- 14 Eylül 2014
- 20.299
- 95.308
- 798
- Konu Sahibi yarimelmagonulalma
-
- #221
Güzel bir bölüm yok açıkçası. Her bölümün önü ben bu sene başlayıp mezun olana kadar kapanacak ki buna Tıp Fakültesi de dahil. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum gelecekten çok umutsuzum.
Şimdi siz bunları yazdınız, çok güzel; maşâAllah iyi bir kariyeriniz olmuş, sevindim sizin adınıza. Fakat ne düşünüyorsunuz tam olarak? "Ben yaptım, herkes yapabilir" mi, veya "okuyan herkes bu başarıya sahip olabilir" düşüncesi içerisinde misiniz? Bir motivasyon kaynağı mı olacaksınız insanlara? "Bak okuyunca böyle oluyormuş, dur bende okuyayım" mı diyecek insanlar sizi görünce?
Başarılarınız için tebrik ederim, devamını da dilerim fakat bu "ben yaptım, siz de yapabilirsiniz" kibrinden kurtulmanız gerekiyor. Sadece siz değil, pek çok insanın aynı düşünce tuzağı içinde olduğunu fark ettiğimden beri bu tür söylemler bana samimi gelmiyor artık. Hayatta çalışılarak her şeyin olunabileceği fikri maalesef gerçekçi bir fikir değil. Pek çok insan hayatına kendi seçimi olmayan dezavantajlarla başlıyor ve bunları ne kadar çalışırsa çalışsın yenmesi mümkün olmayabiliyor.
Yav zahmet edip bunca insan fikir vermiş örnek gostermis, en fazla soyleyebildigi ben dusundugunuz profile uymuyorum ztn parami kazaniyorum, yok eğitim sisteminin ici söyle boş, en klise tespitleri de okumuslar yapar vs vs...tiklanma almak için bir sürü safsata. Amacsizligina kilif uyduruyor ve biraz egleniyor sadeceHerkes gibi ben de size ayni soruyu soruyorum: Sizin fikriniz nedir? Amaciniz, hayattan beklentiniz nedir? Tamam okumayin universite. Kaldi ki, ben Almanya gibi meslek egitimi olan bir ulkemiz olsaydi herkesin universite egitimi almasi gerektigini dusunmezdim. Ama ulkemizdeki sartlar bunlar. Bir gecede sartlari degistiremeyeceginize gore, kendinizi en iyi sekilde kurtarmak zorundasiniz. Ya da yurtdisina cikacaksiniz. Ona da yapamam diyorsunuz. Nedir yani su an amaciniz? Hepimiz egitim sistemini kotuleyelim, siz basarisizliginiza karsi icinize rahatlatin bu mudur amaciniz? Hicbir amaca hizmet etmeyen sorular soruyor, sadece ve sadece her seyin ne kadar kotu oldugundan bahsediyorsunuz. Burasi tamam cepte. Sartlar buyken, yurtdisina da cikamayacagim diyorsaniz, ne yapacaksiniz?
Sartlari da bahane etmeyin. En yakin arkadasim ailesinin sirketler grubu varken, babasinin siddeti ve annesinin pasifliginden kacti 18 yasinda sifirdan basladi hem calisti hem okudu. Su an cok basarili bir muhendis. Bu insanin can korkusu da vardi, kac ev degistirdi babasi adresi tespit ettikce. Alin simdi bir aforizma daha kasin, arkadasin yaptiysa herkes yapacak mi bilmem ne... Yapacak efendim. Belli bir amaci olan herkes onun icin cabalarsa amacina ulasacak. Bahaneleri bir kenara birakin. Bu amaciniz gidip misir satmak da olabilir, ama bir idealiniz olup onun icin calisip ureteceksiniz. Bos bos bahanelerin ardina siginmayin.
siz iyi eğitim almış ve başarılı kişilerin toplum adına olan düşüncelerini hangi yöntemle analiz ettiniz acaba? çok fazla genelleme kullanıyorsunuz. evet çalışmak kurtuluş yolu olabilir ya da olmayabilir olasılıklıdır fakat hiç çalışmamak, hiç amacının olmaması kurtuluş yolunu kendi ellerinle tuğlalarla kapatmaktır. nihai hedef için başarıya inanç da gerekir. siz de bunların hiçbiri olmadığını görüyorum. ayrıca ben sizin sınava girecek bir birey değil de, kk'nın eğitime ve vizyona olan bakış açısını sorgulayan bir sosyal gözlemci olduğunuzu düşünüyorum. sınava yeni girecek 18 yaşında bir birey değilsiniz. biz bu muhabbetleri ankarada sakarya caddesinde bira masasında yapardık. o gece ülke kurtulmuş olur, ertesi gün derslere, sosyal etkinliklere kaldığımız yerden devam ederdik. o ortamdan kimse de başarısız olmadı.Genel yorumları okuyunca, Türkiye'de neden 218 üniversite, 7 milyon üniversite öğrencisi olduğunu çok daha iyi anladım. Ben çok fazla buluyordum, ne fazlası çok az varmış bile. 500 üniversite, 10 milyon öğrenci olsa bile dolarmış üniversiteler. Burada veya başka yerlerde anlatılan "başarı" öykülerine kanacak, "onlar yaptıysa bende yapabilirim" diyip umutlanacak, "çok çalışınca olurmuş canım" düşüncesiyle hayata çelme takmaya çalışan şark kurnazı insanlarla doluymuş bu memleket. Genci yaşlısı hemen hepsi böyle.
Eğitim sistemi bu yüzden çökmüş işte. Eğitimin toplumsal bir kalkınma ve bilinç oluşturması gereken bir araç olması lazımken; insanların bireysel çabalarıyla kendilerini kurtardıkları, arkada kalanları da "ben kendimi kurtardım, hadi siz de yapabilirsiniz" diyerek adeta yarış atı haline getirdikleri, hırs ve açgözlülüğün timsali bireylere dönüştüren bir amaç haline gelmesi; başarılı olduğu, iyi eğitim aldığı iddia edilen insanların da toplum adına en ufak bir olumlu düşünce veya harekette olmaması beni eğitimden de, insanlardan da çok soğuttu. "Vizyon sahibi" olduğu iddia edilen insanların "vizyon"larını yalnızca kendileri için kullanmalarını asla anlayamayacağım.
Benim bu. Geçen ODTÜ mezunu bir gençle dolaştık, o da aynı durumda.Bende bundan korkuyorum işte. 4 sene oku, onca masraf yap, ailene yük ol, sınav stresi çek; sonra işsiz kal. Ben kendimi enayi hissederim, öyle hissetmektense hiç okumam daha iyi. Yapanlar zamanında, nispeten kolayken yapmış. 4 sene sonra şartlar çok daha zorlaşacak bunun farkındayım.
Uyku tutmadı, yapılan yorumları tekrar okudum. Farklı bir bakış açısıyla yaklaşmaya çalıştım ama gerçekten anlayamıyorum. Verilen cevapların, yazılan yorumların "Sayısal loto oyna, tutarsa zengin olursun" demekten bir farkı yok. "Sen oku, eline diplomanı al; ileride elbet bir kapı açılır, iş bulursun". Gerçekten herkesin böyle düşünmesini bir türlü aklım almıyor. Bu ülkede okumak çok kıymetli bir şey olsa, ülkenin %50'si asgari ücret seviyesinde mi çalışıyor olurdu Allah aşkına? Ülkede 7 milyon üniversite öğrencisi var. 7 MİLYON. Bu kadar kişiye mesleklerine göre iş vermek mümkün müdür?
Ülkenin ekonomik durumu ortada, üzerinde konuşmaya gerek yok. Daha kötüye gideceğini de aklı başında herkes biliyor. Şu durumda "sen oku, elbet meslek bulursun" demek hayal satmaktan öteye geçmiyor.
Hayır, sosyal gözlemci falan değilim, öyle bir iddiam da yok. Bana birkaç istisnai örnek getirerek ''genelleme yapmayın'' diyebilirsiniz ama toplumun hali ortada ve eğitimli, başarılı insanların toplum adına hiçbir şey yapmadıkları gerçeği de ortada. Ya çalıştıkları şirket için çabalıyorlar, ya da kendilerini daha da geliştirip daha iyi bir statü kazanma peşindeler. Topluma faydalı insan yok denecek kadar az. ''Kurtuluş yolu'', ''başarı'',''başarısızlık'' gibi kelimeler sadece dar olan eğitim çerçevesine indirgendiği için bu haldeyiz zaten.siz iyi eğitim almış ve başarılı kişilerin toplum adına olan düşüncelerini hangi yöntemle analiz ettiniz acaba? çok fazla genelleme kullanıyorsunuz. evet çalışmak kurtuluş yolu olabilir ya da olmayabilir olasılıklıdır fakat hiç çalışmamak, hiç amacının olmaması kurtuluş yolunu kendi ellerinle tuğlalarla kapatmaktır. nihai hedef için başarıya inanç da gerekir. siz de bunların hiçbiri olmadığını görüyorum. ayrıca ben sizin sınava girecek bir birey değil de, kk'nın eğitime ve vizyona olan bakış açısını sorgulayan bir sosyal gözlemci olduğunuzu düşünüyorum. sınava yeni girecek 18 yaşında bir birey değilsiniz. biz bu muhabbetleri ankarada sakarya caddesinde bira masasında yapardık. o gece ülke kurtulmuş olur, ertesi gün derslere, sosyal etkinliklere kaldığımız yerden devam ederdik. o ortamdan kimse de başarısız olmadı.
Allah Allah, sizin gibiler var mıymış yahu? Kadınlar Kulübü üyelerine göre altın bileziğiniz var kolunuzda. Demek ki yeterince çalışmıyorsunuz, çabalamıyorsunuz. Hadi bakın, bir sürü başarı hikayesi var, siz de; arkadaşınız da yapabilirsiniz.Benim bu. Geçen ODTÜ mezunu bir gençle dolaştık, o da aynı durumda.
Okumayıp napacaksınız?Sınava da az bir zaman kaldı, çok kararsızım bu konuda. Eşit ağırlık kısmından gireceğim sınava, yapabileceğim vasat bir üniversitenin Eğitim Fakültesine girebilmek olacak büyük ihtimalle. Öğretmenlik atamaları da malum, çok sıkıntılı. Ekonomik olarak her şey daha kötüye gideceği için atamaların sayısı daha da düşecek gibi. Hayatın 4 yılını boşa heba edecekmiş gibi hissediyorum. Üniversiteli işsiz de çok malum, ayrı bir psikolojik travma olur o da. Sizce ne yapmalıyım?
sen ne yaptın mesela bu yaşa kadar toplum için?hangi sosyal sorumluluk projelerine katıldın?huzurevine hiç gitmişliğin var mı?kapak bile toplamamışsındır tekerlekli sandalye için ilkokul çocuklarının yaptığı eminimHayır, sosyal gözlemci falan değilim, öyle bir iddiam da yok. Bana birkaç istisnai örnek getirerek ''genelleme yapmayın'' diyebilirsiniz ama toplumun hali ortada ve eğitimli, başarılı insanların toplum adına hiçbir şey yapmadıkları gerçeği de ortada. Ya çalıştıkları şirket için çabalıyorlar, ya da kendilerini daha da geliştirip daha iyi bir statü kazanma peşindeler. Topluma faydalı insan yok denecek kadar az. ''Kurtuluş yolu'', ''başarı'',''başarısızlık'' gibi kelimeler sadece dar olan eğitim çerçevesine indirgendiği için bu haldeyiz zaten.
45 yıl önce bu kadar üniversite ve mezunu da yoktu. Şimdi olsaydı bu kadar başarı göstermenize fırsat da vermezlerdi. Eskinin lise mezunuyla bugün lise mezunu da şartlar anlamında denk değil ne yazık kiYorumları da senin yazdıklarını da okudum; kendimden örnek vereyim sen değerlendir o zaman, lise mezunuyum hem de akşam lisesi, üniversiteye ailevi sebeplerden gidemedim, kazandığım sınavı yaktım, bu arada 45 yaşındayım yani ben o sınava eski sistemde girdim öss ve öys olarak. Sonra bir şirkette işe girdim, bizim zamanımızda lise mezunları rahatlıkla iş buluyordu. Çalıştım o arada bir sürü kursa gittim, bilgisayar, muhasebe, ingilizce allah ne verdiyse ehliyette aldım, iş hayatımın 8. yılında çok iyi, kurumsal bir şirkette işe başladım, satış destek olarak işe girdim sonra beni ssh a çektiler ve ssh eğitimlerini şirket karşıladı, o şirkette 17 yıl çalıştım, çok güzel paralar kazandım lakin müdürden fazla iş yapmama sektörde uzmanlaşmama rağmen müdür sıfatım olamadı çünkü üniversite mezunu değilim. Sektörde diğer firmalarla çok çok iyi ilişkilerim, bağlantılarım oldu ama bir yerde tıkandı, üniversite mezunu olmamam hep önüme çıktı. 17 yıl sonra ssh tan çok yoruldum birazda sağlık sorunlarım yüzünden işten ayrıldım. Bir yıl evdeydim sonra sıkıldım, çalışacağım dedim ama aynı sektöre dönmek istemedim başka bir yerde işe başladım, asgarinin bir tık üstü maaşla, 25 yıl tecrübeyle. Çok paraya ihtiyacım yok ama başladığım nokta çok gücüme gitti, bunca yıl emeğin hiç bir değeri yoktu o diploma olmadan. Çok sızlanan biri değilimdir, çalışmaya aşığım halen devam ediyorum yeni şirkette 1,5 yıl oldu, şartlarım biraz düzeldi ancak demem o ki ; mesleğinin bir adı olmalı, ne okursan oku mesleğim şu diyebilmelisin. Bu devran döner, benim işe başladığım günden bu yana neler değişti neler oldu, bu da böyle kalmayacak ancak sen değişimlerin olduğu zaman için bir alt yapı hazırlamalısın. Herkes üniversite okumalı mı bu çağda evet okumalı, ha okumayacaksan da dediğim gibi mesleğinin bir adı olmalı, 17 yıl çalıştığım şirket benim için bir şanstı ama bu şans herkese uğrayacak diye bir kural yok, üstelik bu şansa rağmen ben hep başkalarından çok çalışmak zorunda kaldım, iyi paralar kazandım ama o çalışmanın kariyer olarak bir adı olmadı. Herkes öğretmen, memur olma peşinde bunu da doğru bulmuyorum ama dediğim gibi bir mesleğin olmalı
Şunu anlayamıyorum memleketteki tek iş memurluk mu, hayatın tek amacı memur olup kredi çekmek mi
Ben gayet yeniliğe, değişime açık bir işteyim mühendisim gayet de mutluyum. Bir ABD şirketinde uzaktan çalışıyorum, ondan önce de bir Alman şirketinde çalışıyorum. Gayet mutluyum, bolca kariyer olanağı olan bir meslek.
Konu sahibesi doktorkuğun, mühendisliğin önü kapalı diyorsan çok çok yanılırsın. Okuyanlar yanlış fikirlere asla kapılmasın, mühendisliği okuyan herkese tavsiye ediyorum.
Topluma fayda da yapmak istedikten sonra her türlü olur, ben kadınlara yardımcı oluyorum mesela. Kariyer tavsiyesi isteyen junior kızlara yardımcı oluyorum, geçende ürettiği nane hakkında yardım isteyen kadın bir CEOya vakit ayırdım. Kadınlara kapım her zaman açık. Onun dışında dargelirli kadın görürsem mutlaka para yardımı yaparım. En basitinden gittiğim oteldeki kat hizmetlisi kadına bahşiş veririm, hastanedeki refakatçi olduğum odaya gelen hastabakıcı kadına teşekkür edip bahşiş veririm. Topluma katkı için Sabancı olmaya da gerek yok, yapmak istedikten sonra herkesin elinden bir şeyler gelir eminim.
Önemli olan meslek de değil bir noktadan sonra, yeniliğe, gelişime açık olmak, kendini ilerlemeye açık olmak. 18 yaş dünyada yapacak hiiiiçbir iş yok demek için fazla genç değil mi
Sen de okula git ama memur olma konu sahibesi, tarım yap üretimle uğraş mesela. Geçende Antalyaya sera sahibi bir kadın gördüm, Paskalya için çiçek serasının kapılarını halka açmış Ukraynalı lar çiçek toplamaya gelmiş.
İş yapmak istiyorsan dünyada tonla iş var ama bahaneler üreteceksen bahane çok.
Özür dilerim 45 değil 20 sene önce diyecektim.45 yıl önce bu kadar üniversite ve mezunu da yoktu. Şimdi olsaydı bu kadar başarı göstermenize fırsat da vermezlerdi. Eskinin lise mezunuyla bugün lise mezunu da şartlar anlamında denk değil ne yazık ki
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?