- 26 Ağustos 2024
- 143
- 102
- 18
- 34
- Konu Sahibi ebrulimm3232
-
- #1
Sanırım benim de yaşamayı öğrenebilmiş, en becerebildiğim halim bu şuan için. Belirli aralıklarla beni yakalamasına çözüm bulamasam da diğer zamanlar normal bir hayat sürmeye çalışıyorum.Benzer şeyler yaşamadım da hemen hemen her insanın hayatında küçük büyük hatta çok büyük sıkıntılar var.
Onları çözemeyince onlarla beraber yaşamayı öğreniyoruz zor da olsa.
Ben öyle yapıyorum yani.
Çok uzun yıllar destek aldım,kendimce çözümü bu şekilde yaşamayı buldum.
Biraz maddi imkansızlık, biraz başka doktor seçeneğimin o an için olmaması biraz da eski eşimin sen hasta mısın, değilsin neden gidiyorsun demesi yüzünden devam ettiremedim aslında.Çıkamıyoruz
Saka bir yana ben psikolog destegi ile cok guzel yol aldim. Bu tip seyler birkac seansta cozulen konular degil. Neden surduremediginizi bilmiyorum, maddiyat sebepli ise bir sey diyemem ancak sıkıldığınız içinse surecin zaman aldigini bilmeli ve sebat etmelisiniz.
Çok büyük travmalarım var. Çocukluğumdan ergenliğime yetişkinliğime kadar.Herkese merhaba,
Aslında bir dert değil ama genel bir konudan bahsetmek ve fikirlerinizi almak istiyorum. Aslında ''travma'' denen kelime benim için hayatımın akışını bozacak veya yönlendirecek bir kelime değil ama artık hem toplumda sık sık duyduğumuz ve yaşadıklarımızı bu şekilde anlattığımız için yazmak istedim.
Bu konuda bana travmaları ile gelen insanlara karşı hep net cevaplar verdim. Örnek vermek gerekirse;
''ilk evliliğim çok zordu, bende travma yarattı'' diyen kişiye ''gerçekten öyle olsa ikinciyi yapamazdın, demek ki sandığın kadar derin izler bırakmamış ki yeniden deneyebilmişsin, bence artık bunu hayatından çıkarmalı ve atlatmalısın'' şeklinde bana mantıklı gelen cümleler kurabiliyorum.
Ancak tahmin edersiniz ki kendi hayatımda bunu uygulayamıyorum. Geçmişimizi bir yük gibi, kambur gibi sırtımızda taşımamamız gerektiğini düşünüyorum, öyle de yaşamaya çalışıyorum ancak sanıyorum ki ben uyguladığımı düşünürken bilinçaltımda biriken olaylar aniden bir gün ortaya çıkıyor ve o günümü zehir ediyor. Büyük bir değersizlik hissi ile kalkıyorum yataktan.
Kendi hayatımdan örnek vermem gerekirse, hiç bir açıklama yapmadan hayatımdan çıkan insanlar oldu, hem ikili ilişki hem de arkadaşlık ilişkisi olarak. Ki çoğu uzun süreli ve uyuştuğumuzu düşündüğüm kişilerdi. Bu yüzden sebep söylenmeden terkedilme korkuları yaşıyorum. Bu insanlar bir sabah uyandım ve hayatımda yoktular, şuan yanımdaki insanlar için de acaba aynısını hangi gün yaşatırlar korkusu taşıyorum.
Bir diğeri; annem, kardeşim ve ben çok küçükken üçümüzün de dahil olduğu bir intih*r planı yapmaya çalışmıştı. Başaramadı. Kendisinin o dönem ve bence hala psikolojisi çok kötüydü. Bu olay çok sık aklıma geliyor, annemle konuşup içimde bitirmeye çalıştım ama olmadı, çünkü annem özellikle o döneme dair ve genel olarak kötü anıları hatırlamıyor ya da öyle bir şey yaşanmadığını söyleyip reddediyor. Bu ve yaşattığı diğer psikolojik benzer olaylar yüzünden annemi sevemiyorum. (Annemdir, baktı büyüttü ona lafım yok, ancak sağlıklı ve doğru bir iletişim ve ilişki kuramıyorum, içimden gelmiyor)
Sonra ise, aldatıldım. Hem de bir kaç kez. Paralı, parasız, tek gecelik, aynı kişi ile birden fazla sanal ve reel olarak. Bunun bende travma yarattığını düşünmemiştim ama sevgilimin telefonunu kurcalama isteği ile onu hiç umursamama, ne yaparsa yapsın kişiler kendinden sorumludur arası çok uç duygularda gidip geliyorum.
Boşanırken evimi satmak zorunda kaldım. Evet tabii dünya malı dünyada kalır ama seviyordum evi, bazen sokağından geçmek zorunda kalıyorum. Devamında ise şuan ki evime geldiğimde (kiradayım) tavanlara bakıp bu benim evimin tavanları değil gibi garip ağlama krizlerine giriyorum.
Burada ilk aklıma gelenleri ve birazını paylaştım uzatmamak adına. Hayatım önümde kocaman dikenli bir çalı gibi iç içe geçmiş duruyor gibi hissediyorum. Aslında travmalarım yok derken, yani ben öyle sanarken bazen beni yakalayıp günlerce mutsuz ediyor bu hisler, duygular ve yaşanmışlıklar.
Biliyorum tek çözümü profesyonel destek. Denedim de ancak sürdüremedim. Buraya yazma sebebim, belki benzer şeyleri yaşayanlar vardır. Ve ben konuşarak, yazarak bazı şeyleri içinden atabilen bir insanım. O sebeple paylaşmak istedim.
Okuduğunuz için teşekkürler.
evet siz kelime anlamı ile çok daha güzel ifade ettiniz. Sersemlemek. Benim de aklıma geldikçe sersemliyorum saatlerim günlerim öyle geçiyor bazen. Sizdeki çok daha büyük bir güç. Hatırlamamak, üzerine çizgi çekmek. Ben beceremedim.Çok büyük travmalarım var. Çocukluğumdan ergenliğime yetişkinliğime kadar.
Üstüne çizgi çekmeyi öğrendim. Düşünmemeyi hatırlamayı bilmemeyi öğrendim. Çünkü anlatabileceğim şeyler değil, anlatmak istesemde kimsenin anlayabileceği şeyler değil.
Nadiren aklıma geliyor, oturup bi kaç saat sersemliyorum diyorum kendime neler yaşadın hala dimdik ayakta duruyorsun.
Birgün düşeceğim ama hangi gün bilmiyorum. Her gün kendime bugünü de atlattın diyorum ama gün gelecek atlatamayacağım. Bekliyorum öylece
Yıllar geçince o acıların altında ezilmemek için çıkar yol arıyorsunuz.evet siz kelime anlamı ile çok daha güzel ifade ettiniz. Sersemlemek. Benim de aklıma geldikçe sersemliyorum saatlerim günlerim öyle geçiyor bazen. Sizdeki çok daha büyük bir güç. Hatırlamamak, üzerine çizgi çekmek. Ben beceremedim.
Allah sağlıklı uzun bir ömür versin size de bebeğinize de . Sanırım benim öyle bir amacım yok. Sorulunca ben sadece yaşamaya geldim, bu hayattan keyif almaya, gözlerimle güzel şeyler görmeye, güzel şeyler tatmaya olabildiğince iyi bir insan olmak amacım diye cevaplıyorum. Belki de bu düşüncem sığdır ve elle tutulacak bir sebebim olmadığından boşlukta hissediyorumdur.Yıllar geçince o acıların altında ezilmemek için çıkar yol arıyorsunuz.
Geçen seneye kadar hayatımı çok sorguladım. Hep insanların bi amaç için doğduğuna inananlardanım. Bir amacı var, birşeye vesile olmak zorunda. Birşey değiştirip birşey yapmak zorunda diye düşündüm. 27 yaşına kadar hep amacımı bulamamış gibiydim. Amaçsız mı doğdum, öylesine mi yaşıyorum diye. Tabi bu süreçte bi evlat kaybım oldu. O beni daha da gömdü. Resmen ölmeden üstüme toprak atmışlar gibi hissettirdi.
Sonra, 10 gün önce bebeğimi doğurdum. Mis gibi bi kızım oldu. Doğurduğum gün dünyaya geliş amacımın kızım olduğuna inandım. Yaşamak için bi sebebim oldu. Allah bana bağışlasın
Umarım amacınızı bulursunuzAllah sağlıklı uzun bir ömür versin size de bebeğinize de . Sanırım benim öyle bir amacım yok. Sorulunca ben sadece yaşamaya geldim, bu hayattan keyif almaya, gözlerimle güzel şeyler görmeye, güzel şeyler tatmaya olabildiğince iyi bir insan olmak amacım diye cevaplıyorum. Belki de bu düşüncem sığdır ve elle tutulacak bir sebebim olmadığından boşlukta hissediyorumdur.
Travmalarınız var ve siz yok diyerek olan şeyleri yok sayarak kaçmaya çalışmışsınız.Bunun çözümü yok saymak yerine kabullenmek bence,o ev artık benim değil kısmet böyleymiş huzurum daha önemliydi diyip kabullenmek,Ya da annemin psikolojik sorunları vardı çok kötü şeyler yaşattı,onu icinde affedersin affetmezsin ama o da böyle biriydi diyip kabullenmek gerekiyor.Kabullendiğin an bir huzur geliyorHerkese merhaba,
Aslında bir dert değil ama genel bir konudan bahsetmek ve fikirlerinizi almak istiyorum. Aslında ''travma'' denen kelime benim için hayatımın akışını bozacak veya yönlendirecek bir kelime değil ama artık hem toplumda sık sık duyduğumuz ve yaşadıklarımızı bu şekilde anlattığımız için yazmak istedim.
Bu konuda bana travmaları ile gelen insanlara karşı hep net cevaplar verdim. Örnek vermek gerekirse;
''ilk evliliğim çok zordu, bende travma yarattı'' diyen kişiye ''gerçekten öyle olsa ikinciyi yapamazdın, demek ki sandığın kadar derin izler bırakmamış ki yeniden deneyebilmişsin, bence artık bunu hayatından çıkarmalı ve atlatmalısın'' şeklinde bana mantıklı gelen cümleler kurabiliyorum.
Ancak tahmin edersiniz ki kendi hayatımda bunu uygulayamıyorum. Geçmişimizi bir yük gibi, kambur gibi sırtımızda taşımamamız gerektiğini düşünüyorum, öyle de yaşamaya çalışıyorum ancak sanıyorum ki ben uyguladığımı düşünürken bilinçaltımda biriken olaylar aniden bir gün ortaya çıkıyor ve o günümü zehir ediyor. Büyük bir değersizlik hissi ile kalkıyorum yataktan.
Kendi hayatımdan örnek vermem gerekirse, hiç bir açıklama yapmadan hayatımdan çıkan insanlar oldu, hem ikili ilişki hem de arkadaşlık ilişkisi olarak. Ki çoğu uzun süreli ve uyuştuğumuzu düşündüğüm kişilerdi. Bu yüzden sebep söylenmeden terkedilme korkuları yaşıyorum. Bu insanlar bir sabah uyandım ve hayatımda yoktular, şuan yanımdaki insanlar için de acaba aynısını hangi gün yaşatırlar korkusu taşıyorum.
Bir diğeri; annem, kardeşim ve ben çok küçükken üçümüzün de dahil olduğu bir intih*r planı yapmaya çalışmıştı. Başaramadı. Kendisinin o dönem ve bence hala psikolojisi çok kötüydü. Bu olay çok sık aklıma geliyor, annemle konuşup içimde bitirmeye çalıştım ama olmadı, çünkü annem özellikle o döneme dair ve genel olarak kötü anıları hatırlamıyor ya da öyle bir şey yaşanmadığını söyleyip reddediyor. Bu ve yaşattığı diğer psikolojik benzer olaylar yüzünden annemi sevemiyorum. (Annemdir, baktı büyüttü ona lafım yok, ancak sağlıklı ve doğru bir iletişim ve ilişki kuramıyorum, içimden gelmiyor)
Sonra ise, aldatıldım. Hem de bir kaç kez. Paralı, parasız, tek gecelik, aynı kişi ile birden fazla sanal ve reel olarak. Bunun bende travma yarattığını düşünmemiştim ama sevgilimin telefonunu kurcalama isteği ile onu hiç umursamama, ne yaparsa yapsın kişiler kendinden sorumludur arası çok uç duygularda gidip geliyorum.
Boşanırken evimi satmak zorunda kaldım. Evet tabii dünya malı dünyada kalır ama seviyordum evi, bazen sokağından geçmek zorunda kalıyorum. Devamında ise şuan ki evime geldiğimde (kiradayım) tavanlara bakıp bu benim evimin tavanları değil gibi garip ağlama krizlerine giriyorum.
Burada ilk aklıma gelenleri ve birazını paylaştım uzatmamak adına. Hayatım önümde kocaman dikenli bir çalı gibi iç içe geçmiş duruyor gibi hissediyorum. Aslında travmalarım yok derken, yani ben öyle sanarken bazen beni yakalayıp günlerce mutsuz ediyor bu hisler, duygular ve yaşanmışlıklar.
Biliyorum tek çözümü profesyonel destek. Denedim de ancak sürdüremedim. Buraya yazma sebebim, belki benzer şeyleri yaşayanlar vardır. Ve ben konuşarak, yazarak bazı şeyleri içinden atabilen bir insanım. O sebeple paylaşmak istedim.
Okuduğunuz için teşekkürler.
haklısınız, zaten genel olarak sorunlarla baş etme yöntemim de aynıdır. Yok sayarsam hiç olmayacaklarmış gibime gelir. Aslında çok şeyi kabullendim ama bazıları hala beni yaralamaya yormaya yetiyor.Travmalarınız var ve siz yok diyerek olan şeyleri yok sayarak kaçmaya çalışmışsınız.Bunun çözümü yok saymak yerine kabullenmek bence,o ev artık benim değil kısmet böyleymiş huzurum daha önemliydi diyip kabullenmek,Ya da annemin psikolojik sorunları vardı çok kötü şeyler yaşattı,onu icinde affedersin affetmezsin ama o da böyle biriydi diyip kabullenmek gerekiyor.Kabullendiğin an bir huzur geliyor
Akla hayale gelmeyecek travmalarım var her konuda, bir dönem özellikle yas dönemi konusunda destek aldım faydasını da gördüm lakin bu yaşadıklarımı çözmeye yetmedi. Sonunda onları kabullendim, kendime acımaktan vazgeçtim, geçti diye kendimi telkin ettim. İnançlı bir insanım Allah a sığındım en çok, dua eder ferahlarım. Bazen dediğiniz gibi oluyor bir sabah kalkıp geçmişle kavga ederken buluyorum kendimi ama artık uzun sürmüyor dua ediyorum, sonra geçti diyorum yola devam ediyorum, bu yolda en büyük destekçim eşim, kitaplarım ve hayvanlar onlara tutunuyorum.Herkese merhaba,
Aslında bir dert değil ama genel bir konudan bahsetmek ve fikirlerinizi almak istiyorum. Aslında ''travma'' denen kelime benim için hayatımın akışını bozacak veya yönlendirecek bir kelime değil ama artık hem toplumda sık sık duyduğumuz ve yaşadıklarımızı bu şekilde anlattığımız için yazmak istedim.
Bu konuda bana travmaları ile gelen insanlara karşı hep net cevaplar verdim. Örnek vermek gerekirse;
''ilk evliliğim çok zordu, bende travma yarattı'' diyen kişiye ''gerçekten öyle olsa ikinciyi yapamazdın, demek ki sandığın kadar derin izler bırakmamış ki yeniden deneyebilmişsin, bence artık bunu hayatından çıkarmalı ve atlatmalısın'' şeklinde bana mantıklı gelen cümleler kurabiliyorum.
Ancak tahmin edersiniz ki kendi hayatımda bunu uygulayamıyorum. Geçmişimizi bir yük gibi, kambur gibi sırtımızda taşımamamız gerektiğini düşünüyorum, öyle de yaşamaya çalışıyorum ancak sanıyorum ki ben uyguladığımı düşünürken bilinçaltımda biriken olaylar aniden bir gün ortaya çıkıyor ve o günümü zehir ediyor. Büyük bir değersizlik hissi ile kalkıyorum yataktan.
Kendi hayatımdan örnek vermem gerekirse, hiç bir açıklama yapmadan hayatımdan çıkan insanlar oldu, hem ikili ilişki hem de arkadaşlık ilişkisi olarak. Ki çoğu uzun süreli ve uyuştuğumuzu düşündüğüm kişilerdi. Bu yüzden sebep söylenmeden terkedilme korkuları yaşıyorum. Bu insanlar bir sabah uyandım ve hayatımda yoktular, şuan yanımdaki insanlar için de acaba aynısını hangi gün yaşatırlar korkusu taşıyorum.
Bir diğeri; annem, kardeşim ve ben çok küçükken üçümüzün de dahil olduğu bir intih*r planı yapmaya çalışmıştı. Başaramadı. Kendisinin o dönem ve bence hala psikolojisi çok kötüydü. Bu olay çok sık aklıma geliyor, annemle konuşup içimde bitirmeye çalıştım ama olmadı, çünkü annem özellikle o döneme dair ve genel olarak kötü anıları hatırlamıyor ya da öyle bir şey yaşanmadığını söyleyip reddediyor. Bu ve yaşattığı diğer psikolojik benzer olaylar yüzünden annemi sevemiyorum. (Annemdir, baktı büyüttü ona lafım yok, ancak sağlıklı ve doğru bir iletişim ve ilişki kuramıyorum, içimden gelmiyor)
Sonra ise, aldatıldım. Hem de bir kaç kez. Paralı, parasız, tek gecelik, aynı kişi ile birden fazla sanal ve reel olarak. Bunun bende travma yarattığını düşünmemiştim ama sevgilimin telefonunu kurcalama isteği ile onu hiç umursamama, ne yaparsa yapsın kişiler kendinden sorumludur arası çok uç duygularda gidip geliyorum.
Boşanırken evimi satmak zorunda kaldım. Evet tabii dünya malı dünyada kalır ama seviyordum evi, bazen sokağından geçmek zorunda kalıyorum. Devamında ise şuan ki evime geldiğimde (kiradayım) tavanlara bakıp bu benim evimin tavanları değil gibi garip ağlama krizlerine giriyorum.
Burada ilk aklıma gelenleri ve birazını paylaştım uzatmamak adına. Hayatım önümde kocaman dikenli bir çalı gibi iç içe geçmiş duruyor gibi hissediyorum. Aslında travmalarım yok derken, yani ben öyle sanarken bazen beni yakalayıp günlerce mutsuz ediyor bu hisler, duygular ve yaşanmışlıklar.
Biliyorum tek çözümü profesyonel destek. Denedim de ancak sürdüremedim. Buraya yazma sebebim, belki benzer şeyleri yaşayanlar vardır. Ve ben konuşarak, yazarak bazı şeyleri içinden atabilen bir insanım. O sebeple paylaşmak istedim.
Okuduğunuz için teşekkürler.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?