi çok ahlaklı! sorsan mangalda kül bırakmazlar. ahlak anlayışlarımız çok farklı.
bakın ben demiyorum ki bu kesim vuuu süper geçiniyor. ama olan asıl en azından 3-4 asgari ücret alması gereken ama 2 asgari ücreti zor alan, beyaz yaka okumuş kesime oldu...şimdi sen ilkokulu zor bitirmiş olsan, ite kaka seni bir işe sokmuş olsalar, biraz bön olsan biraz da hödük olsan anan kız bulup evermiş olsa, ama koca koca üniversiteleri bitirmiş zor zor bölümler okumuş adamların en kötü yarısı kadar maaş alıyor olsan "Allah razı olsun" demez misin? neden demeyesin ki? sistem onlara çalışıyor....
bir de mesela..ben de köyde doğmuş bir nesilden geliyorm. ben bile şehirli sayamam kendimi. sosyolojide yanlış bilmiyorsam 3 nesil şehirli olmak gerekiyor kentsoylu sayılmak için (sosyal bilimci değilim). yani nüfus köyde olmayabilir. tamam. ama kafalar köylü, büyükşehir olsa da kafa köy....kentsoylu olamadık biz henüz. ben kendimi konsere, senede 2 kere tatile, düzenli spora, zihinsel gelişime, entelektüel birikime layık görüyorum. neden görmeyeyim? ama köy kafası bunu aramaz....varsa parası koluna bilezik yapar....daha gidecek çooook yolumuz var güzel yarim... ya da köylüleri neden öldürmeliyiz....
ha gerisini zaten konuşmaya gerek yok, kimlik siyaseti yapılıyor, ona zaten ekonomiyle açıklama yapamayız.