İzin verip vermeme meselesi değil,
Ama ben kendim yasamadığım biseyde ahkam kesemem millete.
Piremses sendromu lafına bu sözüm.
Siz rahat geçirmişsinizdir,ben 9 ay yatarım.
Simdi siz daha guclu kadın,amazon kadını ben pıremses oluyorm öyle mi?
Yok böyle bi dünya.
Evet, premses benim lafım.
14 ay arayla iki çocuğunu sunni sancıyla, 13 15 dikişle temmuz ayının cehennem sıcağında dünyaya getirmiş biri olarak, yorum yapma hakkım var mı acaba?
Siz söylediklerimi ya yanlış anlamış ya da yanlış anlamak istemiş olabilirsiniz.
Acısız, sancısız, ağrısız doğum mu var Allah aşkına?
Herkes bir şeyler çekiyor, sezaryen yapan başka çekiyor sonuçta kar kat kesilen ciddi bir ameliyat, normal yapan başka.
Yazı ayrı dert dikiş kurumaz nemden, terler ve jilet kesiği gibi batar, soğuğu ayrı dert üşüyünce sızlar, pansuman için değen batikon ya da duş almak zıplatır adamı.
Vızır vızır ağlacan bebek, sütün geldi mi doydu mu yok bu emziremeyecek vs türlü türlü konuşamalar da cabası.
En zor, en tehlikeli doğumlar bile Allah alacak nefes verdiyse geçip gidiyor, atlatılıyor.
Herkesin anne-aile-bakıcı bakımı gibi lüksleri de olmayabiliyor.
İşte bu sebepten bu kadar nazlanan ve kendininkini sanki dünyada tekmiş gibi abartan insana premses derim!
Kimbilir anneniz neler çekti, keza benim annem de öyle.
Eskiden bir de vakumla falan çekiliyordu, öyle epiduraller spinaller yokken!
Pekala iş başa düşünce her şey yapılıyor, can acısa da yatmaya lüksü olmayan her kadının yaptığı gibi.
Demek istediğim bu.
Dünyada tek doğuran ne benim, ne o yazan üye ne de buradaki kadınlar, o sebeple işi karantina boyutuna götürmek tam da premsesliktir, başka bir şey değil.