Konu kapanmadan ben yazayım.
Suriye sever değilim ama coook sevdiğim Suriyeliler var.
Üstelik benim Suriyelim gelir gelmez turkce öğrendi, çalışma izni yok diye kimse ona sigorta yapmadı, düşük maasla çalıştırmaya kalktılar,en sonunda iyi İngilizcesi ve turkcesiyle Araplara turizm vs işleriyle uğraştı,
Anneannesi hastaneye yatınca sigortasi yok diye bilmemkac bin TL doktor parası ödediler (özel değil, Haseki Hastanesi'ne) , aylık devletten bir maaş almadıkları gibi oturdukları daireye 5 sene öncenin parasıyla 3 milyardan fazla veriyorlardı. Kasımpaşada bir daire,eminim sağındaki solundaki en fazla 1bucuk veriyordur,onca zaman önce.
Bisiklete binerdi, sokak müzisyenlerine hep para bırakırdı , kendi de piyono çalardı, kendini acindiran herkesle dayanamaz az olan parasını paylaşırdi...
Bir gün face'de millet sövüp saymış, şerefsizlere bedava akbil verilmiş,bu ne haksızlık diye.
Biz de çok gezerdik, gittim İETT bayiine, dedim gerekli evraklar ne? Adam şaşırdı. Yok öyle birşey, her gün yeni birşey uyduruyorlar dedi :)
Bir de sınavsız üniversite meselesi var. Bahsi geçen çiçeğin abisi savaş zamanı halepte uni. okuyormuş, ama ikiden sonra savaş şiddetlenince devam etmemiş. Türkiye'de elinden geldiğince ders çalıştı, sınavlara hazırlandı. Ne zaman görsem Türkçe birşeyler okurdu.
Ama onca calismaya iki yıllık bir bölüm kazanmış, gitmek istemedi.
Ne yaptılar?
İnsan kacakcisina kafa başı 30ar bin para verip önce anne-kardes, sonra başka kardeş vs vs... Para biriktirdikce bir aile üyesini Avrupa'ya gönderdiler. Aylan bebeğin öldüğü, küçücük tekneye onlarca insanın sigdigi tekne. Vapurda giderken havanın bozduğunu düşünsenize. Yapacak hicbirsey yok, birşey olsa sizi kurtaracak hickimse yok, yüzmeye kalksaniz açık denizdesiniz... Uçak tirbulansinda bile psikolojimiz bozuluyor. Ama ona rağmen bir şekilde daha iyi bir gelecek için bu yollara sapilıyor.
O gideceği zaman bile birkaç gün önceden nefes darlığı çekmiştim stresten,ya birşey olursa diye. Oysa o her birkaç ayda bir bir aile üyesini , sevdiği arkadaşlarını aynı yolculukla göndermişti.
Suriyeli olmak da kolay değil.
Nasıl Türkiye'de iğrenç, şerefsiz, aşağılık, asalak insanlar varsa elbet orada da var. Ama iyileri, hayata bir yerden tutunmaya çalışanları da çok.
Onlara sövüp sayana kadar kimlik tespiti yapmadan, sağlık kontrolü yapmadan, daha sonra denetim yapabilmek için bir kimlik numarası bile vermeden, sonunu düşünmeden, onların eğitim ihtiyacını karşılayamadan harala gürele ülkeye sokan yöneticilere sövün.
Kaldı ki Türkiye'nin çok da babasının hayrına aldığını zannetmiyorum onca mülteciyi. Mülteci sorunu son yıllardaki en büyük sorunlardan ve dunya kadar hibe veriliyor aldığımız mülteciler için.
Ama açıkçası ne biz vatandaşlar ne de gerçek Suriyeliler görüyor bir faydasını (verdikleri var mıdır bilmem,dediğim gibi benim tanıştığım onlarca insandan - ki düğünlerine bile gittim,sayıları fazlalar- biri bile ne devletten üç kuruş yardım aldılar ne çalışma izni alabildiler,ne Türkçe kursuna gittiler ne de cocuklari arapca bilen hocalarda eğitim aldı)
Not: tünelin ucunda ışık var bence ya. Benim tanıdığım Suriyelilerden mesela , Çoluğu çocuğu olanlar Avrupa'ya göçtü, yaşını başını almış birsurusu de memleketlerine döndüler. Çok da Türkiye'de kalmaya meraklı değiller yani