Antalya!da ilk yağmur çiselerken, aklıma İstanbul düştü...
Öyle bir yağmur indirdi ki aylardır bu anı bekliyordum ... Antalya’nın yapış yapış sıcağından isyan ettiğim bir gün kendime söz vermiştim, “İlk yağmurda dışarı çıkıp, sırılsıklam olana dek yürüyeceğim.”
Fırladım, Çamaşırlarım ıslanıncaya kadar ve yoruluncaya kadar yürüdüm..
”Abla şemsiye alsana” diyen satıcıya “Yok ablam böyle iyiyim”
Taksi çevirenler, kaçacak delik arayanlar... Yollar boşaldı ben yağmur görgüsüzü olarak kahramanca yürüyordum....Saçlarımdan sular akıyor şıpır şıpır...Oh! oh! harika...İstediğim gibi...
Eve gelince evdekilerin şaşkın bakışlarını asla unutmayacağım....Kabahat yapmış çocuklar gibiydim, utancımdan kendimi banyoya attım.
Çıkınca “Şemsiyesiz niye öyle fırladın?” diye sormadılar. Daha önce söylemiştim onlara ama öyle ani yağmur indirdi ki, söylemeye fırsat bulamadan fırladım, anladılar ..
Sadece kızım “Anne seneye yazı burada geçir”
”Aman sen bana bakma, öf! pöf! derim ama deniz olmadan koca bir yaz geçiremem kızım teşekkür ederim ” dedim.... Dedim ama hoş bir teklif, belli olmaz neden olmasın?
Şimdi yine bekliyorum yağsın, hiç olmazsa hafifçe çilesin diye....O kadar bunalttı ki hava...
Yağsa da ne yazık ki bu kez yürüyemem, alamam aynı tadı. Her şeyin ilki vardır, o ilkler benim için çok anlamlıdır, yitirmek istemem ilk anlamını....
Hayırlı Cumalar Günler diliyorum...a.s.