Travmalarınızla nasıl başa çıkıyorsunuz?

Aslında hep kendime şunu söylüyorum, hepimiz birbirimizin benzeri hayatlar yaşıyoruz, mutluluklarımız da üzüntülerimiz de çok benzer. Ölçekleri değişken sadece, kötüye bakıp şükretmek değil ancak Allah dağına göre kar verir diyorum, can yerinde dursun şükür ki duruyor diyorum. Böyle şeylere tutunuyorum. Bahsettiğiniz şekilde bu duygular çok üzerime geldiğinde ya uzun uykular uyuyorum ya da ortamı ve havamı değiştirerek daha iyi hissetmeye çalışıyorum. Bazen de en yakınımdakinden çıkarıyorum acısını. Böyle böyle yaşamaya çalışıyor da alışıyor da insan.
 
travmalarimla dalga gecerek sakasi bir yana hayatta her seyi kontrol edemeyecegimi kabul ettim oncelikle. gecmisimi degistiremem, yasadiklarimi, beni yaralayan olaylari ve kisileri silemem ama bundan sonrasi icin bu durumlara izin verip vermemek kendi elimde diyorum. ornegin ben bir zamanlar ‘korunmaya muhtac’ hissediyordum fazlaca. kendimce bir cozum yontemi buldum ve artik kendimi korunmam gereken, muhtac hissedebilecegim hicbir duruma sokmuyorum. bu atlatmak mi? hayir. kacinmak. savunma mekanizmasi. ama su an icin kendimi koruyorum her turlu duygusal ve fiziksel hasardan. herkesin derdi kendine agirdir. bir zaman sonra onlarla yasamayi ogreniyoruz hafizamizi kaybetmedigimiz surece hicbir seyi unutamayiz cunku. belki basimiza gelenleri kontrol edemeyiz ama olaylara karsi verdigimiz tepkileri edebiliriz.
 
Aslında hepsi beni ben yapan şeyler. Şuan ki duruşuma, hayatta bulunduğum konuma fayda sağlayan tarafları çokça var. Ben kötü şeyler yaşadım deyip saldıktan sonra çok daha kötü şeyler yapıp yaşayabilirdim. Ama ben hala daha iyi biri, daha mutlu biri, daha sabırlı ve sakin biri olmaya çalışıyorum. Hala kendimi ehlileştirmeye çalışıyorum. Popüler tabir ile kendimin en iyi versiyonu olmaya çalışıyorum. Bu hayata 1 kez geliyorum, günahıyla sevabıyla, doğru ve yanlışıyla geriye dönüp düzeltme imkanı olmayan olayların üzerinde bu kadar vakit kaybetmeye değmez diyorum. Dua ediyorum, en çok Allahım içime ferahlık ver diyorum çok çok sıkılınca. Görmezden gelemediğim için onları kendi adıma daha iyi bir şeye dönüştürmeye çabalıyorum.
 
Teşekkür ederim öncelikle, uzun uzun yazmak için zaman ayırdığınızdan ötürü, Kurban psikolojisinde değilim. Belki bir zamanlar düşünmüş olabilirim ancak o fikirden sıyrıldım. Ve hayatımın uzunca bir dönemini kendi kararlarımla yönettim. İstedim evlendim, istemedim ayrıldım (çevresel etkenlerden dolayı yine de bu kararı uygulamak zor oldu ancak istemediğim birşeyin içinde daha fazla olmamak için direndim). Kendi kararlarını verebilen ve uygulayabilen biri olarak güçlü hissediyorum. Ve negatiften uzak kalmak için de çaba sarfediyorum ancak bir bakıyorum ben baştan aşağı negatif olmuşum bazı günler :)

Aslında derdim mal mülk birikim değil. Sanırım onların beraberinde getirdiği sahiplik-aidiyet ve güven duygusu. Bu bahsettiğim olaylardan bazılarının yaşanma sebebi yoksulluktu. Ve ben de yakın geçmişe kadar cimri bir insandım. Çocukluktan kalma bir yokluk psikolojisinin etkileri idi sanırım. Ben pek farkında değildim, ancak bir gün babam aniden ve çok genç öldü. Cüzdanı bende kaldı, alıp giymeye kıyamadığı yeni ayakkabılarını kapıya koyduk adet diye. Bir ev bıraktı annem ben ve kardeşime, oturamamıştı bile doğru düzgün. İçini dışını yaptırdı ama hayallerindeki gibi belki de tam keyfini çıkaramadı bile. Paraya bakışım o günden sonra değişti. Çünkü paramız vardı ve babam hiç hesapta olmadık şekilde aniden ölmüştü, biriktirdikleri de kendi hakkıyla beraber bize kalmıştı.

Sonrasında daha rahat davrandım, Kıyafetlerim dolap beklemedi üstündeki etiketi ile (çünkü babam ayakkabısını eskitememişti) Cebimde olduğu kadarı ile güzel zamanlar, güzel anılar, yemekler, yerler satın aldım hep kendime ve sevdiklerime.
Ve inanın o günden sonra benim para daha bol daha bereketli oldu.

Özetle yazdıklarınıza katılıyorum, her şey ve herkesin bir amacı ve zamanı var. Bunlar tamamlandığında onlar bizim hayatımızdan çıktığı gibi biz de birilerinin hayatlarından çıkıyoruz.

Yazma sebebim bildiğim çoğu şey olduğu halde dışarıdan tekrar tekrar duymak, başka yerlerde bu duyguların paylaşıldığı insanların olduğunu bilmek, evet biricik değilim ama insan bazen aynı duygu birikimi olan insanların ağzından kendi yaşadıklarını dinlemeye ihtiyaç duyuyor.
 
ooo en sevdiğim, ben de o kadar çok dalga geçerim ki hem kendi içimde hem de insanlara anlatırken. Hatta o kadar ki insanlar bana poker face, robot musun der, üzgün müyüm deli miyim sevinçli mi anlayamazlar çoğu zaman. Ben konuşarak ve bu konular üzerine biraz da kara mizah yaparak içimden atabiliyorum. Çoğu zaman hissiz hissediyorum artık nötrlendim bu olanlara karşı diyorum, hatta bunu güzel de beceriyorum ama bazen dozu kaçıyor çevremdekilere de aynı hissizlikle yaklaşıyorum. Aslında sorun denge kuramamak. Sorunlar gelir, çözülür geçer gider. Hayatımda ne kadar yer edeceğinin dengesini kuramadığımdan bazen çok vaktime ve üzülmeme neden oluyor maalesef.
 
uzerinde konusmak gercekten cok etkili bir yontem ama bana en iyi gelen sey bir baskasiyla degil kendimle konusmak oldu. ayni konuyu 100 defa ayna karsisinda gozlerimin icine baka baka konustum yeri geldi kendi kendime bagirdim, cagirdim. yasadiklarimizdan cikarimlarimiz, hislerimiz, neden oyle hissettigimiz hepsinin cevabi bizde. 2. kisiler beni hicbir zaman tatmin etmedi. ben careyi kendimde buldum :)
 
İlk evliliğimden çok travmam var ama üzerinde durmuyorum. Kaybedecek bir şeyim kalmadı. Babamı kaybedeli 40 gün oldu, bedenine kavuşamadım. Hiçbiri bu kadar canımı yakmamıştı
Yaşadığın travmaları fazla büyütme, bırak biraz akışına. Unutma, bu dünyada kalıcı değiliz. Bazı şeyleri güçlü durarak aşmak gerekiyor ve sen bunu başaracak güce sahipsin.
 

Kimi tramvalarımı çözdüm, kimini de kabullenip onlarla yaşamayı öğrendim
 
Basa çıkamıyorum.bazen kedilerini gizliyorlar.mutsuz uykusuz olduğumda da kendilerini bana hatırlamıyorsam sağ olsunlar.ara ara yoklarlar
 
Eski eşim beni yanında çalışsın diye getirdiğim bir kızla beni aldatmıştı. İnkar etti ailesinin o kızın yanında bana bu kadın karaktersiz dedi bize iftira atıyor dedi ilk sinir krizi + panik atak geçirdim ve üzerinden 4 yıl geçse de boşanmışta olsam hala o travmaları yaşıyorum. Başa çıkmaya çok çalıştım ama nafile yani olmadı olmuyor:)
 
Konuyu okumadım sadece başlığı okudum
Travmalarımla başa ÇIKAMIYORUMMMMM
 
Yorumunuz çok güzel. Hoşuma gitti. Bu konuda önerebileceğiniz kitaplar var mı acaba?
 
Yorumunuz çok güzel. Hoşuma gitti. Bu konuda önerebileceğiniz kitaplar var mı acaba?
Teşekkür ederim
Erhan Kolbaşı, Ergün Arıkdal ve Bedri Ruhselman’ın kitaplarından, ayrıca YouTube de yine Erhan Kolbaşı ve Tarık Arıkdal videolarından faydalanmanızı tavsiye ederim.
 
Çıkamıyorum valla saldım çayıra Mevlam kayıra artık
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…