- 16 Ağustos 2014
- 352
- 69
- 38
- 37
- Konu Sahibi feracelife
-
- #61
Ben seni anlıyorum, biliyorum. Endişelenme, ilk kez yazı yazan bir insana kötü eleştirileri ancak evde kalmış acımasız öğretmenler yapar. :) :)
Yeteneklisin veya değilsin şeklinde iki sınıfa ayıramayız yazar adaylarını. Onu bi at bi kere.
Ben burada seninle sabaha kadar uğraşabilirim, hiç üşenmem. :)
Odanı yaz dememin sebebi zaten nasıl başlayacağın sorusuna uygulamalı yanıt vermek.
Hadi bana duvarlarının ne renk olduğunu söyle, yalnız beyaz, pembe gibi standart renk adlarını kullanmadan.
estagfırullah ne özürü yahu.. olsun bence sen böyle dusunme ben sana nıye 5 yıl 10 yıl dedım?bırıkımlı olur yavas yazarsın 1 tane yazarsın guzel bısey olur ..geneli kendıne ornek alma..yapabilirsin..ne guzel ha bı fıncan kahve gözluk takmıssın ve akan satırlar kalemden...sevdim
Felç filan değil, kan akışı son derece sağlıklı!ağlamaktan gözleri şişmiş bir çocuğun buğulu gözlerinin akı kıvamında :)
benden bu kadaredebiyat felç
konuyu okudum
o kızı eleştirebilecek kadar Türkçesi'ne ve hitabetine güvenenlerde varmış diye düşünüyorum :)
inş onlar yardımcı olurlar :)
Felç filan değil, kan akışı son derece sağlıklı!
Peki, bazan mı var, karyolan mı?
Bu iki kelimeyi kullanmadan söyle tabii.
Eleştirenlerden bir tanesiyim fakat sebebim Türkçeme veya hitabetime güvenmem değil, kuralcı olmam. "Sen ne söylersen söyle, söylediğin, karşındakinin anladığı kadardır." lafı doğru ama yazma konusu aynı kefeye konulamaz bence. Yazdıklarını kendin için yazıyorsan hiç bir kurala riayet etmen gerekmez. Amaç bir başkasına derdini yazarak anlatmaksa, işler değişir, bunu olabildiğince anlaşılır kılmak zorundasın, aksi halde anlaşılamassın. Mesaj yerine gitmez, iletişim sağlanamaz. Daha da kötüsü yanlış anlaşılırsın.
Hiçbirimiz burada elimizde kaz tüyünden kalemlerle özene bezene ferman yazmıyoruz, bu konuda herkes hemfikirdir de ikinci mesajdaki düzeltmeyi sağlaması da o kişinin yaptığının eleştirilmesi sayesinde oldu, bunu görmezden gelmeyelim. Alayın dozu kaçmış olabilir fakat bu durum da grup psikolojisine girer. Tek tük imla hataları, yanlış bilinen kelime yazımı her zaman olabilir, haklı sebepleri de olabilir ama aynı metin içindeki bu kadar fazla yanlış nerede olursa olsun dikkat çeker.
Yazarlık konusuna gelince, kendimi yeterli görmediğim bir konu hakkında akıl vermem doğru olmaz yine de okuyup beğendiğimiz yazarların cümleleri yazıp sonrasında süslü hale getirdiğini düşünmüyorum. Duru, kısa cümlelerle kalbimize dokunan yazarlara haksızlık olur. Gözlemliyorlar, hissediyorlar, okuyorlar, yazıyorlar, yazdıklarını ilk önce kendileri okuyor ve en ağır eleştirenleri önce kendileri oluyor. Yazdıklarını yayımlatmaya değer görmek ise çook daha farklı bir süreçtir herhalde :)
Anlattın anlattın.kitap kokularının geldiği yaylı sistemde uyumak paha biçilmez bence :)
anlatabildim mi bilmiyorum ama baya saçmaladım :)
Anlattın anlattın.
Zaten hiçbir zaman derdin 'anlaşılmak' olmasın.
Peki, yerde halı var mı, yok mu?
Şimdi bana yazdığın bu üç cümleyi birkaç bağlaçla birleştir.uykulu gözlerle su içmeye giderken boşluktan yükseltiye geçtim bir an da , merdiven sandım ama değilmiş
tamam öyle yapacağım bundan sonra :)
öncelikle internetten yazı şeması nasıl olur araştırıp bakabilirsin.evet haklısınız :)
zaten bende kendi çapımda bir şeyler yazmak istiyorum çünkü yazdıkça çok ferahlıyorum
öyle yetenekli de değilim :) zaten bu işin büyük bir kısmıda emek ister o yüzden hamlıktan çıkıp sonrasındada pişmek bi hayli zordur diye düşünüyorum
ama benim merak ettiğim olaya nerden başlamam
içimden geldiği gibi yazıp sonra olayın akışına göre mi karakterleri şekillendirsem fln diiye baya düşünüyorum :)
o yuzden bu konuyla ilgili biraz kitap okusam iyi olacak :)
elif şafak ın yazarlık hakkındaki röportajını okudum :) bi o yani :) bu konuda çok çömezim :)
Şimdi bana yazdığın bu üç cümleyi birkaç bağlaçla birleştir.
İşte, tebrikler! Bir deneme yazdın bile.
Yazmak için karakterlere, kurguya, hiçbir şeye ihtiyacın yok.
Sadece gözlerinin görmesi yeterli.
Gördüklerini standart olmayan biçimde nasıl yazacağını düşün sürekli. Kahvaltı ederken yarın sabah, örneğin, masadaki sürahiyi ince belli fakat dik başlı olmakla suçla. Veya, yerdeki halıların desenlerinde yüzler bul, yüzlerine basmamaya çalışarak yürü. Bırak insanlar sek sek oynuyorsun sansın. Sen yeter ki 'her şeyde başka birşey gör'. Bunu alışkanlık edin.
Yazmaya burdan başla yani. Görüşünden.
Bu arada İçine gerekirse anılarını, yer kalırsa hayallerini tıkıştırabileceğin bir bazan ve zamanında kimilerimiz için meşhur olan Kibritçi Kız'ın ayaklarını ısıtmak için asla sahip olamadığı bir halın olduğu için şanslısın!"
canım yazıcam ama yoğunluktan gelemedim bi türlü başlığa, gelicem ama durtavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim , bana çok farklı bir bakış açısı kazandırdınız :)
ama cümleleri birbirine bağlayamadım
Tamam bekliyorumCa
canım yazıcam ama yoğunluktan gelemedim bi türlü başlığa, gelicem ama dur
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?