Merhaba, bizde de tam tersi. Ben doğma büyüme Almanya'da yaşıyorum, müstakbel eşim Türkiye'de. Biz eşimi dil kursuna yazdırmadan önce ben öğreteyim dedim. O da kabul etti. Okulda mesela bir yabancı dile nasıl başlarsan, biz de öyle başladık. İlk önce abece'yi öğrendi, daha sonra sayıları. Aile bağlarını, renkleri, mutfak eşyalarını, odalar, mobilyalar derken kısa kısa cümleler kurmaya başladım. Hem okunuşunu hem yazılışını hem de anlamını yazıyordum her defasında. Şimdi ise sorunsuz konuşuyoruz. Yani A1 ila A2 seviyesi arasında. Dil kursuna yazıldığında fazla zorluk çekmez. Buraya geldiği zaman da 600 saatini dil kursuna giderek tamamlar. Sıkça almanca konuşulur, öyle öyle derken, bir bakmışsın anadili seviyesinde konuşuyorsun. Çevreye gelecek olursak, büyük şehirde illaki zorluk çekersin, hani sonuçta sosyetik insanlar :)
Ama küçük veyahut bilindik bir şehire gelirsen, oradaki insanlar bence daha samimi. Tabii bu senin yaklaşımına da bağlı. Sen elini ayağını çekersen, insanlarla tanışmaktan kaçınırsan, işin zor. Açık olmalısın, girişken olmalısın bence. Ama ufaktan ufaktan almanca öğrenmeye bak bence. Hem senin için hem de eşin için kolaylık sağlayacaktır.