- 20 Mayıs 2009
- 23.910
- 63.650
- 598
- Konu Sahibi binickimbileyok
-
- #21
Kanser hastasıydı eşim, bu evlilik konusunda da çok ısrarcıydı. Ayrıca iş konusu o dönemde bir dükkan açmıştık ama biz evlendikten sonra dükkan iflas etti.
Hep böyle şeyler erkeğe boyun eğen, aman üzülmesin, aman kırmasın, aman kaybetmeyeyim diye düşünen kadınların başına geliyor.
Birakin üzülsün, bırakın kırılsın, kaybedin ya neden korkuyorsunuz ki? Dimdik kendini savunarak kaybetmek mi yoksa böyle kapının önüne koyulmuş gibi hissederek mi? İkisinde de kaybediyorsun işte ama canın daha çok acıyor ve basın dik duruyor.
Ayrıca emin olun (istisnalar hariç) resti çeken, erkeği kapının önüne koymaya meyilli kadınlar erkeklerin vazgecemedigi kadınlar oluyor. Çünkü erkeklerin hepsi asla büyümeyecek küçük çocuklar. Ne münasebet bir erkek düzgün yürü, düzgun giyin diyecek ya! Kusura bakma ama kendi kıllı göbeğine bak deseydin keşke.
İmkanın var mı bilmiyorum, umarım vardır. Git bir kuaföre kendine biraz bakım yaptır, üstüne başına güzel şeyler al ya da olanlardan değerlendir. Bunu kendin için yap. Umrunda da olmasın söyle bir havan değişsin. Azalttığı özguvenini tazele bi güzel, arkadaşınla çık biraz dolaş kendini güzel hisset. İnsanin enerjisi değişince görmese bile karşı tarafa yansıyor sanki, sen güçlü hissettiğin anda inanıyorum ki o seni arayacak.
Ona onsuz da yapabildiğini kanıtla. Kaybedersem diye korkarsan kaybedersin. Kaybedersen de, yalnız da kendinin degerli olduğunu hatırla. İnşallah bin pişman olarak ayaklarına kapandığını yazarsın buraya
Kanser hastasıydı eşim, bu evlilik konusunda da çok ısrarcıydı. Ayrıca iş konusu o dönemde bir dükkan açmıştık ama biz evlendikten sonra dükkan iflas etti.[/QU
Önce yardım alması lazım.Tedavisi tamamlandı mı?(kanserle ilgili olan)
Siz fazla yüklenmişsiniz. Sorunun birini halletmeden öbürüne dalmışsınız.Hastalık dükkan evlilik...
Bu da tüketmiş ikinizi ve ilişkinizi.
şimdi işin rengi daha ciddi oldu, eşinizin ciddi psikolojik problemleri var bence ve siz bunu destek almadan kendi başınıza çözemezsiniz
Yarım yamalak konu. Böyle soru-cevap ustune ilerleyen sayfalarda mi anlayacağız konuyu acaba?
Bence ya eşinin ya senin yada ikinizin birden daha baska sebepleri var. 6 ayda evlilik bu asamaya gelmez. İşsizliğe maddi sıkıntılarla ragmen.. Ama soyle bi Sey dersen mantıklı; ailesi bu evliliği istemiyor hala da ayni fikirdeler. işte bunun etkisi olabilir..
Olmazki. Olmamışta zaten. Şartlar olgunlaşmadan evliliklerin sonu her daim hüsran. Ailesinin etkisinde hala. Seven adam altı ayda bu hale gelmez. Sevmemiş sizi. Bir heyecan yaşamak istemiş. Umduğu gibi gitmemiş. Soğudum lafına sığınmış. Soğuduysa az ötede soğusun madem. Hayata bir kere gelir insan. Çekilmeye değer görüyorsanız mücadele edin. İleriyi görebiliyorsanız o olgunluktaysa eğer.aynen öyle. ailesi istemiyor.
Bi hafta falan oluyo buna benzer bi konu actim. benim yasadiklarimin biraz sert diyologlu olanini yasamissin.kacarak olmaz onun anlicagi dili biliyosundur.git konus problemler kacarak cozulmez.seviyosan ilerde niye konusmadim diye pisman olursun. oz guvenini topla konuscaklarini aklindan bi gecir sinirlenmeden anlamaya calisarak konusun ama sadece empati olsun. internetten bi suru yazi okudum bu konu hakkinda.anlas onunla konusurken sende boyle yaptin sende şöylesin demek yerine sadece tamam diyip saygi gostererek anlamaya calisin. sadece onun istekleri yoktur seninde vardir demi.bunlarin hepsi boyle cozulur inan.(Arkadaşlar merhaba, arkadaşımın hesabını kullanarak yazıyorum şu an. O kendisine burada ki yorumların iyi geldiğini kendisini daha güçlü hissettiğini söyledi ve şu dönemde de her şey iyi. Oldukça toparlandı. Umuyorum ki bende biraz olsun iyi hissedebilirim sizler sayesinde, tecrübelerinizden yararlanmaya ihtiyacım var. Şimdiden yorum yazan, destek olan herkesten Allah razı olsun.)
Bir yıllık bir ilişkiden sonra türlü zorluklara göğüs gererek geçtiğimiz Ağustos ayında evlendik. Ailesel problemler, iş problemleri, hastalıklar... Çok fazla şey ile uğraşmak zorunda kaldık ve o dönem yanımızda ailelerimiz bile yoktu. Ev bulamadık, öğrenci iken benim kaldığım eve yapıldı düğünümüz. 1+1 küçük bir daire, ne çeyizlerimi sokabildim o evime (sığmadı.), ne de ''yeni gelin.'' gibi hissedebildim kendimi.
Düğünde de türlü tatsızlıklar oldu tabii, eşimin ailesinin erkenden düğünden ayrılması, dedikodular ve diğer tüm şeyler... Sevdiğim için mi gözüm görmedi, yoksa bu ilişkiye çok fazla mı inanıyordum bilmiyorum. Bildiğim tek şey ne yaşanırsa yaşansın o eli asla bırakmayacaktım!
Düğün bitti, biz kendimizi ''evli'' gibi hissedemedik pek. İşimiz yok, düzenimiz oturmadı, eşimin ailesiyle problemler yaşıyoruz derken bunca sıkıntının içinde daha evliliğimizin üzerinden altı ay bile geçmemişken geldi yanıma ve ''soğudum!'' dedi.
Üstelik bunu defalarca yaptı...
''Soğudum.''
''Daha güzel giyinsen keşke?''
''Düzgün yürü.''
Ben onunla tanışmadan önce egosu yerinde, kendine güvenen ve ayakları yere sağlam basan bir kadındım. Ama basiretim mi bağlandı bilmiyorum onunlayken güvenimi kaybettim ve bana ''soğudum senden!'' derken ''beni bırakma'' diye ağlayan bir kadına döndüm. Taa ki bu son ''soğudum.'' cümlesini duyana kadar. Aldım çantamı çıktım evden, bir kız arkadaşımın evinde kaldım. Canım acıyor, evliliğimin bitmesini istemiyorum ama bu şekilde de ne kadar yaşanır bilmiyorum.
Kafam çok karışık!
Yorumlarınızı bekliyorum.
Teşekkürler yorumunuz için.
Bin pişman olarak defalarca kez ayaklarıma kapandı, intihar bile etti. Ama sonuç değişmiyor yine aynı şeyleri yapıyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?