Yalnızım

Ben sadece sorular sordum size. Amacım polemik yaratmak değil. Cevabınız beni şaşırtmadı. Tutarsız bir cevap vermişsiniz.Beklediğim gibi.
Cevabınızdan memnun kaldım teşekkür ederim .
 
Ben sadece sorular sordum size. Amacım polemik yaratmak değil. Cevabınız beni şaşırtmadı. Tutarsız bir cevap vermişsiniz.Beklediğim gibi.
Cevabınızdan memnun kaldım teşekkür ederim .
Rica ederim ne demek sizi mutlu ettiysem. ben 40 yaşımda evlendim; yalnızlık, toplum baskısı, tatillerde bayramlarda sap gb kalmak ben ne zaman anne olucam diye içlenirken bak yaşın geçiyor diyen eş dost akrabalar, amaan iyisi yok ışığı kapatınca bütün erkekler aynı diyen densizler, hiç uyuşamayacağım kişilerle emrivaki tanıştıranlar. Evli çıkan adamlar hepsini yaşadım.. Arkadaşlarım eşleriyle ev gezmeleri yaparken hepsinin düğününe, bebek doğumuna 2.bebek doğumuna gittiğimde konunun benim evlenmem gelmesi
Ve burayada başlık açmıştım nickimi unuttum bulsaydım okuturdum size. Evli bayanlarda çok yorum yaptı ama ben kimseye terbiyesizce yorum yapmadım
Eğer yorumumu beğenmediysrniz siz başlık açarken sadece bekar olanlar yorum yapsın lütfen diye not ekleyin lütfen
Yeterli koşulları sağlayıp boşandığımda da gelip evlenmeyin desem yine tutarsız mı diyeceksiniz
Polemik yaratmak istemiyorum deyip laf sokacaksanız evlenince çok sıkıntı olur bilginiz olsun
 
40 yaşında evlendiniz ve bunu duyunca çok mutlu oldum. Benim de yaşım size yakın ve bana umut oldu.
 
Rica ederim.
Evet o hiyerarşi sistemini ünlü psikolog Maslow bulmuş. Çünkü nasıl fizyolojik ihtiyaçlar var ise ruhsal ihtiyaçlar da var. Onlarda ait olma ve sevme ihtiyacı. Tabi ki ailemizde bizi seviyor ama yetmiyor. Karşı cins tarafından da sevilmek istiyorsun. Çok normal.

Çok normal istekler bunlar. Sadece korkup alelacele yanlış bir karar verilmemeli. Yoksa herkes sevmek ve sevilmek istiyor. Umarım herkes bu istediğine kavuşur. Sizde kavuşursunuz..
 
Ben sizi anladım. Siz artan mahalle baskısı yüzünden yanlış kişiyi seçtiğinizi, mutsuz olduğunuzu ve bizlerin de aynı baskı ile yanlış tercihler yapmamamız gerektiği yönünde samimi temenni de bulunuyorsunuz aslında. Kendinizi eksik ifade ettiğiniz için ben evlendim de noldu bekarken daha iyiydim evlenmeyin der gibi anladım ben ve görüyorum ki birkaç yazar daha benimle aynı şekilde anlamış.

Ama şöyle düşünün, siz de evlenirken eminim ki doğru insanı bulduğunuza inandığınız için evlendiniz ki önceki mesajınızda severek evlendiğinizi söylemiştiniz. Maalesef hayal ettiğiniz gibi bir adam çıkmamış karşınızdaki ancak geneli de sizin evliliğiniz belirlemiyor. Siz mutsuzsunuz diye evlenen her kadın aynı mutsuzluğu yaşayacak değil. Haliyle umut her zaman var ve olmalı da, hayatın her alanında olmalı, sadece ikili ilişkilerde de değil. Velhasıl, umut olmadan yaşanmıyor..
 
Dediklerinize katılıyorum.Insanlar garantide olduğunu sanıyor. Elinde iyi bir evlilik varken hiç kaybedemez diye düşünüyor. Öyle bir garanti yok. Kimseye yok. Olmamalı da zaten.
Biz toplumca kendimizi üstün görüp karşımızdakini küçük görmeyi çok seviyoruz. Bizim gibi daha evlenmemiş bekarları küçümseyince başlarına bir şey gelmeyeceğini sanıyorlar. Çok yanılıyorlar. Iyilik yapan iyilik bulur kötülük yapan da kötülük bulur.
 
Zaten büyük konuşunca illa başına geliyor. Ben aksini duymadım. Tabi ki herkesin şartları farklı. Herkes 30dan önce evlenmek zorunda değil. Kadınlara ciddi psikolojik baskı var. Evet bazı şeyler tamamen bizim elimizde değil. Vardır bir hayır demek lazım.
O kadına da sevindim. Cesaretliymiş. Ne güzel..
 
Çok haklısınız.
Ama kendinize sürekli psikolojik baskı yaparak bu sorunu çözemezsiniz.
Mesela yakınlarınıza söyleyebilirsiniz veya kurslara gidebilirsiniz, memursaniz başka bölgeye tayin isteyebilirsiniz. Bunun gibi şeyler yapılabilir.
Ama onun dışında kader kısmet demeniz lazım. Çünkü herşey elimizde değil. Ama size en büyük tavsiyem elinizden geleni yapın ama kafada olursa olur psikolojisine girmeniz lazım. Bu konuyu çok takarak enerjiyi bloke ediyorsunuz. Olacağı varsa da gecikiyor. Beklentiyi düşürmeniz lazım. Bunun yolu da kendinizi başka konulara kanalize etmek.

Çocuk konusunun ben çok yaşla alakalı olduğunu sanmıyorum. Benim 24 yaşında evlenen bir yakınım 7 yıl çocuk sahibi olamadı. Ki en doğurgan yaşlarıydı. Gene 33 yaşında evlenen mahalleden bir tanıdığımız 4.ayda hamile kaldı. Hiç uğraşmadı. Artık 44 yaşına kadar normal yolla çok hamile kalan duyuyorum. Daha o sınırda değilsiniz. Kendinizi sabote etmeyin. Mazallah olmadı diyelim evlatlık alırsınız. Anne olmak sırf doğurmakla olmaz. Emekle olur..

Moralinizi iyi tutun.. Bu konuda beklentiyi düşürün.
 
Aynen aslında ilk yorum yaptığımda bende evli olup aman evlrniote napcan diyenlere kızıyordum yazmıştım ama nedense kabak benim başıma patladı.. Birde evlenip mutlu olamayıp yakınınca niye boşanmıyosun diyenler de olacak evlenince onlarıda duyacak o tutarsız diyen arkadaşlar.
 
Tutarsız diyenlerden biri bendim :) hala da aynı şekilde düşünüyorum ama kendinizi eksik ifade ettiğinizi anladım. Neyse konu da amacından çok sapmasın. umarım siz de en kısa zamanda evliliğinizde huzur ve mutluluğu yakalar ve çok mutlu olursunuz.
 
Çok teşekkür ederim.herkes mutlu olsun
Ama yinede kafama takılan birşey var bu tutarsız olmakla alakalı
Mesela ben evliyim ve bekar birine aman evlenme demedim. Her iki medeni durumla ilgili yorum yaptım ve bekarlığım ağır bastı diye yorum yaptım(yorumumda rencide edici bir uslup kullanmadığıma eminim)
Deniyorki siz niye boşanmıyorsunuz nasıl hemen yarın evlenilmiyorsa hemen yarında boşanılmıyor
Diyelimki boşanmak istemiyorum hiçmi derdimizi söylemeyelim
O zmn kk da açılan tüm yorumlar şöyle olmalı
Boşan
Boşan
Boşan
Ya da kk olmaz zaten
Birde şu açıdan bakın en yakın çevrenizden biri bu anne kızkardeş en yakın arkadaş komşu size hayatıyla ilgili sıkıntısını anlattığında sunduğunuz çözümü yapacak imkanı yoksa tutarsız diyemi değerlendiriyorsunuz. Kırıldığımı ayrıca belirteyim.
 
Ben 36 yaşında evlendim 11 ay eşimin çocuk için hazır olmasını bekledim sonra 3.ayda normal yolla hamile kaldım.38 de anne oldum. Tedavi filan gerekecek diye korkmuştum ben de ama sıkıntı olmadı şükür,darısı size.kac yaşında olursanız olun Olacaksa olur yine üzmeyin kendinizi.

Ortada kimse yokken bir tanıştım 3 ay sonra Nisan 2 ay sonra nikah derken hepsi art arda geldi.simdi de boşanma yolundayım o ayrı..sikmayin canınızı hayırlısini isteyin.

Niye evleniyorum niye yalnızım gibi haklı tedirginliklerin insani itici gösterdiğini düşünüyorum kendim de aynı yollardan geçtim oradan biliyorum.
 
Sizi kırmaya yönelik bir şey yazdığımı düşünmüyorum. Kırmak da istemezdim üzüldüm açıkçası ama neden tutarsız dediğimi açıklayayım madem kırıldınız.

İlk önce sorunuza cevap vereyim o halde; yakın çevremden biri hele hele ki annem ise bu kişi ve bana evliliğinde mutsuz olduğunu, evlenmemiş olmayı dilediğini söyleseydi ona söyleyeceğim tek kelime boşan olurdu. Hatta bir an önce boşanması için elimden ne geliyorsa yapardım. Dediğim gibi size boşanın demedim, demem de ancak siz mutsuz olmanıza rağmen boşanmayı bir seçenek olarak görmediğinizi kendiniz söylediniz. Gerekçe olarak da sadece “ha deyince boşanılmıyor” dediniz, inanın merak ettim bu kadar mutsuz olmanıza rağmen hala boşanamadığınız o sebebin ne olduğunu?

Bekarken ha deyince evlenilemiyor evet bunu en iyi sizin bilmeniz gerekir. Kıyasınız çok saçma bu yüzden. Şu an hayatımda aday yok mesela ne yapabilirim, ortalığa düşmek ile bulunabilecek bir şey değil ki bu. Bakkala manava sorarak da alınabilecek bir şey değil. Kendimce çabalar sarfediyorum, uzun süreli ilişkim de oldu fakat devamı gelmedi. Bu benim elimde değil, ama boşanmak evet sizin elinizde..

Yani bu haliyle keşke evlenmeseydim minvalinde konuşan mutsuz bir kadın boşanmıyorsa, aslında mutsuz evliliği bekarlığa tercih ediyordur sonucu çıkıyor ve söyledikleri ile tercih ettiği bir biri ile çelişiyor. Haliyle tutarsız oluyor.
 
Boşanmayı tercih etmediğime dair yorumumu gösterbilirmisiniz bana,Henüz şartlar oluşmadı dedim. Tercih im değil demedim. Bir insana saçma ve tutarsız kelimelerini kullanırken daha özenli davranmanızı tavsiye ederim.
Ayrıca konuyu açan arkadaşla ki şu durumda konunun sahibi o oluyor. Bir sıkıntı yaşamadık. Sizler neden üzerinize alındınız. Bu da bana göre saçma o halde
 
Hayattan öğrendiğim tek bir şey varsa o da çok çok isteyip de olduramadığın bir şeyi kabullenip, ama mutsuz ve umutsuz bir şekilde değil, içinde bulunduğun şartları elinden geldiğince güzelleştirdiğinde pat diye olduğudur, kendiliğinden hem de, yormadan, uğraştırmadan.. 4 sene boyunca gecelerce sabahlara kadar kpss çalışıp atanamayıp pes etmem, durumu kabul etmem ardından 10 sene sonra tek bir kitap yüzü açmadan pat diye atanmam gibi mesela. Mucize gibi değil mi.. değil aslında.. hayat böyle bişey. bu evlilik olsun anne olmak olsun atanmak olsun çok isteyip olmamasına içerledikçe olmuyor arkanı döndüğünde oluyor.
 
Sürekli kişisel tartışmaya çevirmeye çalışıyorsunuz mevzuyu ama, size uzun uzun yazdım zaten aynı şeyleri konuşup tekrara düşmenin anlamı yok. Soru soruyorum net cevap vermiyorsunuz nereye çekersen gider müneccim miyim ben siz leb diyince leblebiyi anlayayım. Aynı dili de konuşmadığımızı görüyorum sanırım birbirimizi anlamada sıkıntı yaşıyoruz.

Evliliğiniz hakkındaki temennilerimi yazmıştım zaten o halde iyi forumlar temennimi de dileyip ben daha fazla konuyu sabote etmek istemiyorum.
 
Ama başkasına tutarsız deme hakkını buluyorsunuz. Sizde cvp vermediniz boşanmak seçenek değil diye nerde demişim
Konuyu sabote etmek istemeyenler konu sahibine cvp yazdı geçti benim yorumumu alıntılayıp tutarsız olduğumu söylemedi. Bende iyi temenniler diliyorum tabiki
 
Bu dediğinize katılıyorum ama bunu nasıl yapabileceğimi bilmiyorum.
 
Bu dediğinize katılıyorum ama bunu nasıl yapabileceğimi bilmiyorum.

Keşke bir formülü olsa değil mi, ama herkeste başka bir formül işliyor bu işin genelgeçer bir formülü yok.
Mesela eski bir konunuzda "gelinlik" imgesinin sizi nasıl rahatsız ettiğini dile getirmişsiniz. O kadar iyi anlıyorum ki. Ben de benimle mezun olup atanan ve öğrencileriyle fotograf paylaşan arkadaşlarımı görünce aynı bulantıları hissederdim. Sonra durumu kabullendim, kendimi ve hayatımı böyle kabul ettim ve reddetme aşamasına girdim. Ailemin ve eşimin dostumun ısrarlarına rağmen tam 10 sene boyunca sınava girmedim. Ve gerçekten de artık istemiyordum soğumuştum bu fikirden.. Sonra geçen sene "öylesine" girdim. Öncesinde yaptığım tek hazırlık eski çıkmış soruları çözmek olmuştu..
Size verebileceğim tek tavsiye ne olursa olsun kendinizi anlamanız ve durumunuz yüzünden kendinize acımayı bırakmanız.. Durumu çok dramatik hale getirmemeye çalışın. Hayatta herkesin çok isteyip de ulaşamadığı şeyler var bu durumu kabullenin (şimdilik) yani rafa kaldırın. Üzerine çok düşünmeyin. Neden olmadığını sorgulamayın.. Olmadıysa bir nedeni vardır.. Çok sevdiğim bir dua var, bu gibi durumlarda dilimden düşmez: Tanrım bana değiştirebileceğim şeyler için cesaret, değiştiremeyeceğim şeyler için teslimiyet, ikisi arasındaki farkı anlamam için de akıl ver.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…