amin insAllah, benım ılkı kimyasal oldu bu yuzden nasıl davranmalıyım bılmıyorum, dınlenmeli mı ya calısmalı mı :/ sonra dıyorum kun feyekun
 
amin insAllah, benım ılkı kimyasal oldu bu yuzden nasıl davranmalıyım bılmıyorum, dınlenmeli mı ya calısmalı mı :/ sonra dıyorum kun feyekun
Arkadasım Benin rahim kalınlığı çok iyiydi,embriyolar çok kaliteliydi olmadı...Gerçrkten olacağı varsa her halükarda tutuyor,boşuna moralini bozma,bu kulaklar ne mucizeler duydu
 
Arkadasım Benin rahim kalınlığı çok iyiydi,embriyolar çok kaliteliydi olmadı...Gerçrkten olacağı varsa her halükarda tutuyor,boşuna moralini bozma,bu kulaklar ne mucizeler duydu

Çok haklısın canm Allah. Ne isterse öyle oluyor.
Benim dondurulmuş hiç kalmadı ve yumurta orta kaliteli çıktı ama çok şükür tuttu rabbim kucağımıza almayı nasip etsin isteyen herkese versin.
 
Çok haklısın canm Allah. Ne isterse öyle oluyor.
Benim dondurulmuş hiç kalmadı ve yumurta orta kaliteli çıktı ama çok şükür tuttu rabbim kucağımıza almayı nasip etsin isteyen herkese versin.
Rabbim kucağınıza almaya nasip etsin,nerde yaptınız öğrenebilirmiyim
 
doğru diyorsun kuzum
yarın gidip kan vericem homosisteini
 

Ne gibi testler istiyorlar,bize de yazar mısın?Yaptırmadıysak biz de yaptıralım Geraniy
 

Murat Bey gerçekten çok iyi bir doktor,ilk donasyon deneyimimi onda yaşadım ama Kıbrıstaki doktorların hepsi çok tecrubeli ve iyi..Bu sadece sonucu %10 etkiler,hepsinin tek yaptığı transfer..Bence donörden alınan yumurta ve sperm kalitesi çok önemli,bir de laboratuvar ortamı..Ben böyle düşünüyorum..Keşke bunun garantisi olsa
 

Arkadaşım niye bunlarla üzüyorsun kendini,bütün doktorlar kalınlığın öneminin biryere kadar olduğunda hemfikir..Hiç belli olmaz,Rabbim ol derse olur
 
Kizlar okuyun. Bilimsel bir makeladen alinti, ama bayagi sadelestirilmis hali, yani cok bilimsel detaylara girilmeden anlatiyor.

süt kardeş ile evlilik neden yasak?
yapılan son bilimsel çalışmalarda anne sütünün genetik aktarım işlevi olduğu ortaya çıktı.
bebeğe onu emziren kadından aynen gerçek annesinde olduğu gibi genetik kodlar geçmektedir. bebeğin genetik kodları başka bir kadından emdiği süt ile yeniden yazılarak emziren kadının dna’sı emzirdiği bebeğin dna’sını değiştirmektedir.
(makale: dr. lütfü hocaoğlu/akevler.org)
”anne sütünde 1970’li yıllarda tıpkı retrovirüslere (aıds virüsünün ailesi) benzeyen bir yapı bulundu. bu yapıya mikroveziküller denildi ama tam olarak ne işe yaradığı saptanamadı. hatta o yıllarda meme kanseri ile ilişkili olabileceği düşünüldü ancak bir ilişki saptanamadı.

birkaç yıl önce bu mikroveziküllerin ne işe yaradığı saptandı.

anne meme epitel hücreleri süt yağ globulleri (milk fat globul=mfg) adı verilen bir yapıyı oluşturur ve sütün içine verir. bu globullerin içinden ve doğrudan meme epitel hücrelerinin içinden bahis konusu olan mikroveziküller salgılanır. bu mikroveziküllerin en önemli özelliği içinde aynı retrovirüslerde bulunan revers transkriptaz adlı enzimi ve şablon olarak kullanılacak olan mrna’yı barındırmalarıdır. yani virüse benzeyen bu mikroveziküller tıpkı retrovirüsler gibi davranan bir yapıdır.

peki, bu mikroveziküller ne yapmaktadır? anne sütü içinde bebeğin midesine gitmektedir. mide son derece asidiktir. ancak bu mikroveziküller o kadar dayanıklıdır ki bu mide asidinde parçalanmamaktadırlar. eğer parçalansalardı içindeki mrna ve revers transkriptaz enzimi (bir proteindir) alt parçalara ayrılacak ve kana bu alt parçalar geçecekti. böylece bu mikroveziküllerin bir fonksiyonu olmayacaktı. oysa bu mikroveziküller midede parçalanmadan bağırsağa kadar gelmektedirler. bu mikroveziküllerin büyüklüğü 55 nm kadardır. 60 nm’den küçük olduğu için bağırsaklardan kana caveolar endositoz adı verilen bir yolla geçmektedir. bu yol belli büyüklükten küçük olan yapıların geçmesine müsaade eden bir yoldur. burayı geçtikten sonra bebeğin hedef hücrelerine yine caveolar endositoz yolu ile geçmekte ve içindeki mrna ve revers transkriptaz enzimini endoplazmik retikulma vermekte ve buradan da hücre çekirdeğine gitmektedir. revers transkriptaz enzimi dna’da yer açmakta ve dna’nın her iki zincirine anne sütünden gelen mrna’yı şablon olarak kullanarak yeni geni yazmaktadır. bu mikroveziküllere süt transkriptomu denmektedir.

böylece anne sütü ile bebeğin genleri değişmekte, sütünü emdiği annesinden üreme dışında genler almaktadır.

bu genler yaklaşık olarak 14.000 tanedir ve bunlar aktif genlerdir. yani emziren kadın, emzirdiği çocuk doğurmadığı bir çocuk olsa bile yumurtası yoluyla değil, sütü yoluyla genlerini o çocuğa vermektedir. daha da ilginci bebeğe babadan gelen genler de sütannenin genleri ile değişmektedir. yani emziren anne gerçekten anne olmaktadır.

bunun neticesinde çok önemli bir durum ortaya çıkmış olmaktadır: sizi emzirenler ister sizi doğuranlar olsun isterse doğurmayanlar olsun, sizin gerçekten genetik anneni
zdir. sizi emzirenin hem emzirdikleri hem de doğurdukları sizin gerçekten genetik kardeşlerinizdir.
 
dizara, super bir makela, hatta sevindirici diye biliriz. demekki yumurta donasyonuyla doğurduğumuz çocuklarımızı ne olursa olsun sütümüzle besleyecez.
 
metafolin. homosistein değerine göre dozu değişiyor.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…