canım senin eşin aynı benim eşim gibiymiş.mantık insanı...
merak etme kesinlikle vermez o dilekçeyi...
ama sen
kesinlikle ben gibi değilsin.evlilikten çok fazla şey bekliyorsun.
yanlış hatırlamıyorsam 10 senelik evlilik nasıl oluyor da hala bu kadar sevgi bu kadar beklenti var
ben kendi adıma şaştım..
ben bütün beklentimi sıfıra indirdim.
artık dilekçeleri hiç çıkarmıyorum ortaya
evet aslında gene yapım itibariyle duygusal bir tepki verdim. Mantığımı oturtsaydım masaya mutlaka ki o dilekçe çıkmazdı oradan. Ama olmuyor işte. Ben kendi hatamı nasıl biliyorsam o da kabul etsin istiyorum. Kabul etmesi bile başarmanın yarısıdır. Ama eşime göre öyle değil ki? Eşime göre dosdoğru bir koca o. Yani hep der ki oooo bu adamın üstüne bir de romantizm koysak zaten kaymaklı ekmek kadayıfı olur, onu da bulan yok. (biraz da megalomanız yani)
ayrıca tutumluluk savurganlık olayı tam bir görece. Tipik bir boğa burcu benim eşim. Bilmem bilirmisin? Boğalar kendine gelince gayet rahat harcar etrafa gelince gözüne batar. Sakın yanlış anlaşılmasın dedim ya yediğimizde, gezdiğimizde, içtiğimizde hiç eksiğimiz yoktur. üstelik kendi yapar, kendi alır... Iki gün sonra döner der ki "hadi ben yaptım sen de yapma demedin...."
haydaaaaa... E be adam yapmayalım almayalım desem, "eşek gibi çalışıyoruz, iki kuruşluk zevkimiz var onu da mı yapmayalım" diyorsun; yapalım diyince "sen de hiç tutumlu değilsin beni frenlemiyorsun" diyorsun. Kendi içinde kendin çelişiyorsun. Beni de iyice boğuyorsun
Merhaba Ala,
Diğer konunuzun takipçisiydim. Ama hiç yorumlamadım. Mutlu sona ulaştığınızda herkes gibi sevinmiştim. Bugün yazdıklarınızı görünce aklıma ilk gelen eşinizin boğa burcu olup olmadığıydı. Sonra kızdım kendime "aman ne alaka burçlara bağladın şimdi" diye.. Görüyorum ki yanılmamışım. Duygularıyla hareket eden, sevgisini belli eden kadınlar için ne zordur boğa erkeği.. Burç konusunu kapatayım :)
Konuşabilen ve birbirini seven bir çift olarak "boşanmak" kelimesi size uzak olmalıydı tabi. Ara sıra bu tip kırılma noktalarınız olması (içini dökmek, dertleşmek, serzeniş vs) kaçınılmazdı. Ama siz o an duygusal tepki verip boşanma dilekçesi uzatmışsınız. Karşınızdaki de "mantık abidesi" olarak teklifinizi olumlu karşılamış. Tabi ki duygusal biri "saçmalama hayatım o kadar da değil" diye tepki verirdi.
Bu noktadan sonra geri dönüş olmayacağını düşünmüyorum. Mutlaka eşiniz de boşanmanın "aşırı" bir hareket olacağının farkındadır. Sadece geri adım atmak istemeyecektir başlangıçta.. Siz de şu an hassas ve kırılgan olduğunuzdan böyle bir şey yapmayacaksınız. Sonuç olarak önünüzde bir süreç var. Bu süreçte birbirinize karşı adım atacağınıza inanıyorum.
Her ilişkide hasır altı edilen şeyler vardır. Çok mutlu çiftlerin "de" büyük sorunları vardır. Evlilik bir nevi birbirine "tahammül" etmektir. Bazen tahammülsüzleştiğimiz anlarda deşarj olmamız gerekir. Siz bu deşarjı çok yanlış sonlandırmışsınız ne yazık ki..
En büyük üzüntüm; acı çekiyor olmanız. Çünkü sizin böyle bir lüksünüz de yokSağlığınız için.. Çocuğunuz için.. Acı çekmenizi azaltacak yöntemler bulmalıyız size.. Öncelikle buna odaklanalım bence hep birlikte.. Ne yapmak sizi mutlu eder? Tek başınıza yapabildiğiniz ve keyif aldığınız neler var? .
nedense bende sonumu ALA gibi görüyorum... Bi problem yaşayınca yada bi tartışma... Anlatıyorum eşime... beklentilerimi kırgınlıklarımı... Sonuç ona göre tatlıya bağlanıyor ama beklentilerim ve kırgınlıklarım geçmiyor... aksine bu sefer de beni anlamadığını düşünüyorum... daha 3,5 sene olmasına rağmen bende yoruldum... Yanlızlıktan, sevgisizlikten, unutulmaktan, 2. plana atılmaktanYaşayan bilr yani... İnşallah ileride pişman olmazsınız....
ne kadar guzel yorumlamıssın...aynı senın gıbıyım bende bunları yasıyorum..hayırlısı neyse o olsun hakkımızda dıyorum..
Önceki konunuzuda takıp etmiştim yorumda yazmıstım hatta eşinizin tutumuna hayran kaldıgımı ustune basarak evlılıgınızı kurtaran tarafın kocanız oldugunu söylemiştim ..yine aynı şeyi söyluyorum ..
tuhaf neden sözleşmeyi kalkıp kocanızın eline siz verıyorsunuz ki ..
ve bir sözünüz : arayıp sözleşmeyi mahkemeye verme demenın manası yok yazmıssınız ..
Neden manası yok ? dıle kolay on yıl bir aşk , sevgi - evlılık .. ve bir çocuk var ..
manasız gurur dan öte ne denir buna ?
anlıyabılıyorum : evlılıklerde savaşmak , susmak , hep sorunları hasır altı etmek .. bır yerde insanın içini boşaltıyor .. manasızlaştırıyor .. ama siz burdaki birçok insanın imrenerek baktığı bir eş'e , evliliğe hayata sahipsiniz .. Bunları bir mahkeme salonunda bitirecek kadar kahramanlık yapmanın luzumu ne ..
En önemli olan soruları sorun kendize , cevapladıktan sonra aynı soruları eşinize de sorun ..
Böylemi daha mutlusunuz ?
yoksa boşanırsanız daha mı mutlu olucaksnız ?
Eşiniz olmadan bu hayatta nefes almak istiyormusunuz ?
Ayrı yemek yemek , ayrı yatmak , ayrı gezmek size kendinizi daha mı iyi hissettircek ?
Peki çocugunuz ? ona bunu yapmaya hakkınız var mı ..
Neden o anne ve babasıyla aynı evde buyumesin ..
Bunları göze alabiilcekmisiniz ?
Bence hayır .. çunku siz eşinizi , evinizi seviyorsunuz .
Her insanın ara ara düştüğü o boşluktasınız eşinizle ..
yılların verdiği yorgunluk , bıkkınlık var ikinizde de ..
Ama ayrılmak değil çözüm ..
ve bence boşanmıycaksınız
ALA bugün ne düşündüm biliyormusun
az da olsa umudumuz yokmu bizim diye kendimi geçtim senin konuyu düşündüm..
yaşadıkalrını düşündüm
bu sizin evde yaşadığınız ilk tartışma çünkü hep evde birileri vardı evde tartışıp birbirinizle barışma heyecanını bile yaşayamadınız..
her ne adar sen dilekçe verdiysende bence senin eşin o dilekçeyi verememiştir..
ama oda en az senin kadar gurur yaptığı için vermediğinide söylemez gibi geliyor bana..
ne dersin kırgınlık var ama sevgide var birde çocuğunuz var sen ne kadar düşünüyorsan oda seni ve çocuğunu okadar düşünüyordur..
sanmıyorum senin için annesini evden çıkartıp seni tek bir tartışma sonunda kırgınlıklar yüzünden bırakmaz
umarım yanılmıyorumdur..
çünkü umuda çok ihtiyacım var..
senin de umuda çok ihtiyacın var
onca yılda oluşan yaralarını sarmak için yuvana sıkıca yapışmak için umuda ihtiyacın var..
üstelik çoğu meseleyi hallettiniz..
evde siz oturuyorsunuz kayınvalide yok
eltiler yönünden kafan rahat menfaat ilişkileri kalktı ortadan
ödemeleriniz var ama yapabiliyorsunuz şükür ki..
ve birde eşin istanbula gelebilirse hep yanyana olacaksınız
eşinin sana olan sevgisi çok bunu biliyorum
hani sen ayrı geçirdiğiniz o günlerde hastanaye gitmiştin eşin yinede birkez de benimle git demişti
seni azcık olsun sevmese yapmaz senin normal raporlarına bakar hah iyimisin der geçiştirirdi.. ama o ne yaptı içi rahat etmedi
tuttu tekrar doktora gittiniz..
okadar çok seviyor seni
okadar çok seviyorken bir dilekçeyi götürüp verebilir mi yoksa elleri titrer yapamaz mı bilemiyorum..
ALA bugün ne düşündüm biliyormusun
az da olsa umudumuz yokmu bizim diye kendimi geçtim senin konuyu düşündüm..
yaşadıkalrını düşündüm
bu sizin evde yaşadığınız ilk tartışma çünkü hep evde birileri vardı evde tartışıp birbirinizle barışma heyecanını bile yaşayamadınız..
her ne adar sen dilekçe verdiysende bence senin eşin o dilekçeyi verememiştir..
ama oda en az senin kadar gurur yaptığı için vermediğinide söylemez gibi geliyor bana..
ne dersin kırgınlık var ama sevgide var birde çocuğunuz var sen ne kadar düşünüyorsan oda seni ve çocuğunu okadar düşünüyordur..
sanmıyorum senin için annesini evden çıkartıp seni tek bir tartışma sonunda kırgınlıklar yüzünden bırakmaz
umarım yanılmıyorumdur..
çünkü umuda çok ihtiyacım var..
senin de umuda çok ihtiyacın var
onca yılda oluşan yaralarını sarmak için yuvana sıkıca yapışmak için umuda ihtiyacın var..
üstelik çoğu meseleyi hallettiniz..
evde siz oturuyorsunuz kayınvalide yok
eltiler yönünden kafan rahat menfaat ilişkileri kalktı ortadan
ödemeleriniz var ama yapabiliyorsunuz şükür ki..
ve birde eşin istanbula gelebilirse hep yanyana olacaksınız
eşinin sana olan sevgisi çok bunu biliyorum
hani sen ayrı geçirdiğiniz o günlerde hastanaye gitmiştin eşin yinede birkez de benimle git demişti
seni azcık olsun sevmese yapmaz senin normal raporlarına bakar hah iyimisin der geçiştirirdi.. ama o ne yaptı içi rahat etmedi
tuttu tekrar doktora gittiniz..
okadar çok seviyor seni
okadar çok seviyorken bir dilekçeyi götürüp verebilir mi yoksa elleri titrer yapamaz mı bilemiyorum..
of allahım ne kadar üzücü yine bir boşanma hikayesi....az mantıklı ol arkadaşım ne güzel eşinle kavga etmeden güzel güzel konuşmuşsunuz birbirinizin hatalarını söylemişsiniz nasıl olsa ikinizde artık karşısındakinin nelerden rahatsız olduğunu biliyor ona göre davranırsınız ..bir daha o hataları yapmamaya özen gösterirsiniz....saçma bir gurur yüzünden on yılını çöpemi atacaksınız...ve en önemlisi kızınızı hiçmi düşünmüyorsunuz boşandıktan sonra ordan oraya sürüklenecek yavruucak ..anlıyorum sizi söylediği şeyler canınızı yakmıştır mutlaka ama ..ne olursa olsun ikinci bir şans denemeye değer ..inş tatlıya bağlarsınız konuyu..nolur şu gururu bir kenara bırakın..eminim eşinizde enaz sizin kadar üzgündür..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?