• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Yaş 30…

Yanlış düşünüyorsunuz. 30 yaşınıza 2 çocuk sığdırmışsınız.
Ben hep önce kariyer, maddiyat dedim. Çocuğu hep erteledim. Evet kariyer ve maddiyat olarak hedeflerime ulaştım ama nerdeyse evlat sahibi olamıyordum. 42 yaşında 5 tüp bebek tedavisi sonucu evladıma kavuştum. Hiç kavuşamayada bilirdim. Belli yaştan sonra Hamileliği ayrı zor, doğurması ayrı zor, büyütmesi ayrı zordu.
Siz hiç bir şey için geç kalmamışsınız. Çocuklarınız kreşe başlayınca kariyerinize kaldığınız yerden devam edersiniz. Eşinizin 3. Üniversiteye gitmesi sizin aile ekonominiz için daha faydalı olacaksa ortak bir planlama yapın. Ama eşiniz hep bana hep bana diyorsa orda bir sıkıntı vardır. Dünyanın binbir türlü hali var. Eşinizin başına bir şey gelebilir, boşanabilirsiniz. Sizinde mesleğinizde iyi bir konum elde etmeniz gerekiyor.
 
Öncelikle allah sizi çok mutlu etsin. Üzmek değil niyetim ama evet kendinize ket vurmuşsunuz erkenden evlenerek. Sonuçta güzel çocuklarıniz var ne güzel ama bunu gelişiminize engel koymayın. Eşiniz 3. Unisini okurken siz buna layık değilsiniz bence. Biraz daha zorlamak lazım bazı şeyleri. Amaç para pul değil ama çalışmayı öğrenmeyi seven insan icin devam eden bir eğitim.hayati çok tatmin ve motive ediyor.
 
30. Yaşımda nerede olmak istediğimle ilgili hep hayaller kurardım ve şuan bu hayallere çok uzak hissediyorum. Şükürler olsun tek bir şey hayalimden öte güzel, o da 2 evladım. Ama kariyer anlamında, eş ilişkisi anlamında tam bir hayal kırıklığı içindeyim. Biraz daha açıklarsam; çok iyi bir liseden ve akabinde yine çok iyi bir üniversiteden mezun oldum. Okuduğum bölümü 4 senede bitirmekte zorlanırken diğer arkadaşlarım, ben 3 senede dereceyle bitirdim. Herkes ağzı açık bölümümde yeteneklerime imrenirken ben 22 yaşımda koştur koştur kpssye girip türkiye geneli derece yapıp atandım. Atandığım sene de eşimle evlendim. Atanma düşüncem ya da memurluk isteğim yoktu sadece eşimin annesi atanmadan evlenemezsiniz diyince hırs yapmıştım. Şimdi bakıyorum bölümü zar zor bitirenler çok iyi konumlarda. Ya üst düzey yöneticiler beyaz yakanın zirvesi, ya da yurt dışında. Ben kendimi harcamış gibi hissediyorum… Bu his beni cok üzüyor :KK43:
Eşimle aynı durumdasınız. Ama bence kıyas yapmayın. Kıyas yaparsak herkes herkesin bi şeyinden eksik kalır. Bende 30 yaşındayım ve ataması yapılmamış bir öğretmenim. Ben de size imrendim mesela.
 
Hayat altından kayıp gidiyor hissi bana da geliyor bazen bak seni okuyunca yine aklıma geldi bir müddet buna üzüleceğim şimdi. Yapacak bir şey yok salmak lazım bir yerden sonra.
 
Ah artık geçmiş zaman olan olmuş tabi keşke o kadar erken evlenmeseydiniz. Kariyer hedefi olan hiçbir kimse o kadar erken evlenmemeli. En azından belli bir seviyeye gelip sonrasında o aile hayatına dahil olabilirdiniz. Çünkü evlilik kendi başına çok zor bir müessese. Bence siz tam şu yaşınızda evlenmiş olsaydınız hem kendinizi tamamlamış olacak hem de hiçbir emeğinizin boşuna gitmemiş olmasının gururunu yaşayacaktınız. Ama yine de bundan sonrasını daha da güzelleştirebilirsiniz kendiniz için. Ben İstanbul üniversitesinde okudum ve okurken çalışmaya başlamıştım. Ama o sıralar içimde bir hukuk aşkı oluşmaya başlamıştı. Herkes işin çok güzel çalışmaya devam et kaç yıl oldu liseden mezun olalı yapamazsın dedi. Yapamazsın de ve otur izle insanı olduğum için sınava girdim ve yine İstanbul üniversitesi hukuk fakültesini kazandım ve çoktan mezun olup avukatlık yapmaya başladım bile. Erkek arkadaşım da 2018den beri ( bir 7 ay ayrılığımız oldu) evlenmek için bekliyor. Ama dedim ona ruhumu ne zaman hazır hissedersem o zaman. 32 yaşındayım ve kendimi yeni hazır hissediyorum evliliğe.

Demem o ki bu hayatta artık geçti benden mantığıyla düşünmeyin. 30 yaşında genceciksiniz. Sadece biraz pençelerinizi çıkaracaksınız ve eşinizle sorumlulukları paylaşıp biraz kendi hayatınıza eğileceksiniz. Siz de şimdi istediğiniz şeyleri yaparsınız, istediğiniz pozisyona gelirsiniz ne isterseniz başarmış birisiniz sizin için hiç zor olmaz bence. Sadece kendiniz çıkarmayın o zorluğu yeter.
 
Ders notlarinizin iyi olmasi sizin digerlerinden daha becerikli daha zeki oldugunuz anlamina gelmiyor. Demek ki dersi derste anliyordunuz ya da dogru teknikle hazirlaniyordunuz sinavlara. Ben de cok iyi ve zor bir okuldan mezun oldum ve hic bir zaman benden yuksek not alanlari ya da dunya olimpiyat derecesi olanlari kendimden zeki gormedim. Herkesin hikayesi farkli. Onlar sizden daha zeki olduklari icin su an daha iyi yerdeler (eger torpil veya sans buyuk rol oynamamissa). Ayrica o kadar zekiyseniz alese hazirlanmanizin gerekmemesi lazim, cok kolay bir sinav ales.
 
30. Yaşımda nerede olmak istediğimle ilgili hep hayaller kurardım ve şuan bu hayallere çok uzak hissediyorum. Şükürler olsun tek bir şey hayalimden öte güzel, o da 2 evladım. Ama kariyer anlamında, eş ilişkisi anlamında tam bir hayal kırıklığı içindeyim. Biraz daha açıklarsam; çok iyi bir liseden ve akabinde yine çok iyi bir üniversiteden mezun oldum. Okuduğum bölümü 4 senede bitirmekte zorlanırken diğer arkadaşlarım, ben 3 senede dereceyle bitirdim. Herkes ağzı açık bölümümde yeteneklerime imrenirken ben 22 yaşımda koştur koştur kpssye girip türkiye geneli derece yapıp atandım. Atandığım sene de eşimle evlendim. Atanma düşüncem ya da memurluk isteğim yoktu sadece eşimin annesi atanmadan evlenemezsiniz diyince hırs yapmıştım. Şimdi bakıyorum bölümü zar zor bitirenler çok iyi konumlarda. Ya üst düzey yöneticiler beyaz yakanın zirvesi, ya da yurt dışında. Ben kendimi harcamış gibi hissediyorum… Bu his beni cok üzüyor :KK43:
Merhaba
Öncelikle daha geçenlerde 30 yaşında, sevdiği mesleğe ulaşamamış, evlenmek isteyen birine daha çok gençsin hepsini yaparsın oku vs yazılmıştı. Size tam tersi yazılmış genelde ilginç.
İyi bir üniversiteden mezun olmuş zeki bir insan yine bi noktadan başlayabilir. Öncelikle bunun için geç değil. 33-34 yaşında arkadaş çevremde bunu yapan o kadar çok insan var ki, hayata bir kere geliyoruz. Bazı riskler alınabilir. Sizi tatmin edecek bi şey bulmanızı dilerim.
Eş konusunda bencil olmanın zamanı gelmiş ama. Bu konuda kesin bi sınır çizip yüksek lisansınızı ailenizin önceliği yapabilirsiniz.
Bu arada kötü bi ilişkiye muhtaç değilsiniz.
Evliliğiniz için bişeyler yapabilirsiniz.
Mutluluk kişisel bişey. Elimizdekilerde en iyi hayatı kurmamız gerek. Ama 30 yaş bence bunun için asla geç değil. Akademik başarı da tatmin edici. Umarım pes etmezsiniz
 
Beni yanlis anlamayin ama onlarin yukselmesi sizin de yukselmis olabileceginiz anlamina gelmiyor. Benim kendi is hayatimdan gozlemledigim; cok calisan, akilli olan yukseliyor diye bir sey yok. O nedenle ozelde kalsaydim ben de burada olurdum diye dusunmeyin. Sans onlara yardim etmis, eminim sinif arkadaslariniz icinde kotu kosullarda calisanlar da vardir. Sizin durumunuz daha garanti olmus. Artik monotonluktan da sikilmissiniz.
Ales sinavi icin 3 -4 saat cocuklarinizi birakamamaniz da cok garip geldi bana. Hic mi sosyal ortaminiz yok yasadiginiz yerde?
 
Durumunda uzulecek hicbisey bulamadim. Atanamissiniz ne guzel isiniz var cocuk var . Yine ilerleyebilirsiniz ki . Asil uzulecek olanlar Benim gibiler. Bende uni okudum ancak su an isim yok Cocuk bakiyorum ki calismak isteyen biriydim. Hala da o istegm var ama su an yapamiyorum ve ayni sekilde cevreme bakiyorm on yillik memur olan arkadaslarim var bense koca bi hic . Uzulmeyin bende size Cok imrendim
 
Ah artık geçmiş zaman olan olmuş tabi keşke o kadar erken evlenmeseydiniz. Kariyer hedefi olan hiçbir kimse o kadar erken evlenmemeli. En azından belli bir seviyeye gelip sonrasında o aile hayatına dahil olabilirdiniz. Çünkü evlilik kendi başına çok zor bir müessese. Bence siz tam şu yaşınızda evlenmiş olsaydınız hem kendinizi tamamlamış olacak hem de hiçbir emeğinizin boşuna gitmemiş olmasının gururunu yaşayacaktınız. Ama yine de bundan sonrasını daha da güzelleştirebilirsiniz kendiniz için. Ben İstanbul üniversitesinde okudum ve okurken çalışmaya başlamıştım. Ama o sıralar içimde bir hukuk aşkı oluşmaya başlamıştı. Herkes işin çok güzel çalışmaya devam et kaç yıl oldu liseden mezun olalı yapamazsın dedi. Yapamazsın de ve otur izle insanı olduğum için sınava girdim ve yine İstanbul üniversitesi hukuk fakültesini kazandım ve çoktan mezun olup avukatlık yapmaya başladım bile. Erkek arkadaşım da 2018den beri ( bir 7 ay ayrılığımız oldu) evlenmek için bekliyor. Ama dedim ona ruhumu ne zaman hazır hissedersem o zaman. 32 yaşındayım ve kendimi yeni hazır hissediyorum evliliğe.

Demem o ki bu hayatta artık geçti benden mantığıyla düşünmeyin. 30 yaşında genceciksiniz. Sadece biraz pençelerinizi çıkaracaksınız ve eşinizle sorumlulukları paylaşıp biraz kendi hayatınıza eğileceksiniz. Siz de şimdi istediğiniz şeyleri yaparsınız, istediğiniz pozisyona gelirsiniz ne isterseniz başarmış birisiniz sizin için hiç zor olmaz bence. Sadece kendiniz çıkarmayın o zorluğu yeter.
Ne guzel bide Ben biseyler yapabilsem
 
Rabbimden hep hayırlısını dileyin insanların içsel yaşantısında ne yaşadıklarını bilemezsiniz. Belki de başkaları da sizin hayatınıza imreniyordur. Yetinmeyi bilip mutlu olursanız üzülmezsiniz kariyerinizde ilerlemek istiyorsanızda umarım güzel yerlere hayırlıysa gelirsiniz 🥰
Bende konu sahibi gibi hissediyorum uzuluyorum Cok okudum ettim iki dil biliyorum ancak calisamiyorum yurtdisindaym burda is bulmak kolay dgl tatmin edici is bulmak en azindan. Cocuk bakiyorum ama turkiyedeki arkadaslarima bakiyorum cogusu memur kimisi yeniden okumhs atanmis Benim sigortam bile yok diye uzuluyorum
 
Merhaba kendinizi üzmeyin herkesin yaşam serüveni farklı. ben 30 yaşında öleceğimi düşünürdüm çocukken şükür ölmedim. :)
Doktoraya başlarken 30 yaşında biter diyordum 32 de hala bitmedi :KK66:
İki çocuğunuz olmuş ve öncelikleriniz değişmiştir. eş ile ilişkinize ve kariyer basamaklarına odaklanmak için doğru zamanı belirleyehilirsiniz. Sürekli başkalarına bakarak kendimizi kıyaslamak ne kadar doğru? O arkadaşlarınız da sizin yaptığınız bazı şeyleri yapamamış olabilir aile kurmak vs gibi
Konu sahibi uzulmemesi lazim isi vareprasi vareyine okumaya devam edebilir asil bizim gibi issuz evde cocuk bakanlar uzulsun. Ki okudum bende ama yurtdisi hayati zor tatmin edici is bulmak burda daha zor ve hayatim ellerimdeb kayip gidiyor sanki
 
Bazen böyle hisler beni de yokluyor. O zamanlarda bu düşüncelere dalmamaya çalışıyorum.
Oldu artık, böyle olmasa daha kötüsü olabilirdi diye bakıp, şimdi neler yapabilirim diye bakıyorum.
Aynen beni de yokluyor yurtdsina yerlestim evdeym calismiyorum . Burda guzel is bulmak zor maaslar az. Tuekiyede ogretmeb on bin aliyodur burda Bikac bin. Arkadaslrma bakiyorum kac yillik memurlar Benim sigortam yok emeklilk yok yillarm bosa gidiyor sanki
 
Ya olaya ne taraftan bakarsanız o taraf size farklı görünür. Bende çok iyi bir okuldan iyi bir dereceyle 3 senede yüksek onur öğrencisi olarak mezun oldum. Bütün arkadaşlarım hatta hocalarım dahil yurtdışına çıkacak kadar donanımlı olduğumu düşünüyordu. Atandım 2 sene sonra evlendim 2 sene sonra çocuğum oldu. 28 yaşında 6 senelik memur 4 senelik evli 2 yaşında çocuk annesiyim. Hayal ettiğim bu değildi arkadaşlarım çok şaşırttın bizi diyor. Bu süreçte iyi bir ev ve araba aldım. Bana göre evet sıkıcı keşke diyorum bazı şeylere daha öncelik verseymişim ama diğer arkadaşlarım da, güney koreye giden bir arkadaşımla konuştuğumda, keşke senin gibi bir aile ve düzen kursaydım diyor. Ben onun özgürlüğüne o benim düzenime hayran. Yani her zaman komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. Elimizdekiler ve yaşadığımız an'a odaklanırsak mutluluğu asıl o zaman yakalarız.
 
Hayatımı hep eşimin isteklerine göre düzenlemişim. Eşimi de ailemin istekleriyle seçmişim gibi. Mesela ailede herkes tüm teyzelerim ve annem aynı meslek grubuyla evli, ben de öyle. Babam yok annemle büyüdüm ve annem hep başımızda bi erkek olsa böyle olmazdı derdi en ufak meselede bile. Onun acelesiyle evlendim sanki. Başımızda bir erkek olsundu artık. Sanki bu bilinçaltımda böyleymiş. Onun isteklerine gelince “ben istanbulda calısmak istiyorum” dedi istanbulu kpssden sonra tercih ettim ki eş durumuyla gelebilsin. Sonra onun için doğuya gittim 3 sene yaşadım. Sonra batıya döndük hic bilmediğimiz kimsemiz olmayan bir şehre. Bu süreçte kendisi işi gücü olmasına ragmen zevk icin üniversite sınavına hazırlandı girdi bilgisayar mühendisliği kazandı. 2 sene okudu vize final dönemleri… şimdi dönüşte batıda geldiğimiz şehre yakın hukuk kazandı onu okuyor. Ben ise hazırlanmayacagım bile alese sadece basvuru yaptım girmek istedim ama ona bile vakit verilmedi. Annem zaten tek yaşıyor eşim istemiyor bizimle aynı şehirde yaşamasını benim aklımı cok bulandırıyormus annem… Yani 30 yaşta bu vazgecmişlik bunlardan…
 
30. Yaşımda nerede olmak istediğimle ilgili hep hayaller kurardım ve şuan bu hayallere çok uzak hissediyorum. Şükürler olsun tek bir şey hayalimden öte güzel, o da 2 evladım. Ama kariyer anlamında, eş ilişkisi anlamında tam bir hayal kırıklığı içindeyim. Biraz daha açıklarsam; çok iyi bir liseden ve akabinde yine çok iyi bir üniversiteden mezun oldum. Okuduğum bölümü 4 senede bitirmekte zorlanırken diğer arkadaşlarım, ben 3 senede dereceyle bitirdim. Herkes ağzı açık bölümümde yeteneklerime imrenirken ben 22 yaşımda koştur koştur kpssye girip türkiye geneli derece yapıp atandım. Atandığım sene de eşimle evlendim. Atanma düşüncem ya da memurluk isteğim yoktu sadece eşimin annesi atanmadan evlenemezsiniz diyince hırs yapmıştım. Şimdi bakıyorum bölümü zar zor bitirenler çok iyi konumlarda. Ya üst düzey yöneticiler beyaz yakanın zirvesi, ya da yurt dışında. Ben kendimi harcamış gibi hissediyorum… Bu his beni cok üzüyor :KK43:
Kendine kızgın olma sebebin eşin gibi ,sana hakettigin değeri verdiğini düşünmüyor kendini sucluyorsun yaşadığın hayatın güzelliklerine çocuklarına bakıp şükret birazda sorumlulukları eşine bırak sende kendin için mutlu olacağın birşey yap
 
Yanlış düşünüyorsunuz. 30 yaşınıza 2 çocuk sığdırmışsınız.
Ben hep önce kariyer, maddiyat dedim. Çocuğu hep erteledim. Evet kariyer ve maddiyat olarak hedeflerime ulaştım ama nerdeyse evlat sahibi olamıyordum. 42 yaşında 5 tüp bebek tedavisi sonucu evladıma kavuştum. Hiç kavuşamayada bilirdim. Belli yaştan sonra Hamileliği ayrı zor, doğurması ayrı zor, büyütmesi ayrı zordu.
Siz hiç bir şey için geç kalmamışsınız. Çocuklarınız kreşe başlayınca kariyerinize kaldığınız yerden devam edersiniz. Eşinizin 3. Üniversiteye gitmesi sizin aile ekonominiz için daha faydalı olacaksa ortak bir planlama yapın. Ama eşiniz hep bana hep bana diyorsa orda bir sıkıntı vardır. Dünyanın binbir türlü hali var. Eşinizin başına bir şey gelebilir, boşanabilirsiniz. Sizinde mesleğinizde iyi bir konum elde etmeniz gerekiyor.
Sen de daha erken anne olsaydın, hayatın tadını çıkaramadım, kariyer yapamadım, hazır değildim falan diyecektin.hayat böyle 😄
 
Back
X