- Katılım
- 30 Ağustos 2019
- Mesajlar
- 4.535
- Emoji Skoru
- 12.967
- Puanlar
- 208
Uzun bir konu olacak. Detaylar önemli. Yorumlarda yazmak yerine hepsini toparlamaya çalıştım.
Yengemle yıllardır çok yakındık. Hatta çok yakın arkadaş gibiydik. Gelin görümce gibi değildik. Abime karşı hep onu savundum. Abim evliliklerinde ilgisiz olduğu zamanlarda ya da kendim kötü davrandığını gördüğüm zamanlarda abimle defalarca kez konuştum. Aralarını düzeltmeye çalıştım. Kendisi de benim için çok şey yapmıştır. Onu da göz ardı edemem. Gerçekten kız kardeş gibiydik. Çok yakındık yengemle.
Ben ailemden uzakta yaşıyorum. Ve doğum yaptım. Çocuğum henüz 3 aylıktı ve abim ve yengem görmeye geleceklerini söylediler.
Gelecekleri için çok heyecanlıydım, çok mutluydum. Eşim de Allah da buna şahit. Bir sürü planlar yaptım. Neyse, geldiler. Geldiklerinde keyifleri gayet yerindeydi. Abim salona geçti, ben mutfaktaydım. Yengem geldi, sohbet ediyorduk. Yengem bana abimle boşanmaya karar verdiklerini söyledi.
Ben de çok fazla bu konuda yorum yapmadım. Ne boşan ne de boşanma tarzında. Çünkü zaten sorunları vardı, bunu biliyordum. Ve zaten bundan daha önce de boşanacaklarına dair bir şeyler söylemişti. Yani aslında boşanacağım deyip boşanmıyordu tarzında bir durum vardı. Çok fazla yorum yapmadım. Sonra yengem benimle dertleşmeye başladı. evlenmeden önce abimin ona karşı çok ilgili olduğunu, ama evlendikten sonra ilgisinin bittiğini, kendisiyle zaman geçirmediğini, böyle şeyler anlattı. Bir nevi abimin onu kandırdığını söyledi yani. Ben de kendisine hak verdim. Onunla dertleştim, yanında oldum. (Evliliklerinde abimin hatalarını bizzat görmemden de kaynaklıydı bu.)
Sonra yengem de salona geçti, abim bu sırada uzanmış dinleniyordu. Ben de onlara kurabiye yapıyordum. Hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalıştım ben. Çünkü aslında keyifleri gayet yerindeydi. Gittiklerinde düşünürler, konuşurlar diye düşündüm. Araya girmedim. Sonrasında bir baktım, yengem telaşlı odadan çıktı. Ağlamaklıydı. Ben gidiyorum, bilet alacağım dedi. Ne oldu dedim durdurmaya çalıştım.Yengem demiş ki, burada böyle durmayalım, kırgınız birbirimize. Ayıp oluyor, gidelim demiş. Abim de ben gitmiyorum, sen gidersen gidebilirsin demiş. Yengem de kalkmış otobüs bileti bakmaya. Zorla ikna ettim. Sarıldım. Dertleştim falan. Böyle durdurmaya çalıştım. Ve o andan sonra, ev buz kesti, bütün o neşeli hal her şey bitti. Yengemin surat beş karış, abimin surat beş karış. Çünkü abimin zaten derdi bana bunu çaktırmamak, kendi aralarında halletmekmiş.
Gece farklı odalarda yattılar. Sabah kalktım kahvaltı hazırladım. Ev hala buz halde. O kadar kötü oldum ki, çünkü zaten abimin gelmesine, yengemin gelmesine çok mutluydum çocuğumu görecekleri için. Ama her şey alt üst olmuştu. Evdeki durum çok kötüydü. Cenaze evi gibiydi. Ayrıca çok kısa zamanımız vardı. Ve ben ortamı artık düzeltmek istedim. Ve aslında yengem tarafındaydım yengemin anlattıklarına bakarak. abime yine nasihatler edecektim. Onu daha yumuşatma tarzında bir tavra bürünecektim. Neyse bunları çağırdım. İkisiyle konuşmaya başladım.
Abime söyledim ettim niye böyle yapıyorsunuz tarzında. Abim bu kez kedi ben yapmıyorum ki dedi. Bak bu bana neler yaptı dedi. Başladı anlatmaya. Yani yolda boşanmaya karar vermeleri de bu hale gelmeleri de çok saçma sapan sebeplerden. Yengem o dönem çok fazla Instagram'da fotoğraf çekip paylaşıyordu fenomen gibi. Bir ata binme mevzusu falan varmış. Ona gitmek istemiş. Abim bir tamam demiş gidelim. Sonradan fikir değiştirmiş ya direkt kedilere geçelim diye. Yengem ona çok canı sıkılmış. İşte niye beni götürmüyorsun da önce madem tamam diyorsun sonra niye böyle yapıyorsun. Abim de tamam gidelim demiş. Yengem de başta götürmedin artık istemiyorum demiş. Sürekli kavga etmişler. Sonrasında da oradan geçtiklerinde de yengem demiş ki bari gönlümü almak için götürseydin. Abim de artık ne yapacağını bilememiş falan. Susturmaya çalışmış artık kavga etmeyelim diye. Sürekli dediği şey ve beni de etkileyen şey şuydu. "Ben kardeşimi yeğenimi görmeye gidiyorum. Lütfen bunu bana zehir etme." Defalarca kez bunu söylemiş. Ama yengem sürekli konuşmaya devam etmiş. Abim direksiyon başında ağlamış. Yeğenim de bunu bana anlattı ve çok etkilenmiş. O da 4 yaşında. En sonunda eve girmeden önce yengeme demiş ki bak bunu sonra kendi aramızda halledelim. Ne yapmak istiyorsan sonra yapalım. Burada güzel bir vakit geçirelim. Kız kardeşimle yeğenimle. Sonrasında ne yapmak istiyorsan yaparız demiş.
bu kadar saçma sapan bir sebepten bu hale gelindiğini görmek gerçekten canımı çok çok sıktı. Daha üç gün önce kayak yapmaya gitmişlerdi ve mutlulardı. Tamam, evliliklerinde sorun vardı ama madem sen üç gün önce bu adamla kayak yapmaya gidebiliyorsun, mutlu pozlar verebiliyorsun, o zaman kilometrelerce öteden aylar sonra geldiğinde de iki gün kavga etmeden durabilirsin diye düşündüm ve gerçekten yengeme karşı o an öfkelendim.
Beni esas öfkelendiren ise abimle onu yüzleştirdiğimde abimle ilgili şikayetlendikleri şeylerde ne kadar yalan söylediğini görmem oldu. Mesela kahvaltı konusunda abin benle kahvaltı yapmıyor, birlikte yemek yemiyoruz, bu nasıl evlilik tarzı şeyler söylemişti. Abim bunu öğrendiğinde şok oldu ve kedi ben bunu düzeltmeye çalışıyorum. Ben kendisine bak birlikte kahvaltı etmiyoruz, böyle olmaz. Şu saatte geleyim, böyle yapalım, birlikte kahvaltı yapalım, şuraya gidelim, yürüyüş yapalım. Bunları ben kendim söylüyorum dedi. Ve bu tarz birkaç şey. Yani kısacası yengem abimi suçlarken o konularda aslında abim bununla ilgili düzeltme çabası gösteriyordu ama o sanki kendisi düzeltmeye çalışıyormuş da abim istemiyormuş gibi davranıp abimi suçluyordu.
yengem de sürekli ben boşanacağım, ben boşanacağım diyip duruyordu. Ben de hiç boşanma falan demedim açıkçası. Bir şey söylemedim. Sadece bak boşanmazsanız da böyle yapın falan dediğimde dahi yok illa da boşanacağım, illa da boşanacağım tarzında konuşuyordu. Yani boşanmayın dememe bile zaten hiçbir şekilde fırsat vermiyordu. Dedim ki ve bunu defalarca kez altını çizerek çizerek söyledim. Dedim ki ya yenge ben sizi aylar sonra görüyorum. Küçük bebeğim var, siz bu bebeği görmeye geldiniz. Ne olurdu ki iki gün daha kavga etmeseydiniz, dursaydınız diye. Ve hiçbir şekilde yengem geri adım atmadı. Bir kez olsun keşke olmasaydı evet ayıp oldu sana falan demedi. Hiç, hiçbir şekilde bana yaptığı bu ayıbı düşünmedi. Halen daha kendini savunuyordu. Ben de artık ağlamaya başladım, kötü durumdaydım. Ve yengem ben gidiyorum diye kalktı. Ben de o sinirle defol dedim. Dememin akabinde resmen ayaklarına kapandım ağlaya ağlaya. Öyle demek istemedim. Hayır gitmeyin, ne olur gitmeyin diye yalvardım, yakardım. Sütüm kesilecek dedim. O anki arbedede oğlum çığlık çığlığa ağlamaya başladı. Eşim artık beni durdurdu yeter diye. Abim de bu duruma bakınca hadi biz gidiyoruz dedi. Kedi ben gideyim, bundan boşanayım artık. Ben bıktım dedi. Ne kadar yalvardıysam yalvarayım durduramadım ve gittiler.
Bu olaydan sonra peki ne oldu? Evet, boşanmadılar. Yengemle daha sonrasında yine bir kavga ettik whatsapptan . Bana sürekli söylediği şey, "bana defol dedin"
Ve sonra herkese anlattığı şey kedi bana defol dedi ben o yüzden onun evinden gittim bir daha da onunla görüşmüyorum oldu. maalesef ki ağzımdan çıkan beni perişan eden çok pişman olsam da ağlasam da geri döndüremediğim o söz yüzünden bütün her şeyin suçlusu ben oldum. (Onun açısından diyorum, abimle sorunumuz yok. onun ailesi de bana cephe aldılar bizim kızımızı kovdu gibisinden. Halbuki dediğim gibi ben onun ayaklarına kapanmıştım gitmesin diye neredeyse. Ben de ona çok kırgındım bu olaylar olduğu için ve biz bir yıl boyunca hiç konuşmadık.
İki gün önce öğrendim ki kendisinin kalbinde bir rahatsızlık varmış ve ameliyat olması gerekiyormuş. Doktor bulmak bile çok zormuş. kendisini aradım ve telefonumu açmadı. Ben de ona mesaj attım. Geçmiş olsun, Allah şifa versin diye. O da sağol dedi. Ben hala o lafı söylememin üzüntüsünü yaşadığım için ve bir süredir de sürekli yengemi rüyalarımda gördüğüm için aslında bir şeyleri de tatlıya bağlamak istedim bu vesileyle. Nasılsın yazdım ama iki gündür hiç cevap falan vermedi. Şimdi sizce ben ne yapmalıyım? Çok mu suçluyum? Gönlünü almaya devam mı etmeliyim? Yoksa artık tamam diyip durmalı mıyım?
Yengemle yıllardır çok yakındık. Hatta çok yakın arkadaş gibiydik. Gelin görümce gibi değildik. Abime karşı hep onu savundum. Abim evliliklerinde ilgisiz olduğu zamanlarda ya da kendim kötü davrandığını gördüğüm zamanlarda abimle defalarca kez konuştum. Aralarını düzeltmeye çalıştım. Kendisi de benim için çok şey yapmıştır. Onu da göz ardı edemem. Gerçekten kız kardeş gibiydik. Çok yakındık yengemle.
Ben ailemden uzakta yaşıyorum. Ve doğum yaptım. Çocuğum henüz 3 aylıktı ve abim ve yengem görmeye geleceklerini söylediler.
Gelecekleri için çok heyecanlıydım, çok mutluydum. Eşim de Allah da buna şahit. Bir sürü planlar yaptım. Neyse, geldiler. Geldiklerinde keyifleri gayet yerindeydi. Abim salona geçti, ben mutfaktaydım. Yengem geldi, sohbet ediyorduk. Yengem bana abimle boşanmaya karar verdiklerini söyledi.
Ben de çok fazla bu konuda yorum yapmadım. Ne boşan ne de boşanma tarzında. Çünkü zaten sorunları vardı, bunu biliyordum. Ve zaten bundan daha önce de boşanacaklarına dair bir şeyler söylemişti. Yani aslında boşanacağım deyip boşanmıyordu tarzında bir durum vardı. Çok fazla yorum yapmadım. Sonra yengem benimle dertleşmeye başladı. evlenmeden önce abimin ona karşı çok ilgili olduğunu, ama evlendikten sonra ilgisinin bittiğini, kendisiyle zaman geçirmediğini, böyle şeyler anlattı. Bir nevi abimin onu kandırdığını söyledi yani. Ben de kendisine hak verdim. Onunla dertleştim, yanında oldum. (Evliliklerinde abimin hatalarını bizzat görmemden de kaynaklıydı bu.)
Sonra yengem de salona geçti, abim bu sırada uzanmış dinleniyordu. Ben de onlara kurabiye yapıyordum. Hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya çalıştım ben. Çünkü aslında keyifleri gayet yerindeydi. Gittiklerinde düşünürler, konuşurlar diye düşündüm. Araya girmedim. Sonrasında bir baktım, yengem telaşlı odadan çıktı. Ağlamaklıydı. Ben gidiyorum, bilet alacağım dedi. Ne oldu dedim durdurmaya çalıştım.Yengem demiş ki, burada böyle durmayalım, kırgınız birbirimize. Ayıp oluyor, gidelim demiş. Abim de ben gitmiyorum, sen gidersen gidebilirsin demiş. Yengem de kalkmış otobüs bileti bakmaya. Zorla ikna ettim. Sarıldım. Dertleştim falan. Böyle durdurmaya çalıştım. Ve o andan sonra, ev buz kesti, bütün o neşeli hal her şey bitti. Yengemin surat beş karış, abimin surat beş karış. Çünkü abimin zaten derdi bana bunu çaktırmamak, kendi aralarında halletmekmiş.
Gece farklı odalarda yattılar. Sabah kalktım kahvaltı hazırladım. Ev hala buz halde. O kadar kötü oldum ki, çünkü zaten abimin gelmesine, yengemin gelmesine çok mutluydum çocuğumu görecekleri için. Ama her şey alt üst olmuştu. Evdeki durum çok kötüydü. Cenaze evi gibiydi. Ayrıca çok kısa zamanımız vardı. Ve ben ortamı artık düzeltmek istedim. Ve aslında yengem tarafındaydım yengemin anlattıklarına bakarak. abime yine nasihatler edecektim. Onu daha yumuşatma tarzında bir tavra bürünecektim. Neyse bunları çağırdım. İkisiyle konuşmaya başladım.
Abime söyledim ettim niye böyle yapıyorsunuz tarzında. Abim bu kez kedi ben yapmıyorum ki dedi. Bak bu bana neler yaptı dedi. Başladı anlatmaya. Yani yolda boşanmaya karar vermeleri de bu hale gelmeleri de çok saçma sapan sebeplerden. Yengem o dönem çok fazla Instagram'da fotoğraf çekip paylaşıyordu fenomen gibi. Bir ata binme mevzusu falan varmış. Ona gitmek istemiş. Abim bir tamam demiş gidelim. Sonradan fikir değiştirmiş ya direkt kedilere geçelim diye. Yengem ona çok canı sıkılmış. İşte niye beni götürmüyorsun da önce madem tamam diyorsun sonra niye böyle yapıyorsun. Abim de tamam gidelim demiş. Yengem de başta götürmedin artık istemiyorum demiş. Sürekli kavga etmişler. Sonrasında da oradan geçtiklerinde de yengem demiş ki bari gönlümü almak için götürseydin. Abim de artık ne yapacağını bilememiş falan. Susturmaya çalışmış artık kavga etmeyelim diye. Sürekli dediği şey ve beni de etkileyen şey şuydu. "Ben kardeşimi yeğenimi görmeye gidiyorum. Lütfen bunu bana zehir etme." Defalarca kez bunu söylemiş. Ama yengem sürekli konuşmaya devam etmiş. Abim direksiyon başında ağlamış. Yeğenim de bunu bana anlattı ve çok etkilenmiş. O da 4 yaşında. En sonunda eve girmeden önce yengeme demiş ki bak bunu sonra kendi aramızda halledelim. Ne yapmak istiyorsan sonra yapalım. Burada güzel bir vakit geçirelim. Kız kardeşimle yeğenimle. Sonrasında ne yapmak istiyorsan yaparız demiş.
bu kadar saçma sapan bir sebepten bu hale gelindiğini görmek gerçekten canımı çok çok sıktı. Daha üç gün önce kayak yapmaya gitmişlerdi ve mutlulardı. Tamam, evliliklerinde sorun vardı ama madem sen üç gün önce bu adamla kayak yapmaya gidebiliyorsun, mutlu pozlar verebiliyorsun, o zaman kilometrelerce öteden aylar sonra geldiğinde de iki gün kavga etmeden durabilirsin diye düşündüm ve gerçekten yengeme karşı o an öfkelendim.
Beni esas öfkelendiren ise abimle onu yüzleştirdiğimde abimle ilgili şikayetlendikleri şeylerde ne kadar yalan söylediğini görmem oldu. Mesela kahvaltı konusunda abin benle kahvaltı yapmıyor, birlikte yemek yemiyoruz, bu nasıl evlilik tarzı şeyler söylemişti. Abim bunu öğrendiğinde şok oldu ve kedi ben bunu düzeltmeye çalışıyorum. Ben kendisine bak birlikte kahvaltı etmiyoruz, böyle olmaz. Şu saatte geleyim, böyle yapalım, birlikte kahvaltı yapalım, şuraya gidelim, yürüyüş yapalım. Bunları ben kendim söylüyorum dedi. Ve bu tarz birkaç şey. Yani kısacası yengem abimi suçlarken o konularda aslında abim bununla ilgili düzeltme çabası gösteriyordu ama o sanki kendisi düzeltmeye çalışıyormuş da abim istemiyormuş gibi davranıp abimi suçluyordu.
yengem de sürekli ben boşanacağım, ben boşanacağım diyip duruyordu. Ben de hiç boşanma falan demedim açıkçası. Bir şey söylemedim. Sadece bak boşanmazsanız da böyle yapın falan dediğimde dahi yok illa da boşanacağım, illa da boşanacağım tarzında konuşuyordu. Yani boşanmayın dememe bile zaten hiçbir şekilde fırsat vermiyordu. Dedim ki ve bunu defalarca kez altını çizerek çizerek söyledim. Dedim ki ya yenge ben sizi aylar sonra görüyorum. Küçük bebeğim var, siz bu bebeği görmeye geldiniz. Ne olurdu ki iki gün daha kavga etmeseydiniz, dursaydınız diye. Ve hiçbir şekilde yengem geri adım atmadı. Bir kez olsun keşke olmasaydı evet ayıp oldu sana falan demedi. Hiç, hiçbir şekilde bana yaptığı bu ayıbı düşünmedi. Halen daha kendini savunuyordu. Ben de artık ağlamaya başladım, kötü durumdaydım. Ve yengem ben gidiyorum diye kalktı. Ben de o sinirle defol dedim. Dememin akabinde resmen ayaklarına kapandım ağlaya ağlaya. Öyle demek istemedim. Hayır gitmeyin, ne olur gitmeyin diye yalvardım, yakardım. Sütüm kesilecek dedim. O anki arbedede oğlum çığlık çığlığa ağlamaya başladı. Eşim artık beni durdurdu yeter diye. Abim de bu duruma bakınca hadi biz gidiyoruz dedi. Kedi ben gideyim, bundan boşanayım artık. Ben bıktım dedi. Ne kadar yalvardıysam yalvarayım durduramadım ve gittiler.
Bu olaydan sonra peki ne oldu? Evet, boşanmadılar. Yengemle daha sonrasında yine bir kavga ettik whatsapptan . Bana sürekli söylediği şey, "bana defol dedin"
Ve sonra herkese anlattığı şey kedi bana defol dedi ben o yüzden onun evinden gittim bir daha da onunla görüşmüyorum oldu. maalesef ki ağzımdan çıkan beni perişan eden çok pişman olsam da ağlasam da geri döndüremediğim o söz yüzünden bütün her şeyin suçlusu ben oldum. (Onun açısından diyorum, abimle sorunumuz yok. onun ailesi de bana cephe aldılar bizim kızımızı kovdu gibisinden. Halbuki dediğim gibi ben onun ayaklarına kapanmıştım gitmesin diye neredeyse. Ben de ona çok kırgındım bu olaylar olduğu için ve biz bir yıl boyunca hiç konuşmadık.
İki gün önce öğrendim ki kendisinin kalbinde bir rahatsızlık varmış ve ameliyat olması gerekiyormuş. Doktor bulmak bile çok zormuş. kendisini aradım ve telefonumu açmadı. Ben de ona mesaj attım. Geçmiş olsun, Allah şifa versin diye. O da sağol dedi. Ben hala o lafı söylememin üzüntüsünü yaşadığım için ve bir süredir de sürekli yengemi rüyalarımda gördüğüm için aslında bir şeyleri de tatlıya bağlamak istedim bu vesileyle. Nasılsın yazdım ama iki gündür hiç cevap falan vermedi. Şimdi sizce ben ne yapmalıyım? Çok mu suçluyum? Gönlünü almaya devam mı etmeliyim? Yoksa artık tamam diyip durmalı mıyım?
Son düzenleme: