Uzman Diyetisyen Işın Sayın, yaşlıların bazı beslenme kurallarına uyarak kronik hastalıklardan korunup var olan hastalıkları daha kolay yönetebileceğini belirterek, “Gözle görünen yağı azaltın. Yemeklere daha az yağ koyun. Etlerinizi yağsız ve derisiz yiyin. Sofradan tuzu kaldırın” dedi.

Güzel yaşlanmak ve yaşlılığın tadını çıkarmak için beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Sayın, “İnsanın yaşı ilerledikçe ruhu, zihni, becerileri gelişirken, bedenleri ve iç organları da bir o kadar yıpranır. Yaşlı insanların vücut ağırlığı azalır. Hem kaslar eriyip hem de kemikler ve eklemler gücünü kaybettiği için düşme ve kırık riski artar. Hareketler kısıtlandığı için artan yağ oranıyla başa çıkmaları zorlaşır.

Vücutta su yüzdesi yüzde 60’dan yüzde 50’ye düşer. Tat ve koku hissi azalır, tükürük azalır, ağız ve diş sorunları şiddetlenir, yutma güçleşir, mide, barsak, karaciğer ve safra görevlerini aksatır, bağışıklık sistemi zayıflar, sinir sistemi fonksiyonları azalır, metabolizma hızı yavaşlar” diye konuştu.

Sayın, yaşlıların bazı beslenme kurallarına uyarak daha sağlıklı ve mutlu olacağını, kronik hastalıklardan korunup var olan hastalıkları daha kolay yönetebileceğini söyledi.

Diyet kuralları için tıklayın !

Sayın, yaşlılara şu beslenme uyarılarında bulundu:
“Gözle görünen yağı azaltın. Yemeklere daha az yağ koyun. 1 kg sebzeye veya 4 porsiyon yemeğe 2 yemek kaşığı zeytinyağı kullanın. Etlerinizi yağsız ve derisiz yiyin. Haftada 2-3 kez düzenli olarak balık yemeye çalışın. Sofradan tuzu kaldırın, yalnızca pişirme esnasında az miktarda tuz kullanın. Margarin, tereyağı, kuyruk yağı, içyağı ve bunlarla yapılan besinleri, hazır gıdaları, bir de sakatatları hayatınızdan çıkarmanız yararınıza olacaktır. Yeşil yapraklı bitkiler, kırmızı ve turuncu renkli meyveleri kanseri önleme yolunda asla ihmal etmeyin. Kuru baklagilleri haftada 3 porsiyon tükettiğinize emin olun.

Ara öğünlerde ayran, süt, 8-10 adet çerez, çok tatlı olmayan meyveler tüketin. Böylece kanda yükselmesi istenmeyen yağları ve damarlarda plak birikimini azaltarak kalp ve damar sağlığını korumuş olursunuz. Kanın pıhtılaşmasını önler, eklemlerdeki iltihaplanmaları engeller, bağışıklık sistemini güçlendirirsiniz. Yaşlılık döneminde günde en az 1500 ml su tüketilmenizde fayda vardır.

Azalan vücut suyunu yerine koymaya hücrelerinizin doku ve organların canlılığına yardımcı olacaktır. Mutlaka üç ana öğün yiyin. Eğer mümkün değilse iki ana, üç ara öğünü mutlaka tamamlamaya çalışın. Posalı gıdalar tüketin. Böylece barsak hareketleri düzenli olur ve sizi yaşlılıkta artan kabızlık, diyabet, kalp-damar hastalıkları, şişmanlık, sindirim sistemi kanserlerinden korur.

Sebze ve meyve tüketiminin artırılması, kurubaklagil ve kepekli tahıllar, yulaf, bulgur, çavdar, esmer yani beyaz olmayan ekmekler ile bu ihtiyaç karşılanır. Güvenli bir beden ağırlığına inin. Buna tüm vitamin ve mineral değerleri hesaplanmış kişiye özel bir sağlıklı beslenme programıyla ulaşılmak çok önemlidir.

Turşu, salamura, şalgam suyu, soda, maden suyu, hazır çorbalar ve et suyu, tavuk suyu tabletleri evden atın gitsin. Kas ve güç durumunuza uygun açma, germe ve denge amaçlı düzenli egzersizler uygulayın, böylece kemik ve eklemlerinizi darbelere karşı en iyi şekilde tamponlayın.

Zayıflatan çorbalar için tıklayın !

Kemiklerinizi D vitamini ile güçlendirmek üzere yaz aylarının güvenli saatleri güneşlenin. Sigara, zaten yeterince alamadığınız vitamin ve minerallere olan ihtiyacınızı arttırır. Sigarayı bırakmak için hiçbir zaman geç değildir.”

İHA