Merhaba. Öncelikle sağlıklı yaşam için attığınız adımda başarılar diliyorum.
Şöyle bir şey okudum;
"Hiç hayvansal gıda yemeyen insanlarda B12 vitamini, taurin, omega-3, karnitin ve koenzim Q-10 gibi önemli besi unsurlarının eksikliği oluşabileceği için bunların mutlaka takviye edilmesi gerekiyor. Aksi halde saf vejetaryenlerin uzun yaşaması mümkün değil."
Bu tür bir eksikliğin oluşabileceğinin mutlaka farkındasınızdır. Bu sebeple takviye ürünler alıyor musunuz?
Kolay gelsin.
Vegan beslenerek 35 kilo verdi
Babasının kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmesine tanıklık eden Attila Hildmann, bu yüzden 20'li yaşlarının başında kırmızı et, tavuk, balık, süt, yumurta ve benzeri hiçbir hayvan kaynaklı besin maddesini tüketmemeye karar verdi. O günden bugüne beslenmesine ve sporuna dikkat ederek tam 35 kilo veren Hildmann, Almanya'nın bir numaralı vegan aşçısı
ON yılı aşkın süredir hiç bir hayvansal ürün tüketmeyen Attila Hildmann, yazdığı yemek kitapları ve katıldığı talk showlarla son zamanlarda adından çokça söz ettirir oldu.
Veganların sevilen ismi 31 yaşındaki Hildmann, yemek pişirme tutkusunu bir uzmanlık alanı haline getirdi. Berlin Freie Üniversitesi'ndeki fizik doktorasına devam eden Hildmann'ın geçtiğimiz aylarda tamamlayıp yayınladığı Vegan For Fit (Zinde olmak için vegan) adlı beşinci yemek kitabı Amazon'un en çok satan kitapları arasında.
Attila Hildmann ile Wiesbaden'daki VeggieWorld fuarında buluştuk. Hildmann öğlenleyin fuar katılımcılarıyla beraber yemek pişirmiş, salonu dolduran 500'ü aşkın katılımcı yer bulmakta zorlanırken, pek çok kişi salona dahi girememişti. Daha sonra standa geçerek iki saati aşkın bir süre kitapları imzalayan Hildmann fuarın en sevilen ismiydi.
Babasının vefatıyla veganlığa yöneldi
Attila Hildmann 12 yıldır vegan, yani hiçbir hayvansal ürün kullanmıyor. Et, peynir, süt, yumurta ve benzeri hayvansal kaynaklı hiç bir besinin onun mutfağında yeri yok.
Hildmann'ın bu radikal kararı almasında en önemli etken babasının trajik vefatı. İsveç'teki kayak tatillerinin ilk gününde babasının Attila'nın gözleri önünde düşerek kalp krizi geçirmesi ve hayatını kaybetmesi onu derinden etkiliyor.
"Babam hayatın ve iyi yemeğin tadını çıkarmaya bayılırdı. Fakat beslenmesiyle yüklendiği kolestrol miktarını vücudu taşıyamadı. Bu durum beni farklı bir beslenme modeli aramaya itti. Kalp ve dolaşım hastalıklarının tedavisine inanılmaz rakamlar harcanıyor. Hem hastalar hem de yakınları bu hastalıklar yüzünden büyük acılar çekiyorlar. Aslında hayvansal kaynaklı gıdaları içermeyen bir beslenme modeli hem lezzetli hem sağlıklı" diyen Hildmann, vegan beslenmeyle insanların ve hayvanların acı çekmediği bir dünyanın mümkün olduğunu belirtiyor.
Cildi güzelleşti, saçları gürleşti
Gittikçe popülerleşen vegan beslenme akımına şimdiden katılmış olan ünlülerin sayısı hiç de az değil. Natalie Portmann, Bill Clinton, Mike Tyson ve Pamela Anderson'ın vegan ünlüler arasında olduğunu belirten Hildmann,
"Eski damak alışkanlıklarını bırakmak kolay değil. Ama haftada bir gün ya da her gün bir öğün hayvansal kaynaklı olmayan besinler tüketerek önemli bir adım atmak mümkün. Vegan beslenmeye başladığımdan beri cildim çok daha güzelleşti, akne problemlerim azaldı. Saçlarım gürleşti. Kendimi çok daha zinde hissetmeye başladım, depresyon ve benzeri sıkıntılarımdan kurtuldum. Bunda katkı maddesi içeren ürünleri kullanmamamın da etkisi var. Ayrıca spor yapmayı ihmal etmiyorum. 2011 yılında yüzme, bisiklet ve koşudan oluşan yarı Ironman Triatlon'a katıldım. Yeni hedefimse önümüzdeki yıl Wiesbaden'da gerçekleşecek olan Ironman'a katılmak."
Vegan beslenmeye başladığı ilk yılda 20 kilo veren, ilerleyen yıllarda 15 kilo daha zayıflayan Hildmann, bu sayede 105 kilodan 70'e indi.
Vegan beslenmek neyi değiştirir?
Vegan beslenmek sadece vücudumuza giren kolestrol oranını azaltarak daha sağlıklı olmamızı sağlamıyor, aynı zamanda yağmur ormanlarının yok olmasının, iklim değişikliğinin ve korkunç koşullarda olan hayvan çiftliklerinin önüne geçebilmek için de etkili bir alternatif olarak görülüyor. Attila Hildmann bu konuda şunları aktarıyor:
"İklim değişikliği ve buzulların erimesinin temel sebebi hayvan yetiştiriciliği. Bu faktörün dünya üzerindeki tüm otomobil, uçak ve gemilerin iklim üzerinde yaptığı değişiklikten çok daha fazla olduğu Birleşmiş Milletler'in raporlarıyla da açıklanmış durumda. Hayvanların ana besin maddesi olarak kullanılan soyanın üretilmesi içinse yağmur ormanlarının katledilerek tarım azasi olarak kullanılması söz konusu. Organik soya ürünleri ise Avrupa'da üretildiğinden yağmur ormanlarını tehdit etmiyor."
Vegan beslenme su kaynaklarının korunmasını da sağlıyor çünkü bir kilogram et üretebilmek için 15 bin litre su gerekirken bu rakam bir kilogram buğday için bin 300, bir kilogram patates içinse 255 litre.
30 günde 100 kişide 500 kilo yağ eridi
Attila Hildmann'ın öz anne-babası Türk fakat kendisini Alman bir aile yetiştirdiği için hiç Türkçe bilmiyor. Berlin'de yaşayan Hildmann son kitabı Vegan for Fit'te yer alan yemek tariflerini uygulayarak kilo vermeyi hedefleyen 100 kişiyi internet ortamında biraraya getirdi. 30 gün boyunca kitapta yer alan tarifleri yapan 100 kişi bir ayın sonunda toplamda 500 kilo kaybetti.
"Katılımcıların çoğu kendini çok daha iyi hissetmeye başladıklarını açıkladı" diyen Hildmann şunları söyledi:
"Bu süreçte kolesterol, hormon, boya maddesi, emülgatör ve boş karbonhidrat içeren hiç bir besin tüketmeyen katılımcıların çoğu nörodermatit ve migren gibi sıkıntılarını bir ay boyunca yaşamadıklarını aktardı. Kitaptaki tarifleri deneyenler vegan beslenmenin ne kadar lezzetli olabildiğini de gördüler."
Attila Hildmann'ın kitabındaki en favori yemek tarifi ise buğday yerine kabaktan yapılan makarna tarifi ve kırmızı şaraplı tofu bolonez. Kitapta ayrıca patates yerine kabak kızartması, sütsüz dondurma gibi oldukça farklı yemek ve tatlı tarifleri de bulunuyor.