Kategori: Diyet

  • Ev Kadınları Neden Kilo Alır?

    Ev Kadınları Neden Kilo Alır?

    Neredeyse tüm ev kadınları evlendikten sonra en az 5 kilo alıyor. Şişmanlık hastalığına en fazla ev kadınlarının yakalandığına dikkat çeken Dr. Ayça Kaya, sebepleri açıkladı…

    Dr. Kaya, ‘Saatler boyu kendini mutfağa hapseden kadın bir yandan çeşit çeşit yemek hazırlayıp bir yandan da her yaptığının tadına bakarsa toplamda epey fazla ‘göze gelmeyen kalori‘ almış olur.

    KEKLER, BÖREKLER

    Ana öğünler kadar kalori alınan ama farkında olunmayan iki yeme alışkanlığı da öğleden önce ve öğleden sonra yenen abur cuburlardır. ‘Ben abur cubur yemem‘ demeyin, çünkü çocuğunuzun müptelası olduğu o abur cuburlar ne ise, sizin yaptığınız poğaçalar, börekler, kekler de o demek oluyor! Yani sonuçta çocuğunuzla sizin aranızda davranış olarak aslında bir fark yok, sadece aldığınız kalorinin kaynakları farklı’ dedi.

    ÜŞENMEYİN

    Annelerimiz sabahtan akşama kadar elde çamaşır yıkardı’ diyen Dr. Kaya, ‘Çamaşır makineleri, elektrik süpürgeleri, kurutma makinaları, buharlı yer siliciler… Artık ev işleri sırasında harcanan enerji yarı yarıya indi, her şeyi parmağımızın ucuyla, enerji harcamadan yapabiliyoruz.

    Ev hanımlarının en büyük yanlışı ev işleriyle aşırı meşgul olup, egzersize zaman bırakmayışları. Ya da şuna kısaca ‘her işe vakit ayırıp spora üşenmek’ diyelim. Oysa günde sadece 30 dakika! Her gün yarım saat tempolu yürüyüş ‘kilo kontrolü ve sağlık‘ demek. Ev kadınlarının ne yazık ki en sık yaptığı sosyal etkinlik olan kabul günleri için kalori yükleme seansı desek sanırım yanlış söylemiş olmayız. Hanımlar birbirileriyle ‘en çok çeşidi kim hazırlayacak?’ yarışına girer, kabul günleri bir rekabet atmosferine dönüşür. Oysa misafir ağırlamanın da sağlıklı yöntemleri var’ şeklinde konuştu.

    EN İYİ İŞTAH KESİCİ TARÇIN

    Alternatif yemekler araştırın, konuklarınızı da yeni keşifler konusunda teşvik edin. Hamurlu, yağlı, bol şekerli gıdalar yerine sebzelerden meyvelerden yapılan farklı, lezzetli ve sağlıklı seçeneklere yönelin. Çeşidi azaltın. Masayı onlarca yiyecekle donatmak zorunda değilsiniz, sizi gerçekten seven ve sağlığını önemseyen konuklarınız bunu saygısızlık olarak addetmeyecektir. Farklı, ilginç ve özenle yapılmış birkaç sağlıklı yiyecek, masaya yayılmış onlarca börek çörekten daha çok ilgi görecektir emin olun. Yemeklerinizi hazırlarken tuzu ve yağı azaltın. Kızartmalardan vazgeçin, mayoneze veda edin. Şekere alternatif tatlandırıcılar kullanın. Pekmez, hurma, tarçın gibi. Israrcı olmayın. Misafirlerinize, onlara ne kadar değer verdiğinizin kanıtı, yemek konusunda ısrarcı olmak değil, onların sağlığını göz etmek demek olduğunu unutmayın. Porsiyonları küçültün. Çayınıza tarçın katın, tarçın iyi bir iştah kesici. Yemeklerinizde protein, sebze, meyve ve sütten yapılmış gıdaların olmasına özen gösterin. Sofranız ne kadar renkli olursa o kadar sağlıklı olacaktır.

    Diyet Listeleri için tıklayın !

  • İnce bir gelin olmak istiyorsanız

    İnce bir gelin olmak istiyorsanız

    Eğer istediğiniz gelinliği fazla kilolarınız nedeniyle giyemeyeceğinizi düşünüyorsanız, sakın üzülmeyin! Biraz çaba ile sağlıklı ve ince bir gelin olabilmeniz mümkün.

    İlkbaharın gelmesi ve hava sıcaklıklarının artması ile birlikte düğün sezonu da yaklaşıyor. Masal gibi bir düğünden sizi alıkoyacak tek faktörün, istediğiniz gelinliği giyememek olduğunu düşünüyorsanız umutsuzluğa kapılmayın. Alman Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Şeber, gelin adaylarına kısa sürede ve sağlıklı kilo vermenin yedi altın anahtarını şöyle sıralıyor:

    1′inci anahtar: Kahvaltı 
    Güne kahvaltı yapmadan başlayanların yağ depolama riskinin daha fazla olduğunu aklınızdan çıkarmayın. 1–2 dilim peynir, söğüş sebzeler ve 1–2 dilim tam tahıl ekmeğinden oluşan bir kahvaltı metabolizmanızı harekete geçiriyor.
    Kahvaltı yapmaya vaktiniz yoksa; süt ve bir porsiyon meyve de ideal bir seçim.

    2′nci anahtar: Ara öğünler 
    Yemek yedikten üç saat sonra kan şekeri düşmeye ve metabolizma yavaşlamaya başlıyor. Bu durumu engellemek için yapmanız gereken ana öğünlerin arasına 2-3 saat ara ile ara öğünler yerleştirmek. Ara öğün vakitlerinizi dışarıda geçiriyorsanız, çantanıza 1-2 adet taze veya kuru meyve atın; diyet kraker de olabilir.

    3′üncü anahtar: Çiğ Sebzeler
    Gün içerisinde veya geceleri televizyon izlerken iştahınız kabarıyor, kendinizi çok aç hissediyorsanız, çiğ sebzelerden yararlanın. Salatalık, domates gibi çiğ tüketilebilen sebzelerin kalorisi oldukça düşüktür. Bu nedenle rahatlıkla atıştırabilirsiniz.

    4′üncü anahtar: Tam Tahıllar 
    Tam tahıl ürünleri olan tam buğday ve tam çavdar ekmeğinin zayıflamaya olan yardımcı etkisi birçok bilimsel araştırma ile kanıtlanmış durumda. Beyaz ekmek yerine tam tahıl ekmeklerini tercih edin.

    5′inci anahtar: Su 
    Öğünlerden önce içeceğiniz bir bardak su, midenizde basınç yaratarak kendinizi daha tok hissetmenizi sağlayabilir.

    6′ncı anahtar: Düşük Glisemik İndeks 
    Yapılan bazı çalışmalar, diyetin glisemik indeksinin azaltılmasının karın bölgesinde yağlanmayı azaltabileceğini gösteriyor. Günde en az beş porsiyon sebze-meyve tüketmeniz ve beyaz un-beyaz şeker içeren ürünlerin kullanımını kısıtlamanız gerekiyor.

    7′nci anahtar: Hareket 
    Günlük enerji harcamanızı artırın. Eğer spor yapma imkânınız varsa fırsatları değerlendirin. Spor yapmaya imkân bulamıyorsanız, günde bir saat yürüyüş yapmaya çalışın. Vitrinlere bakmayı yürüyüşten saymayın. Çünkü yürüyüş ile yağ yakabilmeniz için en az 30 dakika orta tempoda yürümelisiniz.

  • Zayıflamak için uyku düzeninize ayarlayın

    Zayıflamak için uyku düzeninize ayarlayın

    Uyku insanoğlunun vazgeçilmezi. Vücudun kendini yenilediği, kas yapım ve onarımının devam ettiği zaman dilimi uyku. Gün boyunca uyuduğumuz uykunun süresi de vücut ağırlığımız ve vücut yağ oranımız ile yakından ilişkili. Yeterli uyuyamayanların kilo alma riskinin daha yüksek olduğu kanıtlanan bir bilimsel gerçek.

    Yapılan son araştırmalar günde 8 saat uyuyanların 5 saat uyuyanlara göre yüzde 56 oranında daha fazla yağ kaybettiklerini ortaya koydu. Ayrıca günde 5 saatten az uyuyanların, normal uyku süresini tamamlayanlara göre günde ortalama 300 kalori fazla aldığı da biliniyor. Bunun tek sebebi uyuyamamanın verdiği gerginlik veya uyanık kalmak ile harcanan enerji değil. Uykusuzluk, iştah dengesini alt üst edebiliyor. Yine yeterli uyumayanların tatlı besinlere daha fazla ihtiyaç duyduğu da biliniyor. Eğer uykusuzluk çekiyorsanız, gözlerinizi kapatıp koyun saymanıza gerek yok. Bazı besinleri ve içecekleri tüketmek daha rahat uykuya dalmanıza yardımcı olabilir.

    İşte rahat bir uyku için beslenme önerileri:

    Süt için:

    Yıllar boyu uyku annenizin uyku öncesi size süt getirmesinin bir sebebi var. Süt ve süt ürünleri içerdikleri triptofan isimli aminoasit sayesinde uykuya daha kolay dalmanızı sağlıyor. Triptofandan zengin diğer besinler ise kuruyemişler, muz ve bal. Masum karbonhidratlar tüketin: Karbonhidratlı yiyecekler, süt ürünlerinde bulunan triptofanın uyku süresince kanda maksimum düzeyde kalmasına yardımcı oluyor. Geç saatlerde yanlış karbonhidrat tüketimi ciddi anlamda kilo almanıza yol açabilir, bu nedenle masum karbonhidratları tercih etmek gerekiyor.

    Çoğu insanın sıklıkla yaptığı gibi peynir-ekmek ikilisi yerine; süt ve müsli, yoğurt ve kuru meyve, ayran ve 1-2 kraker daha sağlıklı ve masum seçimler. Ara öğün tüketin: Yatmadan 1-2 saat önce tüketeceğiniz hafif bir ara öğün uykuya dalmanızı kolaylaştırır. Bu saatlerde tüketeceğiniz ağır yiyecekler ise midenizde fazla doluluk yaratacağından uykunuzu iyice kaçırabilir.

    Az yağlı besinler tercih edin:

    Özellikle akşam saatlerinde tüketilen kızartma, kavurma, fast-food gibi yağ içeriği yüksek besinleri tüketenlerin uyku döngüsünde daha fazla sorun yaşadıklarını biliniyor. Bunun sebebi; yağ vücutta çok uzun sürede sindirildiğinden ötürü gece boyu devam eden sindirim aktiviteleri. Bu nedenle rahat bir uyku için akşam çok yağlı besinleri tüketmekten kaçınmanız gerekiyor.

    Gizli kafein kaynaklarına dikkat edin:

    Aşırı kafein alımının uykusuzluğa sebep olabileceği uzun zamandan beri bilinen bir gerçek. Fakat uykuya yakın saatlerde sadece kahveden uzak durmak yetmiyor. Çay, yeşil çay gibi diğer kafein içeren içeceklere konusunda da dikkatli olmak gerekiyor. Ayrıca çikolata, birçok asitli içecek hatta kafeinsiz kahvede bile bir miktar kafein var. Ciddi anlamda uykusuzluk çeken biriyseniz, kafeinli içecekleri yatma saatine 6 saat kala tamamen kesmeniz uykuya dalmanızı kolaylaştıracaktır.

    Güncel diyet haberleri için tıklayın !

    İlacınızdaki kafeine de dikkat:

    Bazı idrar söktürücüler ve soğuk algınlığı ilaçları kafein içerir. Genelde içerikleri kafein birkaç kupa kahveye eşit gelir. Bu nedenle herhangi bir sebeple kullandığınız bir ilaç varsa kafein içerip içermediğini kontrol edin, eğer içeriyorsa doktorunuza danışarak ilacı alma saatinizi değiştirin.

    Alkol aldıysanız su için:

    Alkollü içecekler bir anda uykuya dalmanızı sağlayabilir ama uyku kalitesini düşürür. Alkol alımı sonrası uykuda; gece terlemesi, sık uyanma, kabus gibi sorunlar daha çok görülür. Bunun sebebi alkolün vücutta yarattığı dehidrasyon yani aşırı sıvı kaybıdır. Alkol aldıysanız, yatmadan önce birkaç bardak su içmeye özen gösterin. Uykusuzluk problemi çok ciddi olanların, alkollü içeceklerin tüketimini yatma saatine 6 saat kala kesmeleri daha sağlıklıdır.

    Diyet yapan uykusuna dikkat etsin yazısı için tıklayın !

    Diyetisyen &Yaşam Koçu Gizem Şeber

  • Salatalık Zayıflatır mı?

    Salatalık Zayıflatır mı?

    Fazla kilolarınız ile artık vedalaşmak istiyorsunuz ve bunu fazla zorlanmadan yapmanın peşindeyiz. Çevrenizdeki tüm arkadaşlarınız size salatalık yemenizi öneriyor, peki gerçekten salatalık yiyerek zayıflamak mümkün mü yoksa bu bir halk efsanesi mi?

    İnsanlar salatalığın kilo aldırmayacağına dair inanışları, kısmen doğrudur. Salatalık özellikle yoğun su yapısı nedeni ile kalori yönünden diyete oldukça uygun bir sebzedir. %96′sı su olan salatalığın (ortalama büyüklükte), yaklaşık olarak kalori değeri 40-45 civarındadır. Bu nedenle diyet programlarının ara öğünlerinde sıkça kullanılır. Diyet yapmaya yeni başlamışsanız; ara öğünlerde yiyeceğiniz birkaç tane salatalık ile hem bir sonraki öğüne kadar açlığınızı bastırmış hem de düşük kalorili bir besin yediğiniz için kilo vermenizi kolaylaştırmış olursunuz.

    Bu aşamada unutulmaması gereken nokta; herşeyin aşırısının zarar getirdiğidir. Kilo vermek için “ana öğünlerde” bile sadece salatalık yemek, kilo vermeyi zorlaştırdığı gibi sağlık açısından da son derece zararlıdır.

    Ülkemizde salata tüketirken yapılan en büyük yanlış, salatalığın kabuklarını soymaktır. Tüm sebzelerde olduğu gibi salatalıkta da kilo vermek için ideal olan lifler bulunur. Diyet listelerinde sebze ve meyvelerin tavsiye edilmesinin ilk nedeni içerdikleri liflerdir. Sebze ve meyvelerin içerdikleri lifler, sindirim sisteminde çok fazla su çekerek şişerler. Hacmi muazzam oranda artan lifler, daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Bu nedenle salatalığın tüm lifi kabuğunda olduğundan, kabukları ile birlikte tüketilmesi gerekir. Kabukları soyulmuş bir salatalık yiyeceğinize, bir bardak su içseniz aynı süre tokluk hissi yaşarsınız. Zira kabukları soyulmuş bir salatalık, bir bardak sudan başka birşey değildir.

    Salatalık yemekten sıkıldıysanız kendinize yeni alternatifler üretin. Ara öğünde içtiğiniz bir kase cacık hem içinizi ferahlatarak tok kalmanızı sağlayacaktır hem de güzel bir alternatif olacaktır. Ayrıca kahvaltıdan yarım saat önce içeceğiniz bir bardak salatalık suyu sayesinde, sindirim sisteminizi yemeğe hazırlayarak daha kolay kilo verebilirsiniz. Salatalık kilo vermeye yardımcı olmanın dışında güzellik için de oldukça faydalıdır. İçerisinde bulunan kimyasallar cilt lekelerinin oluşmasını engelleyerek, daha güzel ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanıza yardımcı olur.

  • Günde Kaç Dilim Ekmek Yenebilir?

    Günde Kaç Dilim Ekmek Yenebilir?

    Diyet yaparken ya da günlük beslenmede kalori kısıtlamasında bulunmak amacıyla, gerek kadınlar gerekse erkekler önce ekmek tüketmeyi kesiyor. Ancak ekmeğin vücuda 2 büyük faydası var: Birincisi kan şekerini dengeliyor, ikincisi ise sinir sistemi için çok gerekli olan vitaminlerin alımına katkıda bulunuyor…

    Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Demirel soruları yanıtlıyor:

    Diyet Yaparken Hiç Ekmek Tüketmemek Doğru mu?

    Diyet yaparken veya sağlıklı bir beslenme düzeninde hiç ekmek yememek doğru bir beslenme alışkanlığı değil. Diyet yaparak kilo vermeyi hedefleyen kişi sağlıklı, dengeli ve düzenli bir beslenme planı uygulamalı. Sağlıklı beslenmenin en önemli kurallarından biri de her besin grubundan belirli miktarlarda tüketilmesi. Zayıflamayı planlayan kişinin, beslenmesinden karbonhidrat grubunu (çikolata, pasta, şeker, sütlü tatlılar) tamamen çıkardığı için vücudun, özellikle de beynin ihtiyacı olan enerji gereksinimini ekmek grubuyla alarak sağlaması gerekiyor. Bu şekilde kan şekerinin dengeli bir şekilde değişimi sağlanıyor ve şiddetli açlık duygusu yaşanmıyor. Ayrıca sinir sistemi için gerekli olan vitaminler ekmeklerle alınmış oluyor.

    Ekmek Ne Zaman Faydalı, Ne Zaman Zararlı?

    Ekmek, miktarı kişiye uygun olacak şekilde ve kaliteli cinsi tercih edildiğinde faydalı oluyor. Ekmeğin cinsi tam buğday, çavdar veya kepekli olmalı. Fakat gün içinde düzensiz ve kalitesiz gıda örüntüsü ile beslenen kişi için ekmek tüketimi bir de fazla miktarlarda olduğunda zararlı hale geliyor.

    Sağlıklı Bir İnsan Günde Kaç Dilim Ekmek Yemeli?

    Ekmek tüketiminin miktarı kişinin kilosuna, cinsiyetine veya çalışma temposuna göre değişkenlik gösterebiliyor. Sağlıklı bir insanın her öğünde ortalama ikişer dilim ekmek tüketmesi fazla olmayacaktır. Gün içinde bir kişi en az 6-8 dilim tüketebilir.

    Beyaz Ekmek Günlük Beslenmeden Tamamen mi Çıkarılmalı?

    Ekmek cinsi olarak sağlıklı ve düzenli bir beslenme de tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği veya kepekli ekmek tüketimi çok daha ön planda olmalı. Özellikle kronik hastalığı (diyabet, tansiyon, kalp) olan kişilerin posaya fazla ihtiyaçları olduğu için beyaz ekmek yerine diğerlerini tercih etmeleri daha sağlıklı olacaktır. Yine kronik olarak kabızlık problemi olan kişilerin de posa ihtiyacı fazla olduğu için tam buğday veya çavdar ekmeğini tercih etmeleri bağırsak hareketleri açısından daha fazla yarar sağlayacaktır. Sadece aşırı kansızlık şikayeti olan kişilerin, demir emilimini olumsuz yönde etkileyeceği için kepekli ekmeği sürekli tüketmemeleri, dönüşümlü olarak beyaz ekmek de yemeleri daha doğru olacaktır.

    Kişi Günlük Beslenmesinde Hiç Ekmek Yemezse Zayıflar mı? Bu Sağlıklı Bir Zayıflama Olur mu?

    Zayıflamada esas olan, günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden az olması. Aldığımız enerji az olduğunda vücut ihtiyacı olan enerjiyi vücuttaki yağları yakarak sağlıyor ve sonuçta da zayıflama gerçekleşiyor. Günlük beslenmemizde ekmeği hiç yemediğimizde alınan enerji bir miktar azaldığı için belli bir kilo kaybı sağlayacaktır, fakat bu kilo kaybı sağlıklı bir kilo kaybı olmayacaktır.

    Ekmeği Tamamen Yasakladığınız Kişiler Var mı?

    Zayıflamak adına ekmeği tamamen yasakladığımız kişiler kesinlikle yok. Fakat bazı sindirim sisteminde gelişen hastalıklar var ki onlardan biri de çölyak. Çölyakta unun yapısında bulunan gluten o kişinin sindirim sistemini olumsuz etkilediği için hiç tüketmemesi gerekiyor. Tabi bunun alternatifi olan glutensiz unla yapılmış veya mısır ekmekleri tercih edebilir.

    Hipoglisemide, Diyabette Ekmek Yememek Doğru mu?

    Hipoglisemide veya diyabette ekmeği tamamen tüketmemek doğru bir uygulama değil. Bu hastalıklarda kana hızlı karışan kan şekeri ritmini hızlı bozan basit karbonhidratları ( şeker, çikolata, pasta ) beslenmeden uzaklaştırmak gerekiyor. Tam tersi bu hastalıklarda kişi enerji ihtiyacını kompleks karbonhidratlardan sağlamalıdır ki onlardan biri de ekmektir. Fakat ekmeğin beyaz olanını değil kan şekerini daha yavaş yükselten tam buğday veya çavdar tarzı ekmekleri tercih etmeleri gerekiyor.

    Bazı Uzmanlar Günde 3 Öğün Yemenin Yeterli Olduğunu, Ekmek Yerine Kuruyemiş Tüketmenin Daha Yararlı Olduğunu Savunuyor. Kuruyemiş Masum mu?

    Sadece 3 öğün ile beslenme, sağlıklı olan kişiler için geçerli bir durum. Fakat diyabeti veya hipoglisemisi gibi kan şekeri düzensizliği olan ve düzenli beslenmeleri gereken kişiler için çok uygun bir beslenme biçimi değil. Kişi sağlıklı bir bireyse beslenmesine fındık ceviz ve badem gibi besin değeri yüksek gıdalarla destek olabilir, fakat onların da miktarlarını ayarlamaları önemli. Çünkü miktar olarak fazla tüketildiklerinde gereğinden fazla yağ alımına neden olabiliyorlar.

    Günde Kaç Ceviz, Kaç Fındık, Kaç Badem Yemeliyiz?

    Beslenme planı düzenlerken günde ortalama 2 adet ceviz, 10 adet fındık ve 10 adet badem tüketmelerini öneriyoruz.

    Ekmeğin Yerine Ne Yiyebiliriz?

    Ekmek bir tahıl grubu yiyecektir. Diğer tahıllarla değişiklik yapılarak tüketilebilir. Örneğin bir dilim ekmek yerine öğününüzde 2-3 yemek kaşığına karşılık gelecek pilav özellikle daha sağlıklı olan bulgur pilavı tüketebilirsiniz. Ekmek veya pilav yemek istemezseniz, bir kase çorba içebilirsiniz.

  • Kolay kilo ve diyet yapmak…

    Kolay kilo ve diyet yapmak…

    diyet yapmak ve zayıflamak artık daha kolay! Uzman Diyetisyen &Yaşam Koçu Gizem Şeber 20 Beslenme Formulü ile yaşamınızı değiştirebilirsiniz diyor.

    Hangi yağ zararsız ya da hangi yiyecek yağ yaktırıyor? Ne türlü aktiviteler yapmalı? Peki tatlı işini ne yapacağız? diyet yaparken kafamızda oluşan tüm bu sorulara yanıt bulurken, sağlıklı beslenme ve kolay kilo verme önerileriyle hayatımız daha kolaylaşacak.

    Yağı beslenmenizden tamamen çıkarmayın

    Günlük beslenme düzeninde yetişkin bir kişinin aldığı enerjinin %25-30’unun yağdan karşılanması gerekir. Tamamen yağsız beslenmek, vücutta yağ dokularının yakılmasına engel olur.

    Yani beslenmenizden yağı tamamen çıkartırsanız yağlarınızdan kurtulamazsınız. Sağlıklı yağlar olan; zeytinyağı, fındıkyağı ve balık yağı gibi yağlara belirli miktarlarda sofralarınızda yer vermelisiniz.

    Sofranızda yenilik yapın, avokadoya yer açın

    Avokado, beslenme de meyve yerine geçmeyen ve yağ yerine kabul edilen tek meyvedir.

    Yüksek oranda içerdiği tekli doymamış yağ asitleri sayesinde, vücut yağlarının yanmasını kolaylaştırdığı özellikle de bel bölgesinde bulunan yağlar üzerinde etkili olduğu bilimsel araştırmalarca kanıtlanmıştır. Avokado’yu salatanıza ilave edebilir ya da püre haline getirerek sos olarak kullanabilirsiniz.

    Bazı yağlar metabolizmanızı hızlandırır

    Evet yanlış okumadınız. Beslenmenize bazı yağları dahil etmeniz daha fit olmanıza yardımcı olacak.

    Balık ve kuruyemişlerde ve bazı tohumlarda bulunan çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA) düzenli olarak alınmasının, metabolizmayı daha hızlı çalıştırdığı Almanya’da yapılan bir bilimsel araştırmada kanıtlandı.

    Kakao ve az miktarda çikolata yaşamınızı uzatır

    2011 yılında yapılan bir bilimsel araştırmada, obez ve diyabetik farelere verilen kakaonun toplam yaşam sürelerini uzattığı ve kalp ile ilgili problemlere kakao tüketen farelerde daha az rastlandığı belirlenmiştir.

    Kakaonun içerisinde bulunan antioksidanların; kalp hastalıkları riskini azalttığı biliniyor. Şekersiz kakaoları kahvelerinize, milk shakelerinize ekleyebilir, günde 3-4 tablet kadar bitter çikolata tüketerek sağlığınıza katkıda bulunabilirsiniz.

    Süt ürünleri zayıflamanıza yardımcıdır

    Kalsiyum mineralinin yetersiz alımının, vücutta yağ depolanmasının tetiklenmesine sebep olduğu biliniyor. Süt ve süt ürünlerini yetersiz tüketen kişilerin iştahlarını kontrol etmeleri de daha zor.

    Günlük beslenmenize 2 su bardağı kadar süt veya yoğurt eklemenin vakti geldi de geçiyor.

    diyet sürecini mola vererek uzatmayın

    Florida Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada, diyet sürecine ara veren veya diyet sürecini uzatan kişilerin, diyeti belirlenen zamanda tamamlayan kişilere göre kilo koruma konusunda daha başarısız olduklarını ortaya koymuştur.

    Kilo vermek için egzersiz tek başına yeterli değildir

    Sadece spor salonuna yazılarak zayıflayamazsınız. Uzun dönemli bir çok araştırma, spor yapmanın zayıflamak için tek başına yeterli olmadığını göstermiştir. Bu araştırma sonuçlarına göre, sporun zayıflama üzerindeki direk etkisi %3’tür.

    Anlayacağınız sağlıklı beslenmeden kaçış yok.

    Ev işlerinden ve kişisel temizlikten kaçmayın

    Balık etliler ile zayıf kişiler arasındaki bir farkında rutin işlerin düzenli yapılıp yapılmaması olduğu bilinir. Ev işleri ve kişisel temizlik için günlük yakılan kalorinin 350’ye kadar çıkabileceğini unutmayın. Haydi koltuktan kalkın ve evi toparlayın.

    Kilonuzu sadece kardiyo egzersizler ile koruyamayabilirsiniz

    Kilonuzu sabit tutmak için kardiyo yapmak yeterli olmayabilir. Uzun süreli kardiyo egzersizler daha hızlı kalori yakmamızı sağlasa da, vücudun kendini dengede tutma isteği yakılan kalorinin karşılanması adına iştahınızı fazlaca açabilir.

    İştahınızın kontrolünü kaybetmemek için, kardiyo seanslarını tadında bırakın ve egzersiz programınızın sonuna esneme, germe ve hafif ağırlık çalışmaları ekleyin.

    Şeker isteği yoğun düşünme durumunda kaynaklanabilir

    Yoğunluğu yüksek olan ofis çalışanlarının daha fazla tatlı isteği duyduğu bilinir. Bunun sebebi beynin temel yakıtının glikoz olmasıdır. Fakat şekerli yiyeceklerin rutin tüketimi vücutta yağlanmaya sebep olur.

    Bilgisayar başında canınız tatlı istediğinde çiğ sebze, meyve ve süt ile yani bol lif ve bol kalsiyumla şeker ihtiyacınıza karşı savaş açın.

    İçten kahkahalar gerçekten zayıflatır

    Bir saatlik içten atılan kahkahaların, yarım saatlik orta düzeyde yapılan egzersiz kadar kalori yaktırdığını biliyor muydunuz? Aynı zamanda salgılanan mutluluk hormonu da zayıflamanıza yardımcı…

    Koyu renk üzüm, yağ yakmaya yardımcı

    İçerdiği resveratrol isimli antioksidanın; kilo almayı kolaylaştıran insülin direncinin oluşma riskini azalttığı ve egzersize dayanıklılığı arttırdığı bilinmektedir.

    Şekerden vazgeçemeyenler bal tüketmeli

    Beyaz şekerden vazgeçemeyenler yerine bal tercih edebilir. Bazı bilimsel çalışmalarda; şeker yerine bal tüketildiğinde, bal tüketenlerin yağ depolanmasının daha az miktarda olduğu saptanmıştır. Balın şekere göre diğer avantajları antiseptik ve antiviral oluşudur.

    Uyku sürenize dikkat edin

    Günde 5 saatten az uyumanın size 300 kalorilik fazla yiyecek alımına mal olduğunu biliyor muydunuz? Ayrıca yapılan bir çalışmada, günde 8 saat uyuyanların günde 5 saat uyuyanlara göre %56 oranında daha fazla yağ kaybettikleri belirlenmiştir.

    İştahınız açık olduğunda chop-sticks kullanın

    Japonların zayıf olmasının bir sırrının da chop-sticks kullanmak olduğunu biliyor muydunuz? yemek yeme süresini uzatan ve yavaş yemeye imkan tanıyan chop-sticksler sayesinde daha az besinle doyabilir ve daha uzun süre tok kalabilirsiniz.

    Her öğüne bir protein ilave edin

    Proteinli yiyeceklerin sindirim süresi, diğer besinlere göre daha uzun olduğundan ötürü termik etki adı verilen enerji harcamasını arttırırlar. Her öğünde süt ürünleri veya et ürünleri gibi bir proteine az miktarda da olsa yer vermek fit kalmanızı kolaylaştırır.

    Temiz hava alın

    Kirli havanın insan sağlığına olan olumsuz etkisi sadece akciğerler üzerine değil. Yapılan bilimsel araştırmalarda, kirli havanın gizli şekere (insülin direnci) yol açabileceği ortaya çıkmıştır.

    Aynı zamanda vücut yeterli kalitede oksijen alamadığından ötürü yağ yakımı yavaşlar.

    Etli, yoğurtlu, yumurtalı çorbalar sofralara

    İçeriğinde et, tavuk, balık, süt, yoğurt, yumurta gibi protein kaynaklarını bulunduran çorbaların diğer çorbalara göre daha uzun süre tok tuttuğu ve günlük kalori alımını azalttığı ortaya çıkmıştır.

    Yulaf bir mucizedir

    Kan şekerini kontrollü yükseltmesi, kan kolesterol seviyelerini düşürmesi, özellikle kolon kanseri olmak üzere bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltması dışında, yulaf içerdiği lifler sayesinde hem zayıflama hem de kilo koruma döneminde elimizin altında bulunması gereken başlıca besinlerden biridir.

    Selülitlerinize ananasla savaş açın

    Ananas, içerdiği bromalin pigmenti sayesinde düzenli tüketildiğinde selülitlerde etkili bir azalmaya yardımcı olduğu bilimsel çalışmalarca kanıtlanmıştır. Bunun dışında ödem söktürücü ve kabızlığı önleyici etkiye sahiptir.

    Yanlış kesilen tırnak selülit nedeni yazısı için tıklayın !

  • Ünlülerin popüler detoks diyetleri

    Ünlülerin popüler detoks diyetleri

    Dünyaca ünlü birkaç isim ve uyguladıkları detoks diyetlerindeki püf noktalar..

    Etkili bir zayıflama planınız varsa hızlı bir şekilde kilo kaybetmemeniz mümkün değil aslında, yeter ki uygulamasını önemseyin. Zayıflama planı ve detoks diyetleri ile ilgili ilham kaynağımız ister istemez sürekli göz önünde olan ünlüler oluyor. Herhangi bir proje, film ya da müzikal için kısa bir zaman içinde forma girebilen ünlülerin uyguladığı, çeşitli besleyici programlarla da desteklenen detoks diyetleri organizmamızdaki tüm zararlı ögelerden kurtulmamızı ve daha enerji dolu bir yaşama kavuşmamızı sağlıyor. İşte dünyaca ünlü birkaç isim ve uyguladıkları detoks diyetlerindeki püf noktalar…

    %100 Detoks Diyeti Deneyimlerimiz için tıklayın !

    Beyonce
    Limon detoks diyeti veya akçaağaç şurubu diyeti olarak da bilinen Master Cleanse diyetini duymuşsunuzdur. Beyonce, incelmek adına bu son derece etkili diyeti uygulamış. Dreamgirls müzikal filmindeki rolü için daha önce 11 kilo veren yıldız, hatırlarsınız yeni görüntüsüyle çoğumuzu şaşırtmıştı. Bu detoks diyetinin aşırı yorgunluk ve bitkinliğe neden olabilecek yan etkileri olabileceğini de önemsemenizde fayda var.

    Gwyneth Paltrow
    Birçok beslenme uzmanına danışan Hollywood yıldızı, 7 günlük bir detoks diyetinde karar kılmış. Paltrow’un sırrı ise beslenme planından işlenmiş gıdaları, kafeini ve süt ürünlerini tamamen çıkarmak. Ünlü yıldız, toksinlerden arınmak ve formda kalmak adına daha çok sebze ve meyvelere, bitki çaylarına, çorba ve kahverengi pirince yönelmiş.

    Megan Fox
    Transformers filminin ‘seksi’ yıldızı Megan Fox, detoks için en basit çözümü bulanlardan. Gün içerisindeki öğünlerinde elma sirkesini masadan eksik etmeyen Fox, bu sayede metabolizma hızını en üst seviyede tutabildiğini ve kendini çok daha enerjik hissettiğini söylüyor. Megan Fox’un bu ufak sırrı size de iyi gelebilir.

    Anne Hathaway
    Genç ve başarılı oyuncu Anne Hathaway, David Kirch tarafından yaratılan ve 48 saat diyeti olarak da bilinen detoks diyetini uygulayanlardan. Hathaway günde ortalama 4 defa taze sıkılmış limon suyu içiyormuş. Bu, aynı zamanda Hollywood’da bilinen ve en çok uygulanan detoks yöntemlerinden biri. İki gün boyunca uygulanan bu diyetin ardından kendinizi tazelenmiş hissedebilirsiniz.

    Demi Moore
    Son derece seksi bir yıldız olan Demi Moore güzelliği ve formunu çiğ gıdalara borçlu biraz da. Çiğ sebze ve meyve tüketimine dayalı bir detoks diyeti uygulayan Moore, en önemli enzimlerin yemekler pişirilirken kaybolduğunu düşünenlerden. Demi Moore, sağlıklı kalmak ve enerji dolu olmak için pişmiş gıdaların ve hayvansal ürünlerin tüketimini de minimum seviyede tutuyor.

  • Yaşlı diyeti

    Yaşlı diyeti

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, yaşlıların bazı beslenme kurallarına uyarak kronik hastalıklardan korunup var olan hastalıkları daha kolay yönetebileceğini belirterek, “Gözle görünen yağı azaltın. Yemeklere daha az yağ koyun. Etlerinizi yağsız ve derisiz yiyin. Sofradan tuzu kaldırın” dedi.

    Güzel yaşlanmak ve yaşlılığın tadını çıkarmak için beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Sayın, “İnsanın yaşı ilerledikçe ruhu, zihni, becerileri gelişirken, bedenleri ve iç organları da bir o kadar yıpranır. Yaşlı insanların vücut ağırlığı azalır. Hem kaslar eriyip hem de kemikler ve eklemler gücünü kaybettiği için düşme ve kırık riski artar. Hareketler kısıtlandığı için artan yağ oranıyla başa çıkmaları zorlaşır.

    Vücutta su yüzdesi yüzde 60’dan yüzde 50’ye düşer. Tat ve koku hissi azalır, tükürük azalır, ağız ve diş sorunları şiddetlenir, yutma güçleşir, mide, barsak, karaciğer ve safra görevlerini aksatır, bağışıklık sistemi zayıflar, sinir sistemi fonksiyonları azalır, metabolizma hızı yavaşlar” diye konuştu.

    Sayın, yaşlıların bazı beslenme kurallarına uyarak daha sağlıklı ve mutlu olacağını, kronik hastalıklardan korunup var olan hastalıkları daha kolay yönetebileceğini söyledi.

    Diyet kuralları için tıklayın !

    Sayın, yaşlılara şu beslenme uyarılarında bulundu:
    “Gözle görünen yağı azaltın. Yemeklere daha az yağ koyun. 1 kg sebzeye veya 4 porsiyon yemeğe 2 yemek kaşığı zeytinyağı kullanın. Etlerinizi yağsız ve derisiz yiyin. Haftada 2-3 kez düzenli olarak balık yemeye çalışın. Sofradan tuzu kaldırın, yalnızca pişirme esnasında az miktarda tuz kullanın. Margarin, tereyağı, kuyruk yağı, içyağı ve bunlarla yapılan besinleri, hazır gıdaları, bir de sakatatları hayatınızdan çıkarmanız yararınıza olacaktır. Yeşil yapraklı bitkiler, kırmızı ve turuncu renkli meyveleri kanseri önleme yolunda asla ihmal etmeyin. Kuru baklagilleri haftada 3 porsiyon tükettiğinize emin olun.

    Ara öğünlerde ayran, süt, 8-10 adet çerez, çok tatlı olmayan meyveler tüketin. Böylece kanda yükselmesi istenmeyen yağları ve damarlarda plak birikimini azaltarak kalp ve damar sağlığını korumuş olursunuz. Kanın pıhtılaşmasını önler, eklemlerdeki iltihaplanmaları engeller, bağışıklık sistemini güçlendirirsiniz. Yaşlılık döneminde günde en az 1500 ml su tüketilmenizde fayda vardır.

    Azalan vücut suyunu yerine koymaya hücrelerinizin doku ve organların canlılığına yardımcı olacaktır. Mutlaka üç ana öğün yiyin. Eğer mümkün değilse iki ana, üç ara öğünü mutlaka tamamlamaya çalışın. Posalı gıdalar tüketin. Böylece barsak hareketleri düzenli olur ve sizi yaşlılıkta artan kabızlık, diyabet, kalp-damar hastalıkları, şişmanlık, sindirim sistemi kanserlerinden korur.

    Sebze ve meyve tüketiminin artırılması, kurubaklagil ve kepekli tahıllar, yulaf, bulgur, çavdar, esmer yani beyaz olmayan ekmekler ile bu ihtiyaç karşılanır. Güvenli bir beden ağırlığına inin. Buna tüm vitamin ve mineral değerleri hesaplanmış kişiye özel bir sağlıklı beslenme programıyla ulaşılmak çok önemlidir.

    Turşu, salamura, şalgam suyu, soda, maden suyu, hazır çorbalar ve et suyu, tavuk suyu tabletleri evden atın gitsin. Kas ve güç durumunuza uygun açma, germe ve denge amaçlı düzenli egzersizler uygulayın, böylece kemik ve eklemlerinizi darbelere karşı en iyi şekilde tamponlayın.

    Zayıflatan çorbalar için tıklayın !

    Kemiklerinizi D vitamini ile güçlendirmek üzere yaz aylarının güvenli saatleri güneşlenin. Sigara, zaten yeterince alamadığınız vitamin ve minerallere olan ihtiyacınızı arttırır. Sigarayı bırakmak için hiçbir zaman geç değildir.”

    İHA

  • Meyve şok diyetleri

    Meyve şok diyetleri

    Uzman Diyetisyen Işın Sayın, meyve şoklarının yalnız zorunlu hallerde, son çare olarak, diyetisyen denetiminde üstelik en fazla iki gün yapılabileceğini belirtti.

    Diyetisyen tarafından bu diyetlerin karbonhidrat, yağ ve protein yüzdelerinin hesaplanması gerektiğini belirten Işın Sayın, “Uygulama süresi uzarsa kas kayıpları, insülin direncinin ilerlemesi, hipoglisemik atakların sıklaşması olağandır. Bu diyetin bırakılmasıyla birlikte önüne geçilemeyen karbonhidrat isteği ortaya çıkabilir. Bunlar hem kişinin genel sağlığının bozulması hem de verdiği kiloyu fazlasıyla geri alması anlamına geliyor” dedi.

    Zayıflama kürleri için tıklayın !

    Hızlı zayıflama uğruna çeşitli, sağlıksız yollara başvurulduğunu anlatan Işın Sayın, şunları söyledi: “Oysa zayıflama, basitçe bir enerji dengesine bağlıdır. Aldığınız enerji, harcadığınızdan düşükse, kilo verirsiniz. Örneğin; tüm gün meyve yiyerek de, sadece tereyağı yiyerek de zayıflayabilirsiniz. Yeter ki; harcadığınız enerjinin altında kalacak şekilde besin alın. Ancak, burada ‘esas olan sağlıktır’. Vücudun ihtiyaç duyduğu 200’den fazla çeşitlilikte besin ögesi vardır. Besin çeşitliliğine özen gösterin. Sadece bu şekilde sağlığı ve metabolizma hızını korursunuz. Bu tip çeşitlilik içeren sağlıklı diyetlerin bir yararı da; kas ve kahverengi yağ dokusu kayıplarının önlenmesidir.”

    Meyvelerde fruktoz adlı bir şeker türünün glikoza dönüştüğünü belirten Işın Sayın; sözlerini şöyle tamamladı: “Bunlar, kanserli hücrelerin beslenmek, büyümek, metastaz yapmak üzere kullandığı şekerlerdir. Günde 50 gramdan fazla fruktoz almamakta fayda vardır. Günlük 2-3 porsiyon az tatlı meyve güvenlidir. Fakat gün boyu meyve yemek; gün boyu şekerli meşrubat içmek gibidir. Zayıflatmayabilir ve uzun sürdürülmesi kanser riskini artırabilir.”

    Meyve diyeti deneyimlerimiz için tıklayın !

  • Şok diyet yapanlar…

    Şok diyet yapanlar…

    Fazla kilolarından kurtulmak isteyen birçok kişi kolay bir şekilde eski formuna kavuşabilmek için şok diyetler yapar. Ancak çoğu zaman kulaktan dolma tavsiyeler doğrultusunda uygulanan bu diyetlerin kalp sağlığını da olumsuz etkilediğini belirten Özel Medline Konya Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mete Alpaslan uyarılarda bulunuyor.

    Genç yaşlarda kalp sağlığı pek önemsenmez. Oysa kalp tıkanıkları genç yaşlarda başlar ve ileri yaşlarda tıkanma artarak kalp krizine neden olur. Kalp sağlığını korumak için en önemli unsurlar arasında yer alan sağlıklı beslenmeye ise bu yaşlardan itibaren dikkat etmek gerekir. Ancak özellikle genç yaşlarda kişiler kiloları ile ilgili bir takım problemler yaşarlar ve şok diyetler uygularlar. Bu diyetlerin sağlık açısından son derece tehlikeli olduğunun altını çizen Özel Medline Konya Hastanesi’ndenKardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mete Alpaslan, şok diyetlerin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini sıralıyor.

    Uzun süre aç kalmaya yönelik yapılan şok diyetler, genellikle kalpte ritim problemlerine neden olurlar. Ritm problemi gelişen kişilerde; çarpıntı, fenalık hissi baş dönmesi, göz kararması gibi bulgular ortaya çıkabilir.
    Uzun süreli açlıkta eğer yeterli besin de tüketilmiyorsa vücut enerji ihtiyacını kastaki depolarından karşılar ve sıvı ile kas kaybı yaşanır. Susuzlukla birlikte bu durum uzun vadede ani kalp krizlerine varan ciddi problemlere neden olabilir.

    Şok diyetler ile çabuk kaybedilen kilolar, genellikle kısa bir sürede de geri alınır. Sık sık kilo alıp verme ise şeker hastalığına da neden olabilir. Kalp ve damar hastalıklarına neden olan en önemli sebepler arasında ise şeker hastalığı yer alır. Bu durum ilerleyen dönemlerde hem şeker hastalığına hem de kalp rahatsızlıklarına yakalanmanıza sebebiyet verebilir.

    Diyet Yöntemleri ve Deneyimlerimiz için tıklayın !

    Beslenme düzeninde yapılan ani değişiklikler, kolesterol profilinde de dalgalanmalara neden olur. Kolesterolde meydanda gelen ani değişiklikler ise kalp krizi riskini artırır.

    Şok diyetlerde genellikle 3-4 litre su içilir. Günde 2 litre su içmek sağlık açısından oldukça yararlıyken diyet esnasında içilen fazla su, bilinç kaybına neden olabilecek zehirlenmelere neden olabilir.

    Zayıflamak için kullanılan destekleyici ilaçların bazıları kalp ritm problemlerini tetikleyici etkiye sahiptir. Bu nedenle uzman doktor gözetiminde kullanılmaları gerekir.
    Kısa sürede kilo vermek için yapılan bir diğer yanlış ise aşırı ve düzensiz yapılan egzersizlerdir. Kilo kontrolünün en önemli basamağı olan egzersiz aşırı yükleme yapılması durumunda başta kalp olmak üzere sağlığı tehdit eder. Aşırı spor tıpkı yetersiz beslenme gibi vücuttan faydalı minerallerin ve suyun atılmasına sebep olarak sağlığı tehdit edebilir. Bununla birlikte aşırı zorlayarak kalp hızınızın maksimum düzeyin üzerine çıkması da kalp krizine neden olabilir.

    Ani bir şekilde kilo vermeye çalışarak hastalanmak yerine sağlıklı ve dengeli beslenme tipi seçilmeli, gerekiyorsa bir uzmandan destek alınmalıdır.

    20 Diyet Efsanesi için tıklayın !