Üniversiteyi Aile Yanında Okumak mı Şehir dışı mı

Ama cok da gururlu bi meslek...

Bir de o var toplum içinde çok saygın olursun falan diyorlar bunun için de seçilir mi bir meslek bilemiyorum kafam çok karıştı açıkçası yani olumlu olumsuz düşünüyorum hepsi birbirine giriyor ne diyeyim dedikleri doğruymuş sınava hazırlanmaktan daha zormuş tercih kısmı.
 
Anladım sizin durumunuzu biraz daha yakın gördüm şu an aslında içten içe bir yerde acaba kendimi mi düşünüyorum sadece diye düşünüyorum çünkü.Dediğim gibi daha yeni ev alabildik taşınma falan olacak şimdi babamın hala borcu var onları ödemesi gerek acaba benim de bazı şeylerden fedakarlık etmem gerekiyor mu diye kendime soruyorum çoğu zaman.
Ama ailem gideceksen de okuturuz diyorlar o konuda endişen olmasın falan ama onlar ne durumda kalacaklar onu da düşünüyorum :KK43:

Direk çalışmaya başlasam diyorum yani hem okuyup hem çalışsam çok mu hayal olur ? Aslında yapan çok öğrenci var belki sonucunda kendime çok şey katarım.

son
Anladım sizin durumunuzu biraz daha yakın gördüm şu an aslında içten içe bir yerde acaba kendimi mi düşünüyorum sadece diye düşünüyorum çünkü.Dediğim gibi daha yeni ev alabildik taşınma falan olacak şimdi babamın hala borcu var onları ödemesi gerek acaba benim de bazı şeylerden fedakarlık etmem gerekiyor mu diye kendime soruyorum çoğu zaman.
Ama ailem gideceksen de okuturuz diyorlar o konuda endişen olmasın falan ama onlar ne durumda kalacaklar onu da düşünüyorum :KK43:

Direk çalışmaya başlasam diyorum yani hem okuyup hem çalışsam çok mu hayal olur ? Aslında yapan çok öğrenci var belki sonucunda kendime çok şey katarım.

eğitiminizden ya da gitmek istediğiniz üniversiteden fedakarlık yapmak yerine oradaki yasayacaginuz hayatta fedakarlık yapabilirsiniz
mesela çalışma fikri gayet güzel
her okulun nispeten ilk yılı daha kolay olur
o yüzden çalışmanız da kolay olur
bazı üniversiteler kendi öğrencilerine yarı zamanlı is veriyor
mesela ben bir dersanede sınav gozetmenligi vs. yapıyordum çok bir sey kazanmiyordum ama hiç olmazsa yemek parami kazanuyordum
bir arkadaşım bir ilkokul çocuğuna ingilizce dersi veriyordu
siz de matematiginiz iyidir muhakkak matematik dersi verebilirsiniz
eminim aileniz de mutlu oldugunuz yerde olmanızı ister
 
son


eğitiminizden ya da gitmek istediğiniz üniversiteden fedakarlık yapmak yerine oradaki yasayacaginuz hayatta fedakarlık yapabilirsiniz
mesela çalışma fikri gayet güzel
her okulun nispeten ilk yılı daha kolay olur
o yüzden çalışmanız da kolay olur
bazı üniversiteler kendi öğrencilerine yarı zamanlı is veriyor
mesela ben bir dersanede sınav gozetmenligi vs. yapıyordum çok bir sey kazanmiyordum ama hiç olmazsa yemek parami kazanuyordum
bir arkadaşım bir ilkokul çocuğuna ingilizce dersi veriyordu
siz de matematiginiz iyidir muhakkak matematik dersi verebilirsiniz
eminim aileniz de mutlu oldugunuz yerde olmanızı ister

Evet onların dediği en başta o zaten senin mutlu olman en önemlisi diyorlar.
Ben üniversitelerin yarı zamanlı işlerini bilmiyordum.Girip bir sayfasına,internette yorumlara bakayım belki bir şeyler bulabilirim tabi eğer orada varsa.
Yardımlarınız için çok teşekkür ederim bu arada :KK49:
 
Şimdi çıkacağım yarın erken kalkmam gerek.Yorum gelirse yarın cevaplayabilirim.
Genel olarak meslek seçimini yapmam gerektiğini söylüyor herkes ben de bunu düşüneceğim şu kalan günlerde.
Hepinize çok çok teşekkür ederim vaktinizi ayırıp değerli fikirlerinizi benimle paylaştığınız için :KK200:
 
Evet onların dediği en başta o zaten senin mutlu olman en önemlisi diyorlar.
Ben üniversitelerin yarı zamanlı işlerini bilmiyordum.Girip bir sayfasına,internette yorumlara bakayım belki bir şeyler bulabilirim tabi eğer orada varsa.
Yardımlarınız için çok teşekkür ederim bu arada :KK49:

rica ederim
inşallah gönlünüzden geçen okula yerlesirsiniz :))
 
Dürüst davranacağım yazının tamamını okumadım,ilk paragrafın yarısında bıraktım ama başlığa istinaden cevap vereceğim.

Ne olursa olsun üniversiteyi ailenizin yanında değil dışarıda okuyun,bu size kendinizi tanıma fırsatı verecektir,hayatı tanıyacaksınız,insanları,tutumlu olmayı,paylaşmayı vs.. vs...bu liste uzar gider.

Not:Bu mesajımdan sonra tıp okumak istediğinizi okudum;biz 3 kardeşiz 2 abim doktor,birisi ortopedi uzmanı diğeri pratisyen.Özellikle küçük abimin haftalarca kendini eve kilitleyip,telefonun fişini çekip,tv seyretmeyeyim diye tv li odayı kilitleyip anahtarını sokağa atıp ders çalıştığını çok iyi biliyorum.Çok zor bir meslek eğer saygınlık itibar gibi şeyler için istiyorsanız vazgeçin ama severek yapacaksanız vazgeçmeyin derim.Fakat ne gecesi var ne gündüzü,ne bayramı,sürekli nöbet vs..ama bir insan iyileştirmek,bir hayat kurtarmak yada daha sonra hastanın Allah razı olsun doktorum demesi herşeye bedel.
 
Son düzenleme:
Tıp gerçekten isteyerek okunması gereken bi dal, inanılmaz yorucu, zor, sevmeden yapılmaz, dönen çok, lanet eden çok. Ama aşığı olan, severek iyiki diyende çok. İyi araştır, 32 saatlik nöbetler, intern zamanlarındaki ezilmeleri, rezil vaziyette çalışmaları, ama dediğim gibi artısıda eksiside çok, sen karar ver hangisi ağır basıyor. Ben sayısal olsaydım kesinlikle diş hekimliğini seçerdim, çok güzel, daha rahat gelir hep bana. Ayrıca iyi bir mühendislikte dikiş tutturabilirsen severek yaparsan oda ayrı bi haz verir... Tıpta falanda yurtta sınıf arkadaşlarınlasın diye biliyorum genelde odada, çok sorun çıkmaz yani emin ol, biraz kendinide törpülemiş olursun, ama yaşadığın şehirde de olgunlaşırsın öyle bi kriter yok bence, genel olarak seni büyüten yurtta birilerine katlanmak zorunda olman oluyor. İyi düşün az kaldı, hakkında hayırlısı olsun :)
 
Nick altındaki yazıyı görünce gülümsedim :)
Cidden dedikleri kadar sık kavgalar oluyor mu oda arkadaşları arasında yoksa biraz da abartıyor mu insanlar ?
Kişilere bağlı olduğu için abartıdır diyemem. Çok kavgacı insanların olduğu yurtlarda kavga eksik olmaz, bazı yerlerde daha sakindir mesela. Bir de huzursuzluk demek sadece kavga, saç baş dalmak demek değil. Kavgasız gürültüsüz de birbirini huzursuz eden insan dolu. Bazı insanlarla kavga bile etsen sorun çözülmüyor, bu durumda kavga etmiyorsun ama huzursuz oluyorsun. Her telden insan var ama. Mesela bi anımı anlatayım; yurtlarda etüt salonu denilen ders çalışma salonları vardır, her katta. Burada toplu olarak, masa ve sandalyeleri kullanarak ders çalışıyorsun. Kütüphane gibi düşün. Normalde sessiz olması gereken bir ortam ama kızlar bu kurala uymuyorlar, fısır fısır sohbet ediyorlar. Son senemde, artık son finallerime çalışırken bir grup kız fısır fısır konuşuyorlardı, bekledim susmadılar ve ben de uyardım. Konuşacaksanız dışarıda konuşmalısınız, burası yeri değil sonuçta sen de zorlanıyorsun ben de zorlanıyorum dedim. Tamam demelerine rağmen susmadılar, devam ettiler. Bu defa yine uyardım, ikinci uyarımda dağıldılar. Aradan 3 gün falan geçti ama tabi aynı grup fısır fısır devam ediyor. Baktım iflah olmayacaklar, çünkü çoğu insan olmaz, ben de kulaklığımı takıp müzik eşliğinde çalışmaya başladım. Elimde de kalem var, normal kalem. Zaten oradaki herkesin elinde kalem, önünde defterler kitaplar var, yazı yazıyorlar vs. ben de öyleyim... Benim o uyardığım gruptaki kızlardan biri yanıma geldi ve bana dedi ki, "kaleminin sesinden rahatsız oluyorum, sessiz çizer misin?" Bu kız 15 dk önce yanındakilerle fısır fısır konuşup başkalarını rahatsız ediyordu. "Kalem sonuçta bu, herkes kalem kullanıyor. Kalem gürültü mü yapar?" dedim. Kalemle de gürültü falan yapmıyordum, kalem gürültü yapmaz çünkü. "Ben anlamam, sessiz çiz" dedi. Bi tepem attı, kız dönüp gidiyordu, kıza dedim ki "sen de buraya ne zaman gelsem yanındakilerle fısır fısır sohbet ediyorsun, ben de bundan rahatsız oluyorum?" dedim. "Ben ders hakkında konuşuyorum" dedi. "E ben de kalemle ders çalışıyorum o zaman. Ders hakkında sohbet etmenin yeri burası değildir." dedim. "Yapacak bişeyim yok" dedi. O öyle deyince ben daha da sinirlendim, "o zaman benim de yapacak bişeyim yok" dedim. Bütün bunlar fısır fısır oluyor bu arada, insanların da dikkati dağıldı. Döndü bana sesli şekilde bişeyler söyledi, anlamadım dediğini. Ben de fısıldamayı bıraktım, sesli olarak "Ne dedin sen? Sen burada herkesi rahatsız ediyorsun, bak herkes dersi bıraktı bize bakıyor" dedim. Bunun üzerine kız bişey söylemedi yerine geçti.

Sırf şu anıdan bile yurtlar hakkında daha fazla fikir sahibi olabilirsin :)

Gecenin bi yarısı, oda arkadaşları uyurken erkek arkadaşıyla odanın içinde telefonla konuşan manyaklar var bu da arkadaşımın başına geldi. Düşünsene, yarın sabah dersin var, uyumuşsun aslında ama bu kızın sesine uyanıyorsun... "Dışarıda konuşur musun" diyorsun, "canım burda konuşmak istiyor" diyor.

Kantin ve yemek hanelerdeki sırayı bozan psikopatları, tuvalet kullanmayı bilmeyenleri, etütlerde sınav zamanları yaşanan yer kapma savaşlarını, oda arkadaşlarıyla olan anlaşmazlıkları, sıkıntıları anlatsam roman olur.

4 kişilik yurtta kafa dinleyebileceğin bir yer yoktur eğer oda arkadaşların gün içinde odadan gitmiyorlarsa... Ben 3. sınıftayken mesela çok ağır teori derslerinden çıkıyordum başım ağrımış vaziyette (İktisat okudum bu arada), odaya gelip birazcık sessizlik, biraz kafa dinlemek istiyordum. 1 saat olsa yeterdi yani. Ama odaya geldiğimde karşılaştığım manzara: Oda arkadaşım olacak olan şahıs arkadaşlarını odaya toplamış, çay kahve partisi eşliğinde hayvanlar gibi gülerek dedikodu yapıyor. 3. sınıftakilerin geleni gideni hiç eksik olmazdı mesela. Biz odada sadece 4 kişi olduğumuz zaman herkes kendi halinde takılıyordu ama hiç 4 kişi olamıyorduk ki. 7 kişi, 8, 9...

Bu seneki oda arkadaşlarımla da ders saatlerimizin farklı olması nedeniyle ışık sorunu yaşadım aslında ama dile getirme gereği dahi duymadım. Sabah derse giderken makyajını koridorda yapabilecekken odanın içinde yaparak 10 dk ihtiyacı olan ışığı yarım saat açık tutuyorlardı. Bişey söylesem fayda etmeyeceği ve insanlardan çok yorulduğum için kimseye bişey demedim, rahatsızlığımı belli etmezdim mesela. Ama benim onlarla pek bi sıkıntım yoktu, giderlerdi saatlerce gelmezlerdi oda bana kalırdı. Son senem diye sorun etmezdim. Bana bi keresinde şunu dedi, "Sen ışıktan rahatsız oluyor musun? Sabah yatakta çok dönüp durdun. Rahatsız bile olsan yapacak bişey yok çünkü zaten sadece 5 dk açık tutuyorum (aslında yarım saat :D) ve gürültü de yapmıyorum (kapıyı ve dolabı çok sert açıp kapatıyor :D) yani rahatsız bile olsan bişey yapamam mecburum ışığı açmaya." dedi. Kötü niyetli bi kız da değildi, baktım ona gülümsedim, "Yok rahatsız değilim ama ben zaten yatağımda çok dönerim. Tuvaletim gelmişti kalkmaya üşendim, biraz da o yüzden döndüm" dedim.

Uzun lafın kısası eğer ki ışık ve gürültüyü problem etmem, berbat yemeklerden de tiksinmem, bin kişinin kullandığı wc ve banyoyu kullanabilirim sorun değil, ders çalışırken dikkatim kolay dağılmaz falan diyorsan kalabilirsin yurtta. Ama aksi takdirde çok zor.
 
Son düzenleme:
Kişilere bağlı olduğu için abartıdır diyemem. Çok kavgacı insanların olduğu yurtlarda kavga eksik olmaz, bazı yerlerde daha sakindir mesela. Bir de huzursuzluk demek sadece kavga, saç baş dalmak demek değil. Kavgasız gürültüsüz de birbirini huzursuz eden insan dolu. Bazı insanlarla kavga bile etsen sorun çözülmüyor, bu durumda kavga etmiyorsun ama huzursuz oluyorsun. Her telden insan var ama. Mesela bi anımı anlatayım; yurtlarda etüt salonu denilen ders çalışma salonları vardır, her katta. Burada toplu olarak, masa ve sandalyeleri kullanarak ders çalışıyorsun. Kütüphane gibi düşün. Normalde sessiz olması gereken bir ortam ama kızlar bu kurala uymuyorlar, fısır fısır sohbet ediyorlar. Son senemde, artık son finallerime çalışırken bir grup kız fısır fısır konuşuyorlardı, bekledim susmadılar ve ben de uyardım. Konuşacaksanız dışarıda konuşmalısınız, burası yeri değil sonuçta sen de zorlanıyorsun ben de zorlanıyorum dedim. Tamam demelerine rağmen susmadılar, devam ettiler. Bu defa yine uyardım, ikinci uyarımda dağıldılar. Aradan 3 gün falan geçti ama tabi aynı grup fısır fısır devam ediyor. Baktım iflah olmayacaklar, çünkü çoğu insan olmaz, ben de kulaklığımı takıp müzik eşliğinde çalışmaya başladım. Elimde de kalem var, normal kalem. Zaten oradaki herkesin elinde kalem, önünde defterler kitaplar var, yazı yazıyorlar vs. ben de öyleyim... Benim o uyardığım gruptaki kızlardan biri yanıma geldi ve bana dedi ki, "kaleminin sesinden rahatsız oluyorum, sessiz çizer misin?" Bu kız 15 dk önce yanındakilerle fısır fısır konuşup başkalarını rahatsız ediyordu. "Kalem sonuçta bu, herkes kalem kullanıyor. Kalem gürültü mü yapar?" dedim. Kalemle de gürültü falan yapmıyordum, kalem gürültü yapmaz çünkü. "Ben anlamam, sessiz çiz" dedi. Bi tepem attı, kız dönüp gidiyordu, kıza dedim ki "sen de buraya ne zaman gelsem yanındakilerle fısır fısır sohbet ediyorsun, ben de bundan rahatsız oluyorum?" dedim. "Ben ders hakkında konuşuyorum" dedi. "E ben de kalemle ders çalışıyorum o zaman. Ders hakkında sohbet etmenin yeri burası değildir." dedim. "Yapacak bişeyim yok" dedi. O öyle deyince ben daha da sinirlendim, "o zaman benim de yapacak bişeyim yok" dedim. Bütün bunlar fısır fısır oluyor bu arada, insanların da dikkati dağıldı. Döndü bana sesli şekilde bişeyler söyledi, anlamadım dediğini. Ben de fısıldamayı bıraktım, sesli olarak "Ne dedin sen? Sen burada herkesi rahatsız ediyorsun, bak herkes dersi bıraktı bize bakıyor" dedim. Bunun üzerine kız bişey söylemedi yerine geçti.

Sırf şu anıdan bile yurtlar hakkında daha fazla fikir sahibi olabilirsin :)

Gecenin bi yarısı, oda arkadaşları uyurken erkek arkadaşıyla odanın içinde telefonla konuşan manyaklar var bu da arkadaşımın başına geldi. Düşünsene, yarın sabah dersin var, uyumuşsun aslında ama bu kızın sesine uyanıyorsun... "Dışarıda konuşur musun" diyorsun, "canım burda konuşmak istiyor" diyor.

Kantin ve yemek hanelerdeki sırayı bozan psikopatları, tuvalet kullanmayı bilmeyenleri, etütlerde sınav zamanları yaşanan yer kapma savaşlarını, oda arkadaşlarıyla olan anlaşmazlıkları, sıkıntıları anlatsam roman olur.

4 kişilik yurtta kafa dinleyebileceğin bir yer yoktur eğer oda arkadaşların gün içinde odadan gitmiyorlarsa... Ben 3. sınıftayken mesela çok ağır teori derslerinden çıkıyordum başım ağrımış vaziyette (İktisat okudum bu arada), odaya gelip birazcık sessizlik, biraz kafa dinlemek istiyordum. 1 saat olsa yeterdi yani. Ama odaya geldiğimde karşılaştığım manzara: Oda arkadaşım olacak olan şahıs arkadaşlarını odaya toplamış, çay kahve partisi eşliğinde hayvanlar gibi gülerek dedikodu yapıyor. 3. sınıftakilerin geleni gideni hiç eksik olmazdı mesela. Biz odada sadece 4 kişi olduğumuz zaman herkes kendi halinde takılıyordu ama hiç 4 kişi olamıyorduk ki. 7 kişi, 8, 9...

Bu seneki oda arkadaşlarımla da ders saatlerimizin farklı olması nedeniyle ışık sorunu yaşadım aslında ama dile getirme gereği dahi duymadım. Sabah derse giderken makyajını koridorda yapabilecekken odanın içinde yaparak 10 dk ihtiyacı olan ışığı yarım saat açık tutuyorlardı. Bişey söylesem fayda etmeyeceği ve insanlardan çok yorulduğum için kimseye bişey demedim, rahatsızlığımı belli etmezdim mesela. Ama benim onlarla pek bi sıkıntım yoktu, giderlerdi saatlerce gelmezlerdi oda bana kalırdı. Son senem diye sorun etmezdim. Bana bi keresinde şunu dedi, "Sen ışıktan rahatsız oluyor musun? Sabah yatakta çok dönüp durdun. Rahatsız bile olsan yapacak bişey yok çünkü zaten sadece 5 dk açık tutuyorum (aslında yarım saat :KK70:) ve gürültü de yapmıyorum (kapıyı ve dolabı çok sert açıp kapatıyor :KK70:) yani rahatsız bile olsan bişey yapamam mecburum ışığı açmaya." dedi. Kötü niyetli bi kız da değildi, baktım ona gülümsedim, "Yok rahatsız değilim ama ben zaten yatağımda çok dönerim. Tuvaletim gelmişti kalkmaya üşendim, biraz da o yüzden döndüm" dedim.

Uzun lafın kısası eğer ki ışık ve gürültüyü problem etmem, berbat yemeklerden de tiksinmem, bin kişinin kullandığı wc ve banyoyu kullanabilirim sorun değil, ders çalışırken dikkatim kolay dağılmaz falan diyorsan kalabilirsin yurtta. Ama aksi takdirde çok zor.

Yazdıklarınızı okudum ve bana uymadığını bir kez daha anladım.Özellikle son yazdıklarınız bana çok ters şeyler açıkçası bir kere en ufak seste rahatsız olurum uyurken,ışık açıkken en son ne zaman uyuduğumu hatırlamıyorum öyle söyleyeyim,dikkat dağınıklığı gıcıklığım tuttuğu zaman tavan yapar :deli:
Zaten kalıp tıp okumaya karar verdim en son.Evde daha rahat olurum sanırım ders çalışma açısından.
Hepinizin yorumlarını okudum çok çok teşekkür ederim hepinize :KK200: Bakalım ileriki günler neler gösterecek umarım hayırlı olur benim için.

Mune Mune @Margarikotin konuyu kapatın isterseniz yorumlar yardımcı oldu En Büyük TÜRKİYE
 
Back
X