Popüler Konu Verimli Rutin

Bebeğin nasıl? Cinsiyeti neydi? Nasıl gidiyor bir yaş sonrası
iyi şükür canım ismi mert :) seninki kızdı galiba , yanlış hatırlamıyorsam doktordun değil mi? ben yürümeye başlayınca epey rahatladım. en azından arkamdan geliyor bana eşlik ediyor. sizin nasıl gidiyor :)
 

elecda sen ne güzel bir kadınsın,ne mükemmelsin eşin ,kızların ve biz çok şanslıyız,iyiki varsın:)

Sevgili elecda sana bir şey danışmak istiyorum.

46 aylık bir kızım var ve anaokuluna gidiyor,5- 6 aydır (benim hatırladığım bu belki daha geçmiş zamandır) her akşam yemeğimiz kavga içerisinde geçiyor.

kızım sandalyeye poposunun bir kısmını koyuyor tam oturmuyor,bir ara kaşık çatalı sürekli fırlatıyordu, yemeği döküyordu,(kilosu da iyi zayıf bir çocuk değil ) uyarınca da ağlıyor beni sevmiyormusun annecim lütfen mutlu ol diyerek ağlıyor.Sofrada sürekli mızırdama halinde ,sofra dışındada bişey soylesin ve anlamayım ya da istediği şekilde cevap vermeyim hep kavga ve ağlamayla bitiyor bu süreç.

benim için de çok yıpratıcı olmaya başladı.Sürekli kendimi sorguluyorum neyi yanlış yapıyorum diye,vicdan azabı çekiyorum kızıyorum diye.

bu konuda bir tavsiyen olur mu?
 
Evet canım Serra ismi :) daha yürüyemiyor benim kızım koltukta sıralarken gel deyince birkaç adım atabiliyor o kadar. Dönemsel mi bilmiyorum bu sıralar bana aşırı düştü, zor çıkıyorum bakıcıya bırakıp hemen anne anne ağlıyor, ön ön koridora gidip anne anne sesleniyormuş ben işteyken de, babasına bile gitmek istemiyor. Bakıcıda fazla yürümek istemiyormuş oturup oynuyorlarmış ben gelince de oturmak istemiyor hep elimden tutup yürümek istiyor, mama sandalyesine bile oturtamıyorum bazen, neden böyle oldu anlamadım. Bir aydır böyle, normal mi acaba bu süreç ?
Yürüyünce daha zor olur gibi düşünürdüm ben, işlerin kolaylaşmasana sevindim :)
 
maşallah canım :)
Gerçekten emeklerken çok bağımlıydı bana hatta bi wc gitmek bile hayaldi o kadar çok ağlıyordu ki!
ama yürüyünce kendi kendine oyun oynuyor ben mutfağa gidiyorum oda arkamdan geliyor dolapları karıştırıyor
enerjisini atsın diye her gün parka götürmeye çalışıyorum. kendi kendine koşturup duruyor :) ama emeklediği dönemlerde parka gidince dışarı çıkınca hep kucakta çok yoruluyordum.
o sürekli anneyi isteme bence de dönemsel bir durum arada bir oluyor öyle aşırı anneci aşırı memeci halleri :) ama hepsi geçici Allah kolaylıklar versin :)
 
maşallah canım :)
Gerçekten emeklerken çok bağımlıydı bana hatta bi wc gitmek bile hayaldi o kadar çok ağlıyordu ki!
ama yürüyünce kendi kendine oyun oynuyor ben mutfağa gidiyorum oda arkamdan geliyor dolapları karıştırıyor
enerjisini atsın diye her gün parka götürmeye çalışıyorum. kendi kendine koşturup duruyor :) ama emeklediği dönemlerde parka gidince dışarı çıkınca hep kucakta çok yoruluyordum.
o sürekli anneyi isteme bence de dönemsel bir durum arada bir oluyor öyle aşırı anneci aşırı memeci halleri :) ama hepsi geçici Allah kolaylıklar versin :)
 
Bizimki emeklemedi hiç:) elini tutarak yürüyor veya ön ön gidiyor :) bu saatten sonra da emeklemez herhalde direk yürür
 

bağlılık,sevgi,insanlık akıyor yazdıklarınızda.....ne mutlu...iki elecda daha büyüyor..
 

Bizde de durum aynı. Benim modum düşükse veya gerginsem mutlaka eşim de geriliyor. Veya bunu ben başarıyorum:) Ve kavga ediyoruz.


Bu sene kendimi o konuda olumlu anlamda değiştirdiğimi görüyorum. Bu ilişkimize yansıyor, hatta güzel geri dönüşler alıyorum eşimden. Bayağı bir düşüne düşüne, kafa patlatarak nerdeyse, günlük sıradan gerginliklerimi bertaraf edebilmeyi öğreniyorum. Yaş 35 olunca bi olgunlaştım sanki.
 
nasıl bertaraf edebiliyorsun canım? ben de yapmak istiyorum da. iş yoğunsa mesela, düşündüğümün üstünde ekstra bir iş geldiğinde/ ekstra istemediğim bir misaifr vs istemediğim bir durumda iş yüküm azıcık fazla artsa hemen moodum çok düşüyor, tüm gün canım ona sıkılıyor günüm kötü geçiyor. onun yerine neyse bu da böyle oldu deyip geri kalan kısmı verimli değerlendirmeyi başaramıyorum hiç.
 
Bizde de durum aynıydı ve burayı okumaya başladıktan sonra o konuda inanılmaz olumlu gelişmeler oldu, kendi duygularımın farkına varıp kontrol altına almaya başladım, biz değişince çevremizdekiler de değişiyor
 

Uzun uzun düşündüm ne yazacağımı...

Şöyle ki insanı en çok etkileyen duygu durumları şunlar; yetersizlik hissi, haksızlığa uğramışlık hissi ve kendine acıma. Bunların son ikisini hissetmeye başladığımda hayatım git gide kötüleşiyor. Öncelikle kriz zamanın yaklaştığını hissettiğimde içinde bulunduğum duygu durumunu anlamaya çalışıyorum. Onu adlandırıyorum ve sonra üzerinde düşünüyorum. Yani farkındalık sonrasında duygu durumunu tanımlama yapıyorum. Sonrasında da aklımı çalıştırıyorum. Düşünmek bize bahşedilmiş en büyük nimet. Onunla aşamayacağımız şey yok. Mantığıma uyan herşeyle kendimi ikna edebiliyor olmam benim avantajım. O yüzden kendi kendimi telkin ediyorum. O duygumun mantıksızlığını kavrayıp durduruyorum.


Onun dışında şükrederken teker teker sahip olduğum şeyleri sayarak şükrediyorum. Yastığımı, yatağımı bile katıyorum bu listeye. Sürekli şükrediyorum.


Geçen gün yemek pişirirken bi sıkıldım, bunaldım. Kendimi haksızlığa uğramış gibi hissetmeye tam başlamıştım ki aklımı çalıştırdım ve kendime geldim. Evde huzur içinde, sağlıkla, yemek yapacak malzemelerimle yemek yaptığımın ayırdına vardım. Kendime geldim. O bir anlık his uçtu gitti.


Bir de eşimle ilişkimizde suçlu aramayı bıraktım. Onu suçlamanın ne bana ne de bize bir faydasının olmadığını anladım. Suçlamak yerine takım olup hayatın zorluklarını birlikte aşmaya, çözüm üretmeye odaklanmayı öğrendim. Bu tavrımın eşimin üzerindeki etkisi çok iyi oldu.


Onun dışında eşim çok eğlenceli bir insandır, günlük işlerini yaparken kızımla acayip eğlenirler. Bense sosyal hayatımda eğlenceli bir insan olsam da günlük işlerimi yaparken katı ve ciddi olduğumu gördüm. Eşimi gözlemlemeye başladım ve davranışlarını özümsemeye benimsemeye çalışıyorum bugünlerde. Onun kızımla kurduğu eğlenceli bağı örnek almaya çalışıyorum.


Yani özetlersem bu konuya bayağı bir zihni enerji harcadım canım.
 
Aynen bende de etkisi büyük oldu. Hayatımıza dokundu resmen elecda
 
merhaba arkadaşlar...
Eki Görüntüle 2203567

Ayy görünce konuştuklarınız aklıma geldi. :) çok tatlılar dimi
aynı ela ve ipek:)

Marie kondo Derle topla rahatla
Begüm Başoğlu- Ege Erim SADE
Basit ve Mutlu Yaşam Selen BARANOĞLU
sade ve basit ve mutlu yaşam kitaplarını okumadım. açıkçası Türk yazarlar beni kişisel gelişim alanındaki kitaplarıyla çekmiyor, bu yüzden sanırım okumadım. minimalizm anlamında bana katacağı şeyleri kaçırmış olabilir miyim diye de size sormadan edemedim arkadaşlar:) ne dersiniz bu konuda? kitapları kısaca bir değerlendirirseniz memnun olurum.

Benim de 1
Başkaları yüzünden hep kendimden veriyorum
4 de fena istemesem de bazen takılıyorum o bana öyle yapmıştı, böyle demişti diye.

Acaba bunları nasıl aşabiliriz?
tamamen aşmak çok zor ama kendimizi rahatlatmanın ve anlamanın yollarını bulursak bize biraz nefes aldırabilirler:) bilinçaltımız bu noktada mihenk taşı. hayatımız ve temelinde duygularımız buna göre şekilleniyor... içimizdeki "küçük çocuğu" tanıyalım derim:)

biz de seni seviyoruz:) elimizden geleni yaptıktan sonra, kesinlikle böyle olmalı diye diretmeyerek esneyebilmek, başka yol ve alternatifleri de farkedebilmek günümüz koşullarında hepimiz (ve hatta tüm organizasyon ve organizmalar için de) için çok önemli. herşey değişirken biz niye aynı kalalım ki:) yine hayatından çok güzel bir "özelliğin" örneğini vermişsin... teşekkürlerben de yakın bir zamanda Ela nın olayını oğlumda yaşadım.
eşinin eğlenceli olması neden kaynaklanabilir hiç düşündün mü roasanayma:) ben biraz ciddi bir insanım galiba(hatta bazen fazla-hele iş anlamında). sempatik bulunmama rağmen bunu nasıl başarıyorum ben de anlamıyorum, da senin gözlemlerinden kendi adıma pay biçmek isterim:)
 

Türk yazarlar olması bizim kültürümüzü bilmeleri açısından beni daha çok tatmin ediyor
Örneğin yemek yeme kültürümüz, çeyiz kültürümüz gibi
 
Ben de mecburen yaptığım işlerde çok gerginim temizlik mesela hiç sevmediğim için yaparken çok geriliyorum ve ister istemez çocuklara yansıtıyorum. Neyseki her gün yapmıyorum:)
 
Çok enerji veren huzur veren bir yazın var. Daha çok yazsan keşke
 
Türk yazarlar olması bizim kültürümüzü bilmeleri açısından beni daha çok tatmin ediyor
Örneğin yemek yeme kültürümüz, çeyiz kültürümüz gibi
teşekkürler cevap için. ben zaten norm dışıyım:) yoksa kültür birliği açısından mantıklı böyle düşünmek.
kitapları okuduysan peki neler kazandırdı? yada mesela diğer kitapları okuyan biri bunları okumamanın eksikliğini hisseder mi? ( o ben:))
 
Çok enerji veren huzur veren bir yazın var. Daha çok yazsan keşke
güzel duyguların için çok teşekkür ederim phoenix cim:) ben de senin için, elecda için, buradaki bir çok arkadaş için aynı şeyleri hissediyorum... inşallah hep bu olumlu duyguları hissettiririz birbirimize. "insanlar sizdeki herşeyi unutabilir, ama onlara hissettirdiklerinizi asla."
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…