YURTDISINDA YASAYIP YOLUNU BULAMAMAK :( pişmanlıklar

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Yok Piraye hala anlamak istemiyorsun. Bazı konular yurtdisinda da kötü hatta bazı konular bazı ülkelerde turkiyede olduğundan daha kötü. Öyle.

Bu konudan bahseden HERKESI alamanci dayı pozisyonuna sokarak sadece ayrıştırıcı bir hale sokarsınız durumu. Karşındaki kişi kendini bilmezin teki degilse yazdığı şeyleri biraz ciddiye almayı denemek lazım. Yurtdisinda girilen depresyonun temelinin bu cennet algısı yüzünden olduğunu düşünüyorum. Sihirli değnek varmış gibi, her sey daha iyiymiş gibi. Değil yani değil. Belki %80 i daha iyi ama %20 sinin de kötü olabileceği ihtimalini kabul etmek lazım. Hatta eğer o %20lik kısım o kişi için kilit bir konuysa belki turkiyeye dönünce daha mutlu olacağını kabul etmek lazım. Dönüp daha az kazandığı halde daha mutluyum diyen de var inanır mısın? Ama burada biri yazınca aklını mi kaçırdın da bilmem ne de. Biri çıkıp ben döndüm şu şu sebepten mutluyum diyince mutlu olduğu sebeple bile dalga geçiliyor. Ya ben Türkçe konuşmayı özledim, güneş görmeyince mutsuz oluyordum diyor hemen karşı çıkılıyor ben anlayamıyorum yani insna kendisi önceliklerine karar verebilir. Yani biraz genel dertleşme oldu, sürekli göçmen gruplarında depresyon, dönme isteği postlari gördüğüm için ve oralarda yazmak istemediğim için burada anonim olarak iç dökmek istedim.
 
Haklısınız. Ben hala aynı şeyi söylüyorum. En iyi sağlık sistemi bizde. Asyayı çok bilmiyorum. Japonya ve Kore'nin çok iyi olduğunu duymuştum. Detaylarını bilmiyorum.
 
Evet kesinlikle biraz objektif bakmak gerekiyor. Şöyle anlıyorum insanları, ben de göçmeden önce kesinlikle her konuda daha üstün bir yere gideceğim, kurtulacağım gibi bir hissim vardı. Yansıtılan buydu çünkü. Bir kesim de çok çok kötülüyordu, dalga geçiyorduk hatta. Ama neymiş biliyor musun, her şey beklentiyle ilgiliymiş. Şöyle bir boy deniz kenarında yürüyüp, güneşli havada gezip, komşusuyla bir kahve içip sohbet edip dünyalar onun olanlar da var, bunu kabul etmek bu kadar zor olmamalı. Her gelmeyin bura kötü diyen de o akrabalar gelmesin diyen olmuyor yani gerçekten şartları uygun olsa turkiyede çok daha mutlu olacak onlarca kişiyle tanıştım. Ama işte buradaki mesleğin karşılığı turkiyede iş yapmıyor oluyor, e Türkçesi çok kırık, çocukları burada doğmuş mutlu ve onunla gelmek istemiyor. Kurulu düzen işte yani ne diyim çok güldük ama var

Bir yandan da özellikle benim gibi sonradan gelen insanlar için çok zor. Ya ev bulmak iş bulmaktan zor. 1 seneden fazla kiralık ev aradım, bak abartmıyorum bir eve başvurduk, kredi notu, cv, maaş bordrosu falan standart ekleniyor da adamlar aile fotosu ve evi neden istediğine dair niyet mektubu yazmışlar o eve o gün 20 kisi baktık, muhtemelen onlardan birine vermişlerdir. Biz en son bari ev alalım dedik onu da bulamadık, en son eşimin de benim de işimin coook uzağında başka bir şehirde ev yaptırıyoruz

E devlet, bankacılık, oturum bilmem ne işlerine hiç girmeyelim zaten. Almanya göçmen ülkesi olma şansını bence kaybetti. Diline bu kadar bağımlı, teknolojiye bu kadar karşı bir ülkenin çok şahane bir geleceği olmayacağı çok bariz. Bu kadar güzel reklamı yapılmasa çoğu kişi gelmezdi. Yine de ben %80memnunum o yanlış anlaşılmasın. Sadece insanların memnun olmama haklarını savunuyorum
 
Yengenc eğitiminden ötürü Weber ve bürokrasi ile ilgili okumaların mutlaka vardır diye tahmin ediyorum o yüzden teorik bağlamda düşünerek cevaplamani istiyorum, sence Almanya e devlet e nabız gibi uygulamalari niye kullanmıyor? Niye bürokrasiyi kolaylaştırmiyor? Teknolojisi mi yetmiyor? Bizden daha mi fakir parası mi yetmiyor? Yazılımcisi mi yok? Kağıt ısrafini mi seviyor? Vatandaşlarının konforunu Türkiye kadar düşünmeyen bir kafa yapısı mi var? Sırf vatandaşına eziyet olsun diye mi yoksa bu uygulamaların sebep sonuçlarıni, olasılıklarıni çok iyi analiz ettikleri ve temelde kendi vatandaslarinin refahını ve güvenliğini hedef aldıkları için mi? Peki gelişmiş ülkelerin bize nazaran daha fazla konut sıkıntısı yaşaması? ev bulma satın alma, kiralamanin daha çetrefilli ve zor olmasinin nedeni inşaat yapmayı bizim kadar bilmemeleri mi? Ev bulmayı kolaylaştıracak kadar çok sayıda projeye paralarının yetmemesi mi? İnşaat mühendisi veya arazi sıkıntısı yaşamaları mi? Yoksa başka bişey mi?
 
Anlıyorum balım çok iyi anlıyorum da anlatamıyorum işte, cunku anlatan yerlerimi seviyorum genelde konu sahibi özelinde yorum yaptığım için şu sebepleri böyle güzel ifade edebilen hiç kimseye dönme demedim demem, ama hissettiğim ve iyiliğini istediğim bir uyeyse kalmaya çalis demisimdir yani Ama bundan sonra tövbe demem, ben seni çok iyi anladım ...
 

Ayni hayal kirikliğini halam yaşadi. Düğünüme İstanbul'dan kalkip geldi. Bizde daha yeni aldığımız eve tanişiniyorduk.

Evimi fazla beğenmedi.
Kiç kadar ev. Mutfak küçük ve misafir tuvaleti yok.
84m2 ev + kücük bir bahçesi var. Düz yeni yapilan sevimsiz bir ev yani.
Fiyatinin 490.000 € +Faiz olduğunu öğrenince bayilacakti kadin.
Bizi villada yaşiyor saniyordu galiba :)
 
Bu konu da bizim sohbet konularimizdan biri aslında. Neden koca almanya böyle kağıda bağlı yaşıyor diye.
Bence bir sebebi kişisel verilerin korunmasi olabilir. Son işim devlete bağlı bir işti. Elimin altında istediğimiz herkesin adresini bulabileceğiniz, vukuatli nüfus kaydına bakabilecegimiz bir sistem vardı. Diğer arkadaşların sisteminde bir kişinin aile üyelerinin tüm gelirini, hatta aldığı motoru, miras payı olan arsalari bile kontrol edeceği bir sistem vardı. Belki polislerde daha kapsamlisi vardır. Yani kişisel bilgilere ulaşmak inanılmaz derecede kolay. Zaten edevlet bilgilerimizi satıldığı da kanitlanmis bir gerçek:)
Sanırım almanya da kendi içinde bu konuda ikiye ayrılmış durumda. Mesela yillar once german wings pilotu, aslında psikolojik olarak uçamaz raporu varken kişisel hakları koruma gereği bu bilgi adamın iş yeriyle paylaşılmamış. Sonuç olarak Adam içi dolu bir uçağı dağlara çarpıp intihar etmişti. Bu olay sonrasında kişisel bilgilerin gizliliğinin düzeyi hakkında sanırım biraz tartışmalar yaşanmış ama sonra ayni yoldan devam etmişler.
Gibi gibi gibi... bizde ise daha birkaç sene önce sağlık ocakları kan testi pozitif çıkan kızların ailelerine ulaşıp gebelik takibi için gelmelerini söylüyordu ki ne büyük olaylar olmustu zamanında. Bir doktor (ya da sağlık sistemine erişimi olan herhangi bir calisan) senin aslında sana özel olan sağlık geçmişine erişebilir.
Benim genel görüşüm dijital olarak veri güvenliğini korumanın imkansiz olduğu yönünde . Benim çiçeğimin olaya tepkisi de;
"Isteyen istediğini bilsin ne güzel işte" şeklinde
Ki bence bu devirde her şey onlineyken is yerinden izin isteyip devlet dairelerine, bankalara gitmek, her işini elden halletmek , posta beklemek falan amelelik:)




*bir diğer sebebi yaşlı nüfusun çoğunlukta olması da olabilir. Yaşlıların teknoloji ile işi yok, her şey dijitallesse sıkıntı yaşayabilirler. Benim sevgilimin babasının cep telefonu bile yoktu. Yurtdisindayken ankesorluden ariyormus ailesini:) Şimdi turkiyeye taşınıyor, görüntülü konuşuruz diye ilk defa telefon ve hat aldı babasına. Adam sadece whatsapptan arama yapmayı biliyor telefonda. Ki yasi da 65 falan, öyle çok yaşlı değil. Rahmetli annesinin de cep telefonu yokmuş. Kırsal kesimlerde teknolojiden uzakta hala eski usul mektupla dünyaya bağlanan insanlar da var.


* teorik demişsin pratik oldu benimki
 
Geçinemedikten sonra ne yapayım güneşi, kumsalı, sıcak iklimi? 10 yıldır çalışıyorum. Ne arabam var ne evim. Avrupa'daki ve Amerika'daki yeni yetme çocuklar yaz harçlıklarını birleştirip 3-4 yaşında arabaya biniyor ya. 30 yıl mortage çekip giyim taksidi öder gibi ev alıyorlar. Bizdeki gibi 3 yıl kredi verilip aylık 70 80 bin euro istenmiyor ev kredisi için. Yurtdışında yaşayanlar en kötü sağlık sistemi iyi, bir uçakla gelip sizde tedavi olurum diyor. Lükse bak. Bizde paran yoksa git özele bakayım. Geçen sene kardeşim florence'da kadınsal hastalık yüzünden ameliyat oldu. Şirketinin yaptığı kapsamlı özel sağlık sigortası olmasa 500 bin icerdeydi. 500 bin ya. Ülke bitmiş durumda. Geçinemiyorsan, et yiyemiyorsan, tatile köyüne bile gidemiyorsan, çocuğuna iyi kalite bir spor ayakkabı alamıyorsan, ayağını yerden kesecek araba alamıyorsan, ileride emeklilikte kiralarda sürünmemek için bir 1+1 ev bile alamıyorsan yemişim güneşi, kumu, kumsalı.

Keşke şu memnun olmayan kişilerle yer degiştirebilsem. Vallahi gönülden istiyorum. Bir maaşla telefon bile alamadığın ülkede asla yaşamak istemezdim. Sağlık sistemi imiş. Özele paran yoksa devlette de artık sağlık sistemi yok. 40 yıldır büyük şehirde yaşıyorum. Yurtdışındakilerden bin kat iyi sağlık sistemini biliyorum. Bu hayatı çok pahalıya yaşıyoruz. Çevre pislik içinde, ekonomi bitmiş. Kıytırık arabalar 15 yillik bile 500 bin. Almanya'da trafiğe çıkmayacak arabalar asgari ücretin 30 katına satılıyor. Evler uçmuş. Arkadaşım tek maaşla Romanya'da ev alabildi. Biz eşimle asla burada alamayız ki çocuk yok. Ülke bitmiş. Ne güneşi, kumsalı ya..işte bu konuları bu yüzden takip etmek istemiyorum. Sağlık sistemi iyiymiş uçakla gelinirmis. Biz geçinemiyoruz diyoruz sağlık sistemi iyi diyorlar Beni anca burada yaşayanlar anlar.
 
Son düzenleme:
Bu yazını var ya duvarıma yapıştırsam yeridir Ben geçenlerde burada artık Türkiye'den iş bakmaya başladığımı söylediğim için neredeyse aptal demedikleri kaldı, seviyem o kadarmış ondan başaramıyormuşum vs.. Ya isteyen başarsın mutlu olsun bana ne herkesin hayattan beklentisi farklı bir türlü kabul edemedik şu hayatta farklı renklerin de olduğunu. .
 
Aslında işe alımda DLR psikolojik testi yapılıyor. German wings pilotuna sonradan mı uçamaz raporu vermişler? Düzenli olarak yapılmıyor, sadece işe alımda deniyor çünkü.
 
İnşaat için konuşuyorum Türkiye'de yapılan bu Toki tarzı evler inşaat değil. New York'taki gökdelenler 150 sene önce yapılmaya başlamış. Şehir dışındaki evlerde pırıl pırıl. Ama Avrupalılar binalarını koruyor. Yıkmıyorlar. Tadilat yapıyorlar. Ben birinin evine gitmedim ama kaldığım otellleri hiç sevmedim. Eski püskü. Bizde 3 yıldız niteliğindeki oteller orda 5 yıldız.
E-devlet meselesine de gelince yabancılar bizim gibi değil. Beklemeye alışkınlar. Amerika'da restaurantta da beklersin. Ama hukuk sistemi tahminim bizden hızlı işliyordur. Bizde en basit dava 3 senede bitiyor. 10 sene süren dava da var. Bir de jüri olayı bence süper. Bizde türlü entrikalar dönüyor..
 
Can günvenliği de yok üstüne. Çok üzücü
 
Olsun ben okurken çok keyif aldım her yorumun gibi, buradaki diğer üyeleri Weberle makrososyoloji bilmemneyle bogmak istemem o yüzden kısaca şöyle yanitlayayim, bürokrasinin bizde bu kadar kolay ve hızlı olması milli güvenlik, kişilik hakları ve uzak vadede toplumsal refahın yok sayıldığı bir gelecek inşaasinin göstergesi...Gelişmiş ülkelerdeki konut sıkıntısı da temelde aynı şekilde, laz müteahhit veya çimento eksikliğinden değil , uzun vadede toplumun çevrenin kültürün , sağlığı güvenliği , doğal kaynakların korunması ve uzak vadede yine kendi vatandaslarinin refahi hedeflendiği için yaşanıyor...Yani aslında bizim ülkede onlara nazaran şu anda iyi zannettigimiz şeyler bile bizim çocuklarımızın hayatindan guvenliginden geleceginden çalınarak yapılıyor....
 

maalesef gerekçesi bu olamaz. ülkemizde bu durumlar "kaza ile" oluyorken bazı Avrupa ülkelerinde (yanılmıyorsam UK'de de) şeffaflık ilkeleri gereği birçok bilgi kamu ile paylaşılmaktadır.
örnek vermek gerekirse ben burada yaşadığım ülkeyi dahi söylemekten imtina ediyorum. zira biraz bağlantı kurabilen birisi adımı soyadımı ve buna bağlı olarak çalıştığım yeri, bana ve eşime ait şirketi, şirketin cirosunu, ev ve ofis adreslerimi ve hatta demirbaş dökümünü dahi bulabilir.
bu gibi bilgilerin şeffaflığı, vergi mükellefi olarak benim suistimal edilmeyeceğime emin oldukları bir sistem inşa ettiklerine olan inançlarından ileri geliyor herhalde.
Öte yandan benim yaşadığım ülkede Almanya'daki gibi büyük bir bürokratik direnç de yok ve e-devlete geçiş süreci uzun ve maliyetli olacağı için güvenlik ve refahı sağlayama şartını şu anda sağlayamadılar gibi görünüyor.
 
Can günvenliği de yok üstüne. Çok üzücü
Yok. O da yok. Gene sinirim bozuldu. Ama şu konuda anlıyorum burayı övenler çoğunlukla orada doğup büyüyenler, burada hiç yaşamamış olanlar. Bizim yaşadığımız sorunları hiç yaşamadılar. Ondan tam anlaşılamıyor. Burada yıllardır yaşamak ile yılda 1 yaz sezonu tatile gelmek çok farklı şeyler. Buradan gidenler ülkenin ne halde olduğunun çok daha farkında.
 

Yazdiklarina katiliyorum ayrica almanyada toplum çok yaşlı.

Belki cirkin bir bakış açısı ama Babyboom jenerasyonu yavaş yavaş göçüp gidiyorlar.
Coğu büyük 3-4 odali evlerde, 30 yildir tek başına yaşiyorlar. Eski sözleşmeleri olduģu için taşinmiyorlar (kiraları 40 yıllik sözleşmeye denk)
Boomerlar göçüp gittikçe ortada olan emlak sorunu kayip olacak.
Hem kiralik evler boşalacak hemde müstakil evi olanlardan çoluğa cocuğa miras kalacak.
Coğu alman arkadaşim konut almiyor çünkü anne/babalari veya nene/dedeleri vefat ettikten sonra miras yoluyla 1-2 müstakil ev sahibi olacaklar. Bu olay göçmenler için geçerli değil. Bizimkiler parayi zamaninda köye gömmüş:)
 

Sonradan goctum, nitelikli gocmenim. Hatta hamileligimin 2.trimesterini gecen sene Turkiye'de gecirdim. Sizin ovmek dediginiz Turkiye ile ilgili hicbir olumlu yorumu kabul etmemeniz, Turkiye'nin de olumlu olan taraflarini gormek istememeniz. Madem Amerika firsatlar ulkesi mesela, madem Turkiye'de bu kadar mutsuzsunuz ee buyrun gelin burada deneyin sansinizi :) Ama kisisel tecrubeme dayanarak, ulkeden cikinca sihirli degnekle mukemmel bir hayata kavusacagini sanan 1.nesil gocmenlerin sonu genelde derin bir hayalkirikligi ve depresyon oluyor.

Her yerin olumlu ve olumsuz ozellikleri var. Size gore hangisi daha agir basiyorsa onu tercih edersiniz ama bu hali hazirda var olan olumlu ozelliklerin oldugu gercegini degistirmiyor, ben bunu anlamaktaki dirence karsi direniyorum acikcasi.
 
Bizde ise bu süreç güvenlik şartı tamamen yok sayılıp atlanarak maliyet minimuma indirilerek apar topar tamamlandı. Peki Neden? Çunku cennet
 
Bizde ise bu süreç güvenlik şartı tamamen yok sayılıp atlanarak maliyet minimuma indirilerek apar topar tamamlandı. Peki Neden? Çunku cennet

e-devlete geçildiği yıllarda biraz durum nedir diye incelediğimde henüz e-devlete geçme aşamasında olan 1.3 milyonluk Estonya'nın prototip olarak kullanmaya başladığı ve dolayısıyla küçücük ülkenin bile henüz riayet etmediği sistemi devşirdiklerini görmüştüm. o denli devşirmişler ki kimlik kartları dahi bir kopyası idi. sonradan Estonya kimliği AB'ye uyumladığı için aynı olmaktan çıktı.
evet, ülkenin yoğun nüfusu bu denli yoğunken bürokraside bazı basamakları bypass etmek daha makul geliyor olabilir kulağa ama sibergüvenlik kavramının dahi yeni yeni farkındalık kazandığı ülkede (ay cümlenin devamını getiremiycem. içim şişti)
konu özelinde konuşmak gerekirse, benim dört çocuğum olsa idi, cennet vatanın sağlık hizmetleri ve güzel kumsalları gibi velinimetlerinden yararlanırdım ama ülkemda aldığım diploma üzerinde inat etmeyip gidip garsonluk yapar, yine de çocuklarımı Amerika'da okuturdum. Gerçi Amerika hiçbir zaman benim için seçeneklerim yer arasında alacak bir şık olmadı ama şu anda eldeki mevcut durum bu.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…