Tükendim. Fikirlerinize ihtiyacım var.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Beni yaralayan kısmı da aslında maddi kayıplardan ziyade bu nankörlüğü.
İşini kaybeden bu süreçleri yaşayan tek o değil mızmızlanmayi bırakmasını aksi halde bosanacagini söyle.
Siz daha önce konu actiniz mi bilmiyorum ama bu benzeri konular çok açılıyor burada
Eşiniz makul biri ise kendine gelir yoksa değmez zaten
 
Sonrasında ise boşanırsak, bir daha asla mutlu olamayacağımı, bana kimsenin onun kadar tahammül edemeyeceğini söyledi. Sanırım özgüvenim o kadar yara almış ki dediği her şeye inanıyorum.
(Not: Fiziksel herhangi bir şiddet şimdiye kadar yaşamadım; fakat psikolojik şiddete sıklıkla maruz kalıyorum.)
Şu cümleler boşanmanız için yeterli..
Sizi kendine bağımlı hale getirmeye çalışıyor.
Çocuk olsaydı yeni bir hayat belki daha zor olabilirdi ama yaşınız genç, mesleğiniz elinizde kendinize çok güzel bir hayat kurabilir, yeni insanlarla daha farklı ve güzel bir hayat yaşayabilirsiniz.

O söylediği şeyler tamamı ile kocanız için geçerli ve oda bunu çok iyi bildiği için size karşı kullanıyor. Geçsin bu lafları.
Sizden sonra maddi manevi sömürecek birini bulması oldukça zor, sunduğu bahaneye bak ya..
 
Son düzenleme:
Tek bir şey diyecegim lütfen dikkate alın eğer gerçekten çocuk istiyorsanız
Üçüncü kızımı 35 yaşında doğurdum ve o kadar zorlandım ki size anlatamam şu an 10 yaşında bazen öyle üzülüyorum ki yani ablalari gibi enerjik genç zamanima denk gelmedi elbette elimden geldiğince eksiksiz her aktivitesinde yer alıyorum onu hiç bir seyden geri bırakmıyorum ama bu aşamada ben pert oluyorum Allah dengeleri öyle güzel kurmuş ki misal şimdi hamile kalmak kabus olurdu bana Rabbim esirgesin ama ilk kizlarimda 24 ve 27 yaşlarında hamile kaldım inanın hamileliğim bile keyifliydi bebek bakmak zaten en büyük zevkim hep isterdim daha çok çocuğum olsun çünkü çocuklarima sabrım sonsuzdur
Uzun lafın kısası 35 doğum için geç bir yaş 😞
Hele ki sırf yaştan sebep doktorların bebeğinizin sağlığına dair önünüze sıralayacağı risklerden bahsetmiyorum bile 😞
 
İşini kaybeden bu süreçleri yaşayan tek o değil mızmızlanmayi bırakmasını aksi halde bosanacagini söyle.
Siz daha önce konu actiniz mi bilmiyorum ama bu benzeri konular çok açılıyor burada
Eşiniz makul biri ise kendine gelir yoksa değmez zaten
İlk konum. Beni kaybetmemek için çocuk yapalım diyecektir diye tahmin ediyorum ama şu aşamada sadece ben istedim ve boşanmayayım diye sorunlu bir evliliğe çocuk yapmak benim için oldukça anlamsız olacak.
 
Tek bir şey diyecegim lütfen dikkate alın eğer gerçekten çocuk istiyorsanız
Üçüncü kızımı 35 yaşında doğurdum ve o kadar zorlandım ki size anlatamam şu an 10 yaşında bazen öyle üzülüyorum ki yani ablalari gibi enerjik genç zamanima denk gelmedi elbette elimden geldiğince eksiksiz her aktivitesinde yer alıyorum onu hiç bir seyden geri bırakmıyorum ama bu aşamada ben pert oluyorum Allah dengeleri öyle güzel kurmuş ki misal şimdi hamile kalmak kabus olurdu bana Rabbim esirgesin ama ilk kizlarimda 24 ve 27 yaşlarında hamile kaldım inanın hamileliğim bile keyifliydi bebek bakmak zaten en büyük zevkim hep isterdim daha çok çocuğum olsun çünkü çocuklarima sabrım sonsuzdur
Uzun lafın kısası 35 doğum için geç bir yaş 😞
Hele ki sırf yaştan sebep doktorların bebeğinizin sağlığına dair önünüze sıralayacağı risklerden bahsetmiyorum bile 😞
Kesinlikle haklısınız. Yakın çevremde benzer durumları yaşayanlar var. Yaş ilerledikçe tahammül etme gücü de düşüyor.
 
Bahsettiğiniz gibi yıllar geçince keşke daha önce ayrılsaydım pişmanlığını yaşama ihtimalim çok yüksek, bir an önce bu kararı alacağım.
Sizin için en güzelleri olsun. Sizi gerçekten sevdiğine emin olduğunuz kişiler dışında bu durumu kimseye danismayin ve anlatmayin bence. Davayı açana kadar en azından. Tavsiye veriyormuş gibi davranıp ayrilmamaniz için baskı yapabilirler. Maalesef Türk aile sorunlarınlarindan biri bu. Kararınızı desteklemeleri gerek, sizin mutlu olmadığınız bir iliskide kalmamaniz için destek olmaları gerek ama genelde bu olmuyor. Ama arada çocuk olmadığı için o kadar baskı da olmaz umarım. Çocuk olsaydı kesinlikle çocuğun için sabret derlerdi 😐 çok saçma bence. Evlilik çocuk üzerine kurulamaz çocuk üzerinde de devam edemez. Annemi defalarca babama dönmesi için ikna ettiler hep döndü. Artık dönmeyecek herkesi tersliyor ama gençliği bitti gitti...
 
İlk konum. Beni kaybetmemek için çocuk yapalım diyecektir diye tahmin ediyorum ama şu aşamada sadece ben istedim ve boşanmayayım diye sorunlu bir evliliğe çocuk yapmak benim için oldukça anlamsız olacak.
Öyle ama şimdi boşanma yeni birini bulma ondan çocuk yapma derken evlatsiz kalmak da var. Doğru ya da yanlış demiyorum ama ben olsam çocuk yapar öyle bosardim kocayı damizlik gibi kullan gitsin işte yaş 33 olmuş
Ya da bosayacaksan düşünme artık bunu hemen yap
 
Sizin için en güzelleri olsun. Sizi gerçekten sevdiğine emin olduğunuz kişiler dışında bu durumu kimseye danismayin ve anlatmayin bence. Davayı açana kadar en azından. Tavsiye veriyormuş gibi davranıp ayrilmamaniz için baskı yapabilirler. Maalesef Türk aile sorunlarınlarindan biri bu. Kararınızı desteklemeleri gerek, sizin mutlu olmadığınız bir iliskide kalmamaniz için destek olmaları gerek ama genelde bu olmuyor. Ama arada çocuk olmadığı için o kadar baskı da olmaz umarım. Çocuk olsaydı kesinlikle çocuğun için sabret derlerdi 😐 çok saçma bence. Evlilik çocuk üzerine kurulamaz çocuk üzerinde de devam edemez. Annemi defalarca babama dönmesi için ikna ettiler hep döndü. Artık dönmeyecek herkesi tersliyor ama gençliği bitti gitti...
Yorumunuz ve iyi dilekleriniz için teşekkürler 🙏
 
aman aman çocuk olsun da ne olursa olsun demeyin. "keşke ondan çocuğum olmasaydı" diyeceğinize "keşke çocuğum olsaydı" demek yeğdir.
Zaten eşimden çocuk yapma fikrini 2 yıl önce bitirdim. Bu süreden sonra alınacak böyle bir karar sadece evliliğim devam etsin diye olur. Bu da dünya görüşüme ters bir durum.
 
Yazdıklarınızdan anladığım ve tahmin ettiğim kadarıyla eşinizin psikolojik olarak yıprandığını, işini kaybetmeyi sindiremediğini ve hayata devam edemediğini, sağlıksız baş etme yöntemleri kullandığını düşünüyorum. Sizin durumunuzda olup "neyse ki partnerim çalışıyor, onun hayatını kolaylaştırayım." diye düşünen insanlar da var. İki taraf da kenetlenmeli, birbirlerine destek olmalı. Kimse işini yitirmek istemez, birbirinizi suçlamanın anlamı olmadığı gibi çok da incitici bir şey çünkü düşene bir de siz vurmuş oluyorsunuz ve ikiniz de düşmüşsünüz. Yani zor şeyler yaşadı diye size kötü davranması kabul edilir bir şey değil. İnsan anlık olarak kötü tepki verebilir ama 7 yıl diyorsunuz. Bu kısa bir süre değil, bu kadar zamanda artık alışıp devam etmek gerekiyor (habire yeni bir dert çıksa dahi), eşinizin hala bu durumu sindirememesi ilişkinizi de kendisini de yıpratıyor olmalı. Maddi imkanlarınız varsa ve ayrılmak size zor geliyorsa eşinizin terapi alması ya da çift terapisi almayı deneyebilirsiniz (ama düzenli gitmek ve zaman vermek lazım). Bundan bir hayır göremezsiniz ayrılık gibi farklı seçenekleri değerlendirirsiniz. Bir ilişkinin içinde, ortak bir konuda iki kişinin farklı istekleri olması (örn çocuk sahibi olmaya yönelik) geçerli bir ayrılık nedeni. Çocuk isteyen de istemeyen de suçlu değil ama uyumsuzlar. Sizin durumunuzda buna ek olarak evliliğinizde mutlu olmama, anlaşılmama, önemsenmiyor hissetme gibi durumlar var. Bunlar eşiniz işini kaybettikten sonra başladıysa eski haline dönme ihtimali hala var bence ama denemeden bilemeyiz ne yazık ki. Eşiniz düzelmek isterse muhtemelen bir şeyler düzelir ama kendini iyileştirme isteği yoksa, acının içinde debelenip durmaya kararlıysa kendine ve evliliğine eder. Geçmiş olsun.
 
Yazdıklarınızdan anladığım ve tahmin ettiğim kadarıyla eşinizin psikolojik olarak yıprandığını, işini kaybetmeyi sindiremediğini ve hayata devam edemediğini, sağlıksız baş etme yöntemleri kullandığını düşünüyorum. Sizin durumunuzda olup "neyse ki partnerim çalışıyor, onun hayatını kolaylaştırayım." diye düşünen insanlar da var. İki taraf da kenetlenmeli, birbirlerine destek olmalı. Kimse işini yitirmek istemez, birbirinizi suçlamanın anlamı olmadığı gibi çok da incitici bir şey çünkü düşene bir de siz vurmuş oluyorsunuz ve ikiniz de düşmüşsünüz. Yani zor şeyler yaşadı diye size kötü davranması kabul edilir bir şey değil. İnsan anlık olarak kötü tepki verebilir ama 7 yıl diyorsunuz. Bu kısa bir süre değil, bu kadar zamanda artık alışıp devam etmek gerekiyor (habire yeni bir dert çıksa dahi), eşinizin hala bu durumu sindirememesi ilişkinizi de kendisini de yıpratıyor olmalı. Maddi imkanlarınız varsa ve ayrılmak size zor geliyorsa eşinizin terapi alması ya da çift terapisi almayı deneyebilirsiniz (ama düzenli gitmek ve zaman vermek lazım). Bundan bir hayır göremezsiniz ayrılık gibi farklı seçenekleri değerlendirirsiniz. Bir ilişkinin içinde, ortak bir konuda iki kişinin farklı istekleri olması (örn çocuk sahibi olmaya yönelik) geçerli bir ayrılık nedeni. Çocuk isteyen de istemeyen de suçlu değil ama uyumsuzlar. Sizin durumunuzda buna ek olarak evliliğinizde mutlu olmama, anlaşılmama, önemsenmiyor hissetme gibi durumlar var. Bunlar eşiniz işini kaybettikten sonra başladıysa eski haline dönme ihtimali hala var bence ama denemeden bilemeyiz ne yazık ki. Eşiniz düzelmek isterse muhtemelen bir şeyler düzelir ama kendini iyileştirme isteği yoksa, acının içinde debelenip durmaya kararlıysa kendine ve evliliğine eder. Geçmiş olsun.
Yorumunuz için teşekkürler. Yaşadığımız süreç kesinlikle onun için de benim için de kolay değildi, hala değil. Kendisine terapiden bahsettiğimde herhangi bir problemi olmadığını söyleyip kestirip attı. Zaten ilişkimizdeki problemler bu bakış açısından kaynaklanıyor. Ona göre ekonomik faktörler vs düzelse hiçbir sorunumuz kalmayacak.
 
Yorumunuz için teşekkürler. Yaşadığımız süreç kesinlikle onun için de benim için de kolay değildi, hala değil. Kendisine terapiden bahsettiğimde herhangi bir problemi olmadığını söyleyip kestirip attı. Zaten ilişkimizdeki problemler bu bakış açısından kaynaklanıyor. Ona göre ekonomik faktörler vs düzelse hiçbir sorunumuz kalmayacak.
sorununuzu anladığımı düşünüyorum ve eşiniz yüzleşip devam etmek istemediği, eski hayatı gelsin diye beklediği ve haksızlığa uğradığını düşündüğü için iyileşmek istemiyor olabilir. sanıyor ki iyileşmeyerek, acısını, kinini taze tutarak ona bunu yapanlardan öç alıyor, hayata devam ederse başına gelen şey önemsizleşecek sanıyor. oysa ki kendi hayatından çalıyor. bir olaya tutunup kaldıkça yaşadığımız şey hayat olmaktan çıkar. ekonomik problemler ciddi bir stres ve sorun kaynağı gerçekten ama oturup düzelmesini bekledik diye hiçbir şey düzelmez. tutumunu değiştirmesi lazım.
 
Bence siz eşinizi seviyorsunuz. Sevmeseniz ona katlanmazdınız. Bir eş ( erkek) hanımı çocuk istediğinde istemiyorsa ... kesinlikle baba olmak istemiyordur ki hiçbir erkek aşık olduğu kadın çocuk istediğinde hayır demez. Sizin çalışma hayatınız sonlanacak diye cocuk istemiyor. Eve açıkca siz bakıyor gibisiniz. Tavsiyem boşanmayın ama işi net şekilde boşanacaksınız gibi algılasın yani resti cekin evden ya o ya siz ayrılın( kısa sureli zaten kısa surede akıllanır kıymetinizi anlar. dik durun . işsizlik falan yok. iş dolu. millet çift iş yapıyor yine hanımını üzmüyor. Gerçekten seven erkek calısır işi mişi dert etmez pek.
 
Bir Fıkra anlatabilir miyim? Temel ve Dursun akıl hastanesinden taburcu oluyorlar. Doktor Temeli bir kenara çekip "bak Senin durumun iyi ama hala Dursun pek iyi değil, sen ona göz kulak ol, eğer sıkıntılı bir davranışı olursa hemen bizi ara" diye tembih eder. Bunlar akşama kadar gezer tozar, en son da bir otele gidip yatmaya karar verirler., Gecenin ilerleyen saatlerinde Temel doktoru arar "Doktor Bey böyle böyle Dursun'un durumu iyi değil, komidinin üzerine tünedi , kendisini gece lambası zannediyor, ne dediysem fayda etmedi" Doktor "Yerinizi bildir, biz hemen gelip onu alalım yatıralım hastaneye" Deyince Temel telaşla "Doktor Bey sakın, bilirsiniz ben karanlıktan korkarım siz şimdi gelip Dursunu alırsanız ben karanlıkta ne yapacağım?" Der. Siz de sanırım karanlıkta kalmaktan korkuyorsunuz.
Kararınız ne olursa olsun sizin özgüveninizi sarsacak bu manipülasyonlarına sakın gelmeyin.
 
Merhabalar, hayatımın en çıkmaza girmiş döneminde hissediyorum kendimi. Fikirlerinizle bana yardımcı olursanız çok sevinirim. 33 yaşında mesleği ve ekonomik şartlara göre ortalama geliri olan bir kadınım. 8 yıldır evliyim. Çocuğum yok. Eşim yaklaşık 7 yıl önce kısmen elinde olmayan sebeplerle işini kaybetti. Hayat standartlarımız azaldı. Evliliğimin ilk yılı eşimi ve dolaylı olarak beni maddi manevi sömüren eşimin ailesinin problemleri ile geçti. Ardından iş kaybı, maddi kayıplar ve mahkeme süreçleri ile geçen 6 yıl içinde ben ben olmaktan çıktım. Sürekli eşimin problemleri ile ilgilenmekten gerçekten kendimde değilim. Yarınımızı göremiyorum. Üstelik eşim bunları bana yaşattığı için kendisinde en ufak bir hata bulmayacak kadar nankörleşebiliyor. Bu kadar yıl içinde eve maddi anlamda destek olmak içi farklı işler ile meşgul oldu. Çabasını inkar edemem; fakat işe her gidişinde huysuzlanması, sürekli yaşadığı problemlerden bahsederek benim de modumu düşürmesi nedeni ile bir türlü aile olduk hissini yaşayamıyorum. Benim yaşadığım problemleri çoğu zaman dikkate almıyor. Bahanesi de ben neler yaşıyorum oluyor. İç muhasebe yapıyorum son birkaç yıldır. Maalesef yıllar geçiyor. Biz hep bir şeylerin düzeleceğini umut ediyoruz. Çocuk sahibi olmak konusunda da katı davrandı hala istemiyor. Hevesle istediğim çoğu şeyi gereksiz olarak nitelendiriyor veya şimdi sırası değil diye öteliyor. Kendimi çoğu zaman yetersiz hissediyorum. Toplamda 11 yıllık bir birlikteliğimiz var. Yıllardır acaba değişir mi, kolay şeyler yaşamadı diye kendimi avutuyorum. Bazen de kendime gelip boşanmanın en iyi çözüm olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz aylarda boşanmayı düşündüğümü ifade ettim. Hemen alttan almaya çalıştı. Sonrasında ise boşanırsak, bir daha asla mutlu olamayacağımı, bana kimsenin onun kadar tahammül edemeyeceğini söyledi. Sanırım özgüvenim o kadar yara almış ki dediği her şeye inanıyorum. Bazen dışardan bir göz gibi bakıyorum ve boşanmanın en iyi çözüm olduğunu düşünürken; iş karar aşamasına gelince ya pişman olursam, onu unutamazsam ikilemi beni esir alıyor. Farklı bakış açılarına ihtiyacım var. Yorumlarınız benim için oldukça kıymetli.
(Not: Fiziksel herhangi bir şiddet şimdiye kadar yaşamadım; fakat psikolojik şiddete sıklıkla maruz kalıyorum.)
Bu kadar sene çocuk istememe mantıksız.
 
Akillilar suphe icinde yasarken cehalet sahipleri kendilerinden bu kadar eminler iste. Size gelip de benden baska kimse sana tahammul etmez diyen birinin yaninda hala durmaniz psikolojik destege ihtiyaciniz oldugunu dusunduruyor. Bariz bir sekilde manipulasyona ugruyorsunuz. Yazdiklariniz kadariyla kimin kime tahammul ettigi belli. Hayattan istekleriniz cok farkli. Bence bu evlilige fazlasiyla zaman tanimissiniz. Evlendiniz tamam kimse bosanmak icin evlenmiyor ama olmuyorsa da iki tarafin birbirine zaman kaybettirmemesi en dogrusu. Hele de taraflardan birinin boyle bir cumle kurma cureti icinde oldugu iliski saglikli bir iliski degildir. Herkes gun sonunda herkessiz yasayip cok da mutlu olabilir. Cunku mutluluk cevreyle degil kisinin kendisiyle ilgilidir ve olmalidir. Kendinize yeterince kotuluk etmissiniz, artik biraz geri cekilip tabloya uzaktan bakin. Baska birinin bu cumleye maruz kaldigini dusunun ve karar verin.
 
Bir Fıkra anlatabilir miyim? Temel ve Dursun akıl hastanesinden taburcu oluyorlar. Doktor Temeli bir kenara çekip "bak Senin durumun iyi ama hala Dursun pek iyi değil, sen ona göz kulak ol, eğer sıkıntılı bir davranışı olursa hemen bizi ara" diye tembih eder. Bunlar akşama kadar gezer tozar, en son da bir otele gidip yatmaya karar verirler., Gecenin ilerleyen saatlerinde Temel doktoru arar "Doktor Bey böyle böyle Dursun'un durumu iyi değil, komidinin üzerine tünedi , kendisini gece lambası zannediyor, ne dediysem fayda etmedi" Doktor "Yerinizi bildir, biz hemen gelip onu alalım yatıralım hastaneye" Deyince Temel telaşla "Doktor Bey sakın, bilirsiniz ben karanlıktan korkarım siz şimdi gelip Dursunu alırsanız ben karanlıkta ne yapacağım?" Der. Siz de sanırım karanlıkta kalmaktan korkuyorsunuz.
Kararınız ne olursa olsun sizin özgüveninizi sarsacak bu manipülasyonlarına sakın gelmeyin.
Maalesef bu ilişki artık öyle bir hale geldi ki bir adım atabilecek hayat enerjim dahi kalmadı. Umuyorum daha fazla yaralanmadan kendimi çekip alacağım.
 
İş konusunda bende yakın çevremden dolayı yaşadığım bildiğim için psikolojik olarak çok zor bir süreç olduğunu söyleyebilirim gerçekten benim yakınımda bu süreçte çocuk yapmadı eşi de çalışmıyordu ama siz çalışıyormuşsunuz malum sebepten olduğunu düşünüyorum işini kaybetmesinin bilmiyorum doğru mu birdenbire yaptığı alıştığı emek harcadığı işi bu şekilde kaybetmek gerçekten travmatik bi uzman iş kaybını en en yakının vefat etmesi ile aynı acı demişti ona hak vermiştim.Boşanırsanız kimse sizi sevmez kısmı boşanmayın diye uydurulmuş öyle bi şey yok yani
Bu yorum beni hüngür hüngür ağlattı.
İş kaybı en en yakının vefat etmesi ile aynı acı gerçekten. Hatta mahkemeler davalar devam ediyorsa bence çok daha travmatik. Çünkü ölüm acısını bir yerde kabulleniyorsun. Giden gelmeyecek biliyorsun. Ama bizim gibi 6 senedir mahkeme devam ediyorsa acaba kazanır mı mahkemeyi, göreve döner mi diye her gün hem umut besleyip hem umutsuzluğa düşmek yiyip bitiriyor insanı.
@mermaidd100 hayatımız o kadar benzer ki. Eşini kocan olarak değil dert ortağın olarak görüyorsun artık değil mi ?
Eşim görevden alınmadan 20 gün önce doğum yapmıştım ben. Çocukla bu süreçten geçmen çok daha zor emin ol bana. Hem karşındaki hem sen sağlıklı değilsin ama depresyonunu bile yasayamiyorsun çünkü çocuk var. Ben de hala ilerlemiş anksiyete ve depresyon var.
Size özel mesaj attım konuşmak isterseniz..
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X