Benim annem yıllarca babamın durumu ve statüsü çok çok iyi olmasına rağmen, ikisi peş peşe bir de ben toplam 3 çocuğu olmasına rağmen devlet memurluğu işini asla bırakmadı.
Kimi zaman bakıcı bulamadı, kimi zaman okul bulamadı, biz devlet binalarında koşturarak büyüdük.
Annemin kuş kadar maaşı nelere gidiyordu biliyor musun?
Okul masraflarına, bakıcı masrafına, mama, bez, oyuncak vs masraflarına gidiyordu sadece....
Annemin ihtiyacı yoktu çalışmak için. Aklım erince dedim ki 'Anne niye çalışıyorsun ki babamın maaşı yetmiyor mu?'
Annem dedi ki (yıllar içinde de tekrarladı tabii bunları):
Hayır kızım tabii ki yetiyor. Ama çalışmak demek özgürlük demektir. İşe yarar olmaktır. Aklını ve bedenini evinden başka bir şeye yöneltmek insanı canlı tutar. Konu yalnızca para da değil. Üstelik bir erkekten para almak demek onun saygısını yitirmek demektir bunu sakın unutma. Er ya da geç sana olan saygısı bitecek, seni beslediği bir canlıdan öte göremeyecektir. Ayakları üzerinde duran bir kadından, mücadeleci bir kadından tüm erkekler korkar ve seni öylesine bir köşeye atmaktan imtina eder, söz hakkın olur. dedi
Şimdi seni yargılamak için yazmadım ya da sen de böyle yap diye de yazmadım. Ama çok zor şartlar altında olan bir kadının hikayesiydi bu. Belki sana ilham verir. Biraz da olsa güç verir diye paylaştım.