Üniversite okunmalı mı sizce

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Siz mümkünse okumayın nolur(!)
 
TUS'ta cerrahi branşlara olan tercihin azalmasının nedeni doktorların kolaya kaçmak istemesi değil. Yerli yersiz açılan malpraktis davaları, doktoru tanrı sanan hastası ölürse doktoru öldürecek olan hasta yakınları, özellikle asistanlık dönemindeki insanlık dışı çalışma saatleri, ücretini alamadıkları ek mesailer nöbetler gibi birçok haklı sebep var. Herkesin söylediği bazı klişe muhabbetleri doğru kabul etmişsiniz ve tekrarlayıp duruyorsunuz ama söylediğiniz şeylerin ne anlama geldiği konusunda çok bir fikrinizin olmadığı da anlaşılıyor.
 
Ya biz de ders çalışmadığımız ya da kafamızın donduğu günlerde okusak da aynı yeaaaa diye dolanıyorduk ortalarda ama en çoğu 2 gün sürüyordu. Sonrasında seve seve… dersimize çalışmaya devam ediyorduk, bu kadar da sisteme bok atmıyorduk.
 
Okumak istemiyorsaniz baska bir işle ugrasmaniz gerekir. Mesela kuaforde calisip is öğrenebilirsiniz, fikriniz varsa girisimci olabilirsiniz vs. Onemli olan meslek öğrenmeniz ve calismaniz.
 
Siz şimdiden bahane aramaya başlamışsınız öğretmen ataması yok bilmem ne diye zaten gönülsüz çalışmışsınız ne kadar verimli çalıştınız tartışılır belki yerleşme umudunuz yok ama o zaman kimse öğretmenlik okumasın atanma yok diye memlekette öğretmen yetişmesin napacaksınız peki lise mezunu halinizle herhangi bir iş bulmanız zaten zor ev hanımı olacaksınız bir güvencenizde olmadan
 
Şu an Eğitim Fakülteleri kapansa, formasyon dağıtımı durdurulsa, Türkiye'nin 5 yıllık öğretmen ihtiyacını karşılayacak kadar öğretmen mezunu var, biliyor musunuz bunu? O yüzden evet, öğretmenlik okumasa keşke kimse.
 
Şuanki planlarında çalışmak olmayan insanların bile elinde bi mesleği diploması olması taraftarıyım hiç bir problem olmasa bile bigün sadece evdr oturup sabah olup akşam olmasını beklemekten sıkılıp çalışmak isteyebilirsin. Hem de o ortamı görüp hayatını kendi başına idare ettirmeyi öğrenmek ileride çocuklarına bile anne olarak ilk eğitimlerini verirken tecrübelerinden bilgilerinden faydalanman açısından okumalısın bence
 
Sınavı beğenmiyorsunuz, herhangi bir bölüm beğenmiyorsunuz, üniversiteleri beğenmiyorsunuz, üniversitelerin vizyon sahibi yapmadığını düşünüyorsunuz, eğitim sistemini kötülüyorsunuz, sınava çalışmıyorsunuz, burada sunulan seçenek ve çözümlere bir kulp takıp yine beğenmiyorsunuz. Sınava çalışma boşver amaan okuyup nolcan dememizi bekliyor vicdan rahatlatmak istiyorsunuz sanırım?
Üniversite deneyimini herkes özellikle her kadın tatmalı düşüncesindeyim, atanmaya değil kendini idame ettirebilecek yetkinliğe ve özgüvene ulaşmayı hedeflemelisiniz. Beğenmediğiniz vizyon sahibi olmayan üniversite mezunları tanıdıklarınızı değil, kendini geliştirmiş yetkin ve başarılı kişileri örnek alıp kıyaslama yapmalısınız. Bunları da en basitinden birkaç sene sonra burda kocam beni dövüyor gidecek yerim yok mesleğim yok çaresizim konuları açmamak için yapmalısınız.
 
Sadece konunun ilk mesajını okuyup son iki sayfaya da göz gezdirdim, aralarda bir mevzu olduysa bilmiyorum.

Öncelikle konu sahibi, fikirlerden bağımsız olarak kendini ifade ediş tarzın ve dil kullanımın etkileyici, buradan okumayı ve araştırmayı seven farkındalığı yüksek biri olduğun sonucunu çıkarıyorum. Herkesin üniversite okuması gerektiğini hiçbir zaman savunmadım. Lakin okumayacaksan bir yol haritan, bir altın bileziğin olmalı. Geçimini neyden kazanacaksın? Ticaret mi yapacaksın, kuaför mü olacaksın, terzilik mi yapacaksın, pastacı mı olacaksın, muhasebe mi öğreneceksin? Bunlar çevremde gördüğüm iyi kazandıran meslekler (hakkıyla yaparsan).

Ama öte yandan üniversite hayatı sadece derslerden veya hocalardan ibaret değil, insana kesinlikle bir vizyon katıyor. Ben de öteden beri harcadığım efora değsin kafasında olduğum için hem lisans hem de yüksek lisans eğitimimi ona göre seçtim. Bu yüzden bakış açını anlayabiliyorum. Şükür pişman da olmadım, karşılığını aldım çünkü çok çalıştım hala da çok çalışıyorum. Ama şu ekonomide şehir dışında tırıvırı bir üniversitede iibf okuyup hem aileme masraf ettirip hem de yine asgari ücretle bir işe gireceksem üniversite işini bir süre rafa kaldırabilirdim. İleride paramı kazanınca hayatımı biraz yoluna koyunca çalışma hayatıyla yürütebileceğim bir bölüm okuyabilirdim yine. O ilk gençlik yıllarındaki üniversite hayatını yaşamazsın ama sonuçta bu bir seçim ve her şeye aynı anda sahip olamayız.

Özetle basit bir kar-zarar hesabı yap, okumayacaksan meslek edin. Allah gönlüne göre versin.
 
Eskiden olsa oku kizim derdim..
Eskiden Eli kalem tutmus,murekkep yalamis kimselere saygi gosterilirdi.
Simdi Doktor'u dovuyorlar,ogretmen'e saldiriyorlar.Sonrasinda ise gozetimli olarak serbest birakilip tekrar topluma karisiyorlar.
Artik insanlarin fikirlerine veya nezaketine degil cebindeki paraya tamah eder oldu bu ulke..
Mercedes'in varsa en kulturlu sensin..
Bu arabayi alirken beyaz kadin ticareti mi yaptin,uyusturucu mu sattin,tarihi eser mi kacirdin,emlak dolandiriciligina mi bulastin kimsenin umrunda degil.

Ayrica kisi kendisini bilir,zaten vasat bir bolum kazanacagina bir yerde calismaya baslasan 4 sene sonunda elle tutulur bir birikimin olacaktir..
Cocuckluk arkadasim vardi : Ben okurken onu kuaforde calistirmaya basladilar.
Ben akbil(kentkart) doldururken BMW'si ile geziyor simdilerde..Yanlis anlasilmasin,cok sevemerim,gorusmeye de devam ediyoruz.
Onun adina sevinmekle beraber kendi adima uzuldum sadece..
Anlatabilmisimdir umarim..
 
Bacım okumak istemiyorsan okuma, bize ne?
Bizi neye ikna etmeye çalışıyorsun, kitabına para mı verdik, naparsan yap
Herkes okumak zorunda mı?
Bir hikaye var,çok seviyorum:) bir tanıdığımin kardesi düşük not getirmiş. Babasi da kızmış, kıymet bilsin,okumazsa ne olduğunu görsün diye yazın çocuğu sanayiye vermiş. Çocuk da sanayide iş öğrenmiş, eline para da geçiyor tabii o yaşta. Okula daha geri dönmek istememiş son haberini aldığımda durumu da gayet iyiydi...
Yani okumayan da bir şeyler olabiliyor. Şu anki işinizi yazmamışsiniz ama meslek lisesi de okumamissiniz ki 17 yaşında bir zanaatiniz olsun. Ne işi yapiyorsunuz,tezgahtarlık falan mı? Madem okumaya niyetiniz yok de düz lisesi çıkışlısiniz,bari spesifik bir konuda kurslara yazılın. İSKUR mesela, hem kurs veriyor hem kursa gittiğin müddetçe cep harçlığını ödüyor, hem de kurs bitince istihdam sağlıyor. Böyle projeleri var. Git bakalım,grafik tasarım , guzellik uzmanlığı, teknik şeyler falan...böyle bir şeye yonelebilirsin. En azından eğitim alırken ailene yuk olmazsin ve kendini gelistirdikce daha çok para kazanırsın.
Ayrıca dil öğrenmeye bak. Hayat daha da b.ktan bir yere gidiyor,sen de biliyorsun. Haliyle döviz kazanmak uzun yıllar daha kıymetli olacak. Tam zamanlı olarak, gece gündüz ingilizce çalış. Kuaför bile olsan salonuna yabanci kadınların geldiği,çok kazanan bir kuafor olursun:)
Bu arada bu yaşında okula sadece okul=meslek olarak bakman çok uzucu.
Zaten hayatın boyunca çalışacaksın. Hayat meşgalesi,bilmemne.. zaten için çürümüş bu karamsarlikla beni bile baydin,dünyanın derdini çilesini sen çektiğin için de çok yaşamazsın bence. Kalan ömründe neden birkaç seneyi de kendi keyfinle,az sorumluluk ile gecirmeyesin ki?
Ben küçük bir şehirde okudum,çok imkan yoktu. Ona rağmen okul hayatım Cook keyifliydi. Yüz boyama Palyacolugu yapar para kazanir, gezginler kulübüyle şehir şehir gezerdim. Kulüpten biriyle yakın arkadastim,kızın durumu yoktu mesela gezilere katılmaya, o da kulüpte görev alirdı. kayıtlar,para toplamalar ,otobuste ikramlar falan, böyle küçük görevler alırdı, seyehatini bedavaya getirirdi:) bir başka arkadaşım kulup bunyesinde konser organize eder,epey para kazanirdi. üniversite böyle fırsatlarla da dolu.
Ne bileyim, bir konsere yan şehre giderdik, tren garlarinda uyurduk, sınav zamanları sınıf arkadaşlarıyla bir araya gelir konuşa çalışa sabah ederdik . Birileriyle flört eder,çimlerde uyur, tema ile koy okullarıni boyamaya ve ağaç dikmeye giderdik, tegv ile çocuklara keyifli konularda eğitim verirdik, tegv bizi eğitim için başka şehirlere gönderirdi, otellerde kalır,bizim gibi gençlerle tanışır,yeni yerler kesfederdik...çok güzeldi.
okul bana hiç bir şey katmasa bile hayattan 4 sene çalmış oldum, gençliğimin çok güzel hatiraları birikmiş oldu.
Bence bunlar da kıymetli şeyler... Ayrıca işin sosyal boyutu da var. Biriyle tanıştığında çok değil iki soru sonra sana ne okudun diye soracaklar. Bu sadece bizim millete özgü değil, ben çok milletten insanla tanışıyorum, fix bir sorudur bu . Ve sen lise mezunuyum dediğinde ister istemez yaftalanacaksin.
 

Fikri olmadan zikri olmanin ornegini goruyoruz su an. Turkiye'deki en iyi universitelerden birinde lisans ve master yaptim. Master surecinde arastirma gorevlisiydim. Kesinlikle uluslar arasi, impact faktoru yuksek dergilerde calisma yapan Turk arastirmacilarinin 'bir elin parmagini' gecmedigi buyuk bir yanilginiz. Bu konuda ust perdeden konusacak kadar donanimi olan bir insan oldugunuzu dusunmuyorum.

Ben ne mi yaptim sonrasinda? Calistim, cabaladim, dunya siralamasi ilk 15'te olan bir universiteden doktora icin kabul aldim. Oldukca prestijli bir burs kazanarak yurtdisina geldim. Yine calistim, cabaladim, iyi bir network kurdum ve global bir ilac sirketinde calismaya basladim doktora surecimde. Su an doktora tezimi yeni verdim, ayni ilac sirketinde ekip lideriyim.

Benimle beraber mezun olan arkadaslarimin %70'i aldiklari burslar ya da Turkiye'de ise girdikleri sirketler ici transferlerle yurtdisina ciktilar benim gibi. Kalani yurticinde iyi pozisyonlardalar.

Bana hic kimse Turkiye'deki universitemin adini, yurtdisi siralamasini falan sormadi bu arada yurtdisina cikarken. Herkes kendi cabama, yayinlarima, yurtici yurtdisi edindigim staj/is deneyimlerine, bildigim tekniklere ve IELTS sonucuma baktilar. Bakin bakalim bunlarin icinde sizin kafanizda kurdugunuz bir algi var miymis?

Twitter'dan ezberlediginiz uc bes argumanla buyuk resmi gormus gibi davranmaniz, kalan herkesin uydurdugunu dusunmeniz bile kendinizi gelistirmek konusunda ne kadar gelisime acik yeriniz oldugunun ispati. Bilmediginiz konularda ust perdeden konusmak yerine donup kendi hayatiniza bakmaniz en dogrusu olarak gorunuyor disaridan.
 
Güzel bir bölüm yok açıkçası. Her bölümün önü ben bu sene başlayıp mezun olana kadar kapanacak ki buna Tıp Fakültesi de dahil. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum gelecekten çok umutsuzum.
Bu muhabbet ben 12 yıl önce sınava girerken de vardı...
 
Ah canım...
Bir tek uluslararası dergiler mi cool zannediyorsun.
Yabancıların yayın yapmak için 2 3 yıl sıra beklediği ulusal dergilerimiz var..

Parayla basılan istilacı diye tabir edilen çöp uluslararası dergiler var
Üstelik benim tanıdığım tüm hocaların hem ulusal hem uluslararası impact faktörü yüksek dergilerde yayınları var
Olmaz zorunda
Çünkü bknz. "YÖK Atama Kriterleri"


Sen bence de okuma
Tezgahtarlıktan mağaza müdürlüğüne doğru uzanan bir kariyer inşa et kendine
 

Bizim bolumde de vardi boyle 2-3 kisi, yaaa neden yazdik bu bolumu yaaa, ne is bulacagiz sanki bitirince, aman da cok gereksiz diye aglayip dersleri ite - kaka gecenler, hic teknik ogrenmeyip, staj yapmayip, kendini gelistirmeden onune is dusecek zannedip, olmayinca da sistemi suclayanlar.

O 2-3 kisi hala bos bos oturuyor, geri kalan herkes tirnaklarimizla kaziyip kariyerimizi yaptik. Muhendisim ben yurtdisina onu cok acik bir bolum oldugu icin cogumuz yurtdisinda kariyerimize devam etmeyi tercih ettik. Geldigimiz konumlari gorunce o 2-3 buyuk resmi goren, cabasiz arkadaslar kendi dertlerine yaniyor mudur bilmem:))
 
Sanmam
At gözlüğü ile bakıp büyük resmi gördüğünü zannetmeye devam ediyorlardır
Her yorumu okudum
Amma tatava yapmış
Okuma kardeşim o zaman
Konunun amacı ne anlamadım


Doktorların cerrahi bölümleri yazmak istememesinin sebebinin kolaycılık olduğunu zannetmiş
Neremle gülsem bilemedim
Twitter kadar başka mecraları da takip etse haber falan okusa keşke
İnsanların ölüm korkusu yaşadığını, milyonlarca lira tazminaya mahkum edilme riski olduğunu ve bu yüzden risksiz bölümlere kaydığını anlar ama nerdee
Her konuda fikri var maşallah
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…