• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tazminat ödemek zorunda kalmasam 7 senemi çöpe atacağım

(oldukça zor bir bölümde akademisyenim)

akademisyenlik böyle bir şey. bunu seçerken bunu biliyor olmalıydınız. danışman hocanız size istediği saatte mail atabilir ve istediği saatte tamamlamanızı ister.hiyerarşi önemli ve her üniversitenin kendi hiyerarşisi vardır. araştırma görevlisi bu demek. yaşadıklarınızın daha fazlasını yaşıyorum ama zaten bu akademik kariyer yapan herkesin yaşayacağı şartlardır.

memur değilsiniz sonuçta.

bence size uygun bir meslek değil kendinizi çok yıpratmışsınız memuriyet gibi bir şeye geçin.
 
Ben de ar görüm
Ben olsam napardım?
Rektörden randevu alıp giderdim, sonra konuşurdum danışman değişikliği diye. baktım onu savunuyor açardım camı atıcam kendimi der sonra yalandan sinir krizi geçirip kendimi hastanelik ederdim ve bunu whatsup haber kanallarına mobingci hoca intihara senep oldu diye yayardım.

Böyle andavallar anca bundan anlar
Ama tabi bu durum öyp durumunuzu etkiler mi bilmem.
Etkilendim cidden :D Çok iyi fikir. Üstelik o kadar sorun çıkınca, rektörün gözünde sadece asistan sorunlu olmaz, buna sebep olduğu için hoca da sorunlu olur. Artık araları iyi falan kalamaz. Medya desteği olunca asistana da bir şey yapamazlar. Zorunlu hizmet bitene kadar idare eder konu sahibi de, tabi o arada kadroları falan çok yavaş gelir ama hiç yoktan iyidir.
Şu an tek sorun dava sürecinin başlamış olması. Dava süreci başlayınca açık edemez. Yoksa ekşi sözlüğe rezalet başlığı açmalık tam.
 
Herkese merhaba bütün vücudum sinirden tir tir titreyerek yazıyorum bunları iş yerinde. ÖYPliyim bir üniversitede araştırma görevlisiyim. Doktoramın 5.senesindeyim, öncesinde yüksek lisansımı da aynı üniversitede yaptım. Ortalama olarak 4-4.5 senedir danışman hocamdan ciddi manada mobbing görüyorum. Artık ruh sağlığımı kaybetmek üzereyim. Zaten antidepresan ve terapiye devam ediyorum ama terapistim bile artık fiziksel olarak çok etkilendiğimi ve tazminata bir çözüm bulabilirsem bırakmam gerektiğini söylüyor. Beni bağlayan artık eğitim hayatım falan değil zaten ÖYP' yi bilenler vardır çok ciddi bir miktarın altına imza attım ve ödeyemem bıraktırdığım takdirde. Nereden başlayacağımı bilemiyorum ama sorunlar ben evlendikten sonra başladı. Danışmanım evlenmemi istemediği için bana tepki gösterdi, doktorayı bitirmem gerektiğini söyledi. Bölümüm itibariyle minimum 6 senede bitireceğimi biliyordum ve o kadar beklemek istemedim. Yavaş yavaş gereksiz eleştirilere, iş yükümü arttırmaya başladı. O zaman tepkimi veremedim çünkü bu kadar büyüyeceğini bilmiyordum olayın. Zaten çok mükemmelliyetçi bir insan ve örneğin kendisinin dersine sunum hazırladığımda bir cümle bile eksik yazsam 'Nereden aldım seni doktoraya, seninle iş yapılmaz' diye hakaretler saydırmaya başladı.

Doktoramın 3.senesinde hamile kaldım. Hamile kalmış olmama çok ciddi bir tepki gösterdi ve doğum iznime çıkmaya izin vermeyeceğini söyledi. Ben de danışman değiştirmek istediğimi söyledim. Danışman değiştirme kağıdımı imzalamadı, bırakmak zorunda kal da tazminat öde aklın başına gelsin dedi. Ben de başka bir hocayla anlaşıp onun imzası olmadan enstitüye götürdüm ama danışmanım siyasi açıdan kuvvetli durumda ve rektöre çok yakın ne yapıp ne edip kabul ettirmedi, kendi imzası olmadığı için ben kusurlu durumdaydım zaten. O günden itibaren de benim hayatımı zehir etmeye son hız devam ediyor. Diğer asistanı, öğrencileri olduğu halde bütün ders sunumlarını & kongre sunumlarını bana hazırlatıyor çünkü tek dediği : Olmamış beceremiyorsun sadece bunu demek için. Bir gün inat edip 3 farklı şekilde hazırladım aynı sunumu, hiçbirini beğenmedim dedi. O zaman beraber değiştirelim ben de öğreneyim dedim inanır mısınız hiçbir şey diyemedi. Sonra birini sundu derste.

Mesela gece 3' te sunum atıyor bana düzenle diye, sabah 8.30' da arıyor hani hazır değil mi diye. Senin tek işin burası gece bile bakacaksın, eşin var çocuğun var beni ilgilendirmez diyor. 17.00' de hiçbir zaman mesai bitişi yapamadım, en erken 19.00' da çıkabiliyorum 18.55' te çıkmış olsam ortalığı yıkıyor arayıp. Senin tek işin burası başka yerde olamazsın zaten hiç çalışmıyorsun diyor. Benim yaptığım projeyle bir ödül, bir teşvik aldı hala daha hiçbir şey yapmıyorsun, beceriksizsin diyor. Hamileyken 37. haftaya kadar çalıştım yasal iznim geldiğinde doğum yaptım yoksa 39. haftaya kadar çalışırsın diyordu. Doğumdan 30 gün sonra aramaya başladı hadi gel artık böyle doğum iznimi olur sen benim işlerimi aksatıyorsun diye. Öyle ya da böyle, tartışmayla yasal iznimi tamamladığım günün sabahı aradı geliyorsun dimi yoksa şikayet edeceğim seni diye.

İşe döndükten sonra süt iznimi bile kullandırtmadı. Mobbing davası açtım ama kimse şahit olmadı çünkü siyasi gücü sebebiyle korkuyorlar. Zaten hiçbir sonuç çıkmaz diyor kendisi de. Çocuğum okulda büyümek zorunda kalıyor çünkü gerçekten çıkamıyorum buradan. Haftasonları dahil sürekli arayıp bir şeyler yapmamı istiyor inanın artık telefon çalınca, whatsapp mesajı gelince nefesim hızlanıyor yine ne olacak diye. Şu anda da tezimi kontrol etmiyor uzatabileceğim maksimum seviyeye kadar uzatacağım tezini diyor. En son yine bir süredir kendi yapması gereken bir işi bana yaptırıyor ve her şeyin tam olduğuna emin olduğum halde az önce arayıp bağırdı çağırdı. Sinirden çenem uyuşuyor artık, sütüm zaten erkenden kesildi, saçlarım dökülüyor avuç avuç. Hem ruh sağlığımı kaybettim hem hasta oldum. Tazminatı ödeme gücüm hiçbir şekilde yok, çok ciddi ücretlerden bahsediyorum. Bu kadar dayandım biraz daha dayanacağım demek istiyorum ama mezun etmeyip, yine de o tazminatı bana yıkarsa eğer, o zaman gerçekten ne hale gelirim tahmin edemiyorum.

Bu arada şu ana kadar bütün öğrencileri antidepresanlarla mezun olmuş, yarıda bırakmış olan da çok öğrencisi var.
Oteki tarafta yatacak yeri yok bu adamin.sende gozumu var dicemde hani digerleride oyle oldugunu duyunca bisey diyemedim yazik gunah sikayet et mutlaka bi caresi vardir.ben okurken dayanamadim
 
Şu an zaten dava aşamasındayız yasal olan bütün delilleri sundum. Benim üzerime bu kadar gelmesinin sebebi zaten benim konuşup, cevap veriyor olmam. İlk başlarda çok zoruna gidiyordu, ben bir şey dediğimde sadece evet diyeceksin, kendi fikrini belirtme diye. Çünkü herkesi o şekilde sindirmiş şimdiye kadar, ben farklı çıktım
helal olsun. konuşun, sinmeyin,hakkınızı savunun. baskılar sizi yıldırmasın. Allah'tan bulsun o pislik. tazminatı suratına çarpıverseniz çok güzel olurdu, Allah yardımcınız olsun.
 
(oldukça zor bir bölümde akademisyenim)

akademisyenlik böyle bir şey. bunu seçerken bunu biliyor olmalıydınız. danışman hocanız size istediği saatte mail atabilir ve istediği saatte tamamlamanızı ister.hiyerarşi önemli ve her üniversitenin kendi hiyerarşisi vardır. araştırma görevlisi bu demek. yaşadıklarınızın daha fazlasını yaşıyorum ama zaten bu akademik kariyer yapan herkesin yaşayacağı şartlardır.

memur değilsiniz sonuçta.

bence size uygun bir meslek değil kendinizi çok yıpratmışsınız memuriyet gibi bir şeye geçin.
Hiç katılmıyorum. Araştırma görevlisi olmak böyle bir şey olmamalı. Bilim ve sanata hayatını adama ego tatmini olmamalı. Ama oluyor mu, oluyor gercekten.O başka mesele. O geneli bu konularla ilgisiz olan bir toplumda, kendini bir şey sanan hindilerin densizligi bence.

Memur degilsiniz, katlanacaksiniz, ya da memuriyet gibi seyler öneriniz bence yanlış. Çünkü hoca bariz kompleksleri tatmin için kullanıyor yetkisini. Bu arkadaş zaten sevdiği için girmiş bu hayata ama yapılan şeyler bariz bossing.

Bunların hepsi kompleks emin olun, ne bilim, ne adanmıslık.

Dolu dolu profesörlerle tanıştım, aşkla yaptıkları için islerini bizi de heveslendiriyorlardi devamli. Ki benim alanimda taninan isimler. Keşke o dönemde, ünide kalma şansım olsaydı da calisabilseydim onlarla.

Sistem yanlışlarını, o işin olması gerekeni gibi görmeyin.bazen sistem, en çok işini en iyi yapmak isteyenler cezalandırır. Paraya iter, araştırmak isteyene ceza gibi kurallar sunar.

Bunlar maharet değil, eksiklik.
 
böyle hocaları ancak intihalden vurursun kesin bir yerde açığı vardır
arastırmak lazım
ben olsaydım bütün çalışmalarını didik didik arardım bir yerde mutlaka bir şey bulursunuz

ben de arastırma görevlisiyim yeni başladım ve bu yazılanlar beni çok korkuttu Allah kimseye yaşatmasın
tez zamanda kurtulun inşallah
 
sosyal güvenlik kurumundan bilgi alın, bimer, rektörlük gibi kurumların yönlendirmesiyle sağlam adımlar atın.
hiç değilse hocanız değişir olayla daha fazla büyümesin diye enstitü bir çözüme gidebilir...
 
Sonuna kadar okuyamadım sinirden. Tazminatı ödemenize gerek yok diye biliyorum bir arkadaşım dava açmıştı bir kısmını ödedi. Çok çok küçük bir kısmını.
Çünkü sonuçta size verilen paranın karşılığında çalışıyorsunuz. Burs vermiyorlar. Bu işin avukatları var. Danışmanızı tavsiye ederim.
 
Hiç katılmıyorum. Araştırma görevlisi olmak böyle bir şey olmamalı. Bilim ve sanata hayatını adama ego tatmini olmamalı. Ama oluyor mu, oluyor gercekten.O başka mesele. O geneli bu konularla ilgisiz olan bir toplumda, kendini bir şey sanan hindilerin densizligi bence.

Memur degilsiniz, katlanacaksiniz, ya da memuriyet gibi seyler öneriniz bence yanlış. Çünkü hoca bariz kompleksleri tatmin için kullanıyor yetkisini. Bu arkadaş zaten sevdiği için girmiş bu hayata ama yapılan şeyler bariz bossing.

Bunların hepsi kompleks emin olun, ne bilim, ne adanmıslık.

Dolu dolu profesörlerle tanıştım, aşkla yaptıkları için islerini bizi de heveslendiriyorlardi devamli. Ki benim alanimda taninan isimler. Keşke o dönemde, ünide kalma şansım olsaydı da calisabilseydim onlarla.

Sistem yanlışlarını, o işin olması gerekeni gibi görmeyin.bazen sistem, en çok işini en iyi yapmak isteyenler cezalandırır. Paraya iter, araştırmak isteyene ceza gibi kurallar sunar.

Bunlar maharet değil, eksiklik.
canım arkadaş muhtemelen öyplilere sinir olan karşıt grup bir akademisyen
çünkü var öyle gruplaşmalar
öyplilerin sahip olduğu hakları çekemediklerinden sırf
konuya yorumuma gelirsem
arkadaşım sen bu kişinin yakın çevresinden birisine ulaşacaksın başka çare yok
rica minnet ancak öyle çözersin bu işi
ya da bir arkadaş iyi fikir vermiş üniversitenden talep göndertip konunu değiştirt ve konum değişti mazeretiyle danışman değişiminde ısrar et ..
 
Allah sizin yardimciniz olsun hakkinizi da cikartsin insallah o kisiden. Ne degisik insanlar var ya ne anliyor size eziyet edince. Kendi mutsuzlugunu sizden cikariyor heralde. Allah islah etsin o kisiyi. Sizi de biran once feraha cikarsin insallah..
 
(oldukça zor bir bölümde akademisyenim)

akademisyenlik böyle bir şey. bunu seçerken bunu biliyor olmalıydınız. danışman hocanız size istediği saatte mail atabilir ve istediği saatte tamamlamanızı ister.hiyerarşi önemli ve her üniversitenin kendi hiyerarşisi vardır. araştırma görevlisi bu demek. yaşadıklarınızın daha fazlasını yaşıyorum ama zaten bu akademik kariyer yapan herkesin yaşayacağı şartlardır.

memur değilsiniz sonuçta.

bence size uygun bir meslek değil kendinizi çok yıpratmışsınız memuriyet gibi bir şeye geçin.

Ne kadar duyarsiz, empati yoksunu ve patronize den bir tavsiye! Direkt " bu diyardan git " demek ne oluyor, uff mafyacilik yapmaniz cesrate kirmaniz son derece gereksiz, kizcagiz win win durumu ararken yapici bir sey soyleyin de tecrubeniz ise yarasin.

Hic sevmiyorum kose kapmis akademisyen piskinligini. Insanlarin ogrenme ve arastirma hevesini kursaginda birakiyor sizin gibiler.
 
Aslında bu iğrenç adamı birisine dövdürmek şart belki aklı başına gelir insana öyle değil böyle eziyet edilir diye aklıma başka bir fikir gelmedi , ne kadar okumuş ama vicdanını unutmuş , bir insan
toplumda böylelerine saygı gösterriyor alt tarafı bağlar gazeli pislik herifin biri ortamda bu tiplerde çoğaldı maalesf ki
 
Hiç katılmıyorum. Araştırma görevlisi olmak böyle bir şey olmamalı. Bilim ve sanata hayatını adama ego tatmini olmamalı. Ama oluyor mu, oluyor gercekten.O başka mesele. O geneli bu konularla ilgisiz olan bir toplumda, kendini bir şey sanan hindilerin densizligi bence.

Memur degilsiniz, katlanacaksiniz, ya da memuriyet gibi seyler öneriniz bence yanlış. Çünkü hoca bariz kompleksleri tatmin için kullanıyor yetkisini. Bu arkadaş zaten sevdiği için girmiş bu hayata ama yapılan şeyler bariz bossing.

Bunların hepsi kompleks emin olun, ne bilim, ne adanmıslık.

Dolu dolu profesörlerle tanıştım, aşkla yaptıkları için islerini bizi de heveslendiriyorlardi devamli. Ki benim alanimda taninan isimler. Keşke o dönemde, ünide kalma şansım olsaydı da calisabilseydim onlarla.

Sistem yanlışlarını, o işin olması gerekeni gibi görmeyin.bazen sistem, en çok işini en iyi yapmak isteyenler cezalandırır. Paraya iter, araştırmak isteyene ceza gibi kurallar sunar.

Bunlar maharet değil, eksiklik.

sistem doğru ya da yanlış gibi bir çıkarım yapmadım " sistem bu "
çıkarımını yaptım ve konu sahibi yüksek lisans yaparken kendisini nelerin beklediğini anlamış olmalıydı. bu hiçbir üniversitede farklı değil, en azından benim bölümüm için.


yani kimse amerika'yı yeniden keşfetmiyor, bu kesinlikle memurluk gibi bir meslek değil. iş saatlerin belli değil ve iş yükünde belli değil. sevmiyorsan katlanamazsın. seviyorum ama şöyle şöyle olsun gibi bişeyde olamayacağına göre memurluk tavsiyesi veriyorum tabi ki iş yükün , iş tanımın ve iş saatlerin belli , hakların var vs vs.

akademisyenlik böyle bir şey değil, bu konuda her bölümün disiplini kendine göre değişir.

benim haftasonlarım bile işle geçiyor ve bu bana normal geliyor, çünkü işler başka türlü yürümüyor.

hocalarımın her türlü angarya işlerini yaptım ve yapıyorum ve bu ego tatmini değildir , bence işlerin yürümesi için gerekli olan hiyerarşi. haftanın sadece bir gününü mailsiz geçirmek bile hayal sadece bir günüm olsa ne güzel olurdu :))

aldığımız komik rakamlara değinmiyorum bile. özelde çalışsam bundan daha az yorulurum ve çok çok fazlasını kazanırım ama dediğim gibi tercih meselesi, bazıları acı sever :halay:şartlar bu malesef...
 
İnşallah biter o doktora. İnşallah iyi bir akademisyen olarak yola devam edersiniz. Bu cinslere pes etmeyip onlar gibi olmayacak hocalara çok ihtiyacımız var çok. sayıları çok fazla maalesef ...
 
sistem doğru ya da yanlış gibi bir çıkarım yapmadım " sistem bu "
çıkarımını yaptım ve konu sahibi yüksek lisans yaparken kendisini nelerin beklediğini anlamış olmalıydı. bu hiçbir üniversitede farklı değil, en azından benim bölümüm için.


yani kimse amerika'yı yeniden keşfetmiyor, bu kesinlikle memurluk gibi bir meslek değil. iş saatlerin belli değil ve iş yükünde belli değil. sevmiyorsan katlanamazsın. seviyorum ama şöyle şöyle olsun gibi bişeyde olamayacağına göre memurluk tavsiyesi veriyorum tabi ki iş yükün , iş tanımın ve iş saatlerin belli , hakların var vs vs.

akademisyenlik böyle bir şey değil, bu konuda her bölümün disiplini kendine göre değişir.

benim haftasonlarım bile işle geçiyor ve bu bana normal geliyor, çünkü işler başka türlü yürümüyor.

hocalarımın her türlü angarya işlerini yaptım ve yapıyorum ve bu ego tatmini değildir , bence işlerin yürümesi için gerekli olan hiyerarşi. haftanın sadece bir gününü mailsiz geçirmek bile hayal sadece bir günüm olsa ne güzel olurdu :))

aldığımız komik rakamlara değinmiyorum bile. özelde çalışsam bundan daha az yorulurum ve çok çok fazlasını kazanırım ama dediğim gibi tercih meselesi, bazıları acı sever :halay:şartlar bu malesef...

Zaten akademik arastirma dunyasi hep boyle konformistler yuzunden bu hale geldi.

Evet arastirma gorevlisi profesorun kolesidir ama konu sahibine direkt taciz var, medeni haliyle ilgili kararlardan tutun ne zaman doguracagina, annelik izninden tut ne zaman uyuyacagina kadar her konuda taciz var.

Uff kime anlatiyorum ki suradaki duvar daha anlayislidir herhalde
 
Zaten akademik arastirma dunyasi hep boyle konformistler yuzunden bu hale geldi.

Evet arastirma gorevlisi profesorun kolesidir ama konu sahibine direkt taciz var, medeni haliyle ilgili kararlardan tutun ne zaman doguracagina, annelik izninden tut ne zaman uyuyacagina kadar her konuda taciz var.

Uff kime anlatiyorum ki suradaki duvar daha anlayislidir herhalde

Bu sistemi savunan biri kendi köleliği bittiğinde köle edinecek olanlardır. Başka açıklaması olamaz. Savunması olamaz bunun.
 
Akademisyenlik zordur. Arastirma yapmak zordur. Gece gunduz emek ister. Uykusuz kalirsin ac kalirsin ama bu kisinin kendi istegiyle kendi bilim askiyla olmali. Hocanin hem mukemmeliyet hem de ego problemi var. Eger gercekten basarisiz oldugunu dusunuyorsa calismalarina, tezine gereken yaptirimi uygular. Bu sekilde seni oynatmasi hos degil.
 
(oldukça zor bir bölümde akademisyenim)

akademisyenlik böyle bir şey. bunu seçerken bunu biliyor olmalıydınız. danışman hocanız size istediği saatte mail atabilir ve istediği saatte tamamlamanızı ister.hiyerarşi önemli ve her üniversitenin kendi hiyerarşisi vardır. araştırma görevlisi bu demek. yaşadıklarınızın daha fazlasını yaşıyorum ama zaten bu akademik kariyer yapan herkesin yaşayacağı şartlardır.

memur değilsiniz sonuçta.

bence size uygun bir meslek değil kendinizi çok yıpratmışsınız memuriyet gibi bir şeye geçin.
Memur veya değil, akademisyen veya değil, cumhurbaşkanı veya değil. İş ahlakı gecenin üçünde mail atmak için durumun çok acil olmasını; kişinin tek başına yetişememiş olmasını, kusura bakma bu saatte rahatsız ediyorım ama.. gibi bir rica cümlesiyle gönül alınmasını..... gerektirir... Ben hoca gibi hocalarımdan bunu gördüm. İnsan bile olamayan bazı hocaların yaptığı hatalar bütün akademisyenlere mal edilip bu böyle olacak denilemez. O kadroya saygısızlık bu en başta... Hocalık kutsaldır, o kutsallığı kirletenler asla!..
 
sistem doğru ya da yanlış gibi bir çıkarım yapmadım " sistem bu "
çıkarımını yaptım ve konu sahibi yüksek lisans yaparken kendisini nelerin beklediğini anlamış olmalıydı. bu hiçbir üniversitede farklı değil, en azından benim bölümüm için.


yani kimse amerika'yı yeniden keşfetmiyor, bu kesinlikle memurluk gibi bir meslek değil. iş saatlerin belli değil ve iş yükünde belli değil. sevmiyorsan katlanamazsın. seviyorum ama şöyle şöyle olsun gibi bişeyde olamayacağına göre memurluk tavsiyesi veriyorum tabi ki iş yükün , iş tanımın ve iş saatlerin belli , hakların var vs vs.

akademisyenlik böyle bir şey değil, bu konuda her bölümün disiplini kendine göre değişir.

benim haftasonlarım bile işle geçiyor ve bu bana normal geliyor, çünkü işler başka türlü yürümüyor.

hocalarımın her türlü angarya işlerini yaptım ve yapıyorum ve bu ego tatmini değildir , bence işlerin yürümesi için gerekli olan hiyerarşi. haftanın sadece bir gününü mailsiz geçirmek bile hayal sadece bir günüm olsa ne güzel olurdu :))

aldığımız komik rakamlara değinmiyorum bile. özelde çalışsam bundan daha az yorulurum ve çok çok fazlasını kazanırım ama dediğim gibi tercih meselesi, bazıları acı sever :halay:şartlar bu malesef...
Her ozel ayni degil. Bazi ozellerde durum devletten daha yogun. Maaslar da oyle abarti degil prof degilse kisi veya ek proje ve girisimleri yoksa. Devletteki guvence de yok tabi. Ikisinin de kendine gore arti ve eksileri var ama bazi yonlerden ozel daha avantajli olabiliyor.
 
Back
X