- 7 Haziran 2016
- 60
- 34
- 38
- Konu Sahibi narlilokum
- #1
22 yaşındayım.Üniversitede 5.yılım. İlköğ. matematik öğrt. okuyorum. Daha önceki konularımda derslerimde çok zorlandığımdan, mezun olacağıma olan inancımı kaybetmemden bahsetmiştim.
4 yılın sonunda mezun olabilmem için geçmem gereken toplam 50 dersten 26'sından geçtim. Yine de vazgeçmedim.
Bunun üzerine ben de evde verimli ders çalışamadığım için hafta içi 3 gün kütüphaneye gidip ders çalışıyorum.
Ailemin bu durumdan haberi yok. Çoğu şeyden olduğu gibi. Çünkü okul harici hiçbir yere gitmeme izin vermeyen bi aile. Kütüphaneye ders çalışmaya gideceğimi söylesem abesle iştigal karşılayacaklar, evde gözümüzün önünde çalış derler. Ama ne mümkün. Her neyse bahsetme gereği bile duymadım..
Çarşamba günü evden, kütüphaneye ders çalışmak için hazırlanmış gidiyordum. Altımda skinny jean, üstümde belden itibaren bollaşan dizimin 4 parmak yukarısında biten kabanım vardı. Antrede botlarımı giyerken babam yeni uyanmış mutfağa gidiyordu. Beni gördü, eğildi ve önce alt bacağıma dokunup kontrol etti sonra bir sürü laf etti. Bana "Yazıklar olsun. ...... millete mi göstericeksin." dedi.
Aradan iki gün geçti.Yine aynı saatte aynı yerdeyiz. Bu sefer altımda kaşe pantolon-etek, üstümde balıkçı yaka body ve leğen kemiği hizasında biten mont vardı. Bu sefer de montumun fermuarını çekmediğim için olsa gerek yine bir sürü laf etti. Kapı kapanmadan önce en son"Allah belanı versin." diyordu.
Bugüne kadar hep orta yolu bulmaya çalıştım. Şimdi ben ne yapayım.
Okulum 3 yıl daha uzar biliyorum. Derslerde zaten zorlanıyorum.
Bu durum canımı çok sıkıyo.
4 yılın sonunda mezun olabilmem için geçmem gereken toplam 50 dersten 26'sından geçtim. Yine de vazgeçmedim.
Bunun üzerine ben de evde verimli ders çalışamadığım için hafta içi 3 gün kütüphaneye gidip ders çalışıyorum.
Ailemin bu durumdan haberi yok. Çoğu şeyden olduğu gibi. Çünkü okul harici hiçbir yere gitmeme izin vermeyen bi aile. Kütüphaneye ders çalışmaya gideceğimi söylesem abesle iştigal karşılayacaklar, evde gözümüzün önünde çalış derler. Ama ne mümkün. Her neyse bahsetme gereği bile duymadım..
Çarşamba günü evden, kütüphaneye ders çalışmak için hazırlanmış gidiyordum. Altımda skinny jean, üstümde belden itibaren bollaşan dizimin 4 parmak yukarısında biten kabanım vardı. Antrede botlarımı giyerken babam yeni uyanmış mutfağa gidiyordu. Beni gördü, eğildi ve önce alt bacağıma dokunup kontrol etti sonra bir sürü laf etti. Bana "Yazıklar olsun. ...... millete mi göstericeksin." dedi.
Aradan iki gün geçti.Yine aynı saatte aynı yerdeyiz. Bu sefer altımda kaşe pantolon-etek, üstümde balıkçı yaka body ve leğen kemiği hizasında biten mont vardı. Bu sefer de montumun fermuarını çekmediğim için olsa gerek yine bir sürü laf etti. Kapı kapanmadan önce en son"Allah belanı versin." diyordu.
Bugüne kadar hep orta yolu bulmaya çalıştım. Şimdi ben ne yapayım.
Okulum 3 yıl daha uzar biliyorum. Derslerde zaten zorlanıyorum.
Bu durum canımı çok sıkıyo.