Bu çevre meselesi hepimizin kanayan yarası. Aralık ayında ikinci
tüp bebek denemem kimyasal olmuştu, işe döndüğümde işyerimize yeni başlayan bir kadın yanıma gelip senin çocuğun olmuyormuş git evlatlık al ama kız al erkekler büyüyünce anasını babasını öldüyor demişti. Çok üzülmüştüm bu lafa. Tedavi olduğumu işyerimde en samimi arkadaşım biliyordu sadece, o arkadaş bozuntusu da benim üzüntüme karışılık bu senin suçun gittin saçma sapan bi yerde tedavi oldun, ben senin yerinde olsam bahçeciye giderdim en iyisi dururken başka yerde tedavi olursan bunları hakedersin demişti. Bu olaydan bir hafta sonrada eşimin çok yakın bir akrabasına geçmiş olsuna gittik, meğer kayınvalidem o kadına ağzından kaçırmış tedavi olduğumu, o kadın da beni mutfakta yalnız yakalayıp ‘tüp bebek tedavisi de çözüm değil benim yeğenim 3 kere oldu, başarılı olamadı, boşuna uğraşma demişti, bundan da bir hafta sonra sözünü ettiği o yeğenin doğal yolla hamile olduğunu öğrendik ailecek. Hepsine layıklarıyla cevaplarını vermiştim o zaman. Ama bunlar ben de doz aşımı yaptı, neden bilmiyorum bi kendimi silkeledim. Kendime acımayı bıraktım. 7 aydır kim ne söylemiş, kim hamile kim değil, kim hakkımda ne düşünüyor hiç bişey zerre kadar umurumda değil. Bu üçüncü tedavimi annemler hariç kimse de bilmiyor kesinlikle, kimseye bir daha söz hakkı vermem. Kafam da bi rahat. Kızlar boşverin herkes kendi hayatını yaşasın, ağzımızla kuş tutsak bile, hayatımız mükemmel bile olsa insanlar arkamızdan konuşacak bişeyler bulur. Bu denemem belki pozitif belki negatif Allah biliyor şuan sadece ama bu sadece beni ve eşimi ilgilendirir, nerde tedavi olduğumda.