- 15 Eylül 2014
- 1.848
- 4.513
- 208
Merhabalar herkese.
Akıl danışmak istediğim bir derdim var; ancak önce bu derdimin nedenini anlatacağım, konuya sonra geçeceğim. Dileyenler son paragrafı da okuyabilirler.
Annemle babam birbirlerini çok severek evlenmişler. Hele babamın anneme olan aşkı için dillere destan diyebilirim; annem için yazdığı şiirler, tuttuğu defterler, neler neler... 3 sene annemin peşinden koşarak sonunda ikna etmiş babam annemi. İlk sene ben doğmuşum, benden iki sene sonra da erkek kardeşim. Küçüklüğüme dair hatıralarımda annem ve babamın tartışmaları var, ama en çok kahkahaları... Velhasıl, bu mutlu evlilik, ideal, sevgi dolu, namuslu koca yıllar içerisinde farklı bir şeye dönüştü. Çoğu babamdan, bir kısmı annemden kaynaklanan sorunlar baş gösterdi; karşılıklı kıskançlık büyüdü; sürekli annemin üzerinde olan annemin ailesi annemle babamın baş başa birkaç saat bile geçirmelerine engel olduğundan aralarındaki karı-koca ilişkisi bile bitti. Ve bir gün uyandığımda babam bambaşka bir adamdı.
Annem işyerimizde çalışan, benden beş yaş küçük bir kızla babamın ilişkileri olduğundan şüpheleniyordu. Birkaç tartışmadan sonra babamı evden attı ve eşyalarını kapının önüne koydu (Annem de az değildir
) Tabii ki ben anneme inanmadım.
Babamla görüşmemi istemedi, görüştüm. Ve bir gece beni elimde valizimle, "Babana git" diye kapının önüne koydu. Gittim, babamın evine yerleştim. Sıkıntılıydı tabii, ayrıntısına girmiyorum. Sadece şunu söyleyeyim: Bir sabah babamdan erken uyandım. Babamın telefonu masanın üzerindeydi. Niyeyse kurcalamak istedim. Annemin kıskandığı kadından gelen ve "Kocacım" diye başlayan mesajı gördüm. Beddua etmek istemiyorum, yıllar boyu yeterince ettim zaten.
Hem ona, hem babama.
Merak edecekler için bir ayrıntı vereyim: Babamla yüzleştim, "o kadını" işyerimizden gönderdim. Babam annemden özürler diledi, "O kız benim kızım yaşında, olur mu hiç?" diye yeminler etti utanmadan. Annem inanmak istedi, ben de ses etmedim. Tabii babam asla adam olmadı, ama konumuz bu değil. Konu bu yaşanan birkaç aylık sürecin bende bıraktığı iz.
Bu yaşananlar beni vefasızın, gamsızın, sanırım sorunlunun birine dönüştürdü. Özetle sorunum: Yaşananları, sorunlarımı, hatta arkadaşlarımı unutuyor olmam. Nişanlımla tartıştık diyelim, çok üzgün, küskün uyudum. Sabah kalkıyorum, ona mesaj atmak için Whatsapp'ı açtığımda mesajları görüp şaşırıyorum. Unutmuş, bütün gerginliğimi bir gecede silmiş oluyorum. Bir arkadaşımla karşılaşıp konuşuyorum; yanımdakiler şaşırıyor "Yahu siz küs değil miydiniz?" diye. Bilmiyorum ki, sebebini, olayın yaşandığını bile hatırlamıyorum. Buraya kadar "İyi de sorun ne?" demiş olabilirsiniz. Sorun şu: Bu gamsızlık bende vefasızlığa sebep oldu. Çok sevdiğim, değer verdiğim iki arkadaşım babalarını kaybettiler, arayamadım. İnanın aramak istedim, ama çok manasızdı sanki; aramadım işte. Ayrıldığım işyerimdeki arkadaşlarımı pek severim ama onlar beni aramadan ben onları aramıyorum. Yakında bıkarlar zannımca. Diyorum ya, çok anlamsız geliyor, benim aramamla aramamamın bir şey değiştireceğini düşünmüyorum sanırım. Aramak istiyorum ama gün içinde başka başka şeyler geliyor aklıma, tekrar hatırladığımda geç oluyor, ertesi gün zaten unutuyorum.
Sanırım derli toplu anlatamadım ama, hissediyorum, bende yanlış giden bir şeyler var. Sizce ne? Ne yapayım?
Akıl danışmak istediğim bir derdim var; ancak önce bu derdimin nedenini anlatacağım, konuya sonra geçeceğim. Dileyenler son paragrafı da okuyabilirler.

Annemle babam birbirlerini çok severek evlenmişler. Hele babamın anneme olan aşkı için dillere destan diyebilirim; annem için yazdığı şiirler, tuttuğu defterler, neler neler... 3 sene annemin peşinden koşarak sonunda ikna etmiş babam annemi. İlk sene ben doğmuşum, benden iki sene sonra da erkek kardeşim. Küçüklüğüme dair hatıralarımda annem ve babamın tartışmaları var, ama en çok kahkahaları... Velhasıl, bu mutlu evlilik, ideal, sevgi dolu, namuslu koca yıllar içerisinde farklı bir şeye dönüştü. Çoğu babamdan, bir kısmı annemden kaynaklanan sorunlar baş gösterdi; karşılıklı kıskançlık büyüdü; sürekli annemin üzerinde olan annemin ailesi annemle babamın baş başa birkaç saat bile geçirmelerine engel olduğundan aralarındaki karı-koca ilişkisi bile bitti. Ve bir gün uyandığımda babam bambaşka bir adamdı.
Annem işyerimizde çalışan, benden beş yaş küçük bir kızla babamın ilişkileri olduğundan şüpheleniyordu. Birkaç tartışmadan sonra babamı evden attı ve eşyalarını kapının önüne koydu (Annem de az değildir



Merak edecekler için bir ayrıntı vereyim: Babamla yüzleştim, "o kadını" işyerimizden gönderdim. Babam annemden özürler diledi, "O kız benim kızım yaşında, olur mu hiç?" diye yeminler etti utanmadan. Annem inanmak istedi, ben de ses etmedim. Tabii babam asla adam olmadı, ama konumuz bu değil. Konu bu yaşanan birkaç aylık sürecin bende bıraktığı iz.
Bu yaşananlar beni vefasızın, gamsızın, sanırım sorunlunun birine dönüştürdü. Özetle sorunum: Yaşananları, sorunlarımı, hatta arkadaşlarımı unutuyor olmam. Nişanlımla tartıştık diyelim, çok üzgün, küskün uyudum. Sabah kalkıyorum, ona mesaj atmak için Whatsapp'ı açtığımda mesajları görüp şaşırıyorum. Unutmuş, bütün gerginliğimi bir gecede silmiş oluyorum. Bir arkadaşımla karşılaşıp konuşuyorum; yanımdakiler şaşırıyor "Yahu siz küs değil miydiniz?" diye. Bilmiyorum ki, sebebini, olayın yaşandığını bile hatırlamıyorum. Buraya kadar "İyi de sorun ne?" demiş olabilirsiniz. Sorun şu: Bu gamsızlık bende vefasızlığa sebep oldu. Çok sevdiğim, değer verdiğim iki arkadaşım babalarını kaybettiler, arayamadım. İnanın aramak istedim, ama çok manasızdı sanki; aramadım işte. Ayrıldığım işyerimdeki arkadaşlarımı pek severim ama onlar beni aramadan ben onları aramıyorum. Yakında bıkarlar zannımca. Diyorum ya, çok anlamsız geliyor, benim aramamla aramamamın bir şey değiştireceğini düşünmüyorum sanırım. Aramak istiyorum ama gün içinde başka başka şeyler geliyor aklıma, tekrar hatırladığımda geç oluyor, ertesi gün zaten unutuyorum.
Sanırım derli toplu anlatamadım ama, hissediyorum, bende yanlış giden bir şeyler var. Sizce ne? Ne yapayım?