- 13 Mayıs 2012
- 4.809
- 3.578
- 448
- Konu Sahibi siderolites
-
- #41
Sen beni bitirdin şuanben küçük yaşta o kadar çok tacize uğradım ki..
60 yaşındaki komşumuz amca cinsel organıma parmağını sokup beni öptüğünde oyun sanıyordum (yaş : 4ten 6ya kadar)
9-10 yaşındayken de aynı yaşta başka bir komşu tarafından benzer şekilde tacize uğradım.
11-12 civarı göğüslerimin belirginleşmesiyle mahalledeki delikanlıların ilgisini çektim, peşime takılıyorlardı, sözle taciz ediyorlardı..
korkumu atlatmam kolay olmadı, ama bitti gitti...
bir çocuk doğurursam senin gibi olacağımdan korkuyorum..
hatta çocugu koruyamamanın endişesiyle çocuk sahibi olmak bile istemiyorum..
şimdi ben geçti gitti diyorum ama bıraktıgı hasarlar da mevcut..
zor be çocuk yetiştirmek...
Geçen annem ile bir avm ye gittik ben markete girdim kızım da zıp zıpta annemde yanında, annem aradı çabuk gel çıkalım diye hemen çıktım marketten sorun mu oldu dedim anneme, annem birşey yok ama az önce kızım zıplarken genç bir adam gelmiş oturmuş ailelerin çocuklarını beklediği kısıma annem de orada ama yan tarafta ,bu genç önce kızıma gülmüş sonra seslenmiş kızımda gitmiş , annem acaba senin bir arkadaşın mı diye düşündüm sonra hemen bağırıp çağırdım dedi, annem korkmuş ama acaba abarttım mı adam sadece seviyor muydu diyor, bence bu pedofili hastaları parklarda takılıyor çok korkuyorum biz öyle bir toplumuz ki sevmek ve taciz etmek Arasında çok ince bir çizgi var, şiddetli seviyoruz ısırıyor cimcikliyoruz sarılıyoruz kan bağımız olmasa bile bir çocuğu çok içten sevebiliyoruz, bu güzel birşey elbette ama sizin Dediğiniz gibi bu çocuklar seviliyor mu taciz mi ediliyor nasıl ayırt edecekler ? Biz Yetişkinler bile şaşırıyoruz
Siz ÖĞRETMEN misiniz? Çok güzel özetlemişsiniz kızım şuan 32 aylık 4 ay sonra 3 Yaşında bu eğitim için şimdiden başlamalıyım değil mi?Aslında bu meseleye bir toplum bilinci lazım. Bazen ben de restorantta otobüste tatlı tatlı çocuklar gülüyorum. Allah bağışlasın onları. Bazen bana pas veriyorlar, bazen vermiyorlar. Ama onlara sadece gülümserim, bakışırız. Annesinin veya refakatçisinin izni olmadan dokunmam. İzni olsa da dokunmam, çünkü bir dünya mikrop taşıyorumdur. Herkesin dokunmadan önce, anneden izin alması gerekiyor. Ama bu çok ütopik. Özellikle de popo sevmeye, gıdık öpmeye meraklı bir dünya insanımız varken.
Çocuğa "Kimse senin özel bölgelerine dokunmayacak. Tanıdığımız veya tanımadığımız biri farketmez. Oradan uzaklaşıp yanıma geleceksin ya da seni zorlarsa bağıracaksın." ve "Biri senin özel bölgelerine zorla dokunursa ve seni öperse bana söyleyeceksin." denilecek. Bir kaç akrabaya bağırsın bir şey olmaz. En çok zarar tanıdığımız bildiğimiz insanlardan geliyor.
O çocuk şiddetli sevilmeyecek. Kimse sevmeyecek. Siz bile. O çocuk onun normal olmadığını bilirse, kendini öyle sevdirtmez. Eğer severlerse ya da taciz ederlerse de en azından gelip size söyler.
Siz ÖĞRETMEN misiniz? Çok güzel özetlemişsiniz kızım şuan 32 aylık 4 ay sonra 3 Yaşında bu eğitim için şimdiden başlamalıyım değil mi?
Çocuğun kendine güven duyması sağlanmalı... Gerektiğinde ‘hayır’ diyebilmeli. Bizim kültürümüzde ‘Büyüklere bağrılmaz, saygılı konuş’ derler. Oysa çocuğa rahatsız olduğu zaman, büyüğe de bağırmayı öğretmek gerekiyor.
Önce Halil, ardından Mert... Son 1 ay içinde 2 çocuğumuzu kaybettik. Yüreğimiz yandı. Kars’ta anne babalar çocuklarını okula göndermedi. Kimi ise olayı konuşmaktan bile korktu. Elbette bir korku dünyası içinde yaşamayacağız. Ama bir tehlike var. Çocukları sarsmadan onlara korunmayı öğretmek mümkün. Çocukları bu konuda eğitmek önce devletin sonra anne babanın görevi. Süleyman Şah Üniversitesi Psikolojik Travma Uygulama ve Araştırma Merkezi, bu yönde projeler üretiyor. Merkezin başında Psikoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. İrem Akduman var. Akduman’la çocuklara kendilerini korumayı nasıl öğreteceğimizi konuştuk.
Saldırı en çok tanıdıktan geliyor
- Çocuklara yabancı mesafesi nasıl öğretilir?
Gelene göre bir sınır tayininden ziyade çocuk kendi sınırlarını bilmeli. Çocuğun neden rahatsız olduğunu anlamasına yardımcı olmalıyız. Hoşuna gitmeyen bir şeyler olduğunda kendisine yakın gördüğü bir yetişkinle bunu paylaşması uygun bir dille anlatılmalı. Çocuklar hep, yabancılardan korkutulur. Aman yabancılara gitme, aman yabancılarla konuşma gibi... Bu telkinler çok işe yaramıyor, aksine bazen tehlikeye de neden olabilir. Korkutulan çocuk, bir yerde kaybolduğunda yabancıdan yardım istemekten çekinir. “Yabancıdan mutlaka zarar gelir” demek yerine çocuğun kendine güvenmesini sağlamalıyız. Çocuğa bedeninin özel olduğu öğretilmeli. “Herkes senin bedeninin her yerine dokunamaz, dokunmamalı” denmeli.
- 3-4 yaşında bir çocuğa bedeninin özel olduğu nasıl anlatılmalı?
Bedeninin bölgeleri tanıtılmalı. Cinsel bölgelerin özel olduğu söylenmeli. İyi dokunma, kötü dokunma arasındaki fark...
‘Poposuna vurarak sevmeyin’
- İyi dokunma, kötü dokunmayı anlatmak için ne demeliyiz?
Biri annenin dokunması gibi, güvende hissettirir. Ama bazı dokunmalar, iyi hissetirmeyebilir. Bunu bir büyüğüne söylemelisin.
Çocuğa kimsenin cinsel organlarına dokunmaması gerektiği öğretilmeli. Oysa kültürümüzde tam tersi var... Televizyonda ünlü bir sanatçımız, küçük yaşta çocuğa sevgisini onun poposunu ısırarak gösterdi. Çocuğa “Popo ısırmak sevgi ifadesidir, popo ısırılabilir” mesajı veriyor. Kamereların önünde çocuğun hayır diyebilme şansı da yok. Aileler, çocuklarını poposuna vura vura seviyor. Cinsel bölgelerine dokunarak sevgi göstermek hata. Üstüne bir de çocuğa “Seviyorum ama canın acıyor” mesajı veriyorsun. Çocuk, bunu genelleyebilir. Çocuğun kendi bireyselliğine, vücut bütünlüğüne saygı göstermemiz gerekiyor.
‘İstemiyorsa öpmeyin’
- Aileler, severken yanlış mesaj mı veriyor?
Örneğin bayramlarda aile yakınları, çocuğu illa kucağıma alayım, seveyim ister. Öpmek istenir. Çocuk istemez, itebilir. O zaman, “Evladım, dur bak deden” der zorlarız. Elbette kötü niyeti olmayabilir. Çocuğa rahatsız olduğu zaman “Dur” deme hakkı olduğunu öğretmeliyiz. Eğer çocuk öptürmek istemiyorsa, öpülmeyecek. Büyükleri de kırmamak için, “Çok yakınlaşmaktan hoşlanmıyor, öyle ise tokalaşarak selamlaşın” denilebilir. Çocuk, huzursuz olduğu bir ortamda, beğenmediği bir dokunuşla karşılaştığında “Hayır” dediğinde ailesinin de yanında olduğunu bilmeli.
- Küçük bir çocuğun babasının ya da ağabeyinin önünde giyinmesi bedeninin özel olduğunu öğrenmesi açısından sakıncalı mı?
Çocuk bazı bölgelerinin dışarıya açık olmaması gerektiğini bilmeli. İlla babayla kız çocuğunun duş almaları gerekmiyor. Yaşı uygunsa çocuk kendi yıkanmalı, baba düşmemesi için yanında olmalı. İlla baba yıkayacaksa çocuğun özel bölgelerine dokunmaması gerekir.
‘Hata yapsam da ailem yanımda’
- Arkadaşım, parkta bir gencin ısrarla küçük kızının peşinden gittiğini ve onu oyuna çekmek istediğini anlatmıştı. Çocuğa bir yabancının peşinden gitmemesi gerektiği nasıl anlatılır?
Onunla oyun oynadın, ama yabancılardan zarar da gelebilir. Bu mesaj verilmeli. Bu konda çalışan derneklerin iyi dokunuş, kötü dokunuşla ilgli çizimleri var. Çocuğu herkesten çekinir hale getirmeden doğru oranda uyararak korunmayı öğretmeliyiz. Bunun için, “Ben yanındayken oynadın ama ben yokken yabancı insanlarla oynama. İyi niyetli olanı var, kötü niyetli de olabilir. Canın acıyabilir, sana kötü hissetirebilir” demek en doğrusu. Anne, çocuğun ihtiyaçlarını karşıladığında ve güven ilişkisini kurduğunda, çocuk zaten başına bir şey geldiğinde annesiyle paylaşır. Çocuğun “Hata da yapsam, belki sonuçlarına katlanacağım ama annem babam yanımda olacaktır” diyebilmesi önemli.
‘Bağırmayı öğretin’
- Çocuk yanına gelenin kötü niyetli olduğunu düşünüyor, ne yapmalı?
Oradan uzaklaşabilir. Anne babası yanında değilse öğretmeninin yanına ya da güvendiği bir yetişkinin yanına gidebilir. Bekçi, polis olabilir. Parkta ve tek başına ise... Başka bir çocuğun annesine gidebilir. O da yoksa adama “git” demeli. Gitmiyor. O zaman bağıracak. Çocuğumuza bağırmayı öğreteceğiz. Bizim kültürümüzde “Büyüklere bağrılmaz, saygılı konuş” derler. Hayır. Çocuğa rahatsız olduğu zaman, büyüğe de bağırmayı öğretmek gerekiyor.
- Bunu nasıl anlatacağız?
Bir yabancı geldi. Seni istemediğin bir şey için zorluyor. Ve sana dokunuyor. Sen bunu istemiyorsun. Bu ona söylediğin halde devam ediyor. O zaman bağırabildiğin kadar bağır. ABD’de FBI, anaokullarına giderek bu eğitimi veriyor. Şarkılarla öğretiyorlar: “Biri gelirse dokunursa ben de şöyle bağırırımmm: Yeeeee”.
‘Saldırganlar genellikle paspal değildir’
- Kim bu saldırganlar... Nasıl bir ruh halindeler...
Pedofilinin bir takım kriterleri var. Adamın sürekli olarak çocuklarla ilgili cinsel fantaziler kuruyor olması, bunu engelleyemiyor olması, bunun çok uzun süredir olması gibi... Bazısı yetişkinlerle ilişki kuramadığı için çocuklara yöneliyor. Kendine güvensizlik yaşayan insanlar olabiliyor. Kimisi yalnızca farklı cinsel deneyim için yapıyor. Yüzdesi çok düşük olsa da sadist olanlar var. Karşısındakine acı vererek cinsel haz alıyor. Daha kolay kontrol edebilecekleri için çocukları tercih ediyorlar.
- Saldırganları ayırt etmenin bir yolu var mı?
Yok. Üstelik çoğu paspal tipler de değiller. Özellikle çocuklara yaklaşanlar daha çocuksu, onların dilinden anlayan tiplerdir. Çocukla iletişim kurabilmek için birçoğunun evi oyuncaklarla doludur.
- Mert için ailesi “Cin gibi bir çocuktu” diyor...
Cin gibi de olsa, çocuk. Aile, sürekli çocuğunun yanında olamaz. Devamlı korku içinde yaşamak da sağlıklı değil. Bütün mesele çocuğu donatmak. Çocuğun kendine güveni olmalı, “hayır” diyebilmeli, gerektiğinde çığlık atabilmeli. Böyle olunca çocuk, bağımlılık da dahil birçok tehlikeden korunuyor.
Eğitmek devletin görevi
- Bir çocuğu saldırıya karşı eğitmek devletin görevi midir?
Görevidir. Okullarda yaşa uygun eğitim verilmeli. Ve bu, “3 yaşındayken zaten verdik, 5 yaşında ihtiyacı yok” denilmeden her sene yaşına uygun ve gerekli dozda olmalı. Çocuk, her eğitimde bir parça alacak. Türkiye’de bu eğitimler sivil toplum örgütleri aracılığıyla yapılıyor. Kaç kişiye ulaşabiliyorlar. Gazi Üniversitesi’nin Çocuk İstismarı Ve İhmalini Önleme Gençlik Kolu var. Biz de Süleyman Şah Üniversitesi’nde bunu yapmaya çalışıyoruz. Eğitim alan gençler, istismarın adı bile geçmeden oyunlarla çocukları donatıyorlar.
- Devlet burada devreye girmeli...
Devlet ehil insanlar yetiştirip bu modeli yaygınlaştırmalı.
Tehditlere karşı: Kimse bize zarar veremez
- Saldırı tanıdıktan geliyorsa...
Örneğin dayısı geldi. Evde yalnız, ona kapıyı açacak. Hatta saldırıya uğradıktan sonra da kapıyı açmak durumunda kalabiliyor. Bu çok ağır. Engelleyemiyor, “Hayır” diyemiyor. Çünkü tehdit ediyor. “Annene söylerim. Kötü kız olduğunu görür.”, “Senin istediğini söylerim” diyor... Veya sadece oyun oynadıklarına ikna ediyor. Çocuğa başından “Seni kim ne şekilde tehdit ederse etsin, bana söyle. Endişelenme kimse bize zarar veremez. Bu tanıdığın ya da tanımadığın biri olabilir, her şeyi bizimle paylaşabilirsin” demek gerek.
- Çocuğu, arkadaşlarının evine oyun oynamaya gönderebilir miyiz?
Aileyi tanımak gerekiyor. Yaşın hiç önemi yok. Anneyi babayı, varsa kardeşi, ağabeyi tanıyacaksınız. Çocuğunuzun arkadaşlarıyla tanışmak durumundasınız. Ailesiyle birlikte evinize davet edebilirsiniz. Risk almayın, ortama bakın.
‘Çözüm üretmesini sağlayın’
“Travmaya neden olmadan küçük oyunlarla bir takım olgular öğretilebilir. Örneğin ‘Seninle pazara gittik. Ben domates alacakken sen bir önceki tezgahta kaldın. Beni göremedin. Ne yaparsın?’. Çocuk bu şekilde kendi sorun çözme becerilerini geliştirecek, yanıt buldukça kendine olan güveni artacak. Üniformalı birine giderim, polis abiye giderim, belirlediğimiz buluşma noktasına giderim diyecek...”
Cinsel organlara ad takmayın
“Cinsel organlar doğal adıyla öğretilmeli. Onu sevimli ya da pis kılmak, yabancılaştırmak yanlış. Nasıl kolumuza ya da bacağımıza başka ad takmıyorsak, penise ve vajinaya da ad takılmamalı. Arkadaşımın bakıcısı çocuğa “Pipimize soralım, çişimiz var mı?” diyordu. Hayır, çişimiz var mı diye çocuğa soralım. Bu bir oyuncak değil. Ad takmak yabancılaştırıyor. Ve daha sonra kullanılabilecek bir oyun haline getiriyor. Bu yalnızca vücudun özel bir parçası.”
Çocuk, istismarı 15 kez anlatmak zorunda kalıyor
İstismara uğrayan çocuk sistemin içinde kayboluyor. Annesinden başlıyor, savcıya kadar hikayesini 15 kere anlatıyor. Defalarca kez muayene oluyor. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Üniversitelerde bu tür birimlerin yaygınlaştırılması gerekiyor. Bu birimlerde, psikiyatristler, sosyal hizmetler uzmanları, polis birlikte çalışmalı. Çocuk hikayesini bir kere anlatmalı ve bu kayda alınmalı. Bir kere muayene olmalı. Böylece veriler tek elde toplanır. Bu şekilde savcılığa gönderilir. Marmara Üniversitesi’nde böyle bir birim var. Adı: Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi. Birlikte çalışıyoruz. Bu merkezlerin yaygın ve bilinir olması gerek. Devlet bu konuda ön ayak olmalı.
http://www.aydinlikgazete.com/manse...l-istismardan-korunmayi-ogretelim-h38011.html
Tacize uğramana çok üzüldüm canım benim az önce bir arkadaşta yaşadığı korkunç tacizleri anlatmış gördüm mü? Sen tacize uğradığın halde dimdik ayaktasın , ben okuduklarımla hastanelik oluyorum sinir oluyorum kendime Aklımda kurdukça kuruyorum bu çocuğu nasıl okula kreşe göndereceğim bilmiyorum hep yüreğim ağzımda, kızıma hayır demeyi öğrettim istemiyorsa hayır diyor ama çok sevgi dolu öpücükler saçıyor yabancılardan korkmuyorHayır, öğretmen değilim. Etrafımda çocuk gelişimciler ve çocuk esirgemede çalışan psikologlar var. Bu bilgiler oralardan ve okuduğum kaynaklardan. Ne hikayeler var anlatamam....
Çocuk nasıl yetiştirilir konusunda kendimi geliştiriyorum sürekli.
Bir de çok tacize uğradım, bu konuyla ilgilenmemin bir sebebi de bu.
İnternetten baktım sorduğunuz soruya. 3-4 yaş arası diyor.
Bir de çocuklarla oyun oynayarak bunları anlatın diyor. İşte, "Şöyle şöyle olursa ne yapacaksın." gibi...
Kaynak da şu:
Tacize uğramana çok üzüldüm canım benim az önce bir arkadaşta yaşadığı korkunç tacizleri anlatmış gördüm mü? Sen tacize uğradığın halde dimdik ayaktasın , ben okuduklarımla hastanelik oluyorum sinir oluyorum kendime Aklımda kurdukça kuruyorum bu çocuğu nasıl okula kreşe göndereceğim bilmiyorum hep yüreğim ağzımda, kızıma hayır demeyi öğrettim istemiyorsa hayır diyor ama çok sevgi dolu öpücükler saçıyor yabancılardan korkmuyor
Çok teşekkür ederim rahatladım biraz önce aile için popo şakalarını kesmeliyim sonra Yılbaşından sonra eğitime başlamalıyım tabii önce ben kendimi düzeltmeliyimGördüm, büyük travmalar. Benimkiler öyle çocukken olmadı. En azından o kadar ciddi olmadı. Daha sonra şu adam beni taciz etmiş olabilir diye aklıma geldi sadece.
Ergenlik döneminde, çocukken olduğum kadar cesaretli ve çirkef değildim maalesef.
Çocukken kendini öptürmeyen bir çocuktum, bağırır çağırır yaygara koparırdım. Çünkü öpülünce hamile kalacağımı sanıyordum. Ergenliğimde de erkeklerle ilişkilerim hiç iyi olmadı. Çocuklara tv dizisi izletilmemesi gerektiğinin canlı örneğiyim. Ben gizli gizli izliyordum ya neyse. O yüzden çocuk olan evde televizyon olmamalı, hep bunu savunurum. Çocukken izlediğim tvde gösterilen tecavüz sahnelerini hala hatırlarım.
Yabancılardan korkması zaten onu özgüvensiz yapar. Korkmaması gerekir. Yabancılar öcü, konuşma kimseyle demek de iyi bir şey değil.
Biliyorum, benim de var öyle sevgi dolu bir yeğenim.
Maalesef, tamamen koruyamayız. Tek yapabileceğimiz, neyin tehlikeli olduğunu, neyin yanlış olduğunu, ne yapıldığı zaman öğretmenine ve size söylemesi gerektiğini öğretmek.
Çocuğunuzla pedagoga gidin, siz de doktora gidin. Kafanızda kurmayın. Sizin tedirginliğiniz, emin olun çocuğunuza yansır. Onu da tedirgin edersiniz. Çok akıllı bıdıklar, her şeyi hissediyorlar anlıyorlar.
Çok teşekkür ederim rahatladım biraz önce aile için popo şakalarını kesmeliyim sonra Yılbaşından sonra eğitime başlamalıyım tabii önce ben kendimi düzeltmeliyim
Çok teşekkürler Allah tüm yavrularımızı kötü insanlardan kötülüklerden korusun, çocuğun var mı bilmiyorum ama çok iyi bir anne olacaksınRica ederim, ne demek... Sadece verimli bir muhabbet ettik.
Allah çocuğunuzu size, eşinize bağışlasın.
Çok teşekkürler Allah tüm yavrularımızı kötü insanlardan kötülüklerden korusun, çocuğun var mı bilmiyorum ama çok iyi bir anne olacaksın
Cok dogru yapiyorsun..En azindan akli erecek yasa gelene kadar korulmasin.Babasi ve sen haric hicbir akrabaymis oymus buymus asla guvenmeyeceksin..herkese merhabalar, ben yıllarca tedavi gördüm ama bir türlü kurtulamadım obsesyondanbenim sorunum şu , kızım konusunda o kadar takıntılıyım ki konu cinsel taciz!! Kızım 2,5 Yaşında çok şükür kötü birşey yaşamadık ama devamlı Aklımda kızımı korumak var, akraba dahi olsa kimsenin kucağına vermiyorum , parka gidiyoruz 15-20 Yaşında gençler sevmeye Çalışıyor azarlıyorum , eşim poposunu sıkıyor bugün seviyor Sak'ın yapma bu şakaları bir daha dedim, ben babasıyım seviyorum diyor, tekrar doktora mı gitsem acaba Aklımı kaçıracağım , kız çocuk anneleri beni anlar lütfen yardım edin
Adem Güneş'in makalelerini ben de beğeniyorum hatta bugüne kadar kafama yatan tek pedagog , Allah Razı olsun senden de içimi rahatlattın ben de çok dua ediyorum bazen ne yaparsam yapayım evladımı korumak için gücüm bir yere kadar diyorum Allah'a sığınıyorum Allah'ım çocuğuma kötü gün göstermesin kötülerle karşılaştırmasın kimseyi evladı ile sınamasın diyemahremiyet egitimi kitaplari oluyor,ben adem gunesin mahremiyet egitimi kitabini tavsiye ederim..kiziniza kendini nasil korumasi gerektigini ogretmek adina iyi bir yol gosterici ama bunun icin tabi daha cok kucuk..
bunun disinda anne olarak sizi anliyorum ama bi tarafimda sakinilan goze cop batar diyor..koruyun ama abartmayin,Allahin gucune gider.
duanizi ustunden eksik etmeyin,ben korumakta vesileyim sense sonsuz koruma gucune sahipsin diye dua edin kendinizi rahatlatin.
Adem Güneş'in makalelerini ben de beğeniyorum hatta bugüne kadar kafama yatan tek pedagog , Allah Razı olsun senden de içimi rahatlattın ben de çok dua ediyorum bazen ne yaparsam yapayım evladımı korumak için gücüm bir yere kadar diyorum Allah'a sığınıyorum Allah'ım çocuğuma kötü gün göstermesin kötülerle karşılaştırmasın kimseyi evladı ile sınamasın diye
Akraba ya da yabancı farketmez çocuklar savunmasız diye kötü fikirli insanlar rahatlıkla seviyormuş gibi görünüp taciz edebilirler.bir arkadaşın dediği gibi tacize uğrayıpta sonradan büyüdüğündr anlayan bir çok insan var.kesinlikle çocuklarımıza böyle durumlardan hemen uzaklaşması gerektiği aileye bildirmesi gerektiği öğretilmeli.Aslında bu meseleye bir toplum bilinci lazım. Bazen ben de restorantta otobüste tatlı tatlı çocuklar gülüyorum. Allah bağışlasın onları. Bazen bana pas veriyorlar, bazen vermiyorlar. Ama onlara sadece gülümserim, bakışırız. Annesinin veya refakatçisinin izni olmadan dokunmam. İzni olsa da dokunmam, çünkü bir dünya mikrop taşıyorumdur. Herkesin dokunmadan önce, anneden izin alması gerekiyor. Ama bu çok ütopik. Özellikle de popo sevmeye, gıdık öpmeye meraklı bir dünya insanımız varken.
Çocuğa "Kimse senin özel bölgelerine dokunmayacak. Tanıdığımız veya tanımadığımız biri farketmez. Oradan uzaklaşıp yanıma geleceksin ya da seni zorlarsa bağıracaksın." ve "Biri senin özel bölgelerine zorla dokunursa ve seni öperse bana söyleyeceksin." denilecek. Bir kaç akrabaya bağırsın bir şey olmaz. En çok zarar tanıdığımız bildiğimiz insanlardan geliyor.
O çocuk şiddetli sevilmeyecek. Kimse sevmeyecek. Siz bile. O çocuk onun normal olmadığını bilirse, kendini öyle sevdirtmez. Eğer severlerse ya da taciz ederlerse de en azından gelip size söyler.
Benim de sadece taciz değil canım Bulaşıcı hastalık korkusu, düşme korkusu sen anlatınca kendimi gördüm yabancı biri kızıma dokununca beynim zonkluyor resmen ağırlaşıyor kafam bu takıntı çok kötü birşeySizi teselli edemeyecegim, sadece bu kaygilar gundelik yasaminizi ciddi sekilde olumsuz etkiliyorsa tedavi gorun.
Ben uzun zamandir anksiyete tedavisi goruyorum. Zaman zaman azalip artiyor benimki.
Mahremiyet egitimi konusunda elimden geleni yapiyor oldugumu dusunuyorum. Dunyada guvendigim birkac erkek var onlarin disinda hicbir yetiskin erkegin kizima dokunmasina tahammulum yok... baktim biri kucagina alacak heken acikti o, ustunu degistirecegim vs bahanelerle aliyorum, eve yatiya birileri geldiginde kizimla yatiyorum mesela.
Ama benimki sadece taciz takintisi degil. Mesela ortamda çay iciliyor, biri kazara ustune doker diye cocugu kucagimdan indirmiyorum (3.5 yasinda) daha bebekken bir iskenderciye gittik, tereyagini sonradan dokmek icin dolastiriyorlar ya, kizimin ustune dokulur diye kactim gittim bidaha da iskender yapilan hicbir yere gitmedim, dahasini anlatirsam herkes ne manyak oldugumu anlayacak, o yuzden burda keseyim ben
Aslında korktuğumuz şeylerin başımıza gelmesiyle oluyor bütün bunlar.aşırılıklarım olmamakla birlikte ben de tedbirli bir insanım ne zaman bişeyden ödün versem hemen başıma korktuğum şey gelir.Sizi teselli edemeyecegim, sadece bu kaygilar gundelik yasaminizi ciddi sekilde olumsuz etkiliyorsa tedavi gorun.
Ben uzun zamandir anksiyete tedavisi goruyorum. Zaman zaman azalip artiyor benimki.
Mahremiyet egitimi konusunda elimden geleni yapiyor oldugumu dusunuyorum. Dunyada guvendigim birkac erkek var onlarin disinda hicbir yetiskin erkegin kizima dokunmasina tahammulum yok... baktim biri kucagina alacak heken acikti o, ustunu degistirecegim vs bahanelerle aliyorum, eve yatiya birileri geldiginde kizimla yatiyorum mesela.
Ama benimki sadece taciz takintisi degil. Mesela ortamda çay iciliyor, biri kazara ustune doker diye cocugu kucagimdan indirmiyorum (3.5 yasinda) daha bebekken bir iskenderciye gittik, tereyagini sonradan dokmek icin dolastiriyorlar ya, kizimin ustune dokulur diye kactim gittim bidaha da iskender yapilan hicbir yere gitmedim, dahasini anlatirsam herkes ne manyak oldugumu anlayacak, o yuzden burda keseyim ben
Farkındayım canım...yalnız değilsin....
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?