Yaşlılara saygı haftası

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
34.859
29.815
60
İnsanlar doğar, yaşar ve ölür. Bu üç aşama insanlığın doğasında vardır. Doğmak bizim elimizde değildir fakat nasıl yaşayacağımıza dair kararı kendimiz verebiliriz. Nasıl yaşadığımız da ileriki hayatımızı şekillendirir.
İnsanlar, bebeklik dönemlerinde nasıl başkalarının bakımına ihtiyaç duyuyorlarsa, geçkin yaşlarında da aynı ilgiyi görmeyi beklerler, hatta görmelidirler. Çünkü yaşlılık, tıpkı bebeklik gibi insanları aciz ve iş göremez hale getirir.
Aile çocuklarını besler, büyütür, eğitir ve topluma yararlı hale getirmek için elinden geleni yapar. Bütün bunları yaparken de yaşı ilerler ve aile büyükleri yardıma muhtaç hale gelir.
İşte gençler, anne ve babaları kendilerine ihtiyaç duymaya başladığı andan itibaren onların yanında olmalıdır. Çünkü yaşlılık belirtileri ortaya çıkmaya başladıktan sonra insanlar ilgi görmeyi beklerler. Çevresinden ilgi gören yaşlılar, daha sevecen olurlar, sağlıklı ve hayata daha iyi tarafından bağlanırlar.
Yaşlılara, ihtiyaç duydukları konularda destek vermek ve onlarla sevgi ve saygıya dayalı ilişkiler kurmak zorundayız.
Annelerimizin, babalarımızın ve hatta dede ve ninelerimizin bizden başka kimsesi yoktur. Bugünkü sağlıklı ve mutlu günlerimizi onların fedakârlıklarına bağlamamız gerekir.
Devletimiz, yaşlıların gelecekte çok fazla sıkıntıya düşmemeleri için onları sağlık ve ihtiyarlık sigortası ile koruma altına almıştır. Bakıma muhtaç yaşlıların da devlet veya özel kuruluşlara ait huzurevlerinde bakılmaları için imkânlar sağlamıştır. 1980 yılında Ankara’da “Yaşlıları Koruma Derneği” kurulmuş ve bu derneğin birçok ilde şubeleri açılmıştır. Derneğin amacı, yaşlılara yönelik her türlü çalışmayı yapmak ve toplumun dikkatini yaşlılık kavramına çekmektir.
Biz de çevremizdeki yaşlıları korumalı, onlara saygı göstermeli, destek olmalı ve yalnız bırakmamalıyız. Özellikle bayram günlerinde veya onların özel günlerinde yanlarında olduğumuzu onlara hissettirmeliyiz. Bugün onların işgal ettikleri yerlere bir gün bizim geleceğimizi unutmamalıyız.
Yaşlılıkla ilgili şu önyargı ve kalıpları da hem kendi zihnimizden, hem toplum gündeminden kaldırmak için elimizden geleni yapmalıyız.
Yaşlılık, ölümle noktalanacağı bilinen bir gerçektir. Ancak, yaşlılığın ölümle bağdaştırılması ve ölümle bir tutulması çeşitli kalıp yargı ve inanışları da beraberinde getirir.
Toplumda yaşlı denilince; bakıma muhtaç, yürüme güçlükleri olan, değişime kapalı, mutsuz, yalnız ve sosyal ilişkileri zayıflamış bir birey akla gelmektedir. Yaşlılara önyargılı yaklaşma anlamına gelen bu tür düşünceler gerçeği yansıtmamaktadır. Tecrübe ve bilgelik gibi yaşlılığın olumlu yönleri göz ardı edilerek sürekli yaşlılık ile ilgili olumsuzluklara abartılı vurgu yapılmakta, aktif ve sağlıklı yaşlılık süreci geçiren dünya üzerinde çok sayıda birey değerlendirme dışı tutulmaktadır.
O yüzden şu yanlış yargılarla sürekli mücadele etmeliyiz:
1. Yaşlılığın gelişim süreci yoktur. Yaşlı olmak, sona yaklaşımı anlamı taşır.
2. Yaşlıların aktif şekilde yaşaması mümkün değildir.
3. Yaşlılık, zihinsel süreçlerde zayıflık anlamına gelir.
4. Yaşlıların çoğu huzurevlerinde yaşar ve çeşitli hastalıklar nedeniyle yatağa bağımlıdır.


*YAŞLILARA SAYGI HAFTASI GÜZEL SÖZLER*

* Beş şeyden önce, şu beş şeyin kıymetini bilin: Ölümden önce hayatın, hastalıktan önce sağlığın, meşguliyetten önce boş zamanın, ihtiyarlıktan önce gençliğin, fakirlikten önce zenginliğin. (Hadis-i Şerif)
* Saçı sakalı ağarmış yaşlı Müslüman'a saygı gösterip ikram etmek, Allah'a saygıdandır. (Ebu Davud)
* Düşkünleri görüp gözetiniz, zira siz ancak düşkünleriniz sayesinde yardım görür ve rızıklanırsınız. (Tirmizî)
* Yaşlanma, her insanın hem çok istediği, hem de hiç istemediği bir dönemdir. Her insan, yaşlılığa doğru koşar.
* Yaşlılık da sevgi gibidir, saklanmaz. (Thomas Dekker)
* Yaşlılık, kimilerinde bilgelik, kimilerinde ise ölümü gözleme dönemidir.
* Yaşlılık, geçmişin muhasebesinin yapıldığı, tecrübe ve birikimlerin yeni kuşaklara aktarıldığı, anılarla yaşanılan bereketli bir dönemdir.
* Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse..
* Gençler ümitleriyle, ihtiyarlar hayal ve hatıralarıyla yaşarlar.
* Yüzü ışığa/gerçeğe yönelmiş olan insan her zaman gençtir ve yaşar. İnsanın yaşı, ruhunun gençliğine yahut ihtiyarlığına bağlıdır.
* Hayatı dünya ve âhiret olarak görürsek, ihtiyarlık hayatın sonu değildir. Yaşadığımız her an, kendi hakkını ister.
* Rüyaların yerini pişmanlık doldurduğu zaman yaşlılık başlar.
* Yaşlılar, bize kanlarından kan veren, canlarından can katanlardır.
* Yaşlılık manen yükselme çağıdır.
 
X