Yes MakaRa Yes GıRGıR :)


zor ya valla. bide saatleride cok dimi

gecti gitti ohh.sen kocaya iyi bak
 
hemen istemiyor mu ki:26:
amma çeneniz düşmüş heeee
oku oku bitmez şimdii


ben konuşmadım hiiççç
 
zor ya valla. bide saatleride cok dimi

gecti gitti ohh.sen kocaya iyi bak

tabi canım yani mesela bizim iş yerinde mesai 8.30 başlar tabi ben 9 buçuk bazen 10 gibi gelirdim akşam kışın 5 yazın 6 da çıkıyoduk aslında çıkışımız güneşe bağlıydı birazcık bizim patron hava kararmadan mesainin bitmeyeceğine inanırdı bende nasılsa gündüzleri geç geliyo geç giderdim işe akşam güneşin batmasını beklemek çok sinir etmezdi beni sonuçta sabah geç gelmiş oluyodum. ayy aman boşver cidden geçti gitti allah kocamı başımdan eksik etmesin
 

aynen iyiki kurtuldun adam resmen evlenmemi demişti gitmemi demişti sana

ayyyyyyyyyyyyyyyyy çok mutlu oldumki bennnnnnnnnnn

konuş eşinle güzel haberlerini bekliyoruz
 
zihniyete bak

amiiiin canım.

en çok sen konuşmuşsun

bn yoktum ki bugün, şimdide çıkıyorum zaten
 
hemen istemiyor mu ki:26:



ben konuşmadım hiiççç
evlendiğimizde dedik ki bu sene birbirimize doyalım evliliğin tadını çıkaralım 2014 bizim için çalışma başlangıcı olsun ama şimdi ben sanki ister gibiyim açıkçası gözümde korktu iki aylık evli iki arkadaşımda en başından beri istiyo ama henüz olmadı yani hemen olacak diye bi şey yok şimdiden başlayalım bizde diye düşünmüyo değilim:26:
dağ kadar çekirdek çitlenir yanii okurkennn

haydi o zaman çekirdeği kap gel piskom
 
Son düzenleme:
aklına böyle şeyler getirme yahu.. valla ben yıl sonuna kadar nişanınız olacak gibi hissediyorum

bakalım önce kimin teyzoşu olcaz

ohhh kekaaa

Allah bozmasın.

sen evlenince calışcak mıydıınn

yaa ne güzel hisler onlar

hayırlısı bakalım ben benımkını boğmazsam olur

amin evet canım çalışacağım durumumuza göre ya çocuk olunca çıkarım yada devam
hayalimdeki butiği açabilirsem bankaya direk tekme
İNŞALLAH :)
butikteki ürünleriminn burada kk dada satışını yaparım ay ne güzel olur
ALLAH ım nasip etsin nolurrrrrrrrrrrrrrr
 
dudaklarım silikon dudağı gibi olacaakkkk
öperim hepinizi kocaman kocamann
 
aynen iyiki kurtuldun adam resmen evlenmemi demişti gitmemi demişti sana

ayyyyyyyyyyyyyyyyy çok mutlu oldumki bennnnnnnnnnn

konuş eşinle güzel haberlerini bekliyoruz
aynen öyle demişti mal adam sonra baktı ki olacak gibi değil ben gider alırım çeyizini seçerim demişti kafayı sıyırmıştı hadi bakalım inşallah dua edin bana o zaman kuzum ya

zihniyete bak

amiiiin canım.



bn yoktum ki bugün, şimdide çıkıyorum zaten

güle güle bronzummm yarın görüşmek dileğiyle
 
Ey nefsim ve ey namazın kıymetinden gafil olan kişi! Namaz ne kadar kıymetli ve mühim, hem ne kadar ucuz ve az bir zahmetle kazanılır; hem namaz kılmayan adam ne kadar divane ve zararlı olduğunu iki kere iki dört eder derecesinde kat’i anlamak istersen, şu temsili hikâyeciğe bak, gör: Bir zaman büyük bir hâkim, iki hizmetkârını, her birisine yirmi dört altın verip, iki ay uzaklıktaki has ve güzel bir çiftliğine ikamet etmek için gönderiyor. Ve onlara emreder ki: “Şu yirmi dört altını yol ve bilet masrafı yapınız. Hem oradaki meskeninize lazım bazı şeyleri satın alınız. Bir günlük mesafede bir istasyon vardır. Hem araba, hem gemi, hem tren, hem de uçak bulunur. Sermayeye göre binilir.”

İki hizmetkâr, bu dersi aldıktan sonra giderler. Onlardan birisi bahtiyar idi ki, istasyona kadar bir parça para masraf eder. Fakat o masraf içinde de, efendisinin hoşuna gidecek öyle güzel bir ticaret elde eder ki, sermayesi birden bine çıkar.

Öteki hizmetkâr ise bedbaht ve serseri olduğundan, istasyona kadar, sermayesi olan yirmi dört altından yirmi üçünü sarf eder. Kumara mumara verip zayi eder. Geride bir tek altını kalır. Arkadaşı ona der:“Yahu, şu tek liranı bir bilete ver, ta bu uzun yolda yayan ve aç kalmayasın. Hem bizim efendimiz kerimdir; belki sana merhamet eder, ettiğin kusuru affeder. Seni de uçağa bindirirler; bir günde ikamet yerimize gideriz. Yoksa, iki aylık bir çölde aç, yayan ve yalnız gitmeye mecbur olursun.” Acaba şu adam inat edip, o tek lirasını, bir define anahtarı hükmünde olan bir bilete vermeyip, geçici bir lezzet için sefahete sarf etse; gayet akılsız, zararlı ve bedbaht olduğunu en akılsız adam dahi anlamaz mı?

İşte ey namazsız adam! Ve ey namazdan hoşlanmayan nefsim!

Temsildeki o hâkim, Rabbimiz ve yaratıcımız olan Allah-u Teâlâ’dır. O iki hizmetkâr yolcu ise: Biri, dindar kişidir ki, namazını şevkle kılar. Diğeri ise gafil ve namazsız insanlardır. O yirmi dört altın ise, yirmi dört saat olan her gündeki ömürdür. O has çiftlik ise cennettir. Bir günlük uzaklıktaki o istasyon ise kabirdir. O seyahat ise, kabre, haşre ve ebede gidecek beşer yolculuğudur. Kişiler ameline göre, takva kuvvetine göre, o uzun yolu farklı derecelerde giderler. Bir kısım takva ehli, şimşek gibi bin senelik yolu bir günde geçer. Bir kısmı da hayal gibi, elli bin senelik bir mesafeyi bir günde giderler.

O bilet ise namazdır. Beş vakit namaz ve abdest için bir tek saat kâfi gelir.

Acaba yirmi üç saatini şu kısacık dünya hayatına sarf eden ve o uzun ebedi hayatına bir tek saatini sarf etmeyen kişi, ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder ve ne kadar akla ve hikmete zıt hareket eder, anlaşılmaz mı?

Hâlbuki namazda ruhun, kalbin ve aklın büyük bir rahatı vardır. Zira namazı sayesinde kişi, şu âlemlerin rabbi olan Allah’a dayanır ve O’na sığınır. Ruhu, aklı ve kalbi her korkudan ve sıkıntıdan kurtulur. Adeta namazı ona şöyle nasihat eder: Allah birdir. Başka şeylere müracaat edip yorulma. Onlara zillet gösterip minnet çekme. Onlara el ovuşturup boyun eğme. Onların arkasına düşüp zahmet çekme. Onlardan korkup titreme. Çünkü Sultan-ı Kâinat birdir. Her şeyin anahtarı O’nun yanında ve her şeyin dizgini O’nun elindedir. Her şey O’nun emriyle halledilir. O’nu bulsan, her matlubunu buldun; hadsiz minnetlerden ve korkulardan kurtuldun…

Hem namaz öyle bir definedir ki, namaz kılan kişinin diğer mübah işleri ve dünyevî amelleri, güzel bir niyetle ibadet hükmünü alır. Bu surette bütün ömür sermayesini ahirete mal edebilir; fani ömrünü bir cihette bakileştirir. Evet, namaz kılan kişi, elbisesini giyerken setr-i avrete niyet etse, elbisesini giymesi ona bir sevap olur. Yemek yerken veya uyurken, ibadet için bedeninin kuvvet bulmasına niyet etse; yemesi, içmesi ve uyuması bir nevi ibadet olur. Bunlar gibi, namazı sayesinde bütün işleri, güzel bir niyetle ibadet hükmüne geçer. Bu ne büyük bir definedir!
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…