Jinekoloji Vajinismus Nedir? Tecrübe ve deneyimlerimizle Vajinismusu yenelim


yaa fazla kactım su sıralar haklısın

babalar gunu cok gec olur sankım hemen hemen 1 ay olur bılmyıorum sız ne dersenız bana uyar

evet yenı yenı gelınler cıksın ınsallah
 
sonunda olduuu gıbıı yanı tam olmadı ama bayada oldu gibiidelırdım sanıyorum suan ellrımm tıtrıyor gözlerım doluu doluu hersey böyle yolunda gıder ınsalalh dualarınız eksık etmeyın kızlarr...
 
BU DA BENİM BAŞARI HİKAYEM. ÇOK UZUN OLMAMASINA DİKKAT ETTİM AMA BU KADAR BECEREBİLDİM....

Eşimle bir dönem aynı ortamda çalıştık o öğretmen ben de o zamanlar atamam olmadığı için ücretli öğretmenlik yapıyordum. Eşim, 2 sene peşimden koştu ben de ona karşı ilgisiz değildim. 2 sene sonra çıkmaya başladık ve yaklaşık 1 sene çıktık. 1 seneden sonra evlenmeye karar verdik.

2004 yılı Ağustos ayında evlendim. Severek evlendik. Öncesinde birçok korkularım vardı ama ben her genç kızın yaşadığı korkular olarak görüyordum. Çocukluğumdan tutun gençlik zamanlarımda cinsellikle ilgili istemeden birçok yanlış bilgiler edindim. Yok kilitlenme olan çiftler hastanelik olmuşlar, yok heryer kan vs. oluyor, birkaç gün yürünemez şekilde çok acıyor. Zaten benim ağrı eşiğim çok düşüktür, iğneden korkarım, kan aldırmaktan çok korkarım...Bir de bunları duydukça daha da kötü oldum. Hatta düğün günü benden birkaç hafta önce evlenen arkadaşım, yanıma gelip bu gece acıyı göreceksin diye söyleyip gülüp geçti. Düğün olup bitmişti, benim aklımda hep o işin nasıl olacağındaydı. O gece olmadı. Olmamasını yorgunluğa, ilk gecenin verdiği strese bağlamıştık ve sonrasında da olmadı.

Birkaç haftalık evliyken, tv'de vajinusmus olayı konuluşuluyordu. Konuk çiftin bu sorunu 7 aydır çözülememiş. Bana 7 ay o kadar uzun gelmişti ki. O bayana çok üzülmüştüm ve ben kendi kendime yok canım benim o kadar sürmez demiştim. Ama şimdi görüyorum ki benimkisi çok daha uzun sürmüş.

Evlendikten 1-2 sene içinde hep kendi yöntemlerimizle çözmeye çalıştık bu işi. İnanır mısınız içki içmeyen ben bir gecede bir küçük rakı şişesi bitirdim. Yeterki daha rahat olayım diye. Zil zurna sarhoş olmuştum ve o ona gelinceye kadar herşey güzel gidiyor (ön sev...) ama o ana gelince direkt başka bir insan oluyordum. Kasıyorum, ağlıyorum, itiyorum,...vs. Sonra H.Dümen macerası, o reçeteyi aldığımda o kadar sevinmiştim ki anlatamam, başarmıştım diye bakıyordum ve diyordum ki bu reçeteyi herkesle paylaşacağım. Ama malesef o da bir hüsran, hayal kırıklığı....Her hayal kırıklığı beni biraz daha uçuruma sürüklemişti...Hep geriye gidiyordum üstelik eşimle de problemler başlamıştı.

Git gide ruhsal olarak çöküntüye uğruyordum. Tabi bu arada eşimle olan tartışmalar bitmiyordu. Sonra bir psikoloğa gittik. 1 sene boyunca hemen hemen her hafta gittik. Her seferinde yeni yöntemler, yeni görüşmeler....vs.oldu ama yine başarısızlıkla sonuçlandı.

Bu sırada babam vefat etti. 51 yaşındaydı. Ölümü yakıştıramadım, aniden kalp krizi sonucu kaybettik. Çok üzüldüm en büyük ve tek evli çocuğu olarak ona bir torun verememiştim, Torun sevgisi görmemişti...

Vee çöküntü oldu. Bir gece yine eşimle tartıştık. Ayrı odalarda yattık. Ben aldım Zanax diye bir ilaç (psikiyatr vermişti ve küçücük hapın yarımını kullan demişti). Ölmek istiyordum artık herşey bitsin diyordum ama bir yandan da intiharın çok büyük bir günah olduğunun bilincindeydim. Uykuya daldım, belki de o kadar ilaçtan da bana birşeyler olabilirdi normalin 10 katı içmiştim. Sağolsun eşim yine yanımda yoktu. Geceleyin hiç yanıma gelmemiş benim o halimi sabah gördü. Belki de sabah ölümü bulacaktı. Sabah uyandım ölmemiştim ama kendimde değildim gereksiz yere durup durup gülüyormüşüm...

Yerli yersiz ağlamalar başladı. Arkadaşlarım, teker teker hamile kalmaya, çocuk doğurmaya başlamıştı. Ve ben bırakın çocuk doğurmayı, cinsel birleşme olayını bile becememiştim. Kendimi çirkin, bir işe yaramaz bir ucube gibi hissediyordum.

Yıl 2007 MAYIS. Bir arkadaş doğum yapmıştı, hastaneye bebek görmeye gitmiştik. Hastane odasındayız, hayırlı olsun diyorum. Arkadaşım için tabiki seviniyorum ama kendime kahrediyorum. Ya belki de arkadaşım birşeyler olduğunu anlamıştır. O kadar yapmacıktım ki, rol bile yapamadım. Hastane odasından nasıl çıktığımı anlatamam, kendimi zor tuttum ağlamamak için. Hastane dışına çıkar çıkmaz caddesinin ortasında hıçkıra hıçkıra ağladım. Eşim ne olduysa iyi bir anına rastgeldi sanırım normalde beni pek umursamaz, duygularımı anlamaz o bile vicdana geldi o anda. Elimi tuttu o da üzüldü sanırım benim için...Sanırım diyorum çünkü onun benim için üzülebilme ihtimalinin oluduğunu bile düşünmüyordum. Çünkü gerçekten bana bu işi başarmam için destek olacağına iyice uçuruma sürüklüyordu. Kaç kere pencereyi açıp atlamak istedim bilemezsiniz, ben bile bile artık sayısını unuttum...

Yıl 2007 KASIM. Bu hastane meselesinden sonra işyerinden arkadaşımın hamile olduğunu öğrendim. Allahım herşey üzerime üzerime geliyordu. Her yer hamile kadın, bebekle doluydu sanki. Algıda seçicilik oluşmuştu, nerde hamile kadın veya bebek var gözüm onlara takılıyordu.

Bu arada adet gecikmesi yaşıyordum ama önemsemiyordum. Adet gecikmesini bile farketmedim o kadar bitkin, mutsuz bir vaziyette yaşıyordum ki.

Yıl 2008 OCAK. Artık öleyim de kurtulayım diye düşünüyordum. Anormalleşmeye başlamıştım artık. Sinir krizleri, gerekli gereksiz ağlamalar...Bazen evde pencereyi açıp kendimi boşluğa bırakasım geliyordu. Çok zaman aklımın başından uçtuğu zamanlar olmuştur.

Birgün iş dönüşü otobüste bir baygınlık geçirdim. Kendime geldim eve gittim. Öncesinde herkes hamile misin diye soruyordu ama ben cinsel ilişki yaşamamıştım ki...Vücudumda değişiklikler farkediyordum, göğüslerim sertleşmeye başlamıştı ve kendimi inanılmaz yorgun hissediyordum. Birgün hamile misin diye soran ısrarlara dayanamayarak gebelik kiti aldım, Eve geldim gizlice banyoya girip testi yaptım. Çift çizgi çıkmıştı. Şok olmuştum, bu yanlıştır diyerek ertesi gün başka bir markanın kitini aldım onda da çift çizgi çıktı. Eşime söyledim çok önemsemedi hatta olamaz dedi...Birkaç gün sonra kan testi yaptırdım bana ne olduğunu öğrenmek için... Kan testi sonucunu beklerken tv açıktı şarkı çalıyordu;

Ah babam sağolsaydı, köşede otursaydı
Karlı bir dağ gibiydi, başımızda dursaydı
Babamı düşünüp hüzünlenip durdum. O an ismimi çağırdılar. Aldım kan sonucunu, orda "GEBE" yazıyordu. O kadar aptallaşmıştım ki ve ben o "GEBE" yazısını neye yorduysam, hemşireye "burda GEBE yazıyor ne yani ben hamile miyim. Gebe demek hamile demek değil mi?" diye aptal aptal sorular sormaya başlamıştım..Evet hamilesiniz dedi.. Ben şoklardayım, nasıl yani nasıl olur...Hemen eşimin aksine bebeğimi sahiplenmiştim. "AH BABAM SAĞOLSAYDIN DA TORUNUNU GÖRSEYDİN"

Kan testi yaptırmaya giderken o sene İstanbul'da kar yağışı had safadaydı. Yürüyerek gittiğim yerden aman çocuğa birşey olmasın diye taksiyle döndüm..Bu arada eşim hastaneye gebelik olup olmadığını öğrenmek için kan testi yaptırmaya gittiğimi biliyordu ve hiç aramadı.

Evet artık hamileydim. Melekti o meleğimdi...Hamileliğim yine sıkıntılı, tartışma içinde geçti. Her tartışmamızda "bu çocuk nerden oldu" sorusuyla karşılaşıyordum. Yarabbim diyordum bu çocuk doğduğu zaman bu stres altında nasıl bir çocuk olacak. Sağolsun eşimden hamileliğimde çok sinir krizlerine girmişimdir. Ben sahiplenmiştim, cinsiyeti belli olur olmaz kıyafetler almaya başlamıştım. Hamileliğimin sonlarına doğru odasını aldım. Gider gelir o boş yatağa bakardım. "Oğlum nasıl birşeysin sen, benim hayatımı kurtaran beni ölüme giden yoldan geri çeviren bir meleksin" der dururdum. Allah korusun ya bir kızgınlık halinde ölümü seçecektim ya da aklım başımdan tamamen uçaktı....

Hamileliğimin son dönemleri, artık nasıl doğum yapacağım stresi sardı. Sırf çatı kontrolü yapamadığım için nerdeyse aylarca tüm kontrollerimin olduğu hastanede doğumun olmayacağını söylediler. Ben çatı kontrolüne izin vermeyince doktor ben seni bu halde doğum yaptıramam git başka hastaneye dedi. Hastane koridorlarında karnım burnumda az ağlamadım.

Ve oğlum doğdu. Oğlum benim seni çok seviyorum. Beni hayata bağlayan tek şeydin sen. Oğlum doğduktan sonra çok mutlu oldum, artık herşey düzelecek ben de bu durumu aşacağım diye düşünüyordu. Oğlum 4 yaşına girecek hala olmadı olmadı. Her kavgamızda,
bu çocuk nerden çıktı, belki de benim değil,
sen de kadın mısın,
birşey alınacak diyorum sen onu almayı hakkettin mi,
biryere gidince süsleniyorum, dıştan sana bakan birşey zanneder seni
tatile gideceğiz sen aslında hakketmiyorsun ama neyse, tatilde birşey mi olacak sanki
bir yere götürüyor bak sen hakketmiyorsun ama ben yine seni götürüyorum tatile.....vs. vs. Zaten duvar olsa çatır çatır çatlar. Ben yine çok iyi dayanmışım.
Boşanmayı neden mi seçmedik bilmiyorum. Ben istedim yapamadım, yaptırmadı. Ben yapıp ne yapacaktım üstelik bir de çocuk vardı artık. Eşim de bütün söylediklerine rağmen bunu yapmadı. Yüreğinin bir yerlerinde belki de beni seviyordu...Belki de önceleri pek kabul etmese de çocuğunu seviyordu...

Ya ben aslında 8 sene boyunca hep ağladım sanırım, belki gözyaşlarım herzaman akmadı ama hep içten ağladım. Kimse bilmedi....taki Kanal D ekranlarına çıkana kadar. Eşime dedim seni tüm Türkiye'ye rezil edeceğim, belki senin kim olduğunu bilmeyecekler ama sana güzel bir sayacaklar dedim. Öyle de oldu sanırım...

Kanal D, Doktorum programına mesaj çektim. Onlar da aradan 1 sene geçti aradılar. Arayacaklarını hiç ummuyordum. Mesaj çekmiştim ama içimi dökmüştüm. Kamera karşına geçip konuşacağımı hiç düşünmemiştim. Düşüneceğimi söyledim, eşime sordum o birşey demedi. Çok ikilem arasında kaldım. Benim için çılgınlıktı bu. Rana Hanım sağolsun, beni çok rahatlattı, destek verdi. Ve ben de kabul ettim kanala çıktım. Program linki; http://www.youtube.com/watch?v=VİRÜSVİRÜSVİRÜSVİRÜSVİRÜSVİRÜSVİRÜSVİRÜSVİRÜSVİRÜSVİRÜS
Program sonrası, doktorla tanıştık. Ve tedavi süreci başladı. Her hafta ödevler verdi. Her ödev 1 hafta sürüyordu.
1.hafta Önce aynada vajiyi inceledim
2.hafta İşaret parmağıyla egzersiz
3.hafta İki parmakla egzersiz
4.hafta Üç parmakla egzersiz
5.hafta Üç parmak+eş bir orta parmağı
6.hafta Üç parmak+eş iki parmağı.

Eşim bu süreçleri genelde zorlaştırıyor, hatta bazı haftalar tekrar alıyordum. Şu kadınlar kulübü olmasa ben yine biraz zor yenerdim gibime geliyor. Bazen, ben kimin için uğraş veriyorum diyordum. Ben zaten cinsel ilişkisiz yaşamaya alışkınım, insan bilmediği bir duygu için hasret duymaz, ben bilmiyordum cinsel ilişkiyi eşim için de yapmayacağım, "artık egzersiz yapmayacağım" diyordum. Eşimin bu hareketleri beni oldukça geriletiyor ama kadınlar kulübünü açınca cesaret geliyor, enerji doluyordum. Artık beni eşim bile yıldıramaz demeye başladım. Bunu kendim için yapacaktım onun için değil.

Anneler gününden 1 gün önce, daha psikogun muayenesinin önünde, eşim bana dediki "Sen bu vajinusmus işini halledersin, sonra da menopoza girersin" Zaten evliliğimiz sürecinde bu tür sözler çok söylemiştir. Bana bir kere de yaparsın desin ya...Gerçekten kan beynime sıçramıştı, o an artık egzersizleri bırakmaya karar verdim. Eve gittik, konuştum...Dedim ki "Bu egzersizleri bırakmayacağım, bu vajinusmus sorununu halledeceğim seni bırakacağım" dedim. Ve ben egzersizleri yapmaya başladım. Eşimin 2 parmağı ödev verilmişti onu yapacaktım. Sonra bir anda bana bir kuvvet geldi ve cinsel birleşme oldu. EVET SONUNDA YAPMIŞTIM, ÇOK SEVİNÇLİYDİM OLMUŞTU SONUNDA. HİÇBİR ACI, AĞRI, SIZI YOKTU...BUNUN İÇİN Mİ O KADAR BEKLEMİŞTİM..

Eşim bu olayı yaptıktan sonra çok değişti. Şimdi o gözlem altında :). Pamuk gibi oldu MAŞALLAH. İNŞALLAH HEP BÖYLE DEVAM EDER. ALLAHIN İZNİYLE, EŞİM BÖYLE PAMUK GİBİ OLMAYA DEVAM EDERSE 2. ÇOCUK DÜŞÜNÜYORUZ :) :). Oğlum çok istiyor kardeş, "anne kardeşim olsun, onunla herşeyimi paylaşacağım" diyor. Alışverişe çıktığımızda bebek elbiseleri beğeniyor. "Anne bunu kardeşime alalım mı" diyor. Doğmamış çocuğa don biçmek buna denir herhalde.

Sağolsun burdaki arkadaşlar çok ama çok yardımcı oldular onlara milyonlarca teşekkür ederim. Onların başarı hikayelerini okudukça bana güç geliyordu.. snowflaken, zealea, sela1, çiçekrose, rabit,sessizcekimsesizce, E_lvan, Aykurt, çileklipuding, trinity_, veracroft, belit, rabisrabis, gulsevdam, DeliSevdam, kalbim4mevsim, candy34,kayraözlem,maviaraba,yardm,.... ve ismini unuttuğum bütün diğer arkadaşlarım(kusura bakmayın, şu an çok duygulu olduğum için isminizi hatırlamamış olabilirim) HEPİNİZE MİLYONLARCA KEZ TEŞEKKÜR EDERİM..SİZLER BENİM KAHRAMANIMSINIZ. SİZLERİN MESAJLARIYLA, SİZLERİN HİKAYELERİNİZLE ÇOK CESARETLENDİM....
 
KEMRE'YE


ağlaya ağlaya okudum hikayeni,gerçekten çok zor yollardan geçmişsin...ama zorlukları başarabilmişsin,umarım bundan sonra her şey istediğin gibi olur,eşinle ve oğlunla çok mutlu olursun,belki bide minik kardeş..mutluluklarının devamını diliyorum.
 
azmin elinden hiçbirşey kurtulamaz.......................................... insanın kendine karşı güveni geliyor 8 sene 10 sene biz onları çektik nazlanma sırası bizde.Sanki gelin olan onlar, yaşadıklarımız bizim suçumuz gibi.İNŞAALAH YAŞADIKLARIMIZ günahlarımıza karşı keffarettir.Artık gelsin yeni bebişler bu ay nüfus patlaması olabilir o kadar çok gelin çıktı ki.Ama mayıs bitmedi yeni gelinler elinizi çabuk tutun.........................................
 


off offf off diyorum, çok şükür ki aştın, aştık... ve herkes de aşacak Allahın izniyle...
Buarada doktorum programına ben de 2010 yılında lütfen vajinismusu işleyin diye mail atmıştım ve bu yıl Rana hanım bir gece yarısı mailime cevap verip programa çıkmam için yazmıştı, bir kaç yazışmadan sonra inanarak gitmeyi düşünmüştüm (gece yarıları bile internet başında forumu okuyordum hep; baştan sona okudumda) tabi benim bulunduğum ilden gitmem çok zordu sana kısmetmiş demek iyi de olmuş ama programı izlediğimde iyiki gitmemişim 7 yıllık evli biri gitti ve o tedavi olacak demiştim eşime benden önceliği var, benden kötüsü varmış demek demiştim...aslında yollarımız çoook geçmişte çakışmış tanışmak da buraya nasipmiş=)) amaann pamuğuna da nazar değmesinn kardeş gelsinnn
 
Son düzenleme:
canım o ilk bölüm olduktan sonra devamında zaten birşey yok sen zaten zoru başarmışsın

cesaret toplamak için herkesin başarı hikayesini okuyorum,ağlaya ağlaya bi hal oldum bu akşam o zaman sadece çok az deneyelim istemiştim,aslında çok cesurdum ama yapamazsam çok moralim bozulur diye orda bıraktım...bi süre böyle mi devam etsem yoksa bi cesaret denesem mi bilmiyorum,ama bende artık gerçekten evli olmak istiyorum
 
canım o ilk bölüm olduktan sonra devamında zaten birşey yok sen zaten zoru başarmışsın

cesaret toplamak için herkesin başarı hikayesini okuyorum,ağlaya ağlaya bi hal oldum bu akşam o zaman sadece çok az deneyelim istemiştim,aslında çok cesurdum ama yapamazsam çok moralim bozulur diye orda bıraktım...bi süre böyle mi devam etsem yoksa bi cesaret denesem mi bilmiyorum,ama bende artık gerçekten evli olmak istiyorum
 
hiii piti piti yaslar döküldü gözümden. tv'de vajinismus islenecegini ögrendigim sabah, esime ise gec git beraber izleyelim demistim. amaan bilmedigimiz ne ögrenicez dedi yillarin bezginligi ile ama kirmadi beni. ben normal de sulu gözüm de senin sesin titredikce tavana baktim, göz yaslarim iceri geri aksin diye, malum esim yanimda baslamasin bidi bidi söylenmeye ama bi baktim piti piti o da yaslar döküyor. o gün sen de mi böyle hissediyorsun diye sordu, evet dedim =(, anlattim yillardir bastirdiklarimi.. yillardir üstümüze attigimiz topragi eseledin. o aksam arastirma yapmis iste, son bir tedavi umudu. böyle dolayli yoldan kesismis hayatlarimiz, ilk dominoyu deviren hareketi vermissin, burada karsilastik. ben tesekkür ederim, kim bilir benim gibi kac domino devirdin daha o cesaretinle. bildiklerin buradakiler, bilemediklerin de var. bu mutlulugu paylastigin sefer de cok hayatlar degistirmen dilegiyle...
 
ben egzersiz yapmadım pen. ilk böl. almaya başlamıştım 2 cm olan yerse bekle nefes egzersizi yap derin nefes al ver çok faydası oluyor bütün mesele o ilk giriş onun ilerisi çok büyük bir boşluk beynine bu şekilde sürekli komut ver. Biz sürekli acıyacak komutu verdigimiz için o şekilde hissediyoruz .Ben aşmak için 10 yıl bekledim sen çok yenisin ne olur önce kendin sonrada eşin için yapmalısın.Hemen deneme yapma önce bu telkinleri beynine iyice yerleştir. Orayı balon gibi düşün,ilk girişin gerisi ne kadar büyük boşluk
 
başarı hikayelerinde her ne kadar duygulansam da yazan kişi mutluluktan uçuyor diye düşünüp, gözyaşı katmazdım. sevinçten kalbim çarpardı, ben de bir gün yapabilir miyim derdim hep. o kadar uzun bekledim ki, egzersizi bitirdikten sonra... ama senin yazını ağlamadan okumak mümkün olmadı, hala ağlıyorum. allah sana ne yüce bir gönül vermiş, nasıl bir sabır vermiş. çok şükür kurtuldun artık hepsi geride kaldı. bundan sonraki hayatın hep günlük güneşlik olsun. allah ne diliyorsan gönlüne göre versin. hani rabit demiş ya çektiklerimiz kefaret olsun diye. bunu canı gönülden diliyorum hepimiz için. çok zor bir dert bu, allah hepimizin yüzünü güldürsün artık. bundan sonra başka bir sorun çıkacak diye ödüm patlıyor çünkü. allah yeni gelinlerimizi nazarlardan saklasın.
 
canım ya neler yaşamışın neler Allah bundan sonra dert tasa vermesin hep mutlu ol herkes hakeder mutluluğu ama sen daha çok hakediyosun bunca sene + anlayışsız bir eş... ama buna da şükür tatlım ki eşin düzeldii bundan sonra da hep böyle olur inşallah... inşallah yakın bir zamanda bebiş haberi de verirsin hem bizleri hem de oğluşunu mutlu edersin
 


2cm olan yerdeyim,zaten acele etmeye niyetim yok,yavaş yavaş olsun istiyorum ama bir yandan da korkuyorum, ya vazgeçersem ya ertelersem diye...beynime artık iyice yerleştirmeye başladım oluyormuş, acımıyormuş diye..hikayeler o kadar birbirine benziyor ki,başarı hikayelerini okudukça anlıyorum ki her şey beyinde bitiyor...10 yıl bekleyip yenmek gerçekten çooook büyük başarı,10 koca yıl her gece kafanı yastığa koyduğunda ne düşündüğünü biliyorum...bende bu düşünceden kurtulmak istiyorum,kafamı yatağa koyup oh be demek istiyorum artık
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…